Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam'ın insanlığa gönderilmiş en büyük nimet olduğunu vurguladı
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İtalya'nın Venedik şehrinde düzenlenen bir programda yaptığı konuşmada, İslam'ın insanlığa gönderilmiş en büyük nimet olduğunu ve bu nimetin kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Erbaş ayrıca, Müslümanların dürüstlüğe önem vermesi gerektiğini ve İslam'ın barış dini olduğunu vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İslam, insanlığa gönderilmiş en büyük nimettir, bu nimetin kıymetini bilelim. Bu nimete keşke bütün insanlık ulaşsa da yeryüzünde haksızlıklar, katliamlar, soykırımlar olmasa." ifadelerini kullandı.
Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, Erbaş, İtalya'nın Venedik şehrindeki Eski Cami'de düzenlenen "Yatsı Namazı Buluşması" programında gurbetçilerle bir araya geldi.
Erbaş, Venedik Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından düzenlenen programda, cemaate hitap etti.
"Cinleri ve insanları sadece bana ibadet etmeye uygun ve elverişli bir şekilde yarattım." ayetikerimesini hatırlatan Erbaş, "Hayatımızda ibadet olmazsa varlığımızın, yaşamamızın bir anlamı yok. Bizim hayatımızı ibadetlerimiz süslüyor, güzelleştiriyor." dedi.
Erbaş, Müslümanların en çok önem verdiği konuların başında dürüstlüğün gelmesi gerektiğini belirterek, "Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de 'Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.' buyurmaktadır. Müslüman dosdoğru olur, yalan söylemez, haksızlık yapmaz, işini düzgün yapar." hatırlatmasında bulundu.
"Barış dini İslam'ın gönüllere ulaştırılması lazım"
Hümanizmin İslam'da aranması gerektiğini dile getiren Erbaş, "Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de 'Bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir. Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir.' buyurmaktadır. Bundan daha iyi bir hümanizm olur mu? İslam, insanlığa gönderilmiş en büyük nimettir, bu nimetin kıymetini bilelim. Bu nimete keşke bütün insanlık ulaşsa da yeryüzünde haksızlıklar, katliamlar, soykırımlar olmasa." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'de bebeklerin, çocukların, masum insanların bombalar altında can verdiğine dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti:
"Gazze'deki soykırımı, katliamı görüyoruz, yüreklerimiz sızlıyor. Bebekler, masumlar, kadınlar, gözü dönmüş zalim işgalcinin bombardımanı altında can veriyor. Peki bugün var da dün yok muydu? 30 sene önce Bosna Hersek'te ne oldu? Kaç yüz bin kişi Avrupa'nın ortasında katledildi. Neredeyse hatırlamayan yoktur. Bosna'dan sonra 90"lı yıllarda Kosova'da, Balkanlar'ın göbeğinde, bu kadar acımasız, dünyanın gözünün önünde... İşte bunun için diyoruz ki barış dini İslam'ın gönüllere ulaştırılması lazım."
Müslüman'ın sadece kendisinden değil İslam'dan da sorumlu olduğunu anımsatan Erbaş, "Peygamber Efendimiz, Müslüman'ı nasıl tarif ediyorsa öyle yaşayalım ki bizi gören insanlar İslam'a heves etsin, İslam'dan uzaklaşmasın, tam tersine İslam'a yaklaşsın. Peygamberimiz, 'Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.' buyuruyor. Elimizden, dilimizden insanlar emin olsun. Bizden kendisine bir zarar gelmeyeceği konusunda emin olsun." ifadelerini kullandı.
Erbaş, konuşmasının ardından cemaate yatsı namazını kıldırdı ve Kur'an-ı Kerim okudu.