Haberler

Donanma Komutanlığı'ndaki Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 11'i firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 11'i firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki 250 kişi kapasiteli salonda yapılan duruşmaya, tutuklu, tutuksuz sanıklar ve avukatları ile yakınları katıldı. Duruşmada, müdahil olarak Başbakanlık adına avukatlar Halit Çokan, Emre Arık ve Gül Gülmez hazır bulundu. AK Parti Derince İlçe Başkanı İbrahim Şirin ve yönetim kurulu üyeleri de duruşmayı takip etti.

Duruşmada, darbe giris¸imi sırasında TCG Yavuz Komutanlığı görevinde bulunan eski Deniz Kurmay Yarbay Sezayi Özgür Öztürk, "Darbeci Amiral Ayhan Bay'ın darbe girişimi süresinde, kendisine verdiği kurallara aykırı tüm emir ve talimatları sorgulamadan uyguladığı ve darbecilerle hareket ettiği, gemide kendisine yardımcı olan diğer şüphelilerle silah zoruyla Donanma Komutanı Veysel Kösele ve Komodor Kerim Uça'yı kamaraya kapatarak etkisiz hale getirdiği, Donanma Komutanı'nın tutulduğu kamaranın kapısını açılmayacak şekilde dışarıdan bağlattığı, yine silah zoruyla Donanma Komutanı'nın Emir Astsubayı Yalçın Gül'ü ve Koruma Astsubayı Ebubekir Öztürk'ü etkisiz hale getirdiği, Koruma Astsubayı Ebubekir Öztürk'ü etkisiz hale getirirken silah kullandıkları ve silahla 2 kez ateş edildiği, etkisiz hale getirilmesi sonrasında Donanma Komutanı'nın bulunduğu kamaranın kapısını kelepçelettiği" suçlamaları hakkında savunma yaptı.

"Darbeci Amiral Ayhan Bay tarafından kandırıldığını" iddia eden Öztürk, savunmasında gemide aldığı tedbirlerin meşru ve gerekli olduğunu göstereceğini söyledi.

Sanık Öztürk, 15 Temmuz'da Deniz Lisesi Mezuniyet Töreni'nden dönerken 21.45'te Osmangazi Köprüsü'ne yaklaştığı sırada bağlı olduğu Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın gemiyi arayarak geri dönmeleri ve TCG Fatih'le Marmara Denizi'nde eğitim icra etmeleri emri verdiğini anlattı.

Bay'ın bu emrini, gemide bulunan davanın müştekilerinden Komodor Albay Levent Kerim Uça'ya ilettiğini dile getiren Öztürk, komodorun da amiri olan Bay'ı arayarak emri teyit etmesinin ardından Marmara Denizi'ne doğru ilerlemeye başladıklarını kaydetti.

Öztürk, 23.00'te gemiye Genel Kurmay Başkanlığı'ndan sıkıyönetim mesajı geldiğini aktararak, "Ben mesajı komodora arz ettim. Köprü üstüne gelen Komodor Levent Kerim Uça, 'Hayırlı olsun, otoritenin emrindeyiz.' dedi. Sıkıyönetim atama listesini inceledi ve kendi adını göremeyince memnuniyetsiz bir yüz ifadesi takındı." ifadelerini kullandı.

Gemiye gelen sıkıyönetim mesajını kimseye tebliğ etmediğini ve dağıtmadığını öne süren Öztürk, Bay'ın emri kapsamında Komodor Uça'nın komutanlığında Marmara Denizi'nde seyre devam ettiklerini belirtti.

