Haberler
Kabine sonrası Erdoğan'dan yetkisiz çakar kullananlara net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

Erdoğan'dan Kabine sonrası net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

Diyarbakır'da Bombalı Saldırıda Ölenler Anıldı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da 2008 yılında PKK'nın bombalı saldırısında ölen 6'sı öğrenci 7 kişin bugün iki ayrı törenle anıldı.

Diyarbakır'da 2008 yılında PKK'nın bombalı saldırısında ölen 6'sı öğrenci 7 kişin bugün iki ayrı törenle anıldı. Saldırıda oğlunu kaybeden Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, "PKK'nın sadece yüzde 53'ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yüzde 47'si yabancı ülke vatandaşı. Acaba benim ülkemdeki bir sorunu yabancı ülkedeki birisi neden çözmeye çalışsın bunu irdelememiz gerekiyor. PKK'ya katılım yaşı 9'a kadar düşmüş durumda. PKK'da en küçük ölüm yaşı 14 peki hangi akıl 13-14 yaşındaki çocukları eline silah vererek ölüme gönderiyor. Hangi vicdansızlık bunu yapıyor? Bunu sorgulamanızı istiyorum" dedi.

Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi'nde 3 Ocak 2008 günü kentin en kalabalık yerlerinden biri olan Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'nde bir dershanenin önüne park edilen bomba yüklü araç, askeri servis otobüsünün geçişi sırasında PKK'lı Erdal Polat tarafından uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlamada dershane öğrencileri Eren Şahin, Rıdvan Süer, Ferhat Mutlu, Engin Taşkın, Salih Ekinci, Melek İpek ve Diyarbakır adliyesinde çalışan Cengiz Kaya yaşamını yitirirken, 30'u asker 67 kişi yaralandı.

Saldırıda yaşamını yitirenler bugün düzenlenen iki ayrı törenle anıldı. İlk tören saldırının yaşandığı Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'nde yapıldı. Törene patlamada oğlu Eren Şahin'i kaybeden Ak Parti Milletvekili Oya Eronat, Mine Lök Beyaz, Vali Hüseyin Aksoy, Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ölenlerin yakınları ve arkadaşları katıldı. Milletvekili Eronat ile öğrenciler patlamanın olduğu noktaya karanfil bırakarak ölenleri andı. Protokol daha sonra Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene geçti. İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından başlayan törende gözyaşları sel olurken, oğlunu kaybeden Milletvekili Eronat gözyaşlarını tutamadı.

Patlamadan yaralı olarak kurtulan 21 yaşındaki Vedat Bora, yaptığı konuşmada Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandığın söyledi. Diyarbakır'ın Liceli İlçesi'nde Kürt bir ailenin çocuğu olduğunu söyleyen Bora, şunları söyledi:

"Ogün o bombayı patlatanlar da Kürt'tü sözde yıllarca hakkımızı savunduklarını ifade ettiler. Yıllarca bu halk için savaşıyoruz dediler. Hakkımız gözümüzün içine baka baka bizi öldürmekse, biz öyle savunmayı istemiyoruz. Buradan çok önemli bir ders çıkardık. Yıllarca bu halk için savaşıyoruz diyenler, o gün bize bunu yaşattılar. Yarın sizlere de yaşatabilirler. Yarın sizler de aynı şeyi yaşamamak için lütfen gereken dersleri çıkarın. Türkiye artık 80'lerin 90'ların karanlık Türkiye'si değil. Batı sobasıyla terbiye edilecek bir Türkiye yok kimsenin karşısında. Bunun için çözümü dağlarda aramaya gerek yok. Bunu anlayın lütfen, topla, tüfekle, bombayla, silahla artık çare olmayacak. 21'nci yüz yılın 2015'ine geldik. Böyle bir ilkellik yok. Çareyi dağda, savaşta arayanlar anlasınlar ki çare orada değil, çare buradadır. Halkınızı savunuyorsanız gelin burada savunun, gelin doğru zeminde savunun, bizler de sizlerle birlikte savunalım varsa bir hakkımız, birlikte çalışalım. Ama o şekilde biz buna karşıyız. Yıllarca bu halk nice evlatlarını bu uğurda kaybetti. Her sene kaybettiği evladı için dışarlarda anma törenleri düzenlendi. Düzenlenen törenler sonrasında hep olaylar çıktı, ortalık karıştı, hep yeni canlar kaybettik. Bizim acımız bize yeter, bu son olsun. Yeni canlar kaybetmeyelim diye bir araya geliyorlar, fakat her ne hikmetse birileri orada bir şeyleri eşeliyor, olayı farklı yere sürüklüyor. Biz de buna müsaade ediyoruz, bu bizim kabahatimizdir. Böyle insanları içimizde barındırmamız gerekiyor. Provokasyonlara hiç bir şekilde yer vermemiz gerekiyor. Takvimin her sayfası neredeyse bir ölüm yıl dönümüne denk geliyor. Birileri bu şeylerden, insanların ölümünden bir çıkar sağlıyor. Aramızda, kaos ortamı ve kargaşadan beslenen insanlar var. Böyle insanları aramızda barındırmamak için lütfen artık uyanalım ve daha dikkatli olalım."

Bora, devlet büyüklerinden bir ricası olduğunu belirterek, "Bu halkın asıl ihtiyacı olan 35-40 yıllık acının bir tesellisi olacak tek bir şey istiyorum. İçinde bulunduğumuz bu çözüm sürecinin kalıcı bir şekilde sürdürülmesi ve hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Türkiye'de herkes aynı şeyi ister. Fabrikalar ve ekonomik kalkınmalar hepsi kendiliğinden gelir. Ama önce içimizdeki savaşı bitirmemiz gerekiyor. Başkalarını ölümü üzerinden çıkar sağlayanlara kaos ve kargaşa ortamından beslenenlere daha fazla fırsat vermemek için hızlı adımlarını atılmasını 6-7 Ekim olayları gibi 3 günde 40 canın kaybedilmesi gibi bu tür olayların son olması için daha hızlı adımlar atılmasını istiyoruz yetkililerden. Çünkü diğer taraftan fırsatçılar fırsat kolluyorlar. Onun için biraz daha hızlı olalım ve bu işi bitirelim. Bizler acıya ve göz yaşına fazlasıyla doymuş, barışa da bir o kadar hasret milletiz. Bunu istememiz çok tabii bir durumdur. Savaş isteyenler, barıştan korkanlar, korkmasınlar lütfen. Savaşın kazananı barışın ise kaybedeni hiçbir zaman görülmemiştir. Bunun için hepimiz barışın meşalesi olalım, hepimiz barışı savunalım, hepimiz barış için çalışalım. Bu halk barışa olan hasretini şarkılarla, türkülerle gidermek istemiyor, gerçek manada barışı yaşamak istiyor. Bu sorun bir an önce çözülsün istiyoruz" dedi.

Törende gözyaşlarını tutamayan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, olayın üzerinden 7 yıl geçtiğini belirterek, geçen yılların acılarını hafifletmediğini söyledi. Eronat, şöyle dedi:

"Bizim burada asıl toplanma amacımız bu acıların bir daha yaşanmaması için neler yapabiliriz konuşmak lazım. Ben hep buraya Eren'in annesi olarak çıktım bugün birazda siyasette görev yapan, bir milletvekili anne olarak konuşmak istiyorum. Yapılan oyunlara seyirci kalmamız gerekiyor. PKK'nın sadece yüzde 53'ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yüzde 47'si yabancı ülke vatandaşı. Acaba benim ülkemdeki bir sorunu yabancı ülkedeki birisi neden çözmeye çalışsın bunu irdelememiz gerekiyor. Yılda 300 milyon paket kaçak sigara ülkeye giriyor. PKK'ya katılım yaşı 9'a kadar düşmüş durumda çözüm sürecinden sonra inşallah her şey daha iyiye gidecek. 9 yaşındaki bir çocuk kendi başına kahvaltı yapabilir mi? Ayakkabısını bağlayabilirmi? PKK'da en küçük ölüm yaşı 14. Peki hangi akıl 13-14 yaşındaki çocukları eline silah vererek ölüme gönderiyor. Hangi vicdansızlık bunu yapıyor? Bunu sorgulamanızı istiyorum. PKK'nın yüzde 40'nın 18 yaşının altında olduğunu bilmenizi istiyorum. Bütün dünyada 18 yaşın altındaki herkes çocuktur, çocuklarınızın kullanılmasına izin vermeyiniz."

Milletvekili Eronat, 6-7 Ekim olaylarında büyük üzüntüler yaşadığını belirterek, "6-7 Ekim olayları çok büyük bir nusunbetti ama biz bu nusubetten büyük ders çıkardık. Olayları polis sonlandırmadı, başka güçlerde sonlandırmadı. Olayları halk sonlandırdı. Halk artık bu olayların arkasında olmadığını gösterdi. Bugün esnaf diyor ki, 'Kimse benim kepengimi kapattıramaz' Bayram arifesi insanların kepenkleri kapattırılıyorsa bunları sorgulamamız gerekiyor. Bu insanlar zaten bir yıllık cirosunu zaten bayram arifesinde yapabiliyor. Peki halkımıza bu zulüm neden. Kobani'deki Kürt için niye Diyarbakır'daki Kürt ölüyor. Bu halkımız 6-7 Ekim olaylarından sonra çok bilinçlenmiştir. ve aileler artık çocuklarını istiyor. Eğer biz bu olayların bitmesini istiyorsak hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Şimdi salonda bulunan çocuklar, gençler bizler ne yapabiliriz diye soracaklar. Bence en güzeli sizler yapabilirisiniz. Yanlış fikirdeki arkadaşlarınızı uyarabilir, bizim artık bir sürece girdiğimizi onlar söyleyebilirsiniz. Kimsenin ölmemesi gerektiğini söyleyebilirsiniz. 34 Yılda bizi kimse bölemedi bakın Yugoslavya 10 yılda paramparça oldu. 34 yıldır bu ülkede, şehirde kan aktı. Ama bunlara rağmen biz bölünmedik, Allahın izniyle de bölünmeyeceğiz. Yeter ki sıkılı yumruklarla kimse karşı karşıya gelmesin. Bizim artık bu kan ve gözyaşına son vermemiz gerekiyor. Sonuna kadar çözüm sürecinin arkasında olmamız gerekiyor. Yüreğimiz, dilimizle, bedenimizle" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title