Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Doğu Perinçek ve Veli Küçük "Nöbet Çadırı"nda

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan sanıklara destek vermek amacıyla kurulan nöbet çadırını, Doğu Perinçek ve Veli Küçük ziyaret etti.

Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan sanıklara destek vermek amacıyla Silivri Cezaevi yakınında kurulan nöbet çadırını, Ergenekon Davası'ndan geçen ay tahliye edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük ziyaret etti. Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Nusret Güner de, bazı tutukluları ziyaretinin ardından çadıra geldi.

"TUTSAKLARI ZİYARET EDECEĞİZ"

Öte yandan, aralarında Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek'in de bulunduğu bazı Balyoz Davası sanıklarının eşleri ve çocukları da ziyaret için Silivri Cezaevi'ne geçti. Çadırın önünde bekleyen aileler sık sık "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attı. İrem Çiçek, babasını ziyaretinden önce bir konuşma yaparak, "Bu, yüzyılın iftirasında, kumpas davasında bizleri yalnız bırakmadınız. Şimdi içeri gideceğiz ve tutsakları ziyaret edeceğiz" dedi. Mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini söyleyen Çiçek, "Bu kumpası kuranlar bulunana kadar ve yargılanana kadar, onlar Silivri'ye gelene kadar devam edecek. O zaman bizim nöbet devam etmeyecek. Biz içeride müşteki, şikayetçi kısmında bulunacağız. O zaman pozisyonları değiştirmiş olacağız. Bu, uzun soluklu bir mücadele. Ben inanıyorum ki sonuna geldik" şeklinde konuştu.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE ÇAĞRI

Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararının medyada yer aldığının altını çizen Çiçek, "Twitter kararı da çok önemliydi ama, 250 Türk askerinin tutsak tutulduğu bu davadan da daha önemli değildir herhalde. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi'nin bir an önce adil yargılama hakkının ihlal edildiğinin açık olduğu bu dava ile ilgili olarak karar vermesini bekiliyoruz. Sonra babalarımızı hep birlikte bu zindanlardan kurtarmayı ümit ediyoruz" dedi.

"ONLARI BİR KEZ DAHA BU HALDE GÖRMEKTEN ÜZÜNTÜ DUYDUM"

Eski Donanma Komutanı Nusret Güner de, silah arkadaşlarını ve komutanlarını ziyaret ettikten sonra nöbet çadırına geldi. Güner, "Üzüntülü müyüm? Evet üzüntülüyüm. Onları bir kez daha bu halde görmekten üzüntü duydum. İçeride bulunanların çoğu denizci. ve ben bu denizcilerin yüzde 90'ıyla bire bir çalıştım. Bir esir durumunda olmaları beni çok üzdü. Bundan en kısa zamanda kurtulurlar inşallah. Onları buradan tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum" dedi.

VELİ KÜÇÜK DE KONUŞTU

Emekli tuğgeneral Vali Küçük de, hazırlanan senaryonun oynanması için içeri alındığını savunarak, "Bir senaryo yazmışlardı. Emperyalistler ve Amerika başta olmak üzere. Kaleme alınmıştı. Bunun oynanması gerekiyordu. Senaryo 1974'te yazıldı. Oynanması gerekiyordu. Ancak bu senaryonun oynanması için, kimsenin itiraz edemeyeceği birine ihtiyaç duydular. Bu isim Veli Küçük'tü. 80'lerden itibaren her olayın faili gibi gösterilmek suretiyle -cezaevinde bir savunmamda belirttiğim gibi- yaramazlık yapan küçük çocukları korkutur gibi, bir Veli Küçük yaratıldı. Suç mu? Suç 6 sene arandı. Ama amaç suç bulmak ya da ceza vermek değildi. Türk Ordusu'na nasıl girilecekti? Türk Ordusu'nun nasıl yok edilmesi gerekirdi? Dünyada böyle bir ordu yoktu. Amerika Başkanı'nın söylediği gibi, 'Dünya haritasının üzerinde parmağımı Türkiye'nin üzerine koyuyorum, içim titriyor' demişti Bush oğlu Bush. Niye başka yere parmağını koymadın? Böyle bir coğrafyadaydık biz. İçi titriyordu herkesin bu coğrafya için. Bu coğrafyada böyle bir orduyu kabul etmezlerdi. Neden? Çünkü coğrafyanın değişmesi gerekiyordu. Bu coğrafyanın yok edilmesi, dağıtılması gerekiyordu" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title