Doğru Nefes "Şiddet"İn İlacı
Yanlış nefes almanın öfke ve şiddete sebep olduğu, doğru nefes alma tekniklerini uygulayarak bunun önlenebileceği belirtildi.
AYŞE ŞENSOY BOZTEPE - Yanlış nefes almanın öfke ve şiddete sebep olduğu, doğru nefes alma tekniklerini uygulayarak bunun önlenebileceği belirtildi.
Nefes analizi üzerine çalışmalar yapan analiz uzmanı Taner Akkuş, AA muhabirine, toplumun kanayan yaraları olan boşanmalar, suça meyil, kadına şiddet ve özellikle son yıllarda artan cinayetlerin önüne geçmek adına birtakım çalışmalar yaptığını söyledi.
Geçmişten günümüze gelen bir metot olan doğru nefes alma tekniği üzerinde çalışmaya karar verdiğini belirten Akkuş, şunları kaydetti:
"Kişilik, nefes alma şeklinde gizlidir. Bir insan 4 metotla nefes alır. Bunlar doğru metotlar değildir. Bunlardan biri kısa alıp kısa vermek, ikincisi uzun alıp kısa vermek, üçüncüsü kısa alıp uzun vermek, dördüncüsü de uzun alıp uzun vermektir. Nefesi kısa alıp kısa verenler, kaygısal, sinirli ve suça meyilli potansiyel taşırlar. Bu durum kişinin, yanlış nefes aldığı için doğru karar verme mekanizmasını çalıştıramamasından kaynaklanır. Bunun sonucunda anlık öfke patlaması yaşayan kişi bir anda şiddete meyillenip cinayet işleyebilmektedir. Doğru nefes alma tekniği, toplumun en büyük kanayan yaralarından biri olan şiddeti engelleyecek bir metottur."
"Eğitim müfredatına girmesini istiyoruz"
Akkuş, nefes alma tekniğinin binlerce yıl önce İslam dinini anlatmak için Uzak Doğu'ya giden sahabe Sa'd Bin Ebu Vakkas tarafından uygulandığını fakat sistemleştirme çalışmalarının 1100'lü yılları bulduğunu ifade etti.
Uygulamanın 2000'li yılların başında sanki Uzak Doğu'dan gelen yeni bir metot gibi empoze edildiğini dile getiren Akkuş, "1000 yıl önce zaten hayatımızda vardı. Ayrıca 1960'lı yıllarda tasavvuf alimleri de bu sistemin 'Huş-Der-Dem' (nefesi dinlemek, nefesi anlamak, nefesi uygulamak) metoduyla ülkemizde yaygınlaşmasına, milyonlarca suça meyilli insanın rehabilite edilerek topluma kazandırılmasına vesile olmuştur. Bir sonraki neslin üzerinden öfke, sinir ve stresi atabilmesi için doğru nefes alma tekniklerinin eğitim müfredatına girmesini, ilk ve orta öğrenimde uygulanmasını istiyoruz." diye konuştu.
Akkuş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul SGK İl Müdürlüğü ortaklığında "Nefesten Kimlik Analizi-Doğru Nefes Alma Teknikleri" seminerleri gerçekleştirildiğini, seminerler dizisine özellikle kamusal alanlarda devam edileceğini bildirdi.
Bazı merdiven altı işletmelerde "nefes terapisi" adı altında uygulamalar yapıldığını ifade eden Akkuş, bunların sağlıksız olduğuna vurgu yaptı. Akkuş, bu konuda isteyen tüm kurum ve kişilere ücretsiz eğitim verdiklerini açıkladı.
"Toplumun yüzde 70'i nefes kapasitesini doğru kullanamıyor"
Sosyolog ve nefes terapisti Seyran Akdaş da ruhsal ve bedensel hastalıkların kökeninde doğru nefes almama durumu olduğuna işaret etti.
Akdaş, vücuda yeteri kadar oksijen gitmediğinde hücrelerde ölümler, çürümeler ve hastalıklar oluştuğunu belirterek şöyle devam etti:
"Nefesimiz bedenimizde üst, orta ve alt solunum olmak üzere üç bölgede aktiftir. Doğru olan bu üç bölgeden nefes almaktır. Toplum olarak bu bölgelerimizin maalesef sadece yüzde 30'unu kullanıyoruz. Yapılan araştırmalara göre Türk toplumunun yüzde 70'i nefes kapasitesini doğru kullanamıyor. Genelimiz üst ve orta bölgeden nefes alıyor. Fakat bağırsakların olduğu alt karına nefesin gitmesi gerekiyor. Doğru nefes karından başlar, sürekli ve bağlantılı şekilde devam eder. Olabildiğince alt karna da oksijeni gönderip daha sonra dışarı vermemiz gerekiyor."