"Ayhan Bay'ın emrine uymanın doğru olduğunu düşündüm"

Tam saatini hatırlayamadığı bir zamanda Albay Uça'nın yanına gelerek, Donanma Komutanı'nı gemiye alacağını ve Yassıada'ya doğru ilerlemeleri emrini verdiğini anlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayhan Bay'ı aradım ve kendisine Donanma Komutanını almak üzere Yassıada'ya ilerlediğimizi, Uça'nın darbe lehinde sözleri olduğunu bildirdim. Ayhan Bay, Donanma Komutanı'nın darbeci olduğunu, engellenmesi ve geldiğinde tecrit edilerek, telefonlarının alınmasını emretti. Donanma Komutanı, sivil kıyafetle ve sivil lastik bir botla gemiye geldi. Geliş hali şüphelidir. Donanma Komutanı gemiye sivil lastik botla gelmez. Geldikten sonra bana darbe konusundaki fikirlerini söylememiştir. Donanma Komutanı geldiğinde Ayhan Bay'ı arayıp haber verdim, emrin uygulanmasını söyledi. Bir karar vermem gerekiyordu. Bir tarafta bu emri bizzat Genelkurmay Başkanı'nın verdiğini söyleyen Ayhan Bay, diğer tarafta silah dağıtım emri vererek darbe yanlısı olarak düşünmeme neden olan Levent Albay ile teamüllere aykırı bir şekilde gemiye gelen ve darbe konusundaki düşüncelerini bana söylemeyen Donanma Komutanı vardı. Bu şartlarda emir komuta zincirini bozan kişinin Ayhan Bay olduğunu anlayamazdım. Elimdeki bilgilerle yaptığım muhakeme çerçevesinde 2. amirim olan Kuzey Görev Grup Komutanı Ayhan Bay'ın emrine uymanın doğru olduğunu düşündüm."

Aldığım emri yerine getirmek üzere Donanma Komutanı'nın koruma astsubayını zarar vermeden etkisiz hale getirdiğini anlatan Öztürk, "Donanma Komutanı Veysel Kösele ile Komodor Uça'nın bulunduğu kamaranın kapısını kilitlettim. Ancak cep telefonlarını almak için bir girişimde bulunmadım. Kapıyı kilitlememdeki maksat komutanın darbeye katılımını önlemektir." şeklinde konuştu.

Sanık Öztürk, televizyondaki haberlerden sonra yaptıklarını sorgulamaya başladığını ve Ayhan Bay'ı arayarak Donanma Komutanı'nın gerçekten darbeci olup olmadığını sorduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bana bir şey söylemedi, geri arayacağını söyledi. 07.00'da beni arayarak hareketlerimde serbest olduğumu, Donanma Komutanı'nın darbeci olmadığını teyit etti. Ben de bunun üzerine ilk iş olarak Donanma Komutanımızın yanına giderek bir yanlış anlaşılma olduğunu ve durumun açıklığa kavuştuğunu bildirdim. Onun emir komutasında olduğumu söyledim. Donanma Komutanı'ndan Gölcük'e dönme emrini aldıktan sonra gemiyi süratle Gölcük Limanı'na hareket ettirdim. Gölcük'e intikal ettiğimizde Ayhan Bay'ın firar ettiğini öğrendim ve emre itaatsizlik nedeniyle gözaltına alındım."

Donanma Komutanı'nı darbeci olduğunu düşündüğü için kamaraya kilitlediğini savunan Öztürk, "Aldığım tedbirin gerekli ve orantılı olduğunu değerlendiriyorum." dedi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Bilirkişi Raporu ile Donanma Komutanlığı İdari Tahkikat Raporu'nda kendisi hakkında yalan ve yanlış bilgiler yer aldığını iddia eden Öztürk, eski Donanma Komutanı Veysel Kösele ile Albay Kerim Uça'nın mahkemeye çağrılmasını talep etti.

Duruşma, sanık Öztürk'ün savunmasıyla devam ediyor.

Davanın dünkü oturumunda, firari sanıklardan Enver Kılıç ve Zabit Kişi'nin Kazakistan'da yakalandıklarına ilişkin yazı zapta geçirilmiş ayrıca sanıkların Türkiye'ye iadesi için talepte bulunulduğu bildirilmişti.

İddianameden

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor.

İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Kaynak: AA / Güncel
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title