Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Donanma Komutanlığı'ndaki Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 53'ü tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 53'ü tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Davanın görüleceği Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yaptırılan 250 kişi kapasiteli salondaki 2. duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve bazı yakınları katıldı.

Tutuklu sanık, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren savunmasında, 15 Temmuz akşamı sıkıyönetim ilan edildiğini sandığını, darbe girişimi olduğunu bilmediğini öne sürdü.

Kendisinin vatansever, bayrağını seven, Atatürk milliyetçisi olduğunu, askeri okuldayken Ülkü Ocakları'na kayıtlı olduğunu ve o ailesinin de MHP kökenli olduğunu ifade eden İmren, "Subay olunca, genelde cemaat denen yapıdan hep uzak durdum çünkü özellikle 1994-1995 yıllarında, birçok subay arkadaşımın cemaatçi olmadığı için canı yandı." diye konuştu.

"Mahrem abilerle Bartın'da tanıştım"

Albay rütbesi aldıktan sonra Bartın'da görev yaptığı süre içinde kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla esnaflarla iyi ilişkiler kurduğunu ve bu sayede sosyal alanda hizmetlerde bulunduğunu anlatan İmren, burada öğretmen olan bazı arkadaşlarla tanıştığını, sonradan onların "cemaat abisi" olduğunu öğrendiğini iddia etti.

Daha sonra İstanbul ve Mersin'e tayin olduğunu ve her gittiği yerde bu abilerin kendisini oralardaki yeni abilerle tanıştırdığını aktaran İmren, "O kişilerin cemaatin mahrem abisi olduğunu bilmiyordum. Hakkımdaki iddianameden öğrendim. Kızlarım mini eteklidir. Ailem rahat bir yaşam tarzına sahiptir. Atatürkçü, milliyetçi ve vatansever bir insanım. Benim cemaatle işim olamaz." şeklinde konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin, "O zamanlar FETÖ'den haberdar mıydın?" şeklindeki sorusu üzerine İmren, "Mahrem abi olduklarını sonradan öğrendiğim insanlar çok entellektüel, bilgili ve insanlarla ilişkilerinde mükemmeldi. Ben onları cemaat olarak biliyordum. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra cemaatin silahlı terör örgütü olduğunu anladım." yanıtını verdi.

"Eski İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, 11 Temmuz'da bana '15 Temmuz 2016'da sabaha karşı sıkıyönetim ilan edilecek.' dedi." ifadesini kullanan İmren, "Kendisine, 'Genelkurmay Başkanı buna dahil mi?' diye sordum. 'Evet, dahil.' diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı suçlanacak, yakalanacak diye bir şey söylemedi." dedi.

"Darbeden haberim yoktu, ben sıkıyönetim sandım"

Kendisine, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda Harp Filo Komutanı olarak görev yapan, davanın müştekileri Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ile Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın zor kullanılarak gözaltına alınıp İstanbul'un Maltepe ilçesindeki cezaevine gönderilmesi talimatı aldığını kaydeden İmren, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gölcük'e geldim. İçim içimi yiyordu. Makam odamda silahım ateş aldı. Kurşun neredeyse ayağıma isabet edecekti. Bunu nasıl yaptım hatırlamıyorum. 15 Temmuz akşamı saat 21.00 gibi Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık beni telefonla aradı. Darbe ismi geçmedi. Bana 'Sıkıyönetim ilan edildi, harekete geçiyoruz.' dedi. Darbeden haberim yoktu, ben sıkıyönetim ilan edildi sanıyordum."

Mahkeme Heyeti Başkanı Sevimli'nin, "Yıldırım ile Payal'ı neden tutuklattın? Cemaatten değil diye mi?" şeklindeki sorusuna İmren, "Onlar, sıkıyönetime karşı çıktıkları için tutuklandılar ancak ben bu görevi yapamam dediğimde, 'Sıkıyönetim mahkemesi kurulacak. Emri uygulamazsan senin için kötü olur.' dendi. Eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay bana, 'Tümamiral Yıldırım ve Tuğamiral Yalçın Payal'ı etkisiz hale getir. Rahat rahat çalışayım.' dedi. Ben de tutuklattım. Cumhurbaşkanına darbe yapıldığını bilmiyordum." cevabını verdi.

