Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Merkel anılarını yazdı! Tahtlar için çok konuşulacak ifadeler

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Bosna-Hersek'te

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tarihi gazi Hüsrev Bey Camisi'nde düzenlenen menşure (yetki) töreniyle resmen Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması olan Hüseyin Kavazoviç'e cübbesini Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez giydirdi.

Tarihi gazi Hüsrev Bey Camisi'nde düzenlenen menşure (yetki) töreniyle resmen Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması olan Hüseyin Kavazoviç'e cübbesini Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez giydirdi.

Kavazoviç'in görevi devralması münasebetiyle, başkent Saraybosna'daki Bristol Otel'de düzenlenen törene, Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, Bosna-Hersek'in eski Reis-ul Uleması Dr. Mustafa Ceriç, yeni Reis-ul Ulema Hüseyin Kavazoviç, Bosna-Hersek'teki Katoliklerin ruhani lideri Kardinal Vinko Pulyiç, ülkedeki Ortodoks Kilisesi ve Yahudi Birliği temsilcileri, İran, Suudi Arabistan, Kuveyt ile Sırbistan, Hırvatistan ve Karadağ'daki Müslümanların temsilcileri, çok sayıdaki yetkili ve davetliler katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, burada yaptığı konuşmada, Bosna-Hersek'te bugün yaşanan tarihi günde bu ülkede bulunmaktan mutluluk ve onur duyduğunu söyledi.

Bugün Saraybosna'da tarihi Hüsrev Bey Camisi'nde gerçekleşen törenin sıradan bir görevin devri olmadığını belirten Görmez, "Bu sıradan bir memuriyetin devir teslim töreni değildir. Bosna'nın yakın tarihinde ilk defa yaşadığı bu tören, bütün Bosnalıların, bütün Müslümanların, bütün Balkan ülkelerinin ve Avrupa'da yaşayan bütün Müslümanların barış, huzur ve istikrar yolunda geleceğe yönelik umutlarını artıran bir törendir" dedi.

Bugünkü törenin, barış ve huzur içinde birlikte yaşamak yolunda umutlarını artırdığına işaret eden Görmez, "Bugünkü törenle Avrupa'da yaygınlaşan İslamofobia hastalığının ürettiği beyhude kaygılara, lüzumsuz korkulara, vehim ve endişelere gerek olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bugün, Balkanlarda Müslüman olmayan diğer etnik unsurlar da sevinebilirler. Çünkü Bosna riyaseti bütün dinlerin, bütün kültürlerin, bütün medeniyetlerin birlikte, bir arada, barış içinde yaşamasının en büyük teminatı olmuştur" dedi.

"Bugün hayırlı bir selefin, hayırlı bir halefe kendi görev ve yetkilerini hayırlı bir şekilde büyük bir onur ve iftiharla devredebildiğine tanık olduklarını" ifade eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Görevi devreden Reisü'l-Ulema Mustafa Ceriç, sadece kendi halkına değil bütün bölgeye, bütün dünyaya ve bütün insanlığa hakkı, hakikati, adaleti, ahlakı yaymak için canhıraş bir çaba içerisinde olmuş, en zor zamanlarında Bosna halkının, Bosna Müslümanlarının, Avrupa Müslümanlarının gür sedası olmuştur. Milletinin bu zor günlerinde ailesini, çocuklarını yad ellerde bırakarak ülkesine gelmiş, sorumluluğu ağır bu önemli görevi üstlenmiş ve kendisini milletine adeta feda etmiştir. Hepimizin ortak sevinci bu onurlu görevi hayırlı, hayırlı olduğu kadar da fedakar bir halefe devretmiş olmasıdır. Hüseyin Kavazoviç, Resul-i Ekrem'in birbirine çok yakıştırdığı iki sıfatı; ilmi ve hilmi birleştirmiş alim ve halim bir dostumuz olarak bu görevi devralmıştır. Yeri gelmiş elinde kitabıyla ilim ve irfana hizmet etmiş, yeri gelmiş elinde silahıyla dinini, ülkesini, milletini, barışı, huzuru ve kardeşliği savunmuştur. Hüseyin Kavazoviç, zindandan Mısır'a sultan olan Yusuf misali esaret kampından milletin riyasetine nail olmanın onurunu göstermiştir."

