Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'da, AB'nin Kopenhag kriterlerini savunduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin
Ortadoğu'da, AB'nin Kopenhag kriterlerini savunduğunu söyledi.
Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Yeşiller grubunun ev sahipliğinde düzenlenen
"AB- Türkiye : Arap Baharı'yla Yüzleşme" konulu panelde konuşan Davutoğlu, AB'yi
Ortadoğu'daki değişime seyirci olmak yerine destek olmaya çağırdı.
AB'nin bu dönemde yapacağı en büyük hatanın ekonomik kriz nedeniyle içine
kapanmak olacağını belirten Davutoğlu, "1990'lı yıllarda gitmesi gereken bazı
Ortadoğu liderleri şimdi gidiyorlar. Türkiye ve AB olarak bizim burada düşünmemiz
gereken, bu depremin artçı şoklarını nasıl yöneteceğimiz, Akdeniz'e barışı,
refahı ve istikrarı tekrar nasıl getirebileceğimizdir" diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye'nin bu noktadaki vizyonunu Avrupalı muhataplarıyla
sürekli paylaştığını anlatarak, "Umut ederiz ki AB, bu dönemde içine kapanmaz,
kendi ekonomik krizinin türbülansı içinde Türkiye'nin bu anlamda taşıdığı öneme
gözlerini kapatmaz. Ortadoğu'daki değişim dalgasını nötr olarak izleyen, sadece
takip eden bir taraf olmak durumunda kalmaz ve bu değişim dalgasına aktif olarak
destek verir. Eğer bunu birlikte başarabilirsek, Ortadoğu demokratik değişim
sürecini başarıyla tamamlarsa, bu sadece bölgesel değil küresel barış için de bir
imkan sağlayacaktır. Bu noktada Türkiye'nin AB üyeliğinin her zamankinden daha
fazla anlamlı ve gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Bakan Davutoğlu, "Ortadoğu'da savunduğumuz değerler AB'nin Kopenhag
kriterleri olarak belirlediği değerlerdir. Yolsuzlukla mücadeleden tutun da
demokratik yönetimlere, adil ve şeffaf seçimlere ve insan hak ve özgürlüklerine
kadar Kopenhag kriterleriyle aynıdır. İster Bingazi'de ister Kahire'de ister
Halep, Şam ve Sana'da olsun herhangi bir Arap gencinin talep ettikleri Avrupa
halklarının kendi ülkelerinde doğal olarak yaşadığı şeylerdir" ifadesini
kullandı.
Davutoğlu, Mısır'ın devrilen Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in siyasi hayatını
özetlerken "Ben doktora tezimi daktilo ile yazarken Mübarek cumhurbaşkanıydı.
Sonra faks kullanmaya başladık Mübarek cumhurbaşkanı. Bilgisayar kullanmaya
başladık Mübarek cumhurbaşkanı. İnternet kullanmaya başladık Mübarek
cumhurbaşkanı. Mobil telefon kullanmaya başladık Mübarek cumhurbaşkanı. İş
Twitter'a gelince dayanamadı" dedi.
-"Şii-Sünni çatışması değil"-
Ahmet Davutoğlu, Suriye'de yaşanan trajediyi, eski Yugoslavya'nın dağılması
sırasında Bosna Hersek'in yaşadıklarına benzeterek, "Şimdi aynı şekilde
uluslararası toplum ve komşular üzerinde Suriye konusunda ahlaki bir sorumluluk
var. Ben bu değişimin kaçınılmaz olduğunu ve Türkiye, Avrupa Birliği ve diğer
uluslararası toplumun buna destek vermesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Davutoğlu, "Bugün Ortadoğu'daki dönüşümde Şii-Sünni çatışması yok. Arap
veya başka bir ırk çatışması da yok. Esas olan Soğuk Savaş döneminden gelen
yapılarla ve arkaik yapılar ile yeni çağdaş dinamiklerin arasında bir çatışma
var" tespitinde bulundu.
Davutoğlu, Türkiye'nin bazen bedeller ödemesi gerekse bile tarihin doğru
tarafındaki ilkesel duruşunu koruyacağını vurguladı.
-Yeşiller Eşbaşkanı Cohn-Bendit-
Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit ise "Türkiye'nin Kemalist
köktencilikten kurtulduğunu", bunun yerine başka bir köktenciliğe gidilmemesi
gerektiğini söyledi.
Arap Baharı'nda dinin toplumdaki yeri sorgulanırken, Türkiye'nin model
alınabileceğini belirten Cohn-Bendit, bunun için Türkiye'nin mevcut sorunlarını
çözmeye devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Bu arada, Davutoğlu ve Cohn-Bendit ile AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes
Swoboda, Zaman gazetesinin 25'inci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle AP binasındaki
"Türkiye'de Zaman" konulu fotoğraf sergisini açtı.
Muhabir: Feyzullah Yarımbaş
Yayıncı: Tarkan Demir - BRUKSEL