Haberler

Diyarbakır'da 'Suça Sürüklenen Çocuklar' İçin Uluslararası Sempozyum

Diyarbakır'da 'Suça Sürüklenen Çocuklar' İçin Uluslararası Sempozyum
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da, Valilik, Emniyet Müdürlüğü, Dicle üniversitesi ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen, 'Suça sürüklenen ve mağdur çocuklar' konulu uluslararası sempozyumda konuşan Sosyal Hizmetler ve çocuk Esirgeme Kurumu (SHçEK) Genel Müdürü İsmail Barış, taş atan çocuklar sorununun sadece Diyarbakır'ın değil, Bursa'nın İstanbul'un ve Kocaeli'nin de sorunu olduğunu söyledi.

Diyarbakır'da, Valilik, Emniyet Müdürlüğü, Dicle üniversitesi ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen, 'Suça sürüklenen ve mağdur çocuklar' konulu uluslararası sempozyumda konuşan Sosyal Hizmetler ve çocuk Esirgeme Kurumu (SHçEK) Genel Müdürü İsmail Barış, taş atan çocuklar sorununun sadece Diyarbakır'ın değil, Bursa'nın İstanbul'un ve Kocaeli'nin de sorunu olduğunu söyledi. Barış, "En tehlikeli taş, çocuğun kendi geleceğine ve ülke geleceğine attığı taştır" dedi. Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ise "Sorunun çözümü için sadece bazı kurumlara değil, herkese görev düşüyor" diye konuştu.

Dicle üniversitesi Kongre Merkezi'nde bugün başlayan sepozyuma, Diyarbakır Vali yardımcıları Memduh Tura, Suat Seyitoğlu, Dicle üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Sosyal Hizmetler ve çocuk Esirgeme Kurumu (SHçEK) Genel Müdürü İsmail Barış, Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, teleyizyoncu Tayfun Talipoğlu ve yerli yabancı çok sayıda akademisyen katıldı.

Uluslararası sempozyumun açılış konuşması yapan Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, çocuk ve çocuklarla ilgili bugüne kadar uygulanan günübirlik politikaların sorunu çözmediği gibi derinleştirdiğini belirtirek, "Aynı zamanda zaman ve kaynak israfına da yol açtı bu politikalar. Yeni sorunların doğmasına yol açtı. Bu sempozyumda 9 oturumda 49 konuşmacının yapacağı sunumlar ve ortaya konacak olan önerilerin kalıcı olacağına inanıyorum. Teori ve pratiği buluşturarak çocuklarımızı ilgilendiren, çocuklara yeni yaklaşım stratejilerin geliştirilmesi beklenmektedir. Araştırma eksenli polilitikalar geliştirmek ülkemizde de izlenmesi gereken en sağlıklı yol olmaktadır" diye konuştu.

Sağlam, bu yeni anlayışı hayata geçirmeleri halinde başarı grafiklerinin de artacağını ifade ederek, "Suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuk vardır. Risk altındki çocuklarımız korunmasında en temel görev biz yetişkinlere ve kamuoyuna düşmektedir. çocuklarımızın suça sürüklenmesi konusundaki sorun hiçbir kurum tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar karmaşıktır. Güçlü bir dayanışma ve işbirliği bu sorunun üstesinden gelmek için en önemli yoldur" diye konuştu.

Dicle üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ise çocukların suça sürüklenmesinde herkesin payı olduğunu vurgulayarak, "Kariyer sahibi olmalar, koşuşturmalar ve yozlaşan bir aile yapısı ve çocuklara olan ilgisizlik çocukları yanlış rol modeller seçmelerine neden oluyor" dedi. Özellikle görsel medyayı da eleştiren Rektör Saraç, "Reyting uğruna çok değerlerimizi feda ediyoruz. Gelecek nesillerimizi ve aile yapılarımızı feda diyoruz. Reyting buna değer mi? Taş atan çocuklar kavramı çok önemlidir. Biz eğer çocuklarımızın eline taş yerine gül, kalem tuturabilirsek bu çocuklar bir daha taş atamazlar. çocukların neden taş attığını bilmek için gerisine bakmak gerekir. Hassas bir bölgeyiz. Sıkıntısını içten yaşıyoruz. Diyarbakır'da polise taş atan çocuk ile İstanbul'da polise taş atan çocuk farklı görülüyor. Bunu düzeltmek gerekir" diye konuştu.

