Dışişleri Bakanı Fidan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail Meclisi'nde Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için çağrı yapan kararın kabul edilmesine ilişkin, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun kendi zihninde şartlar oluşursa, bununla ilgili bir tereddütte bulunacağını açıkçası düşünmüyorum, onun zihni öyle bir...

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail Meclisi'nde Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için çağrı yapan kararın kabul edilmesine ilişkin, " ( İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun kendi zihninde şartlar oluşursa, bununla ilgili bir tereddütte bulunacağını açıkçası düşünmüyorum, onun zihni öyle bir zihin, daha maksimalist bir zihin. Ama İsrail'in önümüzdeki 10 yıllar içerisinde lehine olacak bir durum mu? O kesinlikle lehine olacak bir durum değil." dedi.
Bakan Fidan, NTV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Fidan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "Bu başı gözü dönmüş azgınlığın bir yerde son bulacağı muhakkak." değerlendirmesinde bulunarak, bu durumun dünyanın geneline bir sıkıntı olmaya başladığını belirtti.
Fidan, 7 Ekim 2023'ten itibaren yaklaşık 10 ay kesintisiz ve sarsılmaz şekilde bir blok halinde söylem ve eylem olarak İsrail'i destekleyen bir iki ülke hariç birçok ülkenin artık İsrail'den yana olmamaya başladığına dikkati çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un dün ülkesinin Filistin Devleti'ni tanıma kararına dair yaptığı açıklamaları anımsatan Fidan, içerideki siyasal işleyişin mekaniğinden dolayı ABD'li siyasetçiler dışında açıktan " İsrail'deki mevcut siyonist anlayışın desteklendiğini görmediklerini" belirtti.
Fidan, ateşkes görüşmelerinin epeydir devam ettiğini dile getirerek, Filistin ve Hamas tarafıyla da temas halinde olduklarını söyledi.
Ateşkes görüşmelerinde "tıkanma"
Ateşkes görüşmelerinde tıkanmış üç alan olduğuna işaret eden Bakan Fidan, ilkinin ateşkes sağlandığında Gazze'deki insani yardımların nasıl, hangi metotla ve kim tarafından dağıtılacağı olduğunu anlattı.
Fidan, Hamas'ın Birleşmiş Milletlerin (BM) yardımları dağıtmasını istediğini ancak İsrail'in, bunu kabul etmediğini söyledi.
İkinci anlaşmazlığın Gazze'deki İsrail kara unsurları ile birliklerinin geri çekilmesi ve konuşlanacakları yerler olduğunu kaydeden Fidan, son olarak da ateşkesin devamlılığı için Hamas'ın bütün esirleri vermesinin ardından anlaşmanın süreceğine dair taahhüt istediğini dile getirdi.
Fidan, İsrail'in Gazze'yi sadece altyapı ve üstyapı olarak yaşanmaz hale getirmediğini, insanları gıdasızlıktan ve açlıktan öldürerek de yaşanmaz bir yere dönüştürdüğünü vurgulayarak, İsrailli istihbarat yetkililerinin ülke ülke dolaşarak yüksek sayıda Filistinli mülteciyi ülkelerine almaya ikna etmeye çalıştıklarını, bunun Gazze'nin "Filistinsiz" hale getirilmesine dair bir proje olduğunu vurguladı.
Bu durumun önlenmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, bu konuya ilişkin ilgili ülkelerle konuştuklarını, gerekli uyarıları yaptıklarını aktardı.
İsrail'in olası Batı Şeria ilhakı lehine olmayacak
Fidan, İsrail Meclisinde (Knesset) 23 Temmuz'da onaylanan ve hükümete işgal altındaki Batı Şeria'nın ilhakı için çağrı yapan karara ilişkin, şunları kaydetti:
"Netanyahu'nun kendi zihninde şartlar oluşursa, bununla ilgili bir tereddütte bulunacağını açıkçası düşünmüyorum, onun zihni öyle bir zihin, daha maksimalist bir zihin. Ama İsrail'in önümüzdeki 10 yıllar içerisinde lehine olacak bir durum mu? O kesinlikle lehine olacak bir durum değil. Bütün herkes 67 sınırlarına dayalı bir Filistin toprağını tanımışken sen bunu yok etmeye çalışıyorsun, yarayı açık bırakıyorsun. Aslında şu anda her şey bir anlaşma zeminiyle mümkünken iki devletli çözüm, bunu kabul etmiyorsun. O zaman kendini de belli risklere önümüzdeki 10 yıllar içerisinde açık bir hale getiriyorsun."
