Dizi, Tarihe İlgiyi Artırdı
Kanuni ve Hürrem Sultan'ın Oğulları Bayezid'in Sivas'taki Kabri Ziyaretçi Çekiyor
KANUNİ VE HÜRREM SULTAN'IN OĞULLARI BAYEZİD'İN SİVAS'TAKİ KABRİ ZİYARETÇİ ÇEKİYOR
Yayınlanmaya başladığı andan itibaren tartışmaları da beraberinde getiren 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinde konu edilen Kanunu Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan dönemi, tarihe olan ilgiyi de artırdı. Kanunu'nin Hürrem Sultan'dan olan oğlu Şehzade Bayezid ve oğullarının Sivas'ta bulunan kabirleri son günlerde daha çok ziyaret edilmeye başlandı.
İçeriği nedeni ile tartışma ve tepkileri de beraberinde getiren Osmanlı İmparatoru Kanunu Sultan Sülemyan dönemini anlatan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisi tarih sayfalarında arka planda kalan bilgilere de merak uyandırdı. Kanunu Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olan ve taht mücadelesi verdiği için boğdurularak öldürülen oğullarından Şehzade Beyazıd ve oğullarının Sivas'ta bulunan kabri de merak konusu oldu. Tarih kaynaklarında Kanunu Sultan Süleyman'ın 8 oğlundan biri olan Şehzade Bayezid diğer kardeşleri Murad, Mahmud ve Abdullah çok küçük yaşlarda ölmesi, diğer kardeşleri Mehmed ve Cihangir'in genç yaşta hastalanarak, Şehzade Mustafa'nın ise askerler tarafından tahtın varisi olarak desteklendiği için, Hürrem Sultan'ın entrikalarının da etkisiyle Kanuni tarafından boğdurularak öldürülmesinden sonra aynı anneden olma erkek kardeş Selim ile taht kavgasına tutuşmasıyla biliniyor. İran'da öldürülmelerinin ardından cenazeleri Sivas'a getirilen ve o dönem Melik-i Acem olarak adlandırılan türbesine defnedilen Bayezid'in kabri, oğulları Orhan, Osman ve Abdullah ile birlikte günümüzde Yukarı Tekke Mezarlığı içindeki camide Abdulvahabi Gazi Türbesi'nin yer aldığı türbe bölümünde bulunuyor. Camla çevrili alanda konunan şehzadelerin kabrinin girişinde ise "Şehzadeler Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Bayezid ve oğulları Osman, Orhan, Abdullah burada metfundur." yazısı yer alıyor. Yıllardır Sivaslıların ziyaret ederek dua ettikleri Şehzade Beyazid ve oğullarının kabiu, dizinin Kanunu dönemini gündeme getirmesiyle yeniden ilgi oddağı olurken, ziyaretçi sayısının da arttığı öğrenildi. Kanunu'ye benzer özelliği ile bilinen ve annesi Hürrem Sultan'ın padişah olmasını istediği Bayezid'in yaşanan entrikilar sonucu öldürülmesi ve tahta Selim'in geçmesinin Osmanlı'nın duraklama dönemini başlatan bir gelişme olduğu da tarihi kaynaklarda yer alıyor. Tabirlerin bulunduğu Abdulvahabi Gazi Camisi imamı Mehdi Bostancı, merak edip gelenlere tarihi geçmişiyle ilgili bilgiler aktardıklarını belirterek, ziyaretçilerin ihlas ve fatiha surelerini okuyarak dilekte bulunduklarını söyledi. İmam Bostancı, tarihe mal olmuş bu zatların hayatlarının da geleceğe ders niteliğinde olduğunu dile getirdi.