"Basiretim bağlandı"

Sanık İmren, 15 Temmuz akşamı dönemin Kocaeli Valisi, Donanma Komutanı ve Kurmay Başkanının kendisini telefonla aradığını ancak telefonu açmadığını belirterek, "Donanma Komutanımız, 'eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ı etkisiz hale getir' deseydi, kıramaz emri yerine getirirdim. Teslim olurdum. Belki de böyle bir durum yaşanmazdı. Basiretim bağlandı." şeklinde konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Sevimli'nin, "Darbeye destek verdiğini kabul ediyor musun?" sorusuna İmren, "Darbeye değil sıkıyönetime destek verdiğimi kabul ediyorum. Ben FETÖ'nün değil, Genelkurmay'ın emrini yerine getirdim." yanıtını verdi.

"Belimden düşmesin diye silahımı elime aldım"

İddianamede, Donanma Komutanlığı'nın nizamiye kapısında darbeye karşı direnen vatandaşlara ateş edilmesi emri verdiği yönündeki suçlamaların hatırlatılması üzerine sanık İmren, şunları söyledi:

"Nizamiyede kalabalık bir vatandaş grubu vardı. Gözleri bir şey görmüyordu. İçeri girmek istiyorlardı. Sakin olmaları ve dağılmaları konusunda onları ikaz ettim. Dağılmadıklarını görünce askerlere havaya ateş etmeleri emrini verdim. Ben de belimden düşmesin diye silahımı elime aldım. Kesinlikle ben ateş etmedim. 'Vatandaşların üzerine ateş edin' diye bir emir vermedim. Gölcük İlçe Emniyet Müdürünün kafasına silah dayamadım. Öldürmekle tehdit etmedim."

Sevimli'min, bir askerin ifadesinde, İmren'in, Gölcük'te bir pastaneye 350 kişilik pasta siparişi verdiği yönündeki ifadesini hatırlatarak, "Darbe olsaydı kutlama mı yapacaktınız? Bu kutlamaya kimler katılacaktı?" şeklindeki sorusunu, "Ben böyle bir sipariş vermedim. Öyle bir şey olsa Donanmanın pastanesi var, pasta siparişini oraya verirdim." şeklinde cevapladı.

"Devlet başsız kalmasın diye teslim olmadım"

"Yönetime el koyduk" şeklinde bir açıklamasının olmadığını ileri süren İmren, savunmasına şöyle devam etti:

"Televizyonda, Cumhurbaşkanının darbe girişimiyle ilgili açıklamalarını görünce, bunun sıkıyönetim değil darbe olduğunu anladım. Gardımız düştü. Artık bunu daha fazla sürdüremeyeceğimizi anladım. Sonra bir telefon geldi. Cumhurbaşkanının Almanya'ya kaçtığı bilgisi verildi. Ben de devlet başsız kalmasın diye teslim olmadım. Sabah Boğaz Köprüsü'nde askerlerin teslim olduğunu, generallerin yakalandığı haberleri üzerine, Donanma Komutanlığı Poyraz Limanı'ndan Tuğamiral Ayhan Bay ve Tuğamiral Nazmi Ekici ile birlikte bota binerek kaçtık. Bir süre saklandıktan sonra polisi arayarak kendimizi ihbar ettim. Devlete teslim oldum."

Cumhuriyet Savcısının, "Siz daha önce sıkıyönetim dersi vermişsiniz. Sıkıyönetimin nasıl ilan edileceğini iyi bilmeniz gerekir. Darbe girişimi ile sıkıyönetimin farkını nasıl bilmesiniz?" yönündeki sorusu üzerine İmren, "Ben hükümetin sıkıyönetim ilan ettiğini sanmıştım. 15 Temmuz gecesi darbe olduğunu anladım." ifadesini kullandı.

Hayrettin İmren, davanın tutuklu ve tutuksuz sanıkları subay ve astsubayların, 15 Temmuz darbe girişimine gönüllü destek vermediklerini, sadece emirleri uyguladıklarını savundu.

Sanık avukatları, savunmasında müvekkilleri hakkında çeşitli iddialarda bulunan Hayrettin İmren'e sorular yöneltti.

Bir sanık avukatının, "Darbe girişimine destek veren buradaki tutuklu sanıkların izinde olması durumunda planınızdan vaz mı geçerdiniz?" sorusunu İmren, "Gerekirse tek başıma yapardım." şeklinde yanıtladı.

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmayı yarına erteledi.

Duruşmaya, Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten, müşteki olarak katıldı.

Öte yandan, duruşmayı AK Parti Kocaeli milletvekilleri Cemil Yaman ve Mehmet Akif Yılmaz da takip etti.

İddianameden

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor.

İddianamede Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Kaynak: AA / Güncel
title