Dinlenmeyen Tanık: Söyleyeceklerim Tolon Paşanın Kaderiyle İlgili Çok Önemliydi
Ergenekon davasında yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı Dilek Helvacı'nın dinlenmesini istediği, 1997-2000 yılları arasında Başbakanlık Müsteşarlığı yapan Yaşar Yazıcıoğlu'nun tanıklığı mahkeme tarafından kabul edilmedi.
Ergenekon davasında yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı Dilek Helvacı'nın dinlenmesini istediği, 1997-2000 yılları arasında Başbakanlık Müsteşarlığı yapan Yaşar Yazıcıoğlu'nun tanıklığı mahkeme tarafından kabul edilmedi.
Yazıcıoğlu, "Tanık olarak yapacağım konu Tolon Paşanın kaderiyle ilgili çok önemli bir konu. Çünkü mahkeme, bu anlatacağım konu üzerinde duruyor. Bir insanın kaderiyle ilgili doğrudan ilgili olan bir konuda mahkemenin tanıklığımı kabul etmemesi gerçekten büyük bir hukuk skandalıdır" dedi.
Yaşar Yazıcıoğlu, duruşmaya verilen arada Hurşit Tolon'un avukatı Dilek Helvacı ile birlikte basın açıklaması yaptı. Tanıklığının kabul edilmediğini söyleyen Yazıcıoğlu, "Bu çok önemli davada mahkeme hangi aşamada olursa olsun, eğer bir tanık var ise avukatlar da savunma için tanığı olduğunu söylüyorsa tanık dinlenmelidir. Tanık olarak yapacağım konu da Tolon Paşanın kaderiyle ilgili çok önemli bir konu. Çünkü mahkeme, bu anlatacağım konu üzerinde duruyor. Bir insanın kaderiyle ilgili doğrudan ilgili olan bir konuda mahkemenin tanıklığımı kabul etmemesi gerçekten büyük bir hukuk skandalıdır. Kanunun açık hükmü olmasına rağmen ve çağdaş demokrasilerde mahkeme hangi safhada olursa olsun bir tanık iddiası varsa bu dinlenir. Burada kilit olarak benim tanıklığım önemliydi. Çünkü Tolon Paşa ile beraberdik. Gerçek adaletin yerini bulması için tanıklık adına bir başvuruda bulunduk. Ancak mahkeme bu tanıklığı kabul etmedi" dedi.
TOLON PAŞANIN HİÇBİR ZAMAN AĞZINDAN DARBE KELİMESİNİ DUYMADIM
Yazıcıoğlu, dinlenseydiniz ne anlatacaktınız şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: "Tolon Paşa'nın mahkumiyetini tespit ettikleri olay tamamen tesadüfi bir olaydır. Biz Tolon Paşayla Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde bir konferansa davetliydik. Konferansın ardından birlikte İstanbul'a geldik. İstanbul'da iş adamları bize bir yemek verdiler. Buradaki esas şey şuydu; Biz siyasi bir oluşum yapabilir miyiz? Belli bir siyasi hareket yapılabilir mi nabız yokluyorduk. O yemekte arkadaşlardan bir tanesi siyasi bir hareket olduğunu ve uğrayabilir misiniz? dedi. Biz de Ankara'ya gideceğimiz için buraya uygun zamanda uğrayalım dedik. Bize 'zaten sizin yolunuzun üzerinde' dediler. Biz de oraya gittik. Adı Semih Günaltay olan bir arkadaşın siyasi bir hareket çalışması vardı. Semih Günaltay bize, siyasi yasaklı olduğu için siyaset yapamayacağını söyledi. Çayımızı içtik ve ayrıldık. Bu arkadaşı ne önceden tanıyorduk ne de sonradan bir görüşmemiz oldu. Şimdi böyle bir tesadüfi olayda bir insanın böyle tesadüfi bir şeye bağlı olduğu olayda bizzat işin içinde olan bir tanığın dinlenmemesi gerçekten büyük bir skandaldır. Beraber hareket ettiğimiz için Tolon Paşanın hiçbir zaman ağzından darbe kelimesini duymadım. Paşa hiçbir zaman meşru sistemin dışında yasaların dışında bir açıklamasının olduğunu duymadım. Her zaman siyasi mücadelesinde demokrasi ve yurtsever bir çıkış yapmayı hedeflemiştik."
Hurşit Tolon'un avukatı Dilek Helvacı mahkemenin tanıklığı kabul etmemesinin gerekçesini ise şöyle açıkladı: "'Ben maddi gerçeğe ulaştım diyor'. Bu mahkemenin ihsas-ı rey anlamını taşımaktadır. Yani ben bu konuda karar verdim. Bundan sonra toplanan delillerin sonuca hiçbir etkisi yoktur anlamı taşımaktadır. Biz bu gerekçeyle geçen celse mahkeme heyetini reddettik. Çünkü mahkeme sanık vekilleri talep etmese bile maddi gerçeğe ulaşmak için gerçekleri araştırmakla yükümlüdür. Oysa burada ayağına gelen bir tanık var. Devletin en üst makamlarında Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış bir kişi Yaşar Yazıcıoğlu. Esasa ilişkin etkili beyanları var" dedi. - İstanbul / Silivri