-KUTU-
ŞEHZADE BAYEZİD'İN ÖLDÜRÜLMESİ
1546'da Karaman Sancak Beyliği'yle görevlendirilen Bayezid, 1533'te Nahcivan seferi esnasında taht muhafazası için Edirne'ye gönderildi. Ancak Şehzade Mustafa'nın Hürrem Sultan'ın da entrikaları sonucu öldürülmesinden sonra onun adına isyan eden Düzmece Mustafa kuvvetlerini durdurmada ağır davrandığı, hatta bu isyanı onun düzenlediği iddiası ortaya atıldı. Kanuni'nin ona olan güveni sarsıldı, ancak yine de onu affedip Kütahya'ya gönderdi. Bayezid bunun üzerine babasına yazdığı mektupta "Ben kulunuzu muradına irgürdünüz" diyerek teşekkür etmiş ve kendisini tahtın varisi olarak görmeye başlamıştır. Hürrem Sultan, kendi oğlu olmayan Şehzade Mustafa'ya tahtın varisi gözüyle bakılmasını ve askerler tarafından desteklenmesini, kendisinin ve oğulları için tehdit olarak algılamış ve onun öldürülmesinde rol oynamıştır. O, kendi oğullarından daha çok karakter bakımından Kanuni'ye benzeyen Bayezid'in tahta geçmesini istiyordu. Ancak Hürrem Sultan'ın ölümünden sonra, Bayezid koruyucusuz kalmış ve kendine taraftar toplamaya girişmiştir. Oğullarının taraftar toplamaya başlamaları üzerine Kanuni onları birbirlerinden uzaklaştırmış, Selim'i Konya'ya, Bayezid'i ise Amasya'ya göndermiştir. Bayezid bunu kendisine bir hakaret saymış ve Kütahya'da kalmaya çalışmıştır. Ancak babasının ısrarları sonucu Amasya'ya gitmek zorunda kalmıştır.
Onun askerlerini dağıtamayan Kanuni, aynı şekilde Selim'in de asker toplamasını söylemiş ve Sokollu Mehmed Paşa'yı ona yardıma göndermiştir. Bayezid'in sancağından çıkması isyan olarak değerlendirilmiş ve Şeyhulislam Ebusuud ve başka din adamları tarafından öldürülmesinin vacib olduğuna dair fetvalar verilmiştir. Bu esnada Amasya'dan Ankara'ya gelen Beyazid, Konya önlerinde Selim'in ordusuyla çarpışmış, ancak üstünlük sağlayamayıp yenilmiştir. Bunun üzerine Amasya'ya dönmüş ve babasından af dilemiştir. Kanuni, Bayezid'in af talebini reddetmiş ve yakalanmasını emretmiştir. Bayezid bunun üzerine oğullarını alarak İran'a sığındı. İran'da Şah Tahmasb tarafından büyük bir törenle karşılanan Bayezid, onun aracılığıyla babasından affını dilemiştir. Kanuni de bir ara onu affetmeyi düşünse de Selim'in ve Tahmasb'ın tutumları karşısında bundan vazgeçmiştir. Bu çekişmeden yararlanmak isteyen Tahmasb, bir bahaneyle Bayezid'i ve oğullarını hapse attırmıştır. Kanuni, Selim ve Tahmasb arasında Bayezid'in teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar başlamıştır. Tahmasb'ın isteklerinden bir kısmını kabul etmek zorunda kalan Kanuni, ona 1 milyon 200 bin altın ödeyeceğini ve Kars Kalesi'ni bırakacağını vaad etmiştir. Ayrıca Selim de padişah olduğunda, İran'la dost kalacağına dair bir ahidname vermiştir. Anlaşma sağlanınca Kazvin'e giden Osmanlı elçileri 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezid'i ardından da oğullarını boğarak öldürmüşlerdir.
BABASINI YAZDIĞI AF MEKTUBU VE CEVABI
Şehzade Bayezid karakter bakımından Kanuni'ye benzemektedir. Melankolik tabiatlı, şair yaratılışlı, iyiliği seven, zeki, mütevazı ve cesur bir kişi olarak nitelendirilmektedir. "Şahi" mahlasıyla yazdığı şiirleri, divanı vardır. Babasından affını dilemek için yazdığı şiirleri ve babasının yine şiir olarak verdiği karşılıklar meşhurdur.