Diyarbakır'daki Terör Saldırısına Tepkiler
Diyarbakır'da terör örgütü PKK'nın Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğine bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırılara sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
Diyarbakır'da terör örgütü Pkk'nın Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğine bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırılara sivil toplum örgütleri tepki gösterdi.
Müzakere ve Çözüm Platformu Sözcüsü Alaattin Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör saldırılarına yönelik etnik kimliğe, siyasi duruşa bakmadan ortak bir tavır geliştirilmesi ve seslerin yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Darbe girişimiyle ülke üzerinde bir işgal ve kaos ortamı yaratılmak istendiğini ve ülke bütünlüğüne yönelik eylemlerin gerçekleştirilmiş olmasının oynanan senaryonun sonucu olduğunu belirten Parlak, FETÖ'nün yıllardır bölgede PKK terör örgütü ile hareket ettiğini, sayısını dahi hatırlamadıkları eylemleri gerçekleştirdiğini anladıklarını bildirdi.
Kürtlerin hakkını savunuyor iddiasındaki terör örgütünün Kürt gençleri, çocukları öldürmesi, asker ve polislere yönelik silahlı saldırıları arttırmasının darbe girişiminin başka bir adımını oluşturduğunu dile getiren Parlak, şöyle devam etti:
"PKK'nın gerçekleştirdiği bombalı saldırılarda siviller ölünce, toplumdaki tepkiler artınca 'biz yapmadık, yerel birimler yaptı' demelerinin hiçbir mantıklı gerekçesi olamaz. Uluslararası terör siyasetinin bir uzantısı durumunda olan PKK'nın bölgede uluslararası yapılar adına bir vekalet savaşı yürüttüğünü görüyoruz. Bu vekalet savaşında kaybeden Kürtlerdir. Sivilleri, çocukları PKK öldürüyor ama buna kayıtsız kalan insan hakları aktivistleri, akademisyenler, barış havariler var. Sesleri çıkmıyor ve utanmıyorlar. Hizmet ettikleri başarısız darbe girişimini sürdüren terör örgütüne söz söylemekten korkuyorlar, çekiniyorlar."
"Halk, Diyarbakır'da yeni bir PKK katliamına daha şahit oldu"
Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Osman Aktaş ise saldırıyı lanetlediğini belirterek, Kürt halkının acı dolu bir süreç yaşadığına dikkati çekti.
Bombalı araç saldırılarıyla hayatın zindan edilmeye çalışıldığını ifade eden Aktaş, şunları kaydetti:
"Batılı üst aklın finanse ettiği çukur siyasetine destek vermeyen Kürt halkı, yine aynı karanlık merkezlerin bölgedeki taşeronu eliyle cezalandırılmaya çalışılmaktadır. Bölgenin birçok yerinde bomba yüklü araçları halkın yaşam alanında pervasızca infilak ettirenler, bu halka ne kadar düşman olduğunu pratikleriyle ortaya koymaktadır. Dürümlü mezrasında 16 köylüyü katledenler, daha dün yine Diyarbakır ve Kızıltepe'de sivillerin ölümüne neden olmuştu. Bu saldırıların yarattığı travmayı atlatmaya çalışan Kürt halkı, Diyarbakır'da yeni bir PKK katliamına daha şahit oldu."
Terör örgütü PKK'nın asla emellerine ulaşamayacağını söyleyen Aktaş, PKK'nın Kürt halkına yaptığı zulümlerin unutulmayacağını belirtti.
Aktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu halk, emperyalistlerin lejyonerliğini yapan bu örgüte de boyun eğmeyecektir. Mustazaf Kürt halkı zulmün ne taraftan estiğini, kendisini hedef alan namlunun kimin elinde olduğunu artık çok daha net olarak görebilmektedir. Bir cinnet halinden öte gerçekleştirilen bu saldırıların Kürt halkına ne denli zarar verdiğini, bir şekilde bu zihniyetle bağı olanlardan artık kendilerine korkmayacakları soruları sorabilmeli ve söz konusu zihniyeti cesurca sorgulamalıdırlar. Yoksa başka bir günde patlayacak bombaların şarapnel parçaların ya kendilerini ya da çocuklarını hedef alacaktır."
"Platformlarda şiddeti mahkum eden bir gündem oluşturmak lazım"
Özgür Der Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan da terör örgütünün tükenmişlik sendromu yaşadığı için kendisiyle beraber her şeyi tahrip etmeyi amaç edindiğini aktardı.
Kürtlerin siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarını tahrip eden bu örgütün nesil, mal, can emniyetini hiçe sayarak katliam yaptığını anlatan Nazlıcan, Türkiye'yi kuşatan emperyalist güçlerden vazife devşiren FETÖ ve PKK gibi hain örgütlerin ülkeyi kaosa sürüklemek için her yolu denediğini belirtti.
Nazlıcan, hiçbir hakkın cinayetle, katliamla elde edilemediğini ve katliamları yapanları lanetlediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Halkımıza, sivil topluma, siyasi partilere sesleniyoruz. Bu katliamları yapanları kınayarak toplumsal bir tepki göstermek insani bir vazifedir. Bizler bugün tepkilerimizi örgütleyip haksızlığa karşı durmazsak yarın bu ateş her tarafımıza yayılır ve daha kötü sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olur. Onun için gerek medya yoluyla gerek siyasi platformlarda şiddeti mahkum eden bir gündem oluşturmak aciliyet arz eden bir konudur ve hepimiz bundan sorumluyuz."
"Katliamcı zihniyet lanetlenmeli ve mahkum edilmelidir"
İnsan Hakları Cemiyeti Genel Başkanı Mehmet Karadağ, yapılan saldırılar ile insani değerlerin pervasızca hedef alındığını belirtti.
Toplumsal barışın ve huzurun hedef alındığını bildiren Karadağ, şöyle konuştu:
"Menşei ve faili aynı olan terör saldırıları ile hedef gözetilmeden ve ayrım yapılmadan halkımız ve masum insanlar katledilmiştir. Oluşturulan kaos ortamında baskı ve korku yoluyla toplum sindirilmeye çalışılmıştır. İnsanı ve insani değerleri hiçe sayan katliamcı zihniyet lanetlenmeli ve mahkum edilmelidir. Açık ve net bir şekilde bu katliamları lanetleyerek tavır almak tüm toplumsal kesim ve dinamikler için görev haline gelmiştir. Bu vahşete seyirci kalmak veya tevillerle bahane bulmaya çalışmak cürme ortak olmaktır. İnsan yaşamına kastederek emellerine ulaşacaklarını hesap edenlerin mazlum halkımızın öfkesiyle karşılaşacağı günler yakındır."
Patlamada hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara ise acil şifa dileyen Karadağ, "Şiddeti, katliamı, kan akıtmayı yegane yöntem haline getiren zihniyetin tüm toplum için ne denli tehlike ve tehdit oluşturduğu gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Planlı ve kasıtlı bir şekilde sivil katliamlara imza atan PKK terörünü lanetliyoruz. İdeolojik tarafgirlikle bu vahşi eylemi tolere etme gayretinde olan çevreleri de esefle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş ise terörü lanetlediğini, yapılan saldırıyı en şiddetli şekilde kınadığını kaydetti.
Memiş, "Darbenin tanklarına karşı duran halkın teröründe karşının da durmaya ve sokaklarda daha gür bir sesle karşı durmaya davet ediyoruz. Diyarbakır üzerinde oynanan oyunların son bulmasını ve bir daha ölümlerin olmadığı günler temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.