Diyanet İşleri Başkanı Görmez - Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Tescilli 120 Binden Fazla Hafızımız...
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Salondan detaylar Kuran tilaveti Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in konuşması Diyanet İşleri Başkanı Görmez: -"Çocuklarımız eğer hafız olacaksa ki şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı'nda tescilli 120 binden fazla hafızımız var ama üzülerek belirteyim hafızlarımızın büyük bir kısmı okuduklarını anlamıyorlar.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Salondan detaylar
Kuran tilaveti
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in konuşması Diyanet İşleri Başkanı Görmez:
-"Çocuklarımız eğer hafız olacaksa ki şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı'nda tescilli 120 binden fazla hafızımız var ama üzülerek belirteyim hafızlarımızın büyük bir kısmı okuduklarını anlamıyorlar. Halbuki bu öyle bir nimettir ki bu femi muhsin öyle güzel bir vasıftır ki bu ancak fehmi muhsinle taçlanırsa ancak daha da güzelleşir"
-"(İmam Acuri'nin kitabından) İdareciler adaleti, alimler ahlakı terk ettikleri zaman dünya bozulur. Devlet idaresinde adalet ne kadar önemliyse, ilim hayatında ahlak o kadar önemlidir. Adalet ve ahlak birbirini tamamlayan iki büyük değerdir"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Çocuklarımız eğer hafız olacaksa ki şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı'nda tescilli 120 binden fazla hafızımız var ama üzülerek belirteyim hafızlarımızın büyük bir kısmı okuduklarını anlamıyorlar. Halbuki bu öyle bir nimettir ki bu fem-i muhsin (Kur'an'ı doğru ve güzel okuyan) öyle güzel bir vasıftır ki bu ancak fehm-i muhsinle taçlanırsa ancak daha da güzelleşir" dedi.
Görmez, kentteki bir otelde düzenlenen "Trakya Kur'an Günleri ve Kur'an Okuyucuları Semineri'nde" yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in insanlığa sonsuza kadar rehber olacağını söyledi.
Yüce Rab'bin rahmetini bütün insanlığa gönderdiğini belirten Görmez, "Hem de bu rahmeti rahman sıfatı gereği tüm sevdiklerine vermez, sadece kendisine iman edenlere göndermez o rahmeti, inanmayanlara da gönderir. Kafire de verir, mümine de verir... Yeryüzünde bütün insanlık o rahmetten istifade eder. Yeryüzü hayat bulur. İnsanlar nimetlerle donatılır, nimetlerle buluşur. ve bu kıyamet sabahına kadar devam edecektir" diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'in gökyüzünden inen bir nimet olduğunu ifade eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece güzel okumak yetmez, güzel anlamak. Bütün hafızlık okullarımız, bütün hafızlık mekteplerimiz, kurslarımız Kur'an kurslarımızda biz hep birlikte müfredatlarımızı, programlarımızı gözden geçirelim çocuklarımız sadece güzel okumayı öğrenmesinler, güzel anlamayı da öğrensinler. Fem-i muhsin ile birlikte fehm-i muhsin olacak mutlaka. Sistem bunun üzerine bina edilecek. Çocuklarımız eğer hafız olacaksa ki şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı'nda tescilli 120 binden fazla hafızımız var ama üzülerek belirteyim hafızlarımızın büyük bir kısmı okuduklarını anlamıyorlar. Halbuki bu öyle bir nimettir ki bu fem-i muhsin öyle güzel bir vasıftır ki bu ancak fehm-i muhsinle taçlanırsa ancak daha da güzelleşir. Onun için çocuklarımız yarım gün fem-i muhsinden Kur'an alsınlar yarım gün de o fehm-i muhsinle Kur'an'ın o manalar deryasına girsinler, onu anlamaya çalışsınlar. Fehm-i muhsinle beraber bir fıkh-i muhsin olsun aynı zamanda derin bir idrak, derin bir anlayış olsun."
Kur'an-ı Kerim'i anlamak için insanın kalbini açması gerektiğini dile getiren Görmez, "Bakınız buraya bir ayet yazılmış, Taha suresinin ilk ayetleri. Ben bir toplantıda şu ayeti şöyle tercüme ettim. Biraz da Suriye'den, Irak'tan, Yemen'den, Afrika'dan, Afganistan'tandan Müslümanların yanlış işlerini duyduğum bir zaman diliminde şöyle tercüme ettim, dedim ki, 'Biz bu Kur'an-ı eşkıyalık yapasınız diye göndermedik sizlere'. 'Eşkıya olanlar Kur'an sırt çevirirler veya siz Kur'an'a sırt çevirirseniz eşkıya olursunuz' diyor anlamında" şeklinde konuştu.