Diyanet İşleri Başkanı Görmez konuşmasını, "Bugün, İstanbul'dan önce gönlünü Saraybosna'da bırakan, kalbini Bakıya Tepesinde bırakan Fatih Sultan Mehmed, Saraybosna'yı bir ilim, irfan ve medeniyet şehri olarak tanzim eden Gazi Hüsrev Hazretleri, barışın daha büyük bir savaş olduğunu bütün dünyaya haykıran, mezar taşına 'Allah'a yemin olsun ki Allah'tan başkasına kul-köle olmayacağız' diye yazdıran Aliya'nın, Saraybosna'da, Mostar'da, Travnik'te, Srebrenitsa'da katledilen bütün şehitlerin ruhları şad olmuştur" sözleriyle bitirdi.

Görmez, konuşmasının ardından, son Şeyh-ul İslam'ın giydiği cübbenin aynı desenlerine sahip ve özel yaptırılan cübbeyi Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması Huseyin Kavazoviç'e giydirdi.

-"Güçlü oldukları halde zayıfları hep korudular"-

Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması Hüseyin Kavazoviç de kendisinden önce Bosna-Hersek İslam Birliği'nin başında 13 değerli alimin yer aldığını ifade ederek, "Bu liderler kriz dönemlerinde yüksek manevi ve vicdani derecelerini göstererek, üstün ve daha güçlü oldukları halde zayıfları hep korudular. Atalarımız böyleydi ve bu değerleri biz de diğer din mensubu olan komşularımızla işbirliği kurarak geliştirmekteyiz" dedi.

Bosna-Hersek İslam Birliği'nin bölgedeki ülkelerde bulunan hem Müslüman hem de diğer dinlerin meşru kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmeye devam edeceğini belirten Kavazoviç, "Yapıcı diyaloğun geliştirilmesi ve özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı ile işbirliğinin önemini vurgulamak istiyorum" dedi.

Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç de ülkedeki İslam Birliği'nin devletten bağımsız şekilde çalıştığını ve yeni Reis-ul Ulema'nın gelmesiyle bu durumun devam edeceğini kaydetti. İslam Birliği'nin ülkedeki farklı millet ve dinlerin diyaloğuna önemli katkılarda bulunduğuna işaret eden İzzetbegoviç, "Bosna-Hersek'i önemli reformlar beklerken, ülke AB yolunda ilerlerken, yurtta ve yurt dışında yaşayan tüm Boşnakların bu doğrultuda katkıda bulunmasında İslam Birliği'nin önemli rolü olacaktır" ifadesini kullandı.

Bosna-Hersek'teki Katoliklerin ruhani lideri Vinko Pulyiç de Bosna-Hersek'in bir nevi mozaik olduğunu, buradaki farklı toplumların birlikte yaşadığını, dolayısıyla dini liderlerin de işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi. Pulyiç, "Savaş döneminde Müslüman liderlerle birlikte savaşın acılarını paylaşırdık, şimdi ise sevinçlerini paylaşıyoruz" diye konuştu.

İran'ı temsilen törene katılan Ayatullah Cenneti de Bosna-Hersek'te savaşın yaralarının sarılması ve yeniden inşa edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Cenneti, "Bosna-Hersek, Batı ve İslam dünyasını bağlayan bir köprüdür. Bosna-Hersek kültür ve dinlerin temas noktasıdır ve bu yüzden önemi büyüktür. Bosna-Hersek içindeki İslam Birliği'nin de bu şekilde önemi büyüktür" dedi.

Muhabir: Zlatan Kapiç

Yayıncı: Serkan Fidan - SARAYBOSNA

Kaynak: AA / Güncel
title