Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Avusturya'da Hutbe Verdi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Avusturya'da hutbe irat edip, cuma namazı kıldırdı.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erbaş, Avusturya ATİP Viyana Merkez Camisi'nde okuduğu hutbede, İslam'ın, insanları birbirine kardeş kıldığını belirtti.

Cami ve mescitlerin, İslam medeniyetinin kalbi, Beytullah'ın şubeleri olduğunu ifade eden Erbaş, "Camiler, yalnızca Allah'a kul olmanın, sadece O'nun huzurunda eğilmenin hazzını iliklerimize kadar hissettiğimiz mukaddes mekanlardır. Camiler, bizi her türlü benlik duygusundan arındıran, gönüllerimizi birbirine bağlayan, birlik ve beraberliğimizin nişanesi mübarek yerlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

"Allah ve Resulüne itaat edin, birbiriniz ile çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Çünkü Allah, sabredenlerle beraberdir." ayetini okuyan Erbaş, şöyle devam etti:

"Ayet-i kerimedeki bu uyarıyı dikkate alarak, birbirimize sımsıkı kenetlenmemiz, her türlü fitne, fesat ve tefrikanın karşısında durmamız gerekmektedir. Allah Resulü'nün 'Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeşler olun' hadisi gereğince, birbirimize şefkat ve merhametle muamele etmemiz, birbirimizle ilgi ve alakayı kesmememiz, bir binanın tuğlaları gibi birbirimizi desteklememiz, bir bedenin uzuvları gibi birbirimizin acılarını, hüzün ve kederlerini paylaşmamız, İslam'ın bizlere öğrettiği en önemli hususlardır."

"İslam'ı temsil mesuliyetimiz var"

Müslümanların evinden, sokağına, mahallesinden, şehrine, ülkesinden bütün dünyaya karşı sorumluluklarının bulunduğunu belirten Erbaş, "İslam'ı en güzel şekilde yaşama ve en mükemmel şekilde temsil etme mesuliyetimiz vardır. En büyük sorumluluğumuz ise yeryüzünde iyiliği egemen kılmak, kötülüğü ortadan kaldırmaktır." dedi.

Hz. Muhammed'in ümmetinin en hayırlı ümmet olduğunu dile getiren Ali Erbaş, "Allah'ın Resulü Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz bizi şöyle tanıtmaktadır, Müslüman şudur, İnsanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Emniyette olduğu kimsedir." ifadelerini kullandı.

İmandan alınan gücün, İslam'dan alınan izzetin, kardeşlikten alınan kuvvetin daima muhafaza edilmesi gerektiğine işaret eden Erbaş, "Dünyanın neresinde olursak olalım Müslüman olduğumuz şuuruyla, İslam'ı temsil ettiğimiz bilinciyle hareket edelim. Bize bakan, bizde İslam'ın güzelliklerini görsün." diye konuştu.

"Bizi gören 'İslam ne güzel bir inanç' desin"

Sezai Karakoç'un "İslam'ı öyle güzel temsil et ve yaşa ki seni öldürmeye gelen sende dirilsin" sözünü hatırlatan Erbaş, insanların, yaşantılarıyla örnek olarak İslam'a ilgi uyandırmaları gerektiğini kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, hutbeyi şöyle sürdürdü:

"Bizi gören 'İslam ne güzel bir inanç' desin. Çocuklarımız ve gençlerimiz güzel yaşantımıza heveslensin. Bizim için kalıcı olan odur. Herkes fanidir. Baki olan Zü'l Celal ve'l-İkram olan Allah'tır. Kalıcı olan amel defterimize yazdıracağımız sevaplardır, ibadetlerimizdir, iyiliklerimizdir, hasenatımızdır. Çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras güzel ahlakımızdır. Güzel ahlak üzerine yetiştirme vazifemizi yerine getirmektir. Bizi tanıyan İslam'ı sevsin, İslam'a muhabbet beslesin. Yaşadığımız her yeri barışın ve esenliğin yurdu yapalım. Evlerimizi merhamet, meveddet ve sevgi ocağına çevirelim. Sözlerimiz hikmetli, davranışlarımız dürüst olsun. Bizimle aynı toplumda yaşayanlar; elimizden ve dilimizden emin olsun."

Erbaş, "Sözümüzün sonu Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa'nın şu nasihati olsun: 'Mümin, kendisiyle dostluk kurulabilen insandır. Kendisiyle ülfet edilemeyen, dostluk kurulamayan insanlarda da hayır yoktur.'" ifadeleriyle hutbesini tamamladı.

Erbaş, hutbenin ardından cuma namazı kıldırdı.