Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

Dink Davasına Engin Dinç'in Çapraz Sorgusuyla Devam Ediliyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davaya, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı sanık Engin Dinç’in çapraz sorgusu ile devam ediliyor.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davaya, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı sanık Engin Dinç'in çapraz sorgusu ile devam ediliyor.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 35 sanıklı davada, dönemin Trabzon Emniyeti İstihbarat Müdürü, daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olan Engin Dinç'in çapraz sorgusu yapılıyor.

Davanın dünkü oturumunda ifadesini tamamlayan Dinç, bugün ilk önce sanık avukatlarının sorularını yanıtladı. Dinç, sanık avukatlarından birinin "Erhan Tuncel'in yardımcı istihbarata elemanı seçilme sebebi nedir?" sorusuna, "McDonald's eylemini yapan Yasin Hayal grubunu takip etmekti" yanıtını verdi.

Dinç, bir başka sanık avukatının "Erhan Tuncel'in size yazdığı bir mektup var. Mektupta 'Sen ağabeyliğini yap, ben gardaşlığımı yapayım' demiş. Burada bir hezeyan mı var?" sorusunu, "Bu mektup ne zaman yazılmış? Başkasının yazdığı mektupla ilgili ben nasıl yorum yapayım? Kendisi de burada, kendisine sorun" şeklinde yanıtladı.

"Hard disklerin imajının alınması talimatı verdim"

Bir sanık avukatı, Dinç'e "Cinayetten önce Yasin Hayal fiziki olarak takip edilmişti ve bu takipler raporlaştırılmıştı. Ancak daha sonraki aşamalarda bu hard disklerin silindiği ortaya çıkmıştı" dedi. Dinç, "İstihbarat Daire Başkanlığı arşivindeki tüm hard disklerin imajının alınması talimatı verdim. Eğer imha edilmemişse, varsa biz bunu buluruz. Tüm hard disklerin tek tek imajı alınıyor. Bir şey varsa mutlaka çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

Bir avukatın, "Erhan Tuncel ile makamınızda görüşmenizin hata olduğunu düşünüyor musunuz? Burada yargılanan polisler bunun teamüllere aykırı olduğunu söylüyor" sorusu üzerine Dinç, "Bizim sorgulayıcı olmamızda nasıl bir beis var. Ben bunu söyleyen istihbaratçı arkadaşların deneyimlerini sorgularım" dedi.

"Görevden alınmayı hazmedemedim"

Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, "Görevden alınmanızın bu dava ile ilgisi var mı? Sizi görevden alan hangi kurum?" dedi. Dinç soru üzerine, "Görevden alınmayı hazmedemedim. Gittim sordum. 'Başka arkadaşla çalışmak istiyoruz' dediler. Şunu da söylemek istiyorum. Basın da davayı takip ediyor. Burada Engin Dinç olarak yargılanıyorum ama söylediğimiz her şey İstihbarat Daire Başkanı olarak ağzımızdan çıkıyor. Cinayetten sonra bu işten menfaati olan başka grupların da olduğunu düşünüyorum" şeklinde cevap verdi.

"Suruç ve Ankara Katliamları neden engellenmedi?"

Sanıklardan Faruk Sarı'nın avukatı, ifadesinde görevde kalması halinde Dink cinayetini engelleyebileceğini söyleyen Engin Dinç'e, "Suruç ve Ankara katliamları gerçekleşti. IŞİD'in merkezinin Adıyaman olduğu biliniyor. Burada da herhangi bir şey yapılmadı" dedi. Dinç ise, "Devletin istihbarat birimleri bilerek ve isteyerek hiçbir şekilde bir eyleme göz yummaz. Devletin kurumlarını zan altında bırakamazsınız. Suruç, Ankara olayı bilerek isteyerek engellenmemiş değil" şeklinde konuştu.

"Soruşturmanın padişahı savcı, davanın padişahı hakim"

Duruşmada daha sonra eski emniyet müdürü tutuklu sanık İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube eski Müdürü Ali Fuat Yılmazer söz aldı. Yılmazer, "Ben burada bir şey öğrendim. Soruşturma safhasının padişahı savcı, kovuşturma safhasının padişahı hakimmiş" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Canel Rüzgar, "O padişah değil yalnız, kral derler, onu düzeltelim" ifadesini kullandı.

"F4 Raporu eksik gönderilmeseydi ben burada olmayacaktım"

Yılmazer, "Şu an bu davanın burada olmasının tek gayesi F4 raporu. Eğer bu F4 raporu düzenlenmeseydi ya da eksik gönderilmeseydi ben bugün burada olmayacaktım. Bu davanın en büyük mağduru Ramazan Akyürek ve benim. Engin Dinç, cinayeti öğrenir öğrenmez İstanbul İstihbarat Şube Müdürünü (Ahmet İlhan Güler'i) aramış ulaşamamış. Sonra Ankara'daki Ayhan Falakalı'yı aramış. İlgili Başkan Ramazan Akyürek'i arayabilirdi. Teamül gereği, kendinden alttaki kişiyi değil, ya dengini ya da üstünü ararsın. Neden Bülent Köksal'a ulaşmamış? Engin Dinç'i ben aradım" diye sordu.

"Kimi arayacağımı bilemedim, çoğu onlardandı"

Dinç bu soruya, Ben Afyon'da basit bir İstihbarat Şube Müdürüydüm. Bu cinayetle ilgili bazı bilgileri ve görgülerimi paylaşmak için arıyorum. Ayhan Falakalı'yı arama nedenim kendisiyle daha önce yıllarca çalışmış olmamdır. O yüzden aklıma o gelmişti onu da aradım. Zaten İstihbarat Daire Başkanları ile Şube başkanlarının çoğu onlardandı (paralel). O yüzden kimi arayacağımı bilemedim" şeklinde yanıtladı.

Duruşmaya ara verildi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title