Lahey Grubu ortak bildirisi
Fidan, Lahey Grubu'nun Kolombiya'nın başkenti Bogota'daki toplantısı sonucunda kabul edilen ortak bildiride Türkiye'nin imzası olmadığına dair iddialara ilişkin, bildirinin son imza tarihinin 30 Eylül olduğuna işaret ederek, metinde Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne (UNCLOS) atıfta bulunan bir madde olduğunu ve Ege Denizi'ndeki statü sorunu çözülmediği için Türkiye'nin buna taraf olmadığını belirtti.
Bildirinin UNCLOS'a ilişkin madde olması nedeniyle istişare edildiğini anlatan Fidan, UNCLOS ile ilgili maddeye uluslararası hukukçularla görüşerek şerh koyduklarını ve şerhle bildiriyi tanımakta sorun görmediklerini söyledi.
"(Rusya-Ukrayna) Bu niyetle devam ederse ben birkaç tur sonra bir ara çözümün çıkacağına inanıyorum"
Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin, "Karadeniz'in kuzeyinde devam eden bu savaşın sadece bölgesel değil, küresel çok ciddi etkileri var. Artık insani trajedisi bir tarafa, bir milyona yakın insan ölmüş, yaralanmış, koca koca şehirler mahvolmuş, bunlar bir tarafa, uluslararası arenada daha büyük savaşı ve bölünmeyi mümkün kılacak bir riskle baş başayız. Baştan beri bunun durması için çalışıyoruz. " ifadelerini kullandı.
Dün İstanbul'da yapılan Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı'na değinen Fidan, "İnsani boyut var burada. İnsani boyut dediğimiz esir değişimi, yaralı değişimi, ceset değişimi, hasta değişimi, mahkum değişimi, bütün bunların hepsini içeren üçüncü mekanizmayı da yaptık. Bu sefer daha büyük bir rakamı hedefliyorlar. Mutabık kalındı ve onu mümkün kılacak bir mekanizma kuruldu." diye konuştu.
Fidan, tarafların ateşkesle ilgili bir önceki müzakere turunda birbirlerine deklare ettikleri pozisyonları görüşme noktasında da mutabık kaldığını belirten Fidan, "Özellikle liderler hangi şartlar altında ve nasıl bir araya gelmeli konusu tartışıldı." dedi.
Her iki tarafın da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Türkiye'de bir liderler zirvesi yapılması konusunda prensipte mutabık kaldığını belirten Fidan, "Ama özellikle ayrıştıkları nokta şurası; Sayın Zelenskiy ile Sayın Putin'in zirveye gelmek için ateşkese ilişkin farklı şartları var. Burada müzakere heyetlerine rol düşüyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, iki tarafın başlarda daha ayrı fikirlere sahip olduğunu dile getirerek, "Şimdi ağır ağır konuştukça ben biraz daha ortada buluşmaya yönelik bir irade görüyorum. Bu müzakere, tam da başından beri söylediğimiz gibi eğer sistemli bir şekilde ve bu niyetle devam ederse, ben birkaç tur sonra gerçekten bir ara çözümün çıkacağına inanıyorum." diye konuştu.
Eurofighter Typhoon
Türkiye'nin Eurofighter Typhoon savaş uçağı satın alma sürecine de değinen Fidan, Türk Hava Kuvvetlerinin yetenek ve kabiliyetlerini geliştirmek ve çeşitlendirmek için yürütülen çok katmanlı bir süreç olduğuna işaret ederek, "Bu konuda hem müttefiklerin elinde vermeye hazır Eurofighter'ların olduğu hem de İngilizlerin, Almanların bunu üreten konsorsiyumun, bunu satmayla ilgili bir durumun olabileceği hususu olunca bu konuda bir fikir birliği oluştu." dedi.
Fidan, Eurofighter Typhoon savaş uçağı için yapılan anlaşmaya yönelik, "Bu atılan imza, bundan sonra bu kadar alt detay çalışması yapılmış bu meselenin artık 'Tamam biz bunu yapalım'a dönüşmüş hali." ifadesini kullandı.
