Diyarbakır'da Kürtçe Hizmet Veren Kafe Sahibine Terör Propagandası Suçlaması
Diyarbakır'da, kafesinde Kürtçe hizmet vereceğini duyuran Ramazan Şimşek, gözaltına alındı ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla yargılanıyor. Şimşek, Kürtçeye yönelik baskılara dikkat çekerek, savunmasında bu davanın Kürt diline yönelik olduğunu ifade etti.
Haber: Ahmet ÜN
(DİYARBAKIR) - Diyarbakır'da işlettiği kafede Kürtçe hizmet vereceğini duyurduktan sonra gözaltına alınan ve hakkında "zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla dava açılan kafe sahibi Ramazan Şimşek'in yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Şimşek, savunmasında "Bu yargılama ve suçlamalar benim şahsıma değil, Kürt diline yöneliktir. Kafemde Kürtçe hizmet vermek istediğim için bu baskılara maruz kaldım. Bu insani bir durum değildir" dedi.
Merkez Yenişehir ilçesindeki Sanat Sokağı'nda bir kafede, 2024 yılında 15 Mayıs Kürtçe Dil Bayramı sonrasında tüm iletişim ve hizmetin sadece Kürtçe yapılacağı duyurduktan sonra gözaltına alınan kafe sahibi Ramazan Şimşek hakkında "zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan Şimşek ve avukatı Mehdi Özdemir'in yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez dava gözlemcisi ile bir polis izledi.
Duruşmada savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yapan Ramazan Şimşek, Kürtçe konuşmanın azalması nedeniyle böyle bir karar aldığını ifade ederek, bunun bir suç olmadığını dile getirdi.
'Diyarbakır'daki insanlar çoğunluk olarak Kürtçe konuşur'
Diyarbakır'da yaşayanların çoğunluğunun Kürtçe konuştuğuna dikkat çeken Şimşek, "Bu yargılama ve suçlamalar benim şahsıma değil, Kürt diline yöneliktir. Kafemde Kürtçe hizmet vermek istediğim için bu baskılara maruz kaldım. Bu insani bir durum değildir. Her toplum, her insan kendi diliyle var olur. Diyarbakır'daki insanlar çoğunluk olarak Kürtçe konuşur. Bu nedenle böyle bir karar aldım. Kürtçeye bir alerji var, bunu anlayamıyorum. Türkiye'de sadece İngilizce ve Fransızca hizmet veren yerler var ve orada Türkçe konuşmak yasak. Bizde Türkçe yasak değildi. Kürtçe konuşmanın azalması nedeniyle böyle bir karar aldım. Amacım Kürt dilini korumak. Kürt dilinin korunmasını savunmak, demokrasiyi savunmak ve korumaktır. Tek dilin olduğu yerde demokrasi olmaz. Çok dillilik toplumun zenginliğidir" diye konuştu.
Şimşek'in savunmasının ardından söz alan avukatı Mehdi Özdemir, müvekkilinin Kürtçe hizmet vereceğini açıklamasının ardından sosyal medyada linç kampanyasına maruz kaldığını ve hedef gösterildiğini belirtti.
Özdemir, soruşturma aşamasında müvekkiline yönelik suç isnadının 3 defa değiştirildiğini belirterek, bu uygulamaların Kürtçeye yönelik bir tahammülsüzlük ve hukuk güvenliğinin ihlali olduğunu, bu yargı tehdidinin sonlandırılarak beraat kararı verilmesini talep etti.
Savunmaların ardından iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının kendisine gönderilmesini istedi.
Esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması ve dosyayı incelemesi için iddia makamına süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 13 Kasım'a erteledi.