Diyarbakır'ın fethedilişinin 1381'inci yıldönümü

Diyarbakır'ın fethedilişinin 1381'inci yıldönümü

DİYARBAKIR'ın İslam orduları tarafından fethedilişinin 1381'inci yıl dönümü, 27 sahabenin kabrinin bulunduğu Sur ilçesindeki tarihi Hazreti Süleyman Camisi'nde dualarla kutlandı.

Diyarbakır'ın İslam ordularınca, 27 Mayıs 639 yılında fethedişinin 1381'inci yıl dönümü, Valilik ve İl Müftülüğü tarafından Sur ilçesindeki tarihi Hz. Süleyman Camii'nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Kuran-ı Kerim tilaveti ve okunan dualarla başlayan kutlamaya, Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Başoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman, Sur Kaymakamı ve Sur Belediyesi Başkan Vekili Abdullah Çiftçi ile İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır katıldı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında maske takılan ve sosyal mesafe kuralının uygulandığı kutlamada konuşma yapan Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, 1381 yıldır ezanın Diyarbakır'da dinmeden okunduğunu hatırlatarak, "Süleyman Bin Halid ve bütün şehit sahabelerin makamında bugün 1381 yıl önce Diyarbakır'ın İslam'la şereflenmesini sağlayan ve o günden bugüne kesintisiz bir şekilde dinmeyen ezanımızı İslam'la şereflenmemizi, şehadetleri ile bizlere bırakan bütün şehit sahabe-i kiramı rahmet ve minnetle anıyoruz. Huzurlarında onların manevi ruhaniyetinde Diyarbakır adına onlara bitmeyecek minnetlerimizi sunuyoruz" dedi.

'İSLAM TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR YIL DÖNÜMÜ'

İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Diyarbakır'ın fethinin İslam tarihi açısından önemine değinerek, Diyarbakır'ın fetihle birlikte Anadolu'nun kapısı olduğuna vurgu yaptı. Diyarbakır'ın 5'inci Harem-i Şerif olarak bilindiğine dikkat çeken Karabayır, şunları söyledi:

"Önemli bir günü yaşıyoruz. Bu yıl dönümünün bizler için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz. Hazreti Ömer zamanında İyaz Bin Ganem komutasında, içerisinde 800'den fazla sahabe-i kiramın bulunduğu Muaz Bin Cebel, Hz. Halit Bin Velid ve Süleyman Bin Halit gibi sahabe-i kiram efendilerimizin bulunmuş olduğu bir ordu tarafından Diyarbakır'ın fethedilmiş, İslam'a ve memleketimize kazandırılmış. Bu yüzden Diyarbakır, Anadolu'nun kapısı olmuş, göklerin öğrencisi, Anadolu'nun diğer yerlerinin de öğretmeni olmuş."