Diyarbakır'daki İzinsiz Yürüyüşe Akademisyenlerden Tepki
DİYARBAKIR / HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürdüğü Sur ilçesine "yürüyüş" çağrısı karşılık bulmazken, akademisyenler çağrıya tepki gösterdi.
DİYARBAKIR / HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürdüğü Sur ilçesine "yürüyüş" çağrısı karşılık bulmazken, akademisyenler çağrıya tepki gösterdi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halkın, HDP'ye destek vermediğini söyledi.
Halkın çağrıya uymayarak devletten yana bir duruş sergilediğini ifade eden Şeyhanlıoğlu, "Halk, Efkan Ala'yı dinlemiş oldu. Selahattin Demirtaş'a ise kırmızı kart göstermiş oldu" dedi.
" Diyarbakır'da yüzde 70 oy alan bir partinin belediye personeli dahi yürüyüşe katılmış olsaydı, HDP amacına ulaşmış olurdu. Yürüyüşe katılanların toplamı 3 bin kişiyi geçmiyor, bunların bini de dışarıdan geldi" ifadelerini kullanan Şeyhanlıoğlu, şöyle konuştu:
"Halk, HDP'nin şiddet stratejisini benimsemiyor, net olarak buna karşı duruyor. Seçim sonuçlarına baktığımız zaman da bu görülüyor. Oy oranı yüzde 13'ten, yüzde 10'a düştü. HDP burada ağır bir mağlubiyet aldı. Bir daha ki seçimde daha ağır bir mağlubiyet alacak diyebiliriz. Türkiyelilik vurgusu ve yumuşak bir dil kullanan Demirtaş, 7 Haziran öncesine dönmelidir, aksi takdirde daha kötü sonuçlar alacak."
"Bunları Kandil kışkırtıyor"
Sur'dan göç etmek zorunda kalanların dahi çağrıya destek vermediğini aktaran Şeyhanlıoğlu, şunları kaydetti:
"İnsanlar HDP'ye, silaha destek vermiyor. Halk huzur istiyor, devlete güven duyuyor. Halkın silahlı çetelerle kim olduğu belirsiz yüzü kapalı gençlerle ne işi olabilir? Bunları Kandil kışkırtıyor. Amaç, Suriye ve Irak'ta Türkiye'nin önünü tıkamaktır. Hedef, Türkiye'nin Ortadoğu'dan çekilmesi, içerideki sorunlarla boğuşmasıdır. Bunları sevk eden iradenin amacı huzuru kaçırmaktır. HDP, barış istiyorsa derhal Sur'da kendi yandaşlarına silahlarını güvenlik kuvvetlerine teslim etmelerini tavsiye etsin. İnsanlar devleti destekliyor. "
DÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Yanmış, HDP'nin halk desteğini yitirmeye başladığını söyledi.
Sur, Cizre ve İdil'de yaşananları HDP'nin halka izah edememesi nedeniyle halkın çağrıya destek vermediğini kaydeden Yanmış, şöyle devam etti:
"Bir kere örgütün kendine, 'Sur'u, Cizre'yi, İdil'i neden bu hale getirdim?' diye sormalı. Bu konuyla ilgili doğru ve mantıklı bir şekilde kamuoyuna açıklayama yapamadılar. İnsanlar artık bu tür toplumsal olayların şehirde yaşanmasını istemiyor. Halk, demokrasi ve siyaset yoluyla çözme taraftarı."
"Hiçbirisi tutmadı"
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ceylan da halkın şiddet içeren çağrıları tasvip etmediğini söyledi.
"Halk kesinlikle kandan gözyaşından, yıkımdan ve şiddetten yana değildir. Halk şiddete, silahlı mücadeleye kırmızı kart göstermiştir" diyen Ceylan, şunları dile getirdi:
"Bu gelişme, PKK ve HDP dahil türevlerinin ve ona destek verenlerin, halka rağmen politika sürdüremeyeceklerini ortaya koymaktadır. Aslında bu olay dün Diyarbakır'da gerçekleşti ama daha önce de Kızıltepe ve Derik gibi başka yerlerde de benzer olaylar oldu. Halkı sokağa çağırmak 6-8 Ekim olayları gibi yeniden galeyana getirmek, sokakları işgal etmek, devlete karşı gövde gösterisi yapmak yönünde çağrılar yapıldı. Ancak bunların hiçbirisi tutmadı. Halk barış istiyor."
"PKK'nın artık bu politikalardan vazgeçmesi gerekir"
HDP'nin halkın sağduyusuna kulak vermesi gerektiğini aktaran Ceylan, sözlerini şöyle tamamladı:
"2013 yılında söz verdikleri gibi bütün silahlı güçlerini ülke dışına çekmeleri lazım. Huzur ortamında Kürt halkı taleplerini çok rahat bir şekilde dile getirebilir. Kürt halkı taleplerini ve isteklerini barışçıl bir şekilde dile getirdiği zaman bütün dünya kamuoyu bunu daha çok destekleyecek ama siz gider Sur'un sokaklarını, binlerce yıllık camileri yıkarsanız, binlerce insanı yerinden yurdundan ederseniz, binlerce eve zarar verirseniz bu kesinlikle hak talebi değildir. Bu kesinlikle Kürt halkının arzusu değildir. Kürt halkı bunu istemiyor. PKK'nın artık bu politikalarından vazgeçmesi gerekir."