Din görevlilerine tavsiyelerde bulundu
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din görevlilerin Kur'an'a hakim olmaları gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
"Mihraba geçen her imamımız fem-i muhsin sahibi olacak. Kur'an okumaya başladığı zaman bize ihsanda bulunacak. Bakara suresi dendiği zaman Beni İsrailin yapıp ettikleri nasıl anlatılır hepsinden haberdar olacak, Ali İmran suresi dendiği zaman Hz Meryem'i yetiştiren İmran ailesinin özellikleri nasıl anlatılmış haberdar olacak, Nisa Suresi dendiği zaman kadın hakları konusunda Kur'an ne diyor haberdar olacak, Maide suresi denildiği zaman Hz İsa'ya gökten inen maideden haberdar olacağı gibi bütün iman edenlerin yeryüzünde gök sofralarına sahip olabilmeleri için 'Ey iman edenler sözlerinize sadık olun' emrini hatırlayacak. Örümcek, karınca, arı niçin bir süreye isim olmuş, Belkıs Hz Süleyman'a ne yazdı, Yusuf zindanda neler söyledi... Kur'an'daki tüm bu manalar dünyasından, Fatiha'dan Nas suresine kadar her hafızımız haberdar olacak."
İlim hayatında ahlakın önemine dikkati çekmek amacıyla İmam El Acuri'nin Alimlerin Ahlakı kitabından pasajlar okuyan Görmez, "İdareciler adaleti, alimler ahlakı terk ettikleri zaman dünya bozulur. Devlet idaresinde adalet ne kadar önemliyse, ilim hayatında ahlak o kadar önemlidir. Adalet ve ahlak birbirini tamamlayan iki büyük değerdir" dedi.
-"Kur'an hamili geçimini Kur'andan yapmaya kalkışmaz"
Din görevlilerine Acuri'nin kitabından tavsiyelerde bulunan Görmez, şöyle devam etti:
"Kur'an hamili Kur'an'ın edebiyle edeplenecek, Kur'an'ın ahlakıyla ahlaklanacak. Kur'an hamili ilimle konuşur, sustuğu zaman ilimle susar, düşmanından korktuğu gibi dilinden korkar. Anlamsız şeylere asla dalmaz, kendisinde olan güzelliklerle kendisini övmez, mevlasını kızdıracak hiçbir şey yapmaz, kimsenin gıybetini yapmaz, kimseye sövmez, hakaret etmez, bir musibetten dolayı şamata çıkarmaz. Yürürse ilimle yürür, oturursa ilimle oturur. Zulmetmez, zulme uğrarsa affeder. Ona bir azgınlık yaparsa sabreder.
Rab'bini razı etmek için öfkesini yutar. Yüceliği ve yüksekliği sadece Allah'tan ister mahlukattan istemez. Kibri yok eder, tanımaz. Nefsin kibre bulaşmasından korkar, kralların çocuklarına Kur'an öğretmek için koşuşturmaz. Kur'anın ayağına gelinir. Zenginlerle oturmak için can atmaz, geçimini Kur'andan yapmaya kalkışmaz. Az bir kazançla geçinir Kur'an en büyük servettir. Yemesi, içmesi, hüzünlenmesi bile ilimledir."
-Diğer konuşmacılar
Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı ise Bulgaristan'daki Müslümanlar'ın Kur'an-ı Kerim'e uzun yıllar susadığını söyledi.
Geçmişte Kur'an-ı Kerim'i okuma haklarının olmadığını ifade eden Hacı, "Kur'an-ı Kerim'den uzak kaldık. Allah'a şükürler olsun ki Kur'an-ı Kerim'i okumakla birlikte öğrenmeyi de bize nasip etti. Bulgaristan'a birçok yerden Kur'an-ı Kerim geliyor ama bizim öğrenciler illa Türkiye'de basılan Kur'an-ı Kerim'lerden okumak istiyor" diye konuştu.
Makedonya Başbakanı Danışmanı Hadi Nezir de Türkiye'ye her gün dua ettiklerini söyledi.
Ana vatanlarının Türkiye olduğunu ifade eden Nezir, "Sayın cumhurbaşkanımıza, 'Sizler Ankara'da güldüğünüz zaman bizler Balkanlar'da kahkaha atıyoruz ama sizler Ankara'da İstanbul'da ve Edirne'de üzüldüğünüz zaman bizler orada bangır bangır ağlıyoruz' dedim. Onun için ana vatanımızın yanında her zaman yer aldık almaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Tırnova ise Türkiye'ye yardımlarından dolayı teşekkür etti.
Programda, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Osman Şahin, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm ve Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır da birer konuşma yaptı.