Diyarbakır Kalp Krizi Geçirip Stent Takılan Hastanede Düşüp Öldüğü İddiası
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde kalp krizi geçirip, kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anjiyo yapıldıktan sonra kalbine stent takılan Ali Bozkurt (70), iki gün sonra yaşamını yitirdi.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde kalp krizi geçirip, kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anjiyo yapıldıktan sonra kalbine stent takılan Ali Bozkurt (70), iki gün sonra yaşamını yitirdi. Bozkurt'un yoğun bakım ünitesinde yatağından düşüp öldüğünü öne süren aile, hastane ve sağlık görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul'un Eyüp Belediyesi'nden emekli olan evli ve 6 çocuk babası Ali Bozkurt, 22 Kasım'da rahatsızlanınca yakınları tarafından Ergani Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Ali Bozkurt, kent merkezindeki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Kardiyoloji ünitesinde ameliyata alınan Bozkurt'a, anjiyo yapılıp kalbine stent takıldı. Yoğun bakımda tedavisi süren Bozkurt, 24 Kasım'da iddiaya göre, hasta yatağından düştü. Yerde kanlar içerisinde bulunan Bozkurt, 26 Kasım'da yaşamını yitirdi. Bozkurt'un cenazesi, yakınları tarafından toprağa verildi.
'HALAM YERDE KANLAR İÇİNDE BULDU'
Ali Bozkurt'un oğlu Erol Bozkurt, babasının yoğun bakımda yatağından düştüğünü iddia ederek, hastane yönetimi ve sağlık görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Halasının, babasını kanlar içinde yerde yatarken bulduğunu öne süren Erol Bozkurt, "Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anjiyo yapıldıktan sonra babamın kalbine stent takıldı ve daha sonra gözetim altına alındı. Durumu iyiydi, şuuru açıktı, doktorlar durumunun iyi olduğunu söylediler. Kardiyoloji yoğun bakım servisinde 2 gün yattı. Daha sonra öğle saatlerinde yemek saati olduğu için personeller hasta yakınlarını yemek vermek için çağırdılar, nedense bizleri çağırmadılar. Halam bu durumdan şüphelendi ve fırsattan yararlanıp yoğun bakıma girdi. Babamı kanlar içinde yerde bulunca personele, 'Ağabeyimin yerde ne işi var ve başı neden kanıyor?' diye sorunca halamı, 'Hanımefendi çıkın dışarıya' diye ikaz edip çıkarmışlar. Halama hastanın kolundaki serumun kanadığını, bunu da başına sürdüğünü söylemişler. 'Peki yerde ne işi var?' diye sorunca halamı apar topar dışarıya çıkarmışlar" dedi.
'SIVILAŞTIRICI İLAÇ VERİLDİĞİNDEN KANAMA DURDURULAMADI'
Babasının yanında kimse olmadığı halde yemek götürüldüğünü ve yemeği yemeye çalışırken dengesini kaybedip yataktan düştüğünü tahmin ettiklerini belirten Erol Bozkurt, şöyle konuştu:
"Babama yanında refakatçi olmadan yemek götürüldü. Tek başına olan babam dengesini kaybedip yere düştü. Başı yarılan babama pansuman yapılırken, ben de sordum, 'Nasıl düşer diye?' Bana 'Beyefendi abartıyorsunuz, basit bir düşme. Dikiş atıp yatağına yatıracağız. Biz hastanın düşmanı değiliz' dediler. Bunları duyduktan sonra içimiz biraz ferahladı, ama içeride bir yoğunluk olduğunu ve kapıları kapattıklarını gördüm. Arka kapıdan babamı gizlice tedaviye götürüldüğünü gördüm. Telefonuma sarıldım ve olayı belgelemek, babamın o kanlı halini fotoğraflamak isteyince de beni babamın tedavisini yapmayacakları yönünde tehdit ettiler. O sırada babamın kanı durmuyordu, yatağa her yere kan akıyordu. Babama tedavisi sırasında kan sıvılaştırıcı bir ilaç verilmişti. Bundan dolayı kanını durduramadılar. Daha sonra beyin tomografi çekimi için babamı çıkardıklarında ben de telefonumla çekmeye başladım. Babamı aldıkları odaya girdim, onunla konuştuğumda bana 'Oğlum nasıl düştüğümü bilmiyorum, bir anda düşmüşüm' dedi. Sonra babamı yoğun bakıma aldılar ve 2 gün boyunca bize bilgi vermediler. Biz de yakınları olarak orada hastane yönetimiyle arbede yaşadık. Aslında babamın beyin ölümü ilk gün gerçekleşti, ancak bize söylemediler. 2 gün sonra 'Babanız vefat etti' dediler."
Babasının ölümünden sorumlu olanların bulunup, cezalandırılmasını isteyen Bozkurt, "Bizi babasız bıraktılar. Maddi ve manevi şikayetçi oldum, suç duyurusunda bulunduk" diye konuştu.
'SORUŞTURMA SONUNDA KESİN ÖLÜM NEDENİ ORTAYA ÇIKACAK'
Bozkurt ailesinin avukatı İhsan Arslan ise hukuki süreci başlattıklarını anlatarak, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülmekte. Şu an kesin ölümü tespit edilmiş değil. Soruşturma sonucunda kesin ölüm nedeni ortaya çıkacaktır. Hastanedeki görevlilerin ihmali olup, olmadığı da soruşturma neticesinde belirlenecek. Hastanedeki kamera kayıtları ve diğer deliller toplanmaya başlandı" dedi.
Hastane yönetiminden ise olayla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.