Süreç içinde farklı konuların da ortaya çıkabileceğine ve başta Hava Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığının olmak üzere teknik heyetlerin kendi muhataplarıyla görüşmeler yapacağın kaydeden Fidan, şunları söyledi:
"Bazen 'Ben bunu almak istiyorum' demeniz yetmeyebiliyor. Karşınıza beklemediğiniz şartlar çıkabiliyor. Başta fiyat olmak üzere, onda anlaşmanız lazım. Daha sonra verme şartları var. O konu tabii onların yapacağı müzakereler. O müzakerelerin sonuçlarını muhakkak Cumhurbaşkanımıza söyleyecekler. Siyasi olarak tıkandıkları bir konu varsa bize gelirler, biz onun diplomasisini yaparız."
Vize serbestisi
Fidan, AB ile devam eden vize konusuna değinerek, "Ara bir güzel haber olarak daha önce Şengen vizesi almış olanlara uzun süreli ve çok giriş çıkışlı vize verilmesi konusunu artık Avrupa Birliği Komisyonu'nda karara bağlamıştık. Bu özellikle iş adamlarımızı ve uzun süreli gidiş geliş yaşayan vatandaşlarımızı rahatlatacak." diye konuştu.
Türkiye'nin 2019'dan sonra jeopolitik nedenlerle farklı bir sürece girdiğini belirten Fidan, şöyle devam etti:
"Yeni jeopolitik denklemde ilişkileri yeni bir ruhla değerlendirerek elimizde kalmış, açıkta kalmış dosyalar, vize serbestisi, Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye'deki faaliyetleri, Gümrük Birliğinin modernizasyonu başta olmak üzere böyle 3-4 tane teknik ağırlıklı konu var. O konularda bir kısmında bizim birkaç tane atmamız gereken adım var. Onun teknik bazı hususları var. Onu yapacağız inşallah."
Fidan, AB ile vize konusunda olumlu bir gündem olduğunu vurgulayarak, "Avrupa'yla vize serbestisi ve özellikle yatırım bankasının ekonomiyle ilgili atacağı adımlar önemli. Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilgili perspektifinin canlı tutulması için iki tane hayati konu." dedi.
"Ben, İran'ın kendisine saldırılmadan saldıracağını değerlendirmiyorum"
İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasında nükleer faaliyetlerine ilişkin İstanbul'da yürütülen görüşmelere değinen Fidan, tarafların, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldığını hatırlattı.
Fidan, İranlı mevkidaşı Abbas Erakçi'nin kendisine görüşme noktası olarak İstanbul'u seçtiklerini bildirdiğinde, "Burası sizin eviniz. Ne zaman isterseniz, İstanbul'da veya başka şehirde, başka şartlarda, bizden ne türden rol oynamamı isterseniz, yeter ki meselelerinizi halledin. Sıkıntılı bir konu. Bizim buradan elimizden ne gelirse." ifadelerini kullandığını aktardı.
İsrail'in, İran'a saldırılarının tekrarlanma ihtimali hakkındaki fikirleri sorulan Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada asla hayır dememek lazım. İnşallah olmaz ama bir olasılık her zaman için mümkün. Şunu hissediyoruz, görüyoruz: Taraflar 12 günlük savaştan çıkardıkları dersleri şu anda muhtemelen hayata geçiriyorlar. Her iki tarafında ne dersler aldığına ilişkin az çok izlenimimiz var. Onları hayata geçiriyorlar. Bunu hayata geçirdikten sonra özellikle İsrail bir daha durup bakabilir. Ben, İran'ın kendisine saldırılmadan saldıracağını değerlendirmiyorum."
Balkan Barış Platformu
Fidan, yarın İstanbul'da yapılacak Balkan Barış Platformu'na ilişkin, şunları kaydetti:
"Balkanlar'da AB yolunda olan ama AB üyesi olmayan Türkiye gibi ülkeler var. Bu ülkelerin de ortak sorunları var. Bu sorunların Türkiye'ye bakan yönü var. Ticaretimiz var, ekonomimiz var, güvenliğimiz var, istikrarımız var. Herkesin en büyük ortağı AB var. Bir de kendi kendimize gayretsiz bir söyleşi yapalım dedik."
Fidan, Türkiye'nin ev sahipliğindeki görüşmeye Bosna-Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Arnavutluk'un katılacağını belirterek, "Geleceğe iyi bir miras bırakalım, derdimiz bu açıkçası." dedi.
(Bitti)

Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title