Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde hutbe irat etti Açıklaması
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bugün, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerine bombalar yağdıran, masumları katleden, soykırım uygulayan caniler, işgalciler, siyonistler, Allah'ı unutan, şeytanı dost edinenlerdir.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bugün, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerine bombalar yağdıran, masumları katleden, soykırım uygulayan caniler, işgalciler, siyonistler, Allah'ı unutan, şeytanı dost edinenlerdir. Bugün, Allah'ın haram kıldığı cana acımasızca kıyan, kadınlara, çocuklara, yaşlılara şiddetin her türlüsünü reva gören zalimler, ahiret bilincini kaybedenlerdir." dedi.
Erbaş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde hutbe irat etti, cuma namazı kıldırdı.
İnsanın unutkan bir varlık olduğunu belirten Erbaş, "Kimi zaman kendini, ailesini, akrabalarını, komşularını unutur, sorumluluklarını ihmal eder. Kimi zaman yaratılış gayesini unutur, insanlara karşı nezaket ve zarafeti elden bırakır." dedi.
Erbaş, musallaya gelen cenazelerin esasında en büyük ibret vesilesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Yüce Rabb'imiz, Mülk Suresi'nin ilk ayetlerinde esasında bizlere bir şeyi unutmamamız gerektiğini bildirmektedir. 'Ölümü de hayatı da yaratan Allah'tır. Hanginiz daha güzel amel işliyorsunuz, en iyi işi, en iyi ameli hanginiz daha güzel yapıyorsunuz diye sizi imtihan etmek için yaratmıştır.' Demek ki yaratılış amacımızı da bizim unutmamamız gerekiyor. Allah Resulü Efendimiz de vefat eden Müslümanların ardından Mülk Suresi'ni, Yasin Suresi'ni okuyunuz tavsiyesiyle esasında 'Ölen insanların ardından bir gün siz de musallaya geleceksiniz.' Peygamber Efendimiz, 'Musallaya gelmeden önce okuyun Kur'an'ı, hayatınızı ona göre tanzim edin.' demek istemektedir."
"Tabii ki okuduğumuz Kur'an'dan, ayetlerden elde ettiğimiz hasenatı merhumların, merhumelerin ruhlarına hediye edebiliriz ama esas amaç dirilerin ders alması." diyen Erbaş, şöyle devam etti:
"Yasin Suresi'nde 'O gün biz ağızları mühürleriz, elleri konuştururuz, ayaklar da yaptıklarına şahitlik eder.' buyurmak suretiyle Rabb'imiz bizi uyarmaktadır. Efendimiz, işte bu ayetleri okuyun da ibret alın diye bizlere tavsiye etmektedir. Kimi zaman dünya meşgalesine dalıp ahireti, mahşeri, mizanı, hesabı, cennet ve cehennemi göz ardı eder nisyan ile malul olan insanoğlu, kimi zaman da dinini, tarihini ve kültürünü unutup özüne yabancılaşır."
"Unutmanın en kötüsü kişinin Rabb'ini unutmasıdır"
Erbaş, unutmanın en kötüsünün kişinin Rabb'ini unutması olduğunu vurgulayarak, "Halbuki nerede olursak olalım Rabb'imiz bizimle beraberdir. O, El-Habir'dir, haberdardır. Her anımızdan, gizli ve açık her şeyden haberdar olandır Rabb'imiz." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın 'Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.' diye buyurduğunu kaydeden Erbaş, "Yaşarken bunu dikkate alarak yaşayalım, neslimizi, gençlerimizi, çocuklarımızı bu ruhla yetiştirmeye çalışalım." dedi.
Cenabıhakk'ın yaratan, yaşatan, insanların yaptıklarını gören, söylediklerini işiten olduğunu ifade eden Erbaş, "Kalplerimizden geçenleri bilen, bize şah damarımızdan daha yakın olandır. Hastalıklarımızın şifası, dertlerimizin devası, sıkıntılarımızın çaresi O'ndadır. Bütün hata ve kusurlarımıza rağmen, 'Rahman' ismiyle bizlere merhamet eden, 'Gaffar' ismiyle günahlarımızı bağışlayan, 'Rezzak' ismiyle bizleri rızıklandıran O'dur." şeklinde konuştu.
Erbaş, Allah Resulü'nün "Ağızların tadını kaçıran ölümü çokça hatırlayın." diye buyurduğunu, iradesine hakim olan ve ölümden sonrası için çalışan kişinin, akıllı insan olduğunu haber verdiğini dile getirdi.
Zira ölümü ve hesabı unutan insanın, şeytanın esiri olduğunu kaydeden Erbaş, "Bugün, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerine bombalar yağdıran, masumları katleden, soykırım uygulayan caniler, işgalciler, siyonistler, Allah'ı unutan, şeytanı dost edinenlerdir. Bugün, Allah'ın haram kıldığı cana acımasızca kıyan, kadınlara, çocuklara, yaşlılara şiddetin her türlüsünü reva gören zalimler, ahiret bilincini kaybedenlerdir. İnançlarında da zaten ahiret bilinci yoktur." ifadelerini kullandı.
Erbaş, bunu Müslümanların, İslam aleminin çok iyi bilmesi ve ona göre tedbirini alması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Sapkın ideolojiler ve batıl akımlarla gençlerin ve çocukların tertemiz fıtratlarını bozmak için çalışanlar, insanlıktan nasibini almamış kimselerdir. Dijital mecralarda günahı cazip gösteren, harama teşvik eden, aile mahremiyetini hiçe sayanlar, ölümü ve sonrasını hesaba katmayanlardır. İş, çalışma ve ticaret hayatında helal-haram hassasiyetini kaybetmek, faiz ve kumar gibi haram yollardan kazanç elde etmeye çalışmak, Allah'ı ve ahireti unutmanın bir neticesidir."
"Aile yuvamızı tehdit eden zararlı akımlara karşı uyanık olalım"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her an Rabb'imizin gözetiminde olduğumuz, dünyada yapıp ettiklerimizin hesabını mutlaka vereceğimiz bilinciyle bir ömür sürelim. İbadetlerimizle Rabb'imize iyi bir kul olmaya, O'nun rızasını kazanmaya çaba gösterelim. Çocuklarımızın ve gençlerimizin tertemiz yüreklerinde var olan Allah sevgisini muhafaza etmeye azim ve sabırla devam edelim. Dini, ahlaki ve insani değerlerimizi öğrendiğimiz aile yuvamızı tehdit eden zararlı akımlara karşı uyanık olalım. Unutmayalım ki yeryüzünün imarı ve güvenli bir geleceğin inşası, Rabb'ini, Peygamber'ini bilen, kitabını okuyabilen, anlayabilen ve yaşayan, ölümü hatırından çıkarmayan, ahiret bilincini kuşanan nesiller eliyle olacaktır inşallah."