Haberler

Dink Cinayetinin Eski Savcısı Hakkındaki İddianame İade Edildi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hrant Dink cinayeti ve kumpas olduğu anlaşılan 25 Aralık soruşturmalarını da yürüten, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski savcı firari Muammer Akkaş hakkında, Dink cinayeti soruşturması kapsamında, "resmi belgede sahtecilik" ve "silahlı...

Hrant Dink cinayeti ve kumpas olduğu anlaşılan 25 Aralık soruşturmalarını da yürüten, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski savcı firari Muammer Akkaş hakkında, Dink cinayeti soruşturması kapsamında, "resmi belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütü yönetici olmak" suçlarından 58,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece iade edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, Dink cinayeti soruşturmasına yaklaşık 3 yıl bakan ve FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen eski savcı Muammer Akkaş hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

Mahkeme heyeti, hakim veya savcıların yargılanmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunarak, görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçların, görev sebebiyle işlenen suç kavramı, memuriyet görevinden doğan, görevle bağlantılı ve görevden yararlanarak işlenebilen suçlar olarak tanımlandığı vurgulandı.

İddianamede şüphelinin, İstanbul Cumhuriyet Savcısı sıfatıyla Hrant Dink cinayeti olarak bilinen soruşturma dosyasını yürütürken mesleki faaliyet alanına giren konularda yetkisini haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmak suretiyle bir kısım tanıkları yönlendirerek, dönemin Ergenekon sanıkları aleyhine ifade vermeye zorlayarak soruşturmayı "Ergenekon"a bağlamaya çalıştığı anımsatılarak, Akkaş'ın FETÖ mensubu kamu görevlilerini korumaya ve aklamaya çalıştığının iddia edildiğine vurgu yapıldı.

Mahkeme heyeti, bu iddia karşısında atılı eylemlerin şüphelinin kişisel suçu olarak nitelendirilemeyeceği ve şüphelinin suç tarihinde birinci sınıfa ayrılmış savcısı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

"2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 90. maddesinin açık hükmü uyarınca görevden doğan veya görevi sırasında işlediği suçlardan dolayı birinci sınıfa ayrılmış olanlarla ağır ceza mahkemesi heyetinde yer alanların son soruşturmasında görevli makamın Yargıtay Ceza Dairesi olmakla mahkememiz görevli değildir."

Bunların yanında yapılan sorgulamada şüpheli Akkaş hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesinde, "FETÖ silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından devam eden kovuşturmasının bulunduğunu belirten mahkeme heyeti, şüphelinin üzerine atılı suçun temadi eden suçlardan olması ve bu suçlarda temadinin kesildiği ana kadar gerçekleşen eylemlerin tek suç oluşturacağından bu durumun da dikkate alınması gerektiğini kaydetti.

Mahkeme heyeti, bu nedenlerle iddianamenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesine karar verdi.

-İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Arat Dink, Delal Dink, Hasrof Dink, Rahil Dink, Sera Dink "müşteki", eski savcı Muammer Akkaş ise "şüpheli" sıfatıyla yer almıştı.

İddianamede, şüpheli Akkaş'ın "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" ve iki kez "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 27 yıl 6 aydan 58 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.

İddianamede, şüpheli Muammer Akkaş'ın, kamuoyunda "25 Aralık kumpas" soruşturmaları olarak bilinen "FETÖ/PDY'nin Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirme amaçlı kumpas operasyonu"nu yönettiği, daha sonra görevlendirildiği Tekirdağ Cumhuriyet savcısı iken meslekten çıkarıldığı ve hakkındaki soruşturmalardan kurtulmak için yurt dışına kaçtığı vurgulanmıştı.

Şüpheli Akkaş'ın "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticilerindendir." tespitinde bulunulan iddianamede, şüpheli Akkaş hakkında ifade vermek için müracaat eden tanıklar Hacı Ali Hamurcu ve Ümüt Denktaş'ın ifadelerine yer verilmişti.

İddianamede, tanıklar Hamurcu ve Denktaş'ın, Akkaş'ın yönlendirmesi sonucu Ergenekon davasının sanıkları aleyhine ifade vermek zorunda kaldıkları aktarılan İddianamede, eski savcı Akkaş hakkındaki bu iddialar nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından soruşturma yürütüldüğü belirtilmişti.

Şüpheli Akkaş'ın eylemleri konusunda kovuşturma yapılmasının Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından gerekli görüldüğü ve HSK'nin 10 Ocak 2018 tarihli yazıyla kovuşturma izninin verildiği belirtilen iddianamede, şüpheli Akkaş'ın bir dönem soruşturmaya konu cinayet dosyasına baktığı hatırlatılmıştı.

İddianamede, "Akkaş'ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ederek, şu an hakkında dava açılan ve yargılamaları devam eden örgütün yöneticileri ve üyeleri olduğu belirlenen bir kısım kamu görevlileri ile ilgili hiçbir işlem yapmadığı tespit edilmiştir." denilmişti.

Akkaş'ın, tanıklar Ali Hamurcu, Murat Ateş ve Ümüt Denktaş'ın, şüpheli Akkaş tarafından alınan ifade içeriklerinden Dink cinayetinin sonradan kumpas olduğu anlaşılan Ergenekon soruşturmalarına, bir kısım Ergenekon sanıkları üzerinden bağlamaya çalıştığı" vurgulanan iddianamede, şüpheli Akkaş'ın bu şekilde Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer gibi FETÖ mensubu istihbaratçı kamu görevlilerini korumaya ve aklamaya çalıştığı belirtilmişti.

Şüpheli Akkaş'ın, Dink cinayetini, Ergenekon soruşturma ve davalarının sanıklarından avukat Yusuf Erikel, Muzaffer Tekin, Fuat Turgut, Kemal Kerinçsiz, Yaşar Ağsu, Oktay Yıldırım, