Dinlemelerin Nasıl Yapıldığını Yerinde Gördüler
Esin Işık - TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu üyeleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nü ziyaret ederek, "dinlemeler" konusunda teknik bilgi aldı.
Esin Işık - TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu üyeleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nü ziyaret ederek, "dinlemeler" konusunda teknik bilgi aldı.
Emniyet ve Jandarma yetkilileri bu ziyaret sırasında, milletvekillerinin daha önce yapılan komisyon toplantısında sorduğu sorulara da yazılı cevap verdi.
Buna göre, Emniyet, 2012 yılında önleyici maksatlı 2 bin 448 mahkeme kararına ilişkin 17 bin 884 hedef takibi yapıldı.
Yine aynı yıl, Jandarma tarafından yapılan iletişimin denetlenmesine yönelik mahkeme karar taleplerinden, adli maksatlı 3 bin 30 talepten 17, önleyici maksatlı 2 bin 448 talepten 14 olmak üzere toplam 5 bin 478 talepten 31'i adli makamlarca reddedildi.
Yazıda, ses veya görüntü kaydedebilen ve gönderebilen her türlü cihaz ve yazılıma sahip olup, kanuna uygun hareket etme hassasiyeti olmayan herkes tarafından yasadışı dinleme ve izleme yapılabileceği vurgulandı.
Ortam dinlemesi yapabilen cihazların yurtiçine sokulması ve yurtiçinde satışının kontrol altına alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasının, ayrıca bu konudaki cezai müeyyidelerin caydırıcı hale getirilmesinin, bu ihlallerin önlenmesinde etkili olabileceği ifade edildi.
"Dışarıdan alınan cihazlarda mesela İsrail'in adı geçiyor. Oradan alınan cihazlarla birilerinin dinleme yaptırması mümkün mü- Milletvekillerini, toplumu yani yasadışı dinleyenler kimlerdir- Yurtdışından birileri dinlenebiliyor mu-" sorusuna da yetkililer, bu amaçla kullanılan cihazların büyük çoğunluğunun yabancı menşeli olduğu ve bahsedilen devletlerde üretiminin yapıldığını, ancak bu devletler tarafından dinleme yapıldığına dair ellerinde bir bilginin mevcut olmadığını kaydetti.
Reddedilen dinleme taleplerinin kendi imkanlarıyla dinlenmesinin asla söz konusu olmadığı, zira kurumsal olarak böyle bir irade olmadığı gibi böyle bir imkan ve kabiliyetin de bulunmadığı ifade edildi.
"İptal edilmesi gereken kayıtları sakladığı ya da üçüncü kişilere ilettiği iddiasıyla hakkında soruşturma açılmış kaç emniyet görevlisi olmuştur- Sonucunda cezalandırılan var mıdır, verilen cezalar nelerdir-" sorusuna ise yetkililer,
"iletişimin denetlenmesine yönelik faaliyetlerle ilgili olarak 5 subay, 4 astsubay, 5 uzman jandarma, 1 sivil işçi olmak üzere 15 jandarma personeli hakkında yasal işlem yapıldı" yanıtını verdi.
"TİB, Emniyet, Jandarma ya da MİT dinlemiyorsa kim dinliyor-" sorusu üzerine yetkililer, dinleme imkan kabiliyetlerinin arttığını ve temin edilebilme kolaylığı gözönüne alındığında hukuk tanımaz bir takım kişilerce bu işlemlerin yapılabileceğine dikkat çekildi.
Adli dinleme kapsamında alınan bir mahkeme kararının uygulanması sırasında şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da hakim onayının alınamaması halinde, bunun uygulanmasına Cumhuriyet Savcısı tarafından derhal son verildiği belirtildi. Bu durumda yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtların Cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç 10 gün içinde yok edilerek, durumun bir tutanakla tespit edildiği bildirildi.
Önleyici dinleme kapsamında, "uygulanan tedbirin sona ermesi halinde dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç 10 gün içinde yok edilir, durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir" hükümleri gereğince imha işlemi yapıldığı belirtildi.
Ayrıca iletişimin denetlenmesi faaliyetinin bitimine müteakip, tüm verilerin sistem tarafından geri getirilemeyecek şekilde otomatik olarak imha edildiği ifade edildi.
