Haberler

Diyarbakır'dan Bağımsız Aday Olan Haşimi, Seçime İtiraz İçin Anayasa Mahkemesi'ne Gidiyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'dan bağımsız aday olan Haşimi, seçime itiraz için Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor DİYARBAKIR'dan Bağımsız Milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Seyyit Haşim Haşimi, bağımsızların oy alamaması için isimlerinin oy pusulasında üst üste ve oldukça küçük yazıldığını belirterek, "Kibrit kutusu bile oy pusulasında yer alan isimlerimizden daha büyüktü.

Diyarbakır'dan bağımsız aday olan Haşimi, seçime itiraz için Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor

DİYARBAKIR'dan Bağımsız Milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Seyyit Haşim Haşimi, bağımsızların oy alamaması için isimlerinin oy pusulasında üst üste ve oldukça küçük yazıldığını belirterek, "Kibrit kutusu bile oy pusulasında yer alan isimlerimizden daha büyüktü. Üstelik bağımsızların fotoğrafı yoktu ve isimler üst üsteydi. YSK bunu bilinçli bir şekilde yaptı. Ayrıca geçersiz oyların tekrar sayılması için yaptığımız başvuruyu da reddetti. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağım" dedi

Diyarbakır'da 1 Kasım seçimlerinde Bağımsız Milletvekili adayı olan ve aldığı 9 bin 980 oyla seçilmeyen Seyyit Haşim Haşimi, basın toplantısı düzenledi. Çözüm sürecine katkı sunmak, sağduyulu bir çizgiyi siyasetin geliştirmek ve Kürt temsili noktasında bağımsız aday olduğunu belirten Haşimi, başta YSK olmak üzere güçlü partilerle yarıştığını, resmi verilere göre ise 9 bin 980 oy aldıklarını, kendi hesaplamalarına göre ise 15 bine yakın oy aldığını söyledi. Oy pusulasındaki yerlerinin kibrit kutusundan bile daha küçük olduğunu belirten Haşimi, 3-4 gün boyunca okuma-yazma bilmeyen seçmenlerine oy pusulasında mührü nereye vuracaklarını tarifle geçirdiklerini söyledi. Haşimi, şunları söyledi: "Sandıklarda aldığımız oyu topladık ve bize sunulan toplam oyla ciddi farklılık olduğun gördük. Bunu bazı sandıklarla teyid ederek itirazda bulunduk. Ama itirazım reddedildi. Ben geçersiz oyların bir kez daha sayılmasını isteme hakkına sahibim. Büyük bir adaletsizlik ve eşitsitsiz yaşandı. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adayın fotoğrafı oy pusulasında yer almıştı. Ancak son seçimde özellikle bağımsız adayların yanyana olması ve mührün basılacağı kutucukların da hemen altında olması gerekirken, iki bağımsız adayı üst üste koymuşlar. Üstelik isimlerde oldukça küçük yazılmış. Zamanımızın büyük bölümünü oylarımızın yanmaması için pusuladaki yerimizi tarifle geçti. Bunu YSK bilinçli bir şekilde yaptı. Bu hukuka sığmaz, vicdanla bağdaşmaz. Binlerce oyumuz bu şekilde yandı.

Biz bunun tespitini yaptık. 3500'e yakın sandık var. Her sandıkta 1 oyumuz geçersiz sayılırsa 3500 oy yapıyor. Benim arkadaşlarımın oyunu kullandığı sandıklardan oyumuz çıkmadı. Bunu ıspat etmemize rağmen bir şey yapamıyoruz. Birileri bu seçimlerde dizayn yaptı, birileri hileye başvurdu bu seçimlerde. Ben bunun peşini bırakmayacağım. Amacım illaki milletvekili seçilmek değil. Bana verilen oylara sahip çıkmak için. Ben iddia ediyorum bu şekilde olmasaydı ve birazcık zaman olsaydı bu oyun 3 mislini alırdım. Bunu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağım. Buradan sonuç alamazsam ucu nereye kadar giderse gitsin hakkımızı arayacağım. Almış olduğumuz desteği bir onur plaketi olarak taşıyacağız. Yeni bir Kürt temsili bağlamında ve sağduyulu çizgiyi geliştirmek bağlamında siyaseti sürdürmeye devam edeceğiz."

ÖNÜMÜZDE ÇATIŞMALI BİR DÖNEM VAR

Bölgedeki çatışma ortamına da değinen Seyyit Haşim Haşimi, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kan akmaya devam ediyor. Barış sürecinin kaldığı yerden tekrar başlayıp daha kapsayıcı bir halde sürmesi lazım. Acilen bir yol haritasının hazırlanması gerekiyor. Fakat Ak Parti'nin Kürt meselesiyle ilgili hemen sağlıklı bir adım atacağıyla ilgili fazla umudum yok. Yaşanan gelişmeler bizi umutlu kılmaya yetmiyor, tam tersine ben endişeliyim. Önemli olan siyaseten çözüm sürecine nasıl katkı sunmamızdır. Bunun için biz siyasi çabamıza mücadelemize devam edeceğiz. Toplum şiddet sarmalından bıkmıştır. Hitaplar, çatışma hitabıdır. Onun için endişeliyim. Yapılan açıklamalar, önümüzdeki dönemin bir çatışma dönemi olacağına işaret ediyor. Açıklamalar bunu gösteriyor ve bu doğru değil. Neticede, çatışmalar ne kadar uzun sürerse sürsün ki temenni etmiyoruz, yine gelip konuşmaya, diyaloğa dayanacak. En somut örnek Baas rejiminin vakti zamanında en ağır silahlarla Napalm bombaları dahil Irak Kürtlerine yönelik saldırısıydı. Ancak bitmedi diyaloğla bir şekilde iç ve dış dengelerin etkisiyle bir yere geldi. Çatışmalar iyi değil. Bir kere toplum kutuplaşıyor ve bu derinleşiyor ve derinleştikçe çözüm daha da zorlaşıyor. Çözüm sürecine amasız şekilde kaldığı yerden daha kapsamlı bir şekilde hemen başlatılmasıdır."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title