Disk Başkanı Çerkezoğlu: "Orta Vadeli Program'da İşçi Sınıfının Hakları, Talepleri, Özlemleri, Umutları Yok. Orta Vadeli Programda Enflasyonla...
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir'de; "Hükümet yakın zaman Orta Vadeli Program'ı açıkladı. Açıklamadan önce de işçi sendikalarını da çağırdılar, DİSK yönetimi olarak da gittik. Anlattık, ülkemizde önümüzde 3 yıl içinde neler yapması gerektiğini. İşsizlikle, enflasyonla nasıl mücadele edileceğini, ürettiğimiz değerin hakça nasıl bölüşüleceğini, Türkiye'nin nasıl bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılacağını, işçi sınıfının taleplerini ve haklarını anlattık. Ama Orta Vadeli Program açıklandığında gördük ki; onların iktidarı ve sermayenin Orta Vadeli Programı'nda işçi sınıfının hakları, talepleri, özlemleri, umutları yok. Orta Vadeli Programda enflasyonla mücadele yok" dedi.
KERİM UĞUR
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir'de; "Hükümet yakın zaman Orta Vadeli Program'ı açıkladı. Açıklamadan önce de işçi sendikalarını da çağırdılar, DİSK yönetimi olarak da gittik. Anlattık, ülkemizde önümüzde 3 yıl içinde neler yapması gerektiğini. İşsizlikle, enflasyonla nasıl mücadele edileceğini, ürettiğimiz değerin hakça nasıl bölüşüleceğini, Türkiye'nin nasıl bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılacağını, işçi sınıfının taleplerini ve haklarını anlattık. Ama Orta Vadeli Program açıklandığında gördük ki; onların iktidarı ve sermayenin Orta Vadeli Programı'nda işçi sınıfının hakları, talepleri, özlemleri, umutları yok. Orta Vadeli Programda enflasyonla mücadele yok" dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir Konak Meydanı'nda yönetim kurulunun katılımıyla Ege Bölgesi Genişletilmiş Temsilciler Kurulu toplantısından sonra konuştu. Çerkezoğlu, burada şunları söyledi:
"BÜTÜN ENGELLERİ BİR BİR ORTADAN KALDIRMAK İÇİN BURADAYIZ"
"Bugün ülkeyi yöneten siyasi iktidarın politikaları sonucu yaşadığımız işsizliğin, yoksulluğun, hayat pahalılığının diz boyu arttığı, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten işçi sınıfı açısından emekçiler, emekliler, kadınlar gençler açısından insanca yaşamın çok görüldüğü bir dönemde bugün buradayız. Bugün bu yaşadığımız ağır tablo karşısında daha fazla dayanışmanın daha fazla örgütlenmenin daha fazla mücadelenin ihtiyaç olduğu süreçte buradayız. Bugün öncelikle örgütlenmenin, sendikalaşmanın, grev ve toplu sözleşme haklarının kullanılmanın önündeki bütün engelleri bir bir ortadan kaldırmak için buradayız.
"ORTA VADELİ PROGRAM'DA İŞÇİYİ, EMEKÇİYİ İNSANCA YAŞATACAK HİÇBİR ŞEY YOK"
Hükümet yakın zaman Orta Vadeli Program'ı açıkladı. Açıklamadan önce de işçi sendikalarını da çağırdılar, DİSK yönetimi olarak da gittik. Anlattık, ülkemizde önümüzde 3 yıl içinde neler yapması gerektiğini. İşsizlikle, enflasyonla nasıl mücadele edileceğini, ürettiğimiz değerin hakça nasıl bölüşüleceğini, Türkiye'nin nasıl bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılacağını, işçi sınıfının taleplerini ve haklarını anlattık. Ama Orta Vadeli Program açıklandığında gördük ki; onların iktidarı ve sermayenin Orta Vadeli Programı'nda işçi sınıfının hakları, talepleri, özlemleri, umutları yok. Orta Vadeli Programda enflasyonla mücadele yok. Orta Vadeli Program'da işçiyi, emekçiyi insanca yaşatacak hiçbir şey yok. Ne var Orta Vadeli Program'da? İşsizlik var, yoksulluk var, hayat pahalılığı var, yani Orta Vadeli Programda sermayenin talepleri var.
