Disk'e Bağlı Sendikalar Sağlık Hizmetlerinin Parasız Olmasını İstedi
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde DİSK’e bağlı sendikalar, Lüleburgaz Devlet Hastanesi'nde basın açıklaması yaparak, sağlık hizmetlerinin parasız olmasını istedi.
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde DİSK'e bağlı sendikalar, Lüleburgaz Devlet Hastanesi'nde basın açıklaması yaparak, sağlık hizmetlerinin parasız olmasını istedi.
DİSK'e bağlı Emekli-Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri ve yaklaşık 40 kişinin katıldığı basın açıklamasında sağlık sorunları dile getirildi. Hükümetin emeklilere yönelik tanıdığı hakları yetersiz bulduklarını belirten Emekli-Sen Lüleburgaz Şube Başkanı Kemal Andoğlu, AK Parti'nin iktidar olduğu 2002 yılından bu yana sağlıkta pek çok yenilik ve değişiklik gerçekleştirildiğini söyledi. Andoğlu yaptığı açıklamada "Kuşkusuz bu değişikliklerin başında, sağlık sisteminin finansmanında yaşanan değişiklik gelmektedir. Bu değişiklikle, tedavi ve muayene masraflarının tamamını sosyal güvenlik sisteminin karşıladığı model terk edildi ve yerine cepten ödemeye veya maaştan kesilmeye dayalı karma bir model getirildi. Asgari ücretin net 846 lira, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 121 lira, yoksulluk sınırının ise 3 bin 554 lira olduğu günümüzde, insanların sağlık hizmetine daha çok para ayırmak zorunda kalmaları ailelerin ay sonu hesaplarını alt üst etmektedir. Açıkçası dört kişilik bir ailenin gıda, giyim, konut, ısınma gibi aylık harcamalarının ardından yüzde 2 ile dördüncü sırada yer alan sağlık harcamaları, vatandaşın belini bükmektedir" dedi.
"SAĞLIKTA SOYGUN HASTANEYE GİTMEDEN BAŞLIYOR"
Sağlıkta soygunun hastaneye gitmeden randevu alırken başladığını ileri süren Andoğlu, randevu almak için aranan Alo 182 Merkezi Randevu Sisteminden randevu alan herkesin hizmet karşılığında 4.5 lira katılım payı ödediğini ifade etti.
Andoğlu, "Randevu alırken, vatandaşın cebinden çıkmaya başlayan para, hastane kapısından içeriye girdikten sonra, ilaç katılım payı, muayene katılım payı, reçete ücreti, tahlil ve tetkik farkı ücreti, erken muayene farkı gibi değişik isimlerle alınmaya devam ediyor. Özel hastanelerde, devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde, aile hekimliklerinde yapılan tedavinin faturası eczanelerde tahsil ediliyor, emeklilerin ise aylıklarından kesiliyor" diye konuştu.
"KATKI PAYI ALDATMACASI"
"Uluslararası sermayenin dayattığı sağlıkta dönüşüm programının uygulanmasının başladığı ilk dönemlerde, devlet hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde ücret alınmadığını" söyleyen Andoğlu, bu uygulamanın, sağlıkta dönüşüme karşı yükselebilecek tepkileri engellemeye yönelik bir aldatmaca olduğunu savundu. Andoğlu "Zira dönüşüm için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılıp, program tam olarak yürürlüğe konduktan sonra, önce 3 lira muayene ücreti alınmasına başlandı. Bu ücret şu anda kamu hastanelerinde 8 lira, özel sağlık kuruluşları ile hastanelerinde ise 15 lira. Eskiden halka en yakın sağlık kurumu olan ve yurttaşlara ücretsiz hizmet veren, sağlık ocaklarının kaldırılması ile yerine aile hekimliği sistemi getirildi. Aile hekiminin yazdığı reçete için 3 kalem ilaca kadar 3 lira, 3 ilaçtan sonra ise yazılan her bir kalem ilaç için 1 lira katılım payı alınmaktadır. Kuşkusuz bu dönüşümde vatandaşın cebini ve sağlığını ilgilendiren en kritik değişiklik hastadan katılım payı ve otelcilik hizmeti dışında ücret alınmasının önünü açan İlave Ücret Alınabilen İstisnai Sağlık Hizmetleri'nde gerçekleşti. İstisnai sağlık hizmeti kapsamında tanımlı işlemlerin sayısı arttırıldı. Daha önce 12 kalem olan istisnai sağlık hizmeti sayısı 29 kaleme çıkarıldı. Bu uygulama ile Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli veya protokol imzalamış sağlık kuruluşlarına, kamu-özel farkı gözetmeksizin, her bir işlem için kurumun belirlediği bedelin 3 katma kadar ücret alınmasının yolu açıldı. Böylece sağlık kurumları, hastalardan 100 lira ile 7 bin 500 lira arasında değişen rakamlarla ilave ücret alabilmektedirler" ifadelerini kullandı.
"SAĞLIK HİZMETİ ALMAK, BİR HAK OLMAKTAN ÇIKARILDI"
Yeni düzenlenen program ile sağlık hizmetinin bir hak olmaktan çıktığını ileri süren Andoğlu "Kısacası bu yıkım programı ile sağlık hizmeti almak, bir hak olmaktan çıkarıldı. Sağlığın maliyeti eskisine göre katlandı. Bu artışlar nedeniyle hem devlet harcamaları hem de cepten harcamalar katlandı. Sağlığın piyasadan satın alınır hale getirilmesi en çok, sağlıkları bozulmuş olan biz emeklileri vurmaktadır. Bu nedenle Emekli-Sen olarak Türkiye çapında hastaneler önünde bugün eylemdeyiz. Başta emekliler olmak üzere tüm yurttaşları, sağlık hakkının gasp edilmesi ve sermayeye kaynak aktarılması üzerine kurulu dönüşüm programı ile sağlık hakkının gasp edilmesine karşı çıkmaya çağırıyoruz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.
"SAĞLIK ÇALIŞANINA KÖLELİK GETİRİLİYOR"
Kemal Andoğlu'nun ardından söz alan SES Lüleburgaz Temsilcisi Yetkin Aydı, yeni sistemle sağlık çalışanlarının köle gibi çalıştırılacağını öne sürerek "Sağlık çalışanlarının 3'te 1'i taşeron çalışanı. Bu çağdaş kölelik sistemi getiriyor. Bir iş düşününki 30 yıl dahi çalışsanız asgari ücretle çalışıyorsunuz. Hiçbir sosyal güvenceniz yok, kıdem tazminatından mağdursunuz. Ertesi gün işe geldiğinizde 'bugün acaba çalışacak mıyız?' diye düşünüyorsunuz" dedi. - KIRKLARELİ