Diyarbakır'da 72 Stk'dan PKK'ya Tepki Açıklaması
Diyarbakır’da faaliyet yürüten 72 sivil toplum kuruluşu, Lice ilçesi Darakol köyünde ikamet eden Hüda-Par üyesi Mikail Ayık ve ailesine PKK'lılar tarafından yapılan saldırı kınandı.
Diyarbakır'da faaliyet yürüten 72 sivil toplum kuruluşu, Lice ilçesi Darakol köyünde ikamet eden Hüda-Par üyesi Mikail Ayık ve ailesine PKK'lılar tarafından yapılan saldırı kınandı.
Diyarbakır'ın Lice ilçesi Darakol köyünde Hüda-Par üyesi Mikail Ayık'ın, PKK'lılar tarafından kaçırılma girişiminde çıkan olayla ilgili 72 sivil toplum örgütü ortak açıklama yaptı. Açıklamayı 72 İslami STK Sekretaryası adına yapan Yunus Memiş, son dönemlerde dindar Kürtlere yapılan saldırılara dikkat çekti. Memiş, dindar Kürtlere ve mütedeyyin insanlara saldırılarda PKK'yı suçlarken, PKK'nın Lice'nin Darakol köyünde mütedeyyin bir aileyi, sırf kendileri gibi düşünmedikleri için hedef aldığını söyledi. Memiş, "Suçu sadece başka bir partiye oy verip o partinin üyesi olmak olan kardeşimizin, direnmesi neticesinde ailenin diğer fertleri de yardımına koşup bu kardeşimizi kurtarmaya çalışmışlardır. Hiç bir suçları olmamasına rağmen saldırıya uğrayan mütedeyyin ailenin fertleri Mikail Ayık, Ali Ayık ve Nesrin Ayık isimli üç kardeşimiz saldırgan PKK milislerinin otomatik silahlarından çıkan kurşunların hedefi haline gelmiş ve çeşitli yerlerinden yaralanmışlardır. PKK'nın bu kabul edilemez ve menfur olayı neticesinde, bölgede yeşermeye yüz tutmuş olan barış ve çözüm sürecine olan inanç, büyük ölçüde yara almış bulunmaktadır. Gerçi her platformda ve attığı adımlarda, yaptığı eylemler ile bu malum çevre, barış ve çözüm sürecinin bir ölü bebek olarak doğmasını adeta arzulamış bir görüntü çizmektedirler. Çünkü özellikle bazı dindar parti ve çevreler bu malum çevrenin saldırılarına hep maruz kalmışlardır" dedi.
"HALK KADERLERİ İLE BAŞ BAŞA BIRAKILMIŞ BULUNMAKTADIR"
Bölge halkının çözüm süreciyle birlikte kaderiyle baş başa kaldığını söyleyen Memiş, açıklamasına şöyle devam etti:
"Sivil toplum kuruluşları olarak burada devletin de yerinde hareket etmediğine inanıyoruz. Zira barış süreci adı altında adeta bölge PKK milislerinin insafına terk edilmiştir. Halk kaderleri ile baş başa bırakılmış bulunmaktadır. Bu durumdan cesaret alan örgüt, halk arasında korku imparatorluğunu oluşturma yoluna gitmekte, kendileri gibi düşünmeyen özellikle de dindar halkı boyun eğmeye zorlamaktadır. Bizler Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu tehlikeli durumun farkındayız. Tehlike ateşini körükleyenlerin, ateşle oynamanın ne kadar tehlikeli bir iş olduğunu anlamadıklarını düşünmekteyiz. Fitne ateşinin tekrar bölgemizde alevlenmesine var gücümüzle karşı durmalıyız. Zira fitne ateşinin körüklenmesi durumunda yaş ile kurunun beraber yanacağının idrakindeyiz. Bu minvalde, PKK ayağına tavsiyemiz, bu tehlikeli adımları atmaktan, insanların kan ve gözyaşları üzerine sırça kuleler bina etmekten bir an önce vazgeçmeleridir. Diğer mağdur taraflara tavsiyemiz ise, sabır, metanet, sağduyu ve aklı selim ile hareket etmeleri mazlum Kürt halkımızın faydasına olacağına inanıyoruz. Gerçi bugüne kadar edindiğimiz izlenimlere göre dindar çevrelerin oluşan olaylarda bir paylarının olmadığıdır. Hükümet kanadına olan tavsiyemiz ise, yükümlülüklerini yerine getirmesi, barış süreci adına bile olsa haksızlıklara seyirci kalmaması, suç işleyenlerin suçlarını yanlarında kar bırakmaması ve suçluları tespit edip, yakalayıp hak ettikleri cezalara çarptırmasıdır." - DİYARBAKIR