Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Bursa Müftülüğü hizmet binasının açılışına katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bugün Batı merkezli bilginin insanı ve hayatı dizayn ettiğine şahit oluyoruz ancak söz konusu anlayışın insan, evren ve Allah tasavvurunda var olan ciddi krizler ve paradokslar, tüm insanlığı olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bugün Batı merkezli bilginin insanı ve hayatı dizayn ettiğine şahit oluyoruz ancak söz konusu anlayışın insan, evren ve Allah tasavvurunda var olan ciddi krizler ve paradokslar, tüm insanlığı olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir." dedi.
Erbaş, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndaki Bursa Müftülüğü hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, İslam'ın, kitap ve bilgi medeniyeti olduğunu söyledi.
Okumayı, anlamayı, aklı kullanmayı, bilgiye sahip olmayı emreden ve tavsiye eden pek çok ayetin bulunduğunu hatırlatan Erbaş, "Medeniyetimizdeki ilk örneğimiz, aydınlanmış şehir Medine'dir. Yesrib'i 10 sene içinde nasıl Medine-i Münevvere, aydınlanmış bir şehir yaptıysa Allah Resulü Efendimiz, onun ümmeti olarak, onun varisi olarak bizler de şehirlerimizi münevver şehirler yapmak zorundayız, O'nun yolundan gidenler olarak. İşte burada Münevver olduğunu bildiğimiz Bursa'ya katkı sağlamak, aydınlanma yolundaki ilerleyişine katkı sağlamak için bugün bir tuğla daha eklemiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Erbaş, Müslüman alimlerin, asırlarca ilmin bütün alanlarında insanlığın gelişimine öncülük ettiğini anlattı.
Prof. Dr. Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler, Endülüs'ten Maveraünnehir'e, devasa kütüphaneleriyle tarihe iz bırakmış bilgiyle, kitapla, hikmetle bütünleşmiş bir tarihin mensuplarıyız. Bugün Müslüman dünyanın, okumayı ve bilgiyi, bilgi peşinde koşmayı ihmal ettiği zaman nasıl büyük sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Hem tarihi takip ederek görüyoruz hem de bugün görüyoruz. Yaşanan sorunların, geri kalmışlığın en temel sebebi, ilimden, irfandan, bilimden, hikmetten uzak kalmaktır. İlmi bilgiyi kaybedince cehalet karanlığı çökmüştür. Fitne ve tefrikanın sebebinin cehalet olduğunu her vesileyle söylüyoruz. 'Cehalet kötülüklerin anasıdır' diyoruz. Kitap, Müslümanlar için ihtiyaç listesinin sonlarında yer almaya başlamıştı ama şimdi hem Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, ülkemizde fuarların açılması, kitapların fazla basılması ve kitap okuma oranlarının artması bizi heyecanlandırmakta, ilim, irfan, bilgi, hikmet medeniyetinin mensupları olarak umutlandırmaktadır."
"Bilgi üretmeyenler üretilen bilginin takipçisi hatta mahkumu olur"
Erbaş, bir milletin gelişmişlik seviyesinin kitabevleriyle, kütüphaneleriyle, kitaba verdiği değer ile ölçüldüğünü vurguladı.
Dünyada ekonomi, sanat, teknoloji, hukuk alanlarında ileri ülkelerin en bariz özelliklerinden birinin, kitap okuma oranı, yayın sayısı ve niteliği gibi açılardan ileride yer almaları olduğunu kaydeden Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bilgi, iyilik için kullanılırsa insanlığa hizmete, hukuk ve ahlak tanımayan insanların elindeyse insanlık için felakete dönüşür. Bilgi üretmeyenler üretilen bilginin takipçisi hatta mahkumu olur. İslam dünyası, bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler ve dahası ilahiyat alanında bilgi üretme, bilgi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda daha çok çalışmalıdır. Bu mesafeyi bizim telafi etmek zorunluluğumuz vardır. Doğru ve sahih bilgi zemini kaybettiğimizde, bilgi üretmeyi ve geliştirmeyi ihmal ettiğimizde sağlıklı düşünmeyi, sorunları tespit etmeyi ve çözüm üretme imkanını da kaybediyoruz. Bugün Batı merkezli bilginin insanı ve hayatı dizayn ettiğine şahit oluyoruz ancak söz konusu anlayışın insan, evren ve Allah tasavvurunda var olan ciddi krizler ve paradokslar, tüm insanlığı olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Bunun yanında son vahye, köklü bir medeniyete, dinamik insan kaynaklarına sahip olduğu halde İslam dünyası insanı ve hayatı inşa edecek bir bilgi ve dünya tasavvurunu güçlendirip izah ederek yeryüzüne henüz teklif edebilmiş değildir. Bunun için bizim İslam dünyası olarak çok daha fazla çalışmaya ihtiyacımız vardır."
Erbaş, bugün öncelikle İslam'ın doğru anlaşılması ve sahih dini bilginin hayati öneme sahip olduğunu dile getirerek, bunun için Kur'an ve sünneti, İslam'ın kaynak eserlerini ve İslam medeniyetinin en iyi şekilde tanınması ve anlaşılması gerektiğini bildirdi.
İnsanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur'an ve sünnetin en büyük imkan olduğunu ancak öncelikle onları en doğru şekilde anlayıp en uygun yöntemle çağa taşıma sorumluluğunun hakkıyla yerine getirilmesi gerektiğini söyleyen Erbaş, "Fikir ve gönül dünyamızı kısır döngülerin aldatıcı baskılarından kurtarmak için kitap en büyük imkandır. Okumanın neticesi hayata değer katmaktır. Bu manada kitap en soylu terbiye aracıdır. Okumak ile sorumluluk, hak duyarlılığı, güzel ahlak gibi değerler arasında doğrusal ve vazgeçilmez bir ilişki vardır. İnsanı olgunlaştırmayan, hayatı güzelleştirmeyen bilgi ve okumalar faydasızdır." diye konuştu.
Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve İl Müftüsü İzani Turan'ın konuşmalarının ardından kurdele kesilerek binanın açılışı gerçekleştirildi.
Açılışa, bazı milletvekilleri, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile çok sayıda davetli katıldı.