'ATILAN TAŞ çOCUĞUN KENDİ GELECEĞİNE ATTIĞI TAŞTIR'

SHçEK Genel Müdürü İsmail Barış da düzenlenen sempozyumun sadece Diyarbakır'ın sempozyumu değil, Türkiye sempozyumu olduğunu belirterek, "Her yere ve bölgeye iyi mesajlar çıkarmak için burdayız. Taş atan çocuk sorunu sadece Diyarbakır değil, İstanbul, İzmir ve Kocaeli'ninde sorunudur. Belki yerden alınıp atılan fiziksel bir taş değil. En tehlikeli taş çocuğun kendi geleceğini ve ülke geleceğine attığı taştır. çocuk Ortaokul seviyesinde ise, devlete millete ve kendi geleceğini taşlıyor" dedi. Her doğan çocuğun risk altında doğduğunu söyleyen Barış, şöyle devam etti:

"Bizim ülkemizde 3 Yunanistan kadar çocuk var, 24 milyon çocuğumuz vardır. Yasal düzenlemeler yapılırken bu asla gözardı edilmemelidir. Eğitim ve öğretim planları ve programları yapılırken bu asla gözardı edilmemelidir. Konu ile ilgili polisin, hakimin, savcının, hukuk fakültelerinin, eğitim fakültelerinin emniyet teşkilatının ve akademilerin daha alakalı, çok ciddi bir eğitim programlarına ihtiyacı vardır. sonradan yapılan programlar ve planlar pek faydalı olmuyor. Hiçkimse bu işin ne sadece polisin ne sadece sosyal hizmetlerini ya da yargının işi olduğu izlenimine kapılmamalıdır. Sorun, toplumun her kesiminin işidir. Biz son zamanlarda devletin çocukları kavramını ortadan kaldırmaya çalıyıyoruz. Bir çocuğun kemsisizliği varsa o toplumun çocuğudur, hepimizin çocuğudur. Topluma çocukları mal edecek bir yapıya gitmemiz gerekir."

SHçEK Genel Müdürü İsmail Barış, sempozyum sonucundan taş atan çocuk, uyuşturucu ve kapkaç yapan çocuk ve suça itilmiş çocuğun rehabilitasyonu ve yeniden topluma kazandırılması gibi bir sonucun çıkmamasını istediğini de belirterek, şöyle devam etti:

"Kaynaklarımızda o kadar çok sempozyum sonuçları varki hepsi aynı şeyleri söylüyor. Biz sempozyum sonucunda bu çocukların bu hala gelmeden hangi tedbirler alınmalıdır onunla ilgili sonuçların çıkmasını istiyoruz. Bilimi ve Türkiye'nin irfanını bir araya getirerek bunu uygulamak için canla görev bekliyoruz. Toplumsal değerlerimizi yitirdiğimiz için bir takım sıkıntıları ile karşı karşıya kaldık. Sosyal bilimlere irfanıda eklemek gerekir"dedi. Yurt ve yuva kavramı yerine artık çocukların evlerinde olmalarını, çocuk evleri ve olmaz ise sevgi evleri oluşturma konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Barış, "Sosyal hizmetler bünyasında 42 bin civarında çocuk vardır. Bu çocuklarımızın 31 bini kendi öz ailesi ve koruyucu aile yanında yaşamaya başladı. 11-12 bin çocuk yurt ve yuva ortamındadır."

Diyarbakır'da 2 gün sürecek olan sempuzyumda 9 oturumda 49 konuşmacı sunum yapacak.

Ferit ASLAN- Bayram BULUT/ DİYARBAKIR, (DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title