Diyarbakır Hak-Par Genel Başkanı Bozyel: "Kürt Sorunu Çözülmeden, Türkiye İstikrara Kavuşamaz"

DİYARBAKIR'da bulunan Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel, 80 yıllık deneyimle Kürt sorununu çözemeyen Türkiye'de gerçek anlamda bir demokrasiye, barışa ve istikrara kavuşamayacağını söyledi.

Partisinin Diyarbakır il binasında basın toplantısı düzenleyen HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, PKK'nın eylemsizlik kararının olumlu bir adım olduğunu söyledi. Silahların tümden susturulmasının daha önemli olduğunu belirten Bozyel, "Çatışma ve şiddet ortamının yol açtığı yıkıcı sonuçları anlamak için sadece son iki aylık bilançoya bakmak yeterlidir. Şiddet ortamının yol açtığı puslu ortam karanlık güçlerin devreye girmesine, Reşadiye ve Dörtyol olaylarında olduğu gibi provokasyonlar tezgahlamalarına yol açmıştır. Şiddet furyası, Batman olayında olduğu gibi hedef ve kural tanımadan Kürt halkının en değerli evlatlarının yaşamına mal olmuştur. Şiddetin tırmanışıyla birlikte sivilleşme ve demokratikleşme söylemleri yerini şiddet ve güvenlik söylemlerine terk etmiş, OHAL özlemcileri ve idam taraftarları şiddet ortamını altın bir fırsat gibi değerlendirmişlerdir. Öte yandan, geçen 80 yıllık deneyimler Kürt sorununu çözmeden Türkiye'nin gerçek anlamda bir demokrasiye, barışa ve istikrara kavuşamayacağını göstermektedir. Bunun için en büyük görevin devlete-hükümete düştüğü açıktır" dedi.

Geçen yıl başlatılan açılımın Kürt sorununun çözümü yönünde yarattığı umutların tekrar canlandırılması gerektiğini belirten Bozyel, şöyle dedi:

"Hükümet, Kürt sorununu eşitlikçi bir biçimde çözeceğine dair güçlü bir irade beyanında bulunmalıdır. Kürt sorunu başta olmak üzere, Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü için demokratik standartların yükseltilmesi öncelikli bir görevdir. Parti olarak bütün siyasi tutuklu ve hükümlülere evrensel hukuka uygun davranılmasını, İmralı koşulları istismara ve ayırımcığa yol açtığı için, Abdullah Öcalan'ın normal bir cezaevine nakledilmesini önemsemekteyiz. Silahların tümden terk edilmesine olanak tanımak bakımından askeri operasyonlara girişilmemelidir. Partimiz, emekli General Atilla Kıyat'ın 1993 döneminde gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerin devlet sorumluluğunda gerçekleştirildiğine dair beyanının suç duyurusu olarak kabul edilmesini ve bu yönde çok yönlü bir sürecin başlatılmasından yanadır"

Parti olarak, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşma için uygun toplumsal bir ortamın yakalandığını ifade eden Bozyel, 12 Eylül rejiminin Kürt halkına karşı bir ölüm, zulüm ve işkence çarkına çevirdiğini ileri sürdüğü Diyarbakır Cezaevi'nin bir insanlık müzesine dönüşmesi gerektiğini savundu.

Referandum sürecini de değerlendiren Bozyel, Türkiye'nin temel ihtiyacının yeni bir toplumsal sözleşme, ülkenin çoğulcu gerçeğine, Kürt ve Türk halkının hak eşitliğine dayalı yeni bir anayasa olduğunu kaydederek, yetersizliklerine rağmen bu paketin desteklemesi çağrısında bulundu.