-"Tamamen kişiseldir, ne hukuki ne de ahlakidir"-
Yazıda, Jandarma Genel Komutanlığı ile diğer kurumlar arasındaki istihbarat paylaşımına yönelik faaliyetlerde hiçbir problem bulunmadığına yer verildi.
Jandarma Genel Komutanlığı'nca iletişimin denetlenmesine yönelik 2012 yılında 5 bin 478 mahkeme kararına ait 30 bin 755 GSM, 493 IMEI, 742 yurtdışı, bin 65 sabit, 8 uydu, 559 internet takibi yapıldığı belirtildi. Bunların tamamının TİB imkanları ile gerçekleştirildiği kaydedildi.
Milletvekillerinin, Ege Ordu'da bir soruşturma yapıldı, adamcağızın nişanlısıyla olan fotoğrafı 'fuhuş' diye basına aktarıldı" sözlerine ise yetkililer, bu sızdırmaların yasal yetersizliklerden kaynaklandığını vurgulayarak, "Tamamen kişiseldir, ne hukuki ne de ahlakidir. Hukuk tanımayan, empati yapmayan ve sadece karşısındakine zarar vermeyi hedefleyen kişilere ait eylemlerdir.
Bu konuda hem personelimizi yetiştireceğiz hem de etkili bir denetim mekanizması geliştireceğiz. İhlalleri de asla affetmeyeceğiz. Yasal olarak zaten suç olan bir fiildir. Adli makamlarca sızdıranların tespitine yönelik gerekli işlemlerin yapılması önem arz etmektedir. Yasal eksiklik söz konusu değildir. Yalnızca fiilin söylediğiniz şeklindeki vahameti dikkate alınarak cezai müeyyide artırılabilir."
-Haberal ile ilgili iddialar-
Yetkililer, "Mehmet Haberal'ın telefonlarının hiçbirinin dinlenilmediği söylendiği halde dosya içerisinde Haberal'ın konuşmaları var, ancak hakkında da verilmiş bir dinleme kararı yok. Bu araştırıldığında Başkent Üniversitesi'nin santralinin dinlendiği söyleniyor. Aynı şekilde YARSAV'ın, Cumhuriyet Gazetesi'nin, Yargıtay'ın da santrali dinlenmişti. Santral dinlemelerini bu çerçevede hukuka uygun buluyor musunuz-" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Yetkili mahkemelere ibraz edilen 'araştırma tutanaklarında' hedef şahıslar veya şahıslarla ilgili olarak, faaliyetinin jandarma sorumluluk bölgesinde olduğu, ev ve iş adresi, iletişim aracı bilgilerinin nasıl elde edildiği, takibin gerekçeleri, suç bilgileri, açık kimlik ve adres bilgileri, abone bilgileri belirtilir.
Bu kapsamda iletişimin takibi talep edilir. İlgili mahkeme bu konuda delilleri yeterli gördüğü ölçüde karar verecek, bunun dışındaki bir talebi de reddedecektir.
Dolayısıyla yetkili hakim yukarıdaki kıstaslara göre şayet takibe alınacak şahsın kullandığı hat veya hatların santralde ayırt edilebilme kabiliyeti varsa karar verecektir. Aksi halde bir santralin dinlenmesi yasal değildir."
-Başbakan Erdoğan'ın dinlenmesi-
Jandarma Genel Komutanlığı kayıtlarında yapılan incelemede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dinlenmesiyle ilgili olarak herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı da vurgulandı.
"Önleyici dinleme ve istihbarata karşı koyma faaliyetleri çerçevesinde, Türkiye'deki diğer istihbarat birimlerinin Jandarma'ya ya da başka askeri birime yönelik bir faaliyetini tespit ettiniz mi-" sorusuna yetkililer, "Jandarma Genel Komutanlığı'na yönelik böyle bir faaliyet tespit edilememiştir" cevabını verdi.
