Direksiyonda Uykusuzluk, Alkol ve Uyuşturucu Kadar Tehlikeli
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kazaları Araştırma, Önleme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli olduğunu söyledi.
METİN BOLAT - Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kazaları Araştırma, Önleme ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli olduğunu söyledi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Merkezin Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Lorasokkay ile uykulu ve yorgun araç sürüşünün trafik kazalarına etkisini araştırdıklarını ifade etti.
Trafik sorunları ve kazalarının Türkiye'de çözülmesi gereken önceliklerden birisi olduğuna işaret eden Çelik, istatistiklerde trafik kazalarındaki kusur oranlarında insan faktörünün birinci sırada geldiğini dile getirdi.
Üç trafik kazasından birisinin uykuya bağlı bozukluklardan meydana geldiğini anlatan Çelik, aşırı hız, alkol alımı, tehlikeli araç kullanmanın yanı sıra uykulu ve yorgun araç sürüşünün de önemli kaza nedenleri arasında yer aldığını vurguladı.
16 saatten fazla uykusuz kalma sürüş performansını bozuyor
Günün hangi saatlerinde, ne kadar süreyle araç kullanıldığının yorgunluğu ve uykusuzluğu belirleyen en temel faktör olarak görüldüğünü ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
"Araştırma bulgularına göre, 8-9 saatten fazla araç kullanıldığında, yorgunluk ve dikkat dağılmasına bağlı ciddi sorunlar başlamakta, sürücülük performansı olumsuz etkilenmekte, kaza riski artmaktadır. Araştırmalar göstermektedir ki ortalama 16 saatten fazla uykusuz kalma sonucunda sürüş performansında önemli derecede bozulmalar başlıyor. Bu durum trafik güvenliği açısından da ciddi tehlikeler oluşturuyor. Bir araştırmada kazaya sebebiyet veren sürücülerin aynı kazaya karışan diğer sürücülere göre, kaza öncesi uyku sürelerinin daha kısa olduğu görülmüştür."
Ciddi kazalar uykusuzluğa bağlı
Yolların monoton olması, iklim koşullarının elverişsizliği, sürücülerin ihtiyaç duyduklarında dinlenme ve uyku molalarına olanak sağlayacak tesis veya mola yerlerinin bulunmayışının yorgunluğu artıran önemli faktörler arasında sayılabileceğini aktaran Çelik, yorgunluk ve uykusuzluğa bağlı kazalara genellikle gece yolculuğu yapanlar, uyku bozukluğu olanlar ile uyku getiren ilaç kullananların karıştığını bildirdi.
Çelik, uykusuz araç kullanmaya bağlı kazalarla ilgili değerlendirmelerin, subjektif bulgulara, polis kaza tespit raporlarına ya da sürücülerin kendi beyanlarına dayandığını belirterek, "Ciddi kazaların büyük oranda uykusuzluğa bağlı olduğu sonucuna varılmıştır. Sürücüler, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın da alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli ve kaza nedenlerinden biri olduğunu bilmemekte ya da gözardı etmektedir. Uykulu ve yorgun sürüş, alkol ve uyuşturucu etkisinde olduğu gibi, sürücülerin güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesine, performansını olumsuz etkileyerek ciddi trafik kazalarına neden olmaktadır." diye konuştu.
Uykusuzluğa bağlı kazalar en çok hız limiti yüksek yollarda oluyor
Alkol temelli olmayan uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların büyük oranında yoldan çıkan tek aracın olduğunun görüldüğünü ifade eden Çelik, uykusuzluğa veya yorgunluğa bağlı kazaların hız limitlerinin yüksek olduğu karayollarında meydana geldiğini söyledi.
Kaza verilerinin, uykulu sürücülerin kazayı önleyici bir harekette bulunma olasılıklarının oldukça düşük olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Çelik, "Uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların yaklaşık yüzde 80'inde sürücünün araçta yalnız olduğu saptanmıştır." dedi.