Doktorlar Mobbinge ve Çalışma Koşullarına Tepki Gösterdi
Ankara Tabip Odası, asistan hekimlerin maruz kaldığı mobbing ve nöbet ertesi izinlerin engellenmesi konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. Rümeysa Berin Şen'in hayatını kaybettiği kaza, aşırı iş yükünün sorumluluğunu gündeme taşıdı.
(ANKARA) - Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu ve Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu, doktorların maruz kaldığı "mobbinge ve nöbet ertesi izinlerin engellenmesine" tepki gösterdi. Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Esra Halaman, "Yalnız değiliz. Angarya çalışmaya, mobbinge, nöbet ertesi iznimizin engellenmesine ve geleceksizliğe boyun eğmek zorunda değiliz. Kaybedecek başka Dr. Rümeysa yok" dedi.
Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu ve Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu, 2021 yılında Ankara Şehir Hastanesinde Kadın Doğum Kliniğinde asistan hekim olarak çalışan ve nöbet çıkışı evine giderken trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Berin Şen'i anarak, hastanelerde doktorların yaşadığı çalışma koşullarına ilişkin Bilkent Şehir Hastanesi'nde açıklama yaptı.
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Esra Halaman, şunları kaydetti:
"Arkadaşımızı üç yıl önce Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde Kadın Doğum Kliniği'nde nöbet mesaisinin ardından evine giderken trafik kazasında kaybettik. Toplumun ve bizlerin vicdanında bu acı olay münferit bir kaza değil bir cinayettir. Çünkü uzun çalışma saatleri ve artmış sağlık talebi ile angarya sonucu oluşan yoğun çalışma koşulları bu olayın doğrudan sebepleridir.
"Dr. Rümeysalar kolay yetişmiyor"
Arkadaşımızın ölümü günün Sağlık Bakanı tarafından 'dramatik kaza' olarak adlandırılmıştı. ve Bakan tarafından da itiraf edilmişti ki Dr. Rümeysa'lar kolay yetişmiyor. Günümüzde biliyoruz ki, bu binalarda, Şehir hastanelerinde, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde ve Üniversite hastanelerinde bu koşullar devam etmektedir. Değişen nedir? Değişen, artmış sağlık hizmeti talebini karşılamak için uzman hekim yetiştirme hedefiyle altyapısız, plansız artırılan tıpta uzmanlık eğitimi kadrolarıdır. Değişen, 'Beyaz Reform' adıyla sürdürülen sağlıkta özelleştirme süreçleriyle sağlık hizmet sunumunun ve dolayımında tıpta uzmanlık eğitiminin ağırlığının Şehir Hastaneleri'ne kaydırılmasıdır. Değişen, tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumlarda hekimlerin eğitime ve araştırmaya ayıracak zamana sahip olmadan hizmet sunumu yükünün altında ezilmeleridir."
"Bebeklerin canına kast edilmesi, sağlık sisteminin kar hırsıdır"
Uzun yıllar süren mücadelemiz sonucunda kazanılan nöbet ertesi dinlenme hakkımız geri adım atmayacağımız bir kazanımdır. Hatırlatırız ki, asistan hekimler yıllarca yönetmeliklerde 'gece nöbeti tutanlara ertesi gün görev verilemez' derken nöbet ertesi çalışmaya zorlanmıştır. Haklarını istediklerinde ise izin verilirse maaşlarından kesilmekle tehdit edilmişlerdir. Şimdi Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği ile her bir kurum için tartışmasız bağlayıcı olarak nöbet ertesi dinlenme hakkı ifade edilmiştir. Hiçbir asistan hekim arkadaşımızı arkada bırakmayacak, insanca yaşama ve çalışma hakkımız için bu kazanımın takipçisi olacağız. Arkadaşımızı andığımız bugünlerde bir diğer gündemimiz de sağlık sistemimiz içinde ne yazık ki yaşanmış olan bebeklerin canına para için kast edilmesi. Bu elim olayda da sorumlu aynı. Sorumlu sağlık sisteminin kar hırsıdır. Hastaneleri, sağlık hizmetlerini halkın sağlığı için değil piyasanın orman kanunlarına bırakan düzendir sorumlu.
"Geleceksizliğe boyun eğmek zorunda değiliz"
Bir araya geleceğiz, asistan hekimler bir arada hem insanca yaşayacak hem hekimliğin onurunu savunacak hem de halkın sağlığını merkeze alan bir sağlık sistemi için emek vereceğiz. Asistan hekim arkadaşlarımıza çağrımızdır. Yalnız değiliz. Angarya çalışmaya, mobbinge, nöbet ertesi iznimizin engellenmesine ve geleceksizliğe boyun eğmek zorunda değiliz. Meslek örgütümüze üye olalım, eğitim ve çalışma haklarımız için asistan hekim komisyonunda buluşalım. Çünkü kaybedecek başka Dr. Rümeysa yok."