-"Obzervasyon aracı bulunmamaktadır"-
"Birkaç ay önce askeriyede bazı konularla ilgili bir mobbing tartışması oldu. İçerideki bazı personelin mesajlarının ve konuşmalarının takip edildiği gibi. Bir mensubunuz intihar etti. Böyle olaylar gerçekten yaşanıyor mu, içeride böyle soruşturmalar var mıdır-" sorusuna yetkililer, iletişimin denetlenmesine yönelik icra edilen bütün faaliyetlerin yasal çerçevede mahkeme kararlarıyla yürütüldüğüne işaret etti.
Yetkililer, mobbing konusu ile ilgili olarak tespit edilmesi veya personel tarafından şikayet edilmesi durumunda ilgili personel hakkında gerekli işlemlerin yapıldığını, halen bir personel hakkında bu kapsamda yasal işlemin devam ettiğini kaydetti.
-Uludere olayı-
"Uludere'de 34 insanımızın yaşamını yitirmesi olayında istihbarat olayı var. Bu konuda sizin alanınızda bir şey var mı-"sorusuna da yetkililer, söz konusu İHA görüntülerinin Jandarma Genel Komutanlığı'nda izlenmediğini ve kayıtlarının tutulmadığını, bahse konu bölgede iç güvenlik harekatının 2. Ordu Komutanlığı'nın sorumluluğunda icra edildiğini ifade etti.
Jandarma yetkilileri, iletişimin denetlenmesine yönelik karar alınması aşamasında diğer istihbarat birimleriyle bilgi paylaşımı yapılmadığı da belirtti.
"Silahlı Kuvvetler içerisinde darbe, Balyoz davasına konu olan dinlemeler yapılmış mıdır, bununla ilgili bir çalışma olmuş mudur-" sorusu üzerine, Jandarma Genel Komutanlığı'nca içe dönük böyle bir dinlemenin söz konusu olmadığı ifade edildi.
Jandarma Genel Komutanlığı'nın obzervasyon aracı bulunmadığı kaydedildi.
Suç işlenmesinin önlenmesi veya işlenmiş suç faillerinin yakalanması kapsamında bilgi ve belgeler dışında, özel hayatın gizliliğine yönelik herhangi bir bilgi ve belge tutulmasının kanunen mümkün olmadığı, bu nedenle fişleme tabiri olarak ifade edilmiş bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi.
-"2010-2013 yılları arasında 1445 kayıp çocuk bulundu"-
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın sunumuna göre, yasadışı dinlemeyle mücadelede kapsamında 2011-2012 yılları arasında yapılan operasyonlarda 22 tabanca, 38 kayıt cihazı, 9 jammer, 1212 fişek, 11 Fotoğraf makinesi, 5 telsiz, 171 gizli kamera, 127 kaset ve 11 bilgisayar ele geçirildi, 132 kişiden 21'i tutuklandı.
-Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlama-
Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlamaya ilişkin binlerce insanla görüşüldüğü, dinleme kararı alındığı, kamera kayıtlarının incelendiği, beş kişinin tespit edildiği ve beş kişinin tutuklandı.
Öte yandan, yapılan çalışmalarda 2010-2013 yılları arasında 1445 kayıp çocuk bulunarak ailelerine teslim edildi.
-2002-2012 yılları arasında yapılan dinlemeler-
"Bugüne kadar hakkında dinleme kararı verilmiş kaç kişi vardır, bunlara ait telefon sayısı nedir- Şu anda yargıç kararıyla dinlenen kaç kişi vardır-Bu kişilere ait toplam kaç telefon fiilen dinlenmektedir-" sorusuna ise tablo ile cevap verildi. Buna göre, 2002-2012 yılları arasında, mahkemelerden 75 bin 478 karar çıkartıldı ve 470 bin 102 hedef dinlendi.
Yıllar Karar tipi Karar sayısı Hedef sayısı
2002 adli 105 380
2003 adli 983 3.371
2004 adli 3.084 8.897
2005 adli 3.843 12.618
2006 adli - önleyici 8.057 35.728
2007 adli - önleyici 11.755 69.947
2008 adli - önleyici 13.729 108.534
2009 adli - önleyici 13.057 97.028
2010 adli - önleyici 8.791 57.505
2011 adli - önleyici 6.596 42.472
2012 adli - önleyici 5.478 33.622
Genel Toplam
75.478 470.102
Yayıncı: Kudret Topçu - TBMM