Doğu'nun Kardeleni" Kitabıyla Çocukların Yüzünü Güldürdü
Erzurum'un Horasan ilçesinde 2 yıl önce sınıf öğretmeni olarak göreve başlayan Elif Sena Güçtaş Şakar, lösemi hastası öğrencisini, kadına yönelik şiddeti ve öğrenme güçlüğü çeken çocukları konu alan "Gülüşün Dökülmesin Çocuk" kitabının satışından elde ettiği gelir ile çok sayıda dezavantajlı...
YUNUS HOCAOĞLU - Erzurum'un Horasan ilçesinde 2 yıl önce sınıf öğretmeni olarak göreve başlayan Elif Sena Güçtaş Şakar, lösemi hastası öğrencisini, kadına yönelik şiddeti ve öğrenme güçlüğü çeken çocukları konu alan "Gülüşün Dökülmesin Çocuk" kitabının satışından elde ettiği gelir ile çok sayıda dezavantajlı çocuğa yardım ulaştırdı.
Elif Sena Güçtaş Şakar, Amasya Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünü bitirdikten sonra 2 yıl önce Atatürk İlkokulu'nda çalışmaya başladı.
Şakar, lösemi hastası öğrencisinin yaşadıklarını ve veli ziyaretlerinde gördüğü olayları kitap haline getirmeye karar verdi. Meslektaşları ve okul yönetiminin de desteğiyle kitap yazmaya başlayan Şakar, hasta öğrencisinin yanı sıra kadına yönelik şiddeti ve öğrenme güçlüğü çeken çocukları kaleme aldı.
Şakar, daha sonra internetten ve Türkiye'deki çeşitli kitapçılarda satışa sunduğu kitaptan elde ettiği gelirle özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 400'den fazla okuldaki dezavantajlı çocuklara kitap, kırtasiye ve giyim yardımında bulundu.
Umut olduğu birçok çocuğun sevincini paylaşan öğretmen Şakar, devam ettirmeyi düşündüğü bu çalışmalarla Türkiye genelinde öğrencilerin hayatına dokunmak istiyor.
Öğretmen Elif Sena Güçtaş Şakar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lösemi hastası öğrencisi ve veli ziyaretlerinde yaşadıklarından etkilenerek kitap yazmaya karar verdiğini söyledi.
Lösemi hastası öğrencisi ışık oldu
Yazdığı kitabı öğrencilerine ve şehit öğretmenlere adadığını belirten Şakar, "Kitaba konu olan öğrencim 4 yaşından beri kanserle mücadele ediyor. Onun hikayesi ve veli ziyaretlerine gidip gelirken yaşadıklarım beni öğretmen olarak çok etkiledi. Ben de bunu yazma ihtiyacı duydum. Sadece kanser hastası çocuğun yaşadığı zorluklar değil kadına şiddet ve öğrenme güçlüğü çeken çocukların da hikayelerini kaleme aldım. Hepsi yaşanmış hikayelerdi ve bu şekilde yola çıktım." dedi.
Şakar, kitabın önce bin adet baskı ile internet sitelerinde ve kitapçılarda satışa sunulduğunu anlattı.
Elde ettiği gelirle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki köy okullarında okuyanlar başta olmak üzere ülke genelinde birçok dezavantajlı çocuğa kitap, kırtasiye ve giyim yardımında bulunduğunu dile getiren Şakar, şu ifadeleri kullandı:
"Bir kitap alıyorlar ve bunun geliri Türkiye'deki birçok köy okulunda okuyan dezavantajlı çocuklara yardım olarak geri dönüyor. 400'den fazla okula ulaşarak birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine kitap, kırtasiye ve giyim yardımları ulaştırdık. Sayı olarak net bir rakım veremiyorum ancak daha çok Doğu ve Güneydoğu'daki okullarda okuyan çocuklara ağırlık vermeye çalışıyorum ayrıca Ankara'da şehit kütüphanesi kuruldu ve oraya da kitapları gönderdik. Yani doğu batı ayırt etmeden bir yola koyulduk ve hedefime ulaştım."
"Öğretmenlik ve sahiplenme duygusuyla yola çıktım"
Şakar, insanlarda farkındalık oluşturmayı amaçladığını vurgulayarak, öğrencilerin sıkıntılarıyla mücadele etmek için böyle bir yol seçtiğini kaydetti.
Öğretmen Şakar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işi yaparken tamamen öğretmenlik ve sahiplenme duygusuyla yola çıktım çünkü burada gerçekten yüreğe dokunan hikayelerimiz var. Evren, insan hareketini destekliyor. Dedim ki bir adım atmalıyım. Yeter ki sen bir adım at, bu konuda insanlarımız da çok duyarlı. Benim de amacım duyarlılık yaratmaktı ve amacıma ulaştığıma inanıyorum. Hissiyat olarak seçtiğim yolda eminim ki birçok meslektaşım da bu konuda mücadele veriyor."
"Çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak istiyoruz"
Şakar, meslektaşlarıyla "Okuyarak Çoğalıyoruz" adlı bir ekip kurduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ekibimizde 14 yazar bulunuyor ve amacımız tamamen maddi gelir elde etmeden çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak. Birçok okulu gezerek çocuklara yaratıcı okuma ve yazma çalışmaları yaptırdık. Burada benim önceliğim kitap okuma sevgisi ve kitap eksikliği. Daha sonraki önceliğimiz ise kırtasiye ve giysi yardımı. Sadece kıyafet, bot, mont ve ayakkabı yardımı değil onların ruhen ve sosyal eksikliklerini de gidermek istiyoruz."
Dezavantajlı çocuklara sosyal yönden de katkı sunmaya çalıştıklarını anlatan Şakar, şu ifadeleri kullandı:
"Tiyatroya ve sinemaya hiç gitmemiş öğrencilerim var, bunları kendi okulumdan başlayarak tiyatro ile buluşturmak istiyorum. Sosyal olarak da onları belirli bir doygunluğa ulaştırmayı hedefliyorum. Sadece okul çatısı altında eğitim veren öğretmen olmak istemiyorum. Böylece bu sosyalliği aktarmak ve onlarla yapacağımız bu çalışmaları tüm Türkiye'ye yaymak istiyorum."