Diyarbakırlılar, Barış Sürecinde Somut Adım İstiyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın İstasyon Meydanında Diyarbakırlılarla buluşacak. Başbakan Erdoğan'ın 30 Mart yerel seçimleri öncesinde halkla bir araya geleceği miting için kentte hazırlıklar tamamlanırken, vatandaşlarında Başbakan'dan beklentileri bulunuyor.

Diyarbakırlılar daha fazla demokrasi ve Başbakan'ın barış sürecinin sahiplenmesi ve somut adımlar atması noktasında beklentilerini sıraladı. Başbakan'ın önceki Diyarbakır ziyaretinde söylediği, "Cezaevleri boşalacak, dağdakiler inecek" sözünü yasal zemine oturtmasını isteyen Diyarbakırlılar, bu somut adımla güvensizlik ortamının tamamen ortadan kalkacağını söyledi.

Başbakan'dan ekonomik anlamda da mesajlar bekleyen Diyarbakırlılar, özellikle işsizliğin üst seviyede olan ilde, gençlerin iş sahibi olup ev idaresine yardımcı olması için kentte devlet yatırımları ve teşvik destekleriyle iş yerlerinin açılması beklentiler arasında. Diyarbakırlı vatandaşlar beklentilerini şu sözlerle sıraladılar:

"ANA DİLDE EĞİTİMİN MÜJDESİ BEKLİYORUM"

Kadri Çelebi, 63 yaşında emekli, "Başbakan Erdoğan bölgeye özellikle Diyarbakır'a her geldiğinde muhakkak ki bir mesaj, müjde veriyor ve bu bölge halkını mutlu ediyor. Bu kez de farklı olacağını sanmıyorum. Yerel seçimler için elbette ki partisi için gelecek ve insanlardan kendisine destek isteyecek. Ancak özellikle Kürt halkının kalesi olan Diyarbakır'a gediğinizde eliniz boş gelemezsiniz. Başbakan'da bunun bilincinde ve vereceği mesajlar merakla bekleniyor. Ben kendi adına ana dilde eğitimle ilgili olarak tamamen net bir biçimde müjde vereceğini düşünüyorum ve umuyorum"

CEZAEVLERİNİN BOŞALMASI GEREKİYOR

Ali Asım Aktemir, 42 yaşında esnaf, "Başbakan Erdoğan'dan vermesini beklediğim mesaj, kesinlikle cezaevindeki, elinde silah olmadığı halde silah varmış gibi cezalar istenen Kürt siyasetçileriyle ilgili olacaktır. Başbakan geçen Diyarbakır'a geldiğinde 'cezaevleri boşalacak' demişti ama bunun nasıl yapılacağını hangi yasal zemine oturtulacağını söylememişti. Yani altı boş kalmıştı belki bu kez bunun altını doldurur ve Kürt halkının yıllardır beklediği adaletin geçte olsa tecelli etmesine yardımcı olur"

BAŞBAKAN'DAN BİR MESAJ BEKLEMİYORUM

Abdulbaki Demir, 38 yaşında işçi, "Ben şahsen Başbakan'ın bir mesaj vermesini beklemiyorum. Verse verse kendi partisiyle ilgili yaptıkları ve bundan sonra yapacaklarını söyler. Hak verilmez, mücadele edilerek kazanılır, Kürt halkı mücadele ederek bu aşamaya geldi ve bundan sonra da nasıl mücadele edeceğini iyi bilir. Kürt halkı artık aklını başına almıştır ve birlik olmuştur. Her fırsatta birlikte yaşama arzusundan söz edilmektedir. Eğer bu şartlar oluşmadığı takdirde kendi kendini idare edecek ortam ve kaderini tayin noktasında mücadele vermesi de beklentiler arasındadır. Kısacası Başbakan'dan her hangi bir beklentimiz yoktur. Vereceği çok önemli mesajları Kürt halkı bir nimet olarak algılamayacaktır"

BAŞBAKAN HEM KÜRT HALKINI HEM DE TÜRK HALKINI MEMNUN EDECEK

Mürsel Karaduman 35 yaşında esnaf, "Başbakan bu ülke için gerçekten bir şanstır. Başbakan gelmiş geçmiş en iyi liderler arasında bulunuyor. Ona sahip çıkmamız gerektiği açıktır. Ülkede daha fazla demokrasi daha fazla insan hakları hem herkesin kazancına olur. İşte son gelişmelerde gösteriyor ki ne kadar insanını sıkboğaz etsen o kadar sıkıntı ve dertler çoğalıyor. Başbakan bunun farkında olacak kadar bilgi ve birikime sahip bir liderdir. Diyarbakır'da hem Kürt halkını hem de Türk halkını memnun edecek beklide seçim gecesine kadar konuşulacak ölçekte büyük mesajlar vermesini bekliyorum"

CEZAEVLERİNDEKİ SİYASETÇİLER İLE HASTA TUTUKLULAR BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALI

Mahmut Hasan Keskin, 58 yaşında işçi emeklisi, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen Diyarbakır ziyaretinde ilk kez devlet başkanı olarak 'Kürdistan' ismini söyledi. Ardından herkesi mutlu edecek olan "Cezaevleri boşalacak, dağdakiler inecek" sözünü söyledi. Ben artık bu sefer gelişinde bu sözünün içini doldurmasını bekliyorum. Yani cezaevlerindeki siyasetçiler ile hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir. Kürt halkı içinde bir yara olan ve düşüncelerine göre siyasi tutsak olarak algılanan bu durumun ortadan kaldırılmasını bekliyorum ve bunun yasal bir zemine oturtması gerekmektedir"

BAŞBAKAN TÜRK, KÜRT, ALEVİ, LAZ, ÇERKEZ HERKES İLE BÜTÜNLEŞMELİ

Mustafa Reşit Alağaş, 48 yaşında çiftçi, "Ben her şeye rağmen barış sürecinin devam etmesi ve yasal bir zemine oturtulmasından yanayım. Bence son olarak Nevroz'da Öcalan'ın verdiği mesajda artık geçiş sürecinin tamamlandığı ve barış sürecinin yasal bir zemine oturtulması mesajına karşılık olarak Başbakan başlatacağı ilk adımı Diyarbakır'da verecektir. Vermesi gerekiyor çünkü içten ve dıştan Başbakan'a büyük ölçekte yüklenmeler vardır. Bunu bertaraf etmesi için halkı ile bütünleşmesi gerekiyor. Gerek Türk, Kürt, Alevi, Laz, Çerkez herkes ile bütünleşmesi gerekiyor. Bunu yapmadığı takdirde kendisinin yok olacağını iyi biliyor. Atılacak bu somut adımlar da güvensizlik ortamının da tamamen ortadan kalkacağını düşünüyorum"

ÖCALAN'IN MESAJI İYİ ALGILANMALI

Abdullah Saim Şeker, 54 yaşında esnaf, "Diyarbakır'da yapılan tarihi Nevroz kutlamasında Abdullah Öcalan'ın vermiş olduğu mesajı ve müzakere vurgusu Başbakan Erdoğan tarafından iyi algılanması gerektiğine inanıyorum. Silahların sustuğu, ocakların sönmediği bu sürecin devam etmesi için hükümetin de Kürt halkına karşı üstüne düşen sorumluluğu bir an önce yerine getirmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde barış tek taraflı ve kendinden ödün vererek yapılmamıştır. İki tarafta birbirine bazı noktalarda ödünler vererek bu süreci nihayete ulaştırmaları gerekmektedir. Görüyoruz ki Kürt tarafı elinden geleni ve tüm sorumluluğu üzerine alarak sürece büyük katkı sunuyor aynı katkıyı hükümetten de görülmesi lazımdır"

BARIŞ SÜRECİ İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALIDIR

Mustafa Sözgelen, 39 yaşında esnaf, "Başbakan Erdoğan eğer gerçekten samimi ise Kürt halkını kardeşi gibi görüyorsa boş söylemleri bırakıp gerçek ve somut adımlar atmalıdır. Bunun önceliği de başta 'KCK' adı altında yapılan operasyonlar kapsamında tutuklanan Kürt siyasetçilerinden, cezaevinde bulunan hasta tutukların bırakılması gerekmektedir. Bununla beraber Türkiye'nin Suriye politikasını bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor ve oradaki bizim halkımıza saldıran çetelere destek vermekten vazgeçmelidir. Bunlar yaptığı takdirde biz onun samimiyetine olan güvenimi artacaktır. Ancak bugüne kadar başta Başbakan olmak üzere hiçbir devlet yetkilisi söz konusu durumla ilgili hiçbir girişimde bulunmamıştır. Rojava'daki halkımıza ambargolar uygulanmıştır. Bunlar yapılırken Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'a gelip 'size yol yapacağım. Tesis kazandıracağım' demesi bence bir anlam ifade etmez"