Doktor "Vecihi" Hem Üretti Hem Uçtu
İBRAHİM SÜZER/TOLGA ALBAY - Maket yaparak başladığı uçma tutkusunu kendi tasarladığı hava aracıyla sürdüren doktor, sıra dışı hikayesiyle dikkati çekiyor.
İBRAHİM SÜZER/TOLGA ALBAY - Maket yaparak başladığı uçma tutkusunu kendi tasarladığı hava aracıyla sürdüren doktor, sıra dışı hikayesiyle dikkati çekiyor.
Denizli Servergazi Devlet Hastanesinde geçen yıl göreve başlayan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Levent Ceylan, uçuş tutkusunu mesaiden arta kalan zamanlarda sürdürüyor.
Minik hastalarıyla yakından ilgilenen ve onlarla şakalaşan Ceylan, mesai sonrası beyaz önlüğünü çıkararak gittiği evinde kırmızı pilot tulumunu giyerek farklı bir maceraya başlıyor.
Kendi elleriyle ürettiği hava taşıtı "gyrocopter"i aracının arkasına takan Levent Ceylan, oğlu Ali'yle birlikte şehir dışındaki düz bir araziye giderek uçuşa hazırlanıyor.
İnce ayarlar ve ısınma turlarının ardından arazide hızlanarak gökyüzüne yükselen Ceylan, görüntüsü ve çıkardığı sesle küçük bir helikoptere benzeyen "gyrocopter" ile gökyüzünde süzülüyor.
"Levye" adını verdiği dümenle aracı gaz verip keserek irtifasını kontrol eden doktor Ceylan, zaman zaman yaptığı sert manevralarla da adeta rüzgarla dans ediyor.
Çoğu insanın bilimkurgu filmlerinden tanıdığı bu küçücük hava aracıyla gözden kaybolacak kadar yükselen Ceylan'a yerden telsiz bağlantısı kurduğu oğlu Ali Ceylan destek oluyor.
Yaklaşık 30 dakikalık uçuşun ardından Levent Ceylan, motorunu havada durdurduğu "gyrocopter" ile süzülerek tarlaya güvenli iniş yapıyor.
Model uçakla başladı
İlkokulda oyuncak uçaklar yaparak başladığı uçuş tutkusunu, kendi ürettiği hava aracıyla bulutların arasında kaybolacak kadar ilerleten Ceylan, uçuş tutkusu ve hava aracı yapma macerasını AA muhabirine anlattı.
Havacılığa tutkuyla bağlı olduğunu, pilot olmak istediğini ancak "kaderin kendisini doktor yaptığını" ifade eden Levent Ceylan, üniversite yıllarında THK'nın model uçak kurslarına gittiğini, okul bittikten sonra kendisini uçuracak bir araç yapıp yapamayacağını araştırmaya başladığını kaydetti.
Araştırmaları sonucu tutkusu için en uygun hava aracının, atölye ortamında yapımı mümkün olan "gyrocopter" olduğunu gördüğünü anlatan Ceylan, çalışma hayatına başlamasıyla ekonomik durumunun düzeldiğini ve Yozgat'taki evlerinin altına bir atölye kurduğunu dile getirdi.
Atölyede bir yandan hava aracını yaparken, diğer yandan yamaç paraşütü ve motorlu paraşütte uzmanlaştığını aktaran Ceylan, 2001 yılında aracını tamamlayarak ilk uçuşunu yaptığını söyledi.
Eski bir uçaktan çıkarılan motoru kullandığı "gyrocopter"in tüm mekanik işlemleri ve tasarımının kendisine ait olduğu bilgisini veren Levent Ceylan, aracını yeni teknolojilerle 10 yılda 5 kez yenilediğini ifade etti.
Aracın uçurulması sürecinde uzman pilotlardan destek aldığını vurgulayan Ceylan, kendisine 40-50 bin liraya mal olan aracın ithalat fiyatının 200 bin lira civarında olduğu bilgisini paylaştı.
"En güvenilir araç"
Doktor Ceylan, dolu depoyla 250 kilometre menzile sahip "gyrocopter" ile 3 bin 500 metre irtifaya kadar yükselebildiğini ve saatte 120 kilometre hız yapabildiğini dile getirdi.
Havacılığın tehlikeli bir uğraş olarak görülmesine rağmen kurallarına uyulduğu sürece bir sorun yaşanmadığını anlatan Levent Ceylan, "gyrocopter"in ise en güvenilir hava aracı olduğunu savundu.
İnsanların kendisine sürekli tehlikeli bir iş yaptığı uyarısında bulunduğunu belirten Ceylan, "Her şeyin bir kuralı var. Kontrolleri düzgün yaptıktan, hava şartlarını kolladıktan sonra hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Eğitim aşamalarında yer kazalarım oldu ama sadece aracın bazı parçaları zarar gördü. Bunun dışında sağlığımı etkileyen hiçbir kaza yaşamadım. Gyrocopter, dünyanın en güvenilir hava araçlarından biri. 80-90 kilometre rüzgarda dahi uçabilen, motor arızası yapsa da pilotunu sağ salim yere indirebilen bir araç. Yaptığım diğer hava sporları arasında da gyrocopter en güveniliri diyebilirim." dedi.
Tutkusunun tüm hayatını şekillendirdiğini söyleyen Levent Ceylan, uçma tutkusuna ilk etapta kuşkuyla yaklaşan eşinin de zamanla kendisine destek verdiğini, çocuklarının ise yer ekibi olarak tutkusuna ortak olduğunu bildirdi.
Ceylan, şöyle konuştu:
"Tayin olduktan sonra Denizli'ye geldiğim gün, ev bakmadan önce nerede uçabileceğimi araştırdım. Uygun araziyi bulduktan sonra yakın bir semtten ev buldum. İş yoğunluğum fazla, vakit buldukça uçuşa hafta sonları 1-2 saat zaman ayırıyorum. Çevremdekiler kendi yaptığım bir araçla uçmamı korkuyla karşılıyor. Kimsenin pek görmediği bir uğraş olduğu için garip bakılıyor ama kötü karşılanmıyor. Zaman zaman 'Vecihi' esprileri yapılıyor. Özellikle aile içinde sıkça yapılıyor. Ne diyebilirim, benzetiyorlar.
Havadayken duygularımı anlatmak çok zor. Bunun adı 'adrenalin bağımlılığı', uçuş yapmadan duramıyorum. Buna amatör olarak devam etmeyi düşünüyorum. Gyrocopter'in lisanslı pilotu olacağım ve bu konudaki bilgi ve becerilerimi genç pilotlara aktaracağım. Ben bu işte hem yapan, hem uçan bir pilot olarak farklı bir kulvardayım. Eğitimci olarak gençlere destek olmayı düşünüyorum."
Oğlu Ali Ceylan için ikinci "gyrocopter"i yapmak üzere malzemeleri temin ettiklerini, yıllık izne çıktığında Yozgat'taki atölyesinde üretime başlayacağını anlatan Levent Ceylan, uçuş tutkusu olan herkesi bu alana davet etti.
Ceylan ayrıca, bir helikopterin yaptığı işi daha düşük maliyetle yapabilen bu araçların özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın kullanıldığını, Türkiye'de ise 10 civarında pilotu bulunduğunu da sözlerine ekledi.