Dış Politika Derneği Başkanı Kaya Açıklaması

Dış Politika Derneği Başkanı Avukat Kemal Kaya, ABD ordusuna bağlı askerlerin NATO müttefiki olan Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan, teröristleri takip amacıyla yapılan sınır ötesi operasyonlar da dahil güvenliğine yönelik tehditleri bertaraf etmesine engel olmaya çalıştığı izlenimini vermemesi gerektiğini bildirdi.

Kaya, yazılı açıklamasında, son zamanlarda NATO üyesi Türkiye'nin güney sınırlarında güvenliğini tehlikeye sokan oluşumlar görüldüğünü belirtti.

Türkiye'nin yıllardan beri gerek sınırları içerisinde gerekse sınırlarının hemen dışındaki bölgelerde Pkk, PYD, YPG ve DEAŞ gibi terörist unsurlara karşı silahlı mücadele sürdürdüğünü belirten Kaya, "Pkk ve onunla eylem birliği içerisindeki PYD zaman zaman şehir içlerine kadar girerek, Türk vatandaşlarını katletmekte ve Türkiye de eylem yapacak terörist unsurlara yardım ederek, ülkemizin güvenliğini tehdit etmektedir. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO Savunma Bakanlarının Malta toplantısında yaptığı açıklamada 'Türkiye'nin kendini savunma hakkı var, her türlü şiddeti gözlemlediğimiz Irak ve Suriye ile sınırı olması nedeniyle pek çok terör saldırısına maruz kaldı' şeklindeki beyanıyla da bu durumu tespit etmiştir." ifadelerini kullandı.

Kaya, NATO müttefiki ABD ordusuna bağlı askerlerin Türkiye'ye karşı terörist eylemlerde bulunan PKK ve PYD'li teröristlerle ortaklık yaptığını, güney sınırları boyunca üzerinde ABD bayrakları olan zırhlı araçlarla konvoy düzenlediğini teröristlerle fotoğraf çektirerek yayınladığını savunarak, şöyle devam etti:

"Bilindiği üzere Kuzey Atlantik İttifakı Anlaşması'nın (NATO) 1. maddesinde, sözleşmeyi imzalayan taraflar, uluslararası ilişkilerinde Birleşmiş Milletlerin amaçlarına aykırı olacak şekilde güç kullanımı ya da tehdidinden sakınmayı taahhüt etmişlerdir. ABD ordusuna bağlı askerler, NATO müttefiki oldukları Türkiye'nin, uluslararası hukuktan doğan ve teröristleri takip amacıyla yapılan sınır ötesi operasyonlar dahil güvenliğine yönelik tehditleri bertaraf etmesine engel olmaya çalıştığı izlenimini vermemelidir. Bu hem NATO ittifakının geleceğine ilişkin şüphelerin oluşmasına hem de ahde vefa (pacta sunt servanta) ilkesine aykırı bir durumdur."

Kaya, Kuzey Atlantik Paktı Sözleşmesinin 4. maddesinde "Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır" hükmünün bulunduğunu anımsattı.

Türkiye'nin kendi güvenliği için gerekli gördüğü her türlü tedbiri almak, sınırlarını korumak ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu vurgulayan Kaya, "Eğer NATO müttefikimiz, Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden PKK/PYD terör örgütlerine yardım etmeye, birlikte görüntü vererek onları cesaretlendirmeye ya da Türkiye'nin onlarla aktif mücadelesini perdelemeye devam etmesi durumunda; Türkiye sözleşmenin 4. maddesinden doğan hakkını kullanarak, ittifak üyelerini danışmalarda bulunmak üzere toplantıya davet etmeli, gerekli yaptırımların uygulanmasını talep etmelidir." değerlendirmesini yaptı.