Dolmabahçe Saray Konferansları"
Avusturalya University of Canberra'dan tarih uzmanı Doç. Dr. Mesut Uyar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed'e, sosyal medyada Medine müdafisi Fahreddin Paşa aleyhindeki paylaşımına ilişkin, "Şu aşamada bu iddialar cevaplanacak ise yapılacak olan...
Avusturalya University of Canberra'dan tarih uzmanı Doç. Dr. Mesut Uyar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed'e, sosyal medyada Medine müdafisi Fahreddin Paşa aleyhindeki paylaşımına ilişkin, "Şu aşamada bu iddialar cevaplanacak ise yapılacak olan Şerif Hüseyin'in İngilizlere gönderdiği listeler ortaya konacak, Türk listeleri yanına konacak, kaybolan herhangi bir malzeme var mı yok mu ortaya konacak." dedi.
Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanlığı'nca "Dolmabahçe Saray Konferansları" kapsamında, Doç. Dr. Uyar, "Fahreddin Paşa ve Sonuna kadar Savaş: Medine Müdafaası" konulu konuşma yaptı.
Dolmabahçe Sarayı Meşkhane Salonu'nda gerçekleşen konferansta konuşan Uyar, Fahreddin Paşa ile ilgili geçen hafta Twitter'da başlayan yazışmalara dikkati çekerek, "Fahreddin Paşa'nın Medine savunması hiç bir şeydir. Böyle bir şey yapmaya gerek yoktu. Şerif Hüseyin Paşa'ya karşı böyle bir direniş yanlıştı, zaten kutsal emanetleri de bunlar yağmaladılar ve peşkeş çektiler." diye bir iddiada bulunulduğunu hatırlattı.
Uyar, bu iddia ile birlikte böyle önemli bir konunun gündeme geldiğini ve tartışmaya açıldığını aktararak, şöyle konuştu.
"Tartışma işin içine Cumhurbaşkanımızın bile girmesine sebebiyet verecek boyuta ulaştı. Kutsal emanetler tartışmasında işin içinde birtakım değerli elmaslar, yakutlar, altınlar gümüşler var. O dönemde yapılan hesaba göre 10 milyon Osmanlı altını değerinde bir hazineden bahsediyoruz. Maddi değer açıdan söylüyorum işin manevi yönünü çok başka. Böyle bir tartışmanın bu kadar geç bir tarihte başlaması bence çok talihsiz bir hadise. Aslında bu işin çok daha önceden çözülmesi gerekirdi. Çünkü 1919'da Şerif Hüseyin, İngilizlere bir liste teslim ediyor. Bu bilinen bir liste. 'Listedeki malzemeleri Fahreddin Paşa çaldı, İstanbul'a taşıdı. Lütfen bu malzemeleri bana iade edin.' diye Nisan 1919'da İngilizlere resmen başvuruyor, İngilizler İstanbul'u işgal etmişken. Ama istediği malzemelerden hiç biri geri dönmedi."
Şerif Hüseyin'in en çok üstüne vurgu yaptığı şeyin altınlar, elmaslar değil, Hz. Osman'a ait olduğu düşünülen Kur'an-ı Kerim'in iade edilmesi olduğunu vurgulayan Uyar, şöyle devam etti:
"İngiliz arşivlerinde gördüğüm yazışmaların önemli bir kısmı Kur-an'ı Kerim'in iade edilmesiyle ilgili. Elimizde Türk belgeleri var, öncelikli olarak Osmanlı'nın tuttuğu iki nüsha kütük defteri var. Peygamberimizin türbesinde ve civardaki camilerde bulunan değerli kutsal emanet statüsündeki malzemelerin tamamı listeye girmiş durumda. Şu aşamada bu iddialar cevaplanacak ise yapılacak olan, Şerif Hüseyin'in İngilizler'e gönderdiği listeler ortaya konacak, Türk listeleri yanına konacak, kaybolan herhangi bir malzeme var mı yok mu ortaya konacak. Benim kendi araştırmamda gördüğüm bizim listelerimiz daha ayrıntılı. Şerif Hüseyin'in gönderdiği listeler daha kısıtlı. Bir de işin işinde Medine'deki muhtelif kütüphanelerde bulunan yazmalar var. Değerli eşyaların yanında Fahreddin Paşa bu eserleri de toplatmış ve hepsini İstanbul'a taşıtmış." ifadelerini kullandı.
Uyar, konuyla ilgili cevapların tatmin edici şekilde verilmediğine inandığını dile getirerek, "İsterdim ki bizim listelerle, Şerif Hüseyin'in talep ettiği listeler yan yana konsun tek tek kalem kalem karşılaştırılsın, bu malzemeler bugün nerede ise bunun da cevabını verelim. Bu tartışmaların ilelebet sona erdirilmesi, en doğru yapılması gereken bu." dedi.
Konferansa, çok sayıda davetli ve öğrenciler katıldı.