Diyarbakır'daki 75 Stk Dicle Vadisi Ranta Kurban Edilmek İsteniyor

Diyarbakır' da, İl Tarım Koruma Kurulu'nun Dicle Vadisi'ndeki 7 milyon 517 bin metre karelik araziyi tarım vasfından çıkartmasına tepki gösteren 75 sivil toplum kuruluşu, alınan kararla kentin yaşam alanının ranta kurban edilmek istendiğini ve bu karar ile UNESCO sürecini riske atıldığını söyledi. Diyarbakır'da UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine aday olan Hevsel Bahçeleri'ndeki 7 milyon 517 bin metre karelik alanın Diyarbakır İl Toprak Koruma Kurulu'nca tarım arazisi vasfından çıkarılmasına tepkiler sürüyor. Aralarında Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu, Tabipler Odası, İHD, Mazlum-Der, DİSK ve Türk-İş gibi sivil toplum kuruluşları ile oda ile derneklerin bulunduğu 75 sivil toplum kuruluşu alınan karara tepki göstermekiçin ortak basın açıklaması yaptı.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Metin Aslan, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj'ının Şubat 2014 tarihinrde UNESCO Dünya Kültür Mirası'na resmen aday olduğunu belertirek, "Bu kapsamda kentin tüm bileşenlerinin katılım ve katkıları ile hazırlanan alan yönetim planı Ağustos 2014 tarihinde UNESCO'ya sunulmuş, bu planla da yerel yönetimler ve merkezi hükümet olarak UNESCO'ya alanın nasıl korunacağı konusunda taahhütte bulunmuş olunmaktadır"dedi.

"DİCLE VADİSİ RANTA KURBAN EDİLMEK İSTENİYOR"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Dicle Nehri üzerinde yer alan Sur ve Yenişehir ilçeleri sınırları içerisinde ve aynı zamanda yönetim alanın önemli bir bölümünü yapı rezerv alanı ilan ettiğini söyleyen Aslan, şöyle konuştu:

"7 milyon 517 bin 732 metre kare yüzölçümlü bu alanı tarım arazisi niteliğinden çıkarmak için başvuru yapmış ve İl Toprak Koruma Kurulu da 12 Kasım 2017 tarihinde aldığı karar ile bahsi geçen alanın tarım dışına çıkarma kararını almıştır. Bu karar yeni düzenlemelerin yapılmasına, yeni yapılaşmalara yol açacak, alanın otantikliği, bütünlüğü binlerce yılda oluşan eko sistemini bozacaktır. Dolayasıyla kentimiz ve ülke açısından son derece önemli ve prestiji yüksek olan UNESCO sürecini riske atacaktır. Binlerce yıldır koruna gelmiş Dicle Vadisi, kente anlam katmış, kimlik kazandırmış ve yaşam kaynağı olmuştur. Tüm bu vasıfların alan yönetim planı ile korunarak geleceğe taşınması hedeflenmiştir. Ancak, bu karar ile kentin yaşam kaynağı ranta kurban edilmek istenmektedir. Toprak Koruma Kurulu'nun görevleri arasında, tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gerektirmektedir. Yine aynı kanunun 6'ıncı maddesinin a fıkrasıda kurulun görevlerini belirlerken, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak koruma ve bununla ilgili sorunları gidereci önlemlerdi almak ve geliştirmek ve uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak yönünde belirlemişken, aldığı karar ile görevin dışına çıkarak tahribatın önünü açmaktadır."

"BAKANI KARARI ONAYLAMAMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Aslan, alan yönetim planının eş güdüm ve denetleme kurulu olarak onaylayan kurumların, aynı zamanda Toprak Korumu Kurulu'nda da korumaya aykırılık oluşturan kararın altınada imzayı attıklarını ifade ederek, "Bu durumda sorgulanması gereken bir husustur. İl Toprak Koruma Kurulu bu kararı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na onaylanması için göndermiştir"dedi.Aslan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, "Tarım arazileri atalarımızın mirası değil, torunlarımızın emaneti olduğunu unutmayalım" spotları ile kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalışırken, "Diyarbakır Medeniyetlerin beşiğidir" sözünü dilenden düşürmeyen Bakan Mehdi Eker'in bu konada duyarlı olmaya ve yasaya aykırı bu kararı onaylamamaya çağırdıklarını söyledi. Aslan, şöyle dedi:

"Bunun yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili tüm kurumları alan yönetim planında belirlendiği şekliyle Dicle Vadisi'nin bütünlüklü korunması yönündeki çalışmaları hayata geçirmelerini ve mevcuttuki aykırı, yanlış uygulamaların giderilmesi için yerel yönetimleri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Biz imzası bulunan STK'lar olarak bu kararın bir an önce geri çekilmesi ve miras alanımızın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınma sürecini olumsuz etkileyecek her türlü düzenlemelere karşı çıkacağımızı daha öncede Hevsel direnişinde olduğu gibi bu karara karşıda Diyarbakır kamuoyu olarak direncimizi göstereceğimizi belirtir, kamuoyu saygı ile duyururuyoruz."