"KIDEM TAZMİNATI BİR İŞVEREN SORUMLULUĞUDUR"
Kırmızı çizgimiz dediğimiz, alın terimiz, birikimimiz dediğimiz kıdem tazminatına el uzatmaya çalışıyorlar. Buradan İzmir'den Konak Meydanı'ndan hep birlikte söylüyoruz, kıdem tazminatı Türkiye işçi sınıfının doksan yıllık en köklü kazanılmış hakkıdır. Yıllardır kıdem tazminatını gasp etmeye, sınırlandırmaya, kuşa çevirmeye çalışıyorlar. 1976'da ilk defa tavan getirdiler, 1979'da Anayasa Mahkemesi iptal etti. Ardından 1980'de darbe koşullarında kıdem tazminatı tavanını getirdiler. 1982'de de kıdem tazminatı tavanının asgari ücretle bağını kopardılar. En yüksek dereceli devlet memurunun bir yıllık ikramiyesine endekslediler. Bugün kıdem tazminatı, bu uygulama nedeni ile tarihinin en düşük düzeyinde. Asgari ücretin bir buçuk katına kadar geriledi kıdem tazminatı tavanı. Bundan 25 30 yıl önce bir işçi emekli olduğunda kıdem tazminatı ile bir ev bir araba alırken bugün bir arabanın iki tane lastiğini alamaz hale getirildi. Kıdem tazminatı bir işveren sorumluluğudur. Kıdem tazminatı bizim en önemli iş güvencesi dayanağımızdır. İşveren de bekleyen 13'üncü ay ücretimizdir. Eğer kıdem tazminatının işveren ile bağı koparsa bir fona ya da başka bir sisteme dahil edilirse bu kıdem tazminatının gasp edilmesi anlamına gelir. İktidara kıdem tazminatı konusunda son sözümüz şudur: kıdem tazminatına dair girişimlerinizi bu defteri artık bir daha açmamak üzere kapatın diyoruz. DİSK olduğu sürece, DİSK'liler bu ülkede nefes aldığı sürece kıdem tazminatı hakkına sahip çıkacağız.
"ADALET MÜCADELEMİZE BUGÜN BURADA YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPIYORUZ"
Bugün buradan İzmir'den yeni bir mücadele sürecini başlatıyoruz. Dünyanın en adaletsiz vergi sisteminin olduğu ülkemizde vergiden adalet mücadelemize bugün burada yeni bir başlangıç yapıyoruz. Dünyada başka hiçbir ülke yok ki işçilerin aldıkları ücret aylarca geçtikçe sene içerisinde daha düşük olarak ücret alsın. Dünyada başka hiçbir ülke yok ki en zenginin de en yoksulunda patronun da asgari ücrete ulaşamayan işçi kardeşimin de bir kilo patates aldığında aynı vergiyi ödediği... Devletin topladığı vergilerin yüzde 70 oranında olduğu başka bir ülke yok. Ülkeyi yöneten siyasi iktidarın bir tane görevi vardır, o ülkede üretimi artırmak, yatırım yapmak, ülkeyi zenginleştirmek, üretilen zenginliği eşit bir biçimde hakça paylaştırmak. Ama bugün hükümet ne yapıyor? Kendi hatalarının kendi beceriksizliğinin bu ekonomik krizin, bölüşüm krizinin bütün yükünü vergi olarak işçi sınıfı emekçilerinin halkın omzuna yüklemeye çalışıyor. Bu bir tercihtir. Bu kadar yüksek enflasyonun olduğu, dünyanın en yüksek enflasyonun olduğu, hayta pahalılığının olduğu ülkemizde işçinin emekçinin üstüne yüzde 20 oranında KDV yüklemek bir tercihtir."