Doç. Dr. Selma Koç Akgül: Afet okuryazarlığına büyük önem vermeliyiz
KOCAELİ Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.Dr. Selma Koç Akgül, Türkiye ve dünyada afet türleri ve sayısında ciddi artışlar olduğunu, toplumun her kesimine uyarıları ulaştırmak için neler yapılması gerektiği üzerinde durulması gerektiğini belirterek, "ciddi afet okuryazarlığı olmalı" dedi.
KOCAELİ Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.Dr. Selma Koç Akgül, Türkiye ve dünyada afet türleri ve sayısında ciddi artışlar olduğunu, toplumun her kesimine uyarıları ulaştırmak için neler yapılması gerektiği üzerinde durulması gerektiğini belirterek, "ciddi afet okuryazarlığı olmalı" dedi.
Dünya çapında örgütlü Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI) Türkiye Hibe Fonu'na hak kazanan projeyi uygulamak için derneğin İstanbul Şubesi, Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG-DER) ve Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) ile işbirliği yaptı. Başta olası İstanbul Depremi olmak üzere çeşitli afetlere hazırlık amacıyla hazırlanan proje kapsamında herkese açık ve ücretsiz katılım sertifikalı ilk On-line Afet Kültürü Eğitimi verildi. JCI İstanbul Sosyal Sorumluluk Proje Direktörü ve Moderatör İlknur Doruker Türkiye'nin birçok ilinden öğrencilerin interaktif olarak derslere katılım sağlamalarından mutlu olduklarını söyledi.
"EN ÖNEMLİSİ İNSANA DOKUNABİLMEK"Alanlarında uzman isimlerin 380 katılımcıya 8 günde verdiği 8 ders ile tamamlanan herkese açık ve ücretsiz eğitimin son bölümünde 1923-2000 Yılları Arasında Türkiye'de Doğal Afetler: 1999 Marmara Depremleri Hakkında Haber Söylemleri ve Kamuoyu Araştırmaları yapan Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.Dr. Selma Koç Akgül konuşmacı oldu. Doç.Dr. Koç Akgül, günümüzde birbirini tetikleyen birçok afet türleri görüldüğünü, BM verilerine göre 2005-15 yılları arasında afetlerde 700 bin kişinin öldüğünü, 1.4 milyon kişinin yaralandığını, 23 milyon kişinin evsiz kaldığını, 144 milyon kişinin göç ettiğini hatırlattı. Doç.Dr. Koç Akgül, şöyle dedi: "Afetlerle ilgili bir çok uzman konuşuyor. Ama en önemlisi insana dokunabilmek. Bir insanı bile hayatta tutabilmek büyük başarı. Afet okuryazarlığına büyük önem vermemiz gerek. Afet sayıları giderek artıyor. Günümüzde bilgiye ulaşmak kolay göründüğü halde hazırlık bakımından yetersiziz. 1999 depreminden sonra sayısız eğitim yapıldı. Ancak, geçen yılki Silivri depreminde hazırlıksız olduğumuz görüldü. Toplum olarak gönüllü olmayı kısa dönemli yardım etme olarak anlıyoruz. Ancak, bir türlü örgütlü ve bilinçli hareket etmeyi yapamıyoruz. Bireyin verilen bilgiyi benimsemesi ve bunu uygulaması gerek. Algı ile ilgili süreçte bilginin nasıl anlatıldığı çok önemli. Afet zararlarını azaltmak istiyorsak gerçek ve doğru, uygulanabilir bilgileri vermemiz gerek. Günümüzde digital medya, klasik medyaya alternatif olarak görülüyor. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Afetlerde bilinçli ve ne yaptığını bilen kişilere ihtiyaç var. Örneğin bu eğitimlerde Dr. Oğuz Gündoğdu hocamız da söyledi. Sallantı esnasında hedefi küçültmemiz gerek. Çok basit bilgileri öğrenmek sonra makro pencereye dönmemiz gerekiyor. Hedef kitleleri belirleyerek basit, uygulanabilir yöntemleri önermek gerek.""AFETLERİ CAN KAYBI OLMADAN ATLATABİLMELİYİZ"
Doç. Dr. Selma Koç Akgül, olası afetlerde nasıl hareket edileceğine dair içerik belirleme ve kaynağın çok önemli olduğunu vurgularken kısa süre önce Giresun'da görülen sel afeti ve İstanbul için yapılan dolu uyarısına dikkat çekti. Doç.Dr. Akgül, AFAD'ın sayfalarında Karadeniz risklerle ilgili haritalar bulunduğunu, meteoroloji ve haber kaynaklarının da güncel bilgi ve uyarıları aktardığını belirterek, "Sellerin ne zaman olacağı da belli. Bu durumda; altyapı sistemlerinin ve halkın hazırlıklı olması gerek. ABD'de kasırga uyarıları oluyor ve biz de can kaybı olmadan bu afetleri can kaybı olmadan atlatabilmemiz gerek. Kimin bu bilgileri nasıl ulaştıracağımız önemli. Türkiye genelinde afet radyoları böyle risk durumlarında devreye girerek bütün radyo yayınlarını keserek gerekli uyarıları verebilir. Afetler doğası gereği belirsiz. Ama eğitim ve hazırlıklarımızı ona göre yapmalıyız. Silivri depreminde öğrencileri bırakıp bahçeye çıkan öğretmenler vardı. Gelecekte çok ciddi süreç bizi bekliyor. Stratejileri doğru oluşturmamız gerek. Gidilebilecek başka dünya yok, ciddi afet okuryazarlığı olmalı" diye konuştu.