Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sempozyuma katıldı -
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan her mazlumun, her mağdurun umudu olmuş, umudu olmaya devam eden bir ümmetin çocuklarıyız. Bu umudu diri tutmamız lazım. Bu umudu diri tutmak için de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, ahengimizi kaybetmememiz lazım" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan her mazlumun, her mağdurun umudu olmuş, umudu olmaya devam eden bir ümmetin çocuklarıyız. Bu umudu diri tutmamız lazım. Bu umudu diri tutmak için de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, ahengimizi kaybetmememiz lazım" dedi.
Sivas Müftülüğünce Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen Hazreti Hasan Sempozyumu'nun ikinci oturumuna katılan Görmez, Hz. Hasan'ın, hicretin 3. yılında ramazan ayının 15'inde dünyaya geldiğini söyledi.
Türkiye'de Hazreti Hasan ile ilgili yapılan çalışmaların çok az olduğunu ifade eden Görmez, "Zor zamanlardan geçiyoruz. Oysa bugün bizim Hasani bir bakış açısına ihtiyacımız var" diye konuştu.
Sempozyumun Sivas'ta düzenlenmesinin önemine dikkati çeken Görmez, "Sivas'ta biz, aynı imanın, inancın ve aynı İslam'ın farklı yorumlarıyla birlikte Alevi vatandaşlarımızla yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim onlarla çok ortak değerlerimiz var. Bu sempozyum, bu ortak değerlerimizi ayakta tutabilmek adına düzenlendi" ifadesini kullandı.
Görmez, Müslümanların tarihin en zor süreçlerinden geçtiğini belirterek, "Tarih boyunca büyük zorluklarımız vardır. İlk büyük fitne dönemi Hazreti Osman'ın katliyle başlamıştır. Müslümanların yeniden inkişafının (gelişim-gelişme) en büyük kahramanı Hazreti Hasan olacaktır. Son iki asır İslam coğrafyası için yine zor olmuştur ve bugün içinden geçtiğimiz, tam da ramazan ayına girerken İslam coğrafyasının içinden geçtiği süreç, gerçekten tarihte içinden geçtiğimiz en zor süreçlerden biridir çünkü kardeş kardeşin katili olmuştur. İslam'ın cahil müntesipleri, İslam düşmanlarından Müslümanlara daha fazla zarar vermeye başlamıştır. Dini kurumlar rehberliğini kaybetmiş ve her türlü alt kimlik, her türlü aidiyet İslam'a olan mensubiyetin önüne geçmiştir" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti:
"Birileri Ehli Beyt'in büyüklerinin mezarlarını yıkmayı, onları harabeye çevirmeyi dinin emri gibi telakki ettiğini ilan etmiş, bir başkası bunları yapanlara karşı cihat ilan etmeyi marifet zannetmiş, Müslümanlar, Irak, Suriye, Lübnan, Mısır, Afrika, Pakistan, Afganistan'da ve dünyanın her tarafında karşı karşıya gelmiştir ancak şunu ifade etmek isterim ki bu, çok geçici bir durumdur. Tarihimizde bu acılar yaşanmıştır ama hemen akabinde Müslümanlar toparlanmıştır. Olup bitenlerin sebebini hiç kimse tarihte aramasın. Hiç kimse, bugün Irak'ta, Suriye'de olup bitenleri, Nehrevan'da, Cemel'de, Kerbela'da aramaya kalkışmasın. Bugün ortaya çıkan hadiseler, işgallerin gölgesinde yetişen ölümcül kimliklerin, cehaletle kinlerini din ve mezhep üzerinden ifade etmeye kalkışmalarından kaynaklanıyor. Siyasi sebepler, dini sebeplerin fersah fersah (kat kat) önündedir. Bugün İslam coğrafyasında İslam, kara siyasaların (politikaların) kara saldırısı altındadır. Olup bitenlerin sebeplerini kimse Hazreti Peygamber'in hadislerinde, Asr-ı Saadet'te aramaya kalkışmasın."
- "Birliğimizi kaybetmememiz lazım"
Hz. Muhammed'in adalet, özgürlük ve barış peygamberi olduğunu belirten Görmez, Hz. Hasan'ın da Hz. Muhammed'in bu yönünü temsil ettiğini dile getirerek, "Dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan her mazlumun, her mağdurun umudu olmuş, umudu olmaya devam eden bir ümmetin çocuklarıyız. Bu umudu diri tutmamız lazım. Bu umudu diri tutmak için de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, ahengimizi kaybetmememiz lazım. Farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek birlikte yaşama ahlakını, hukukunu bütün dünyaya göstermemiz lazım" şeklinde konuştu.
Görmez, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Sempozyum, akademisyenlerin konuşmalarının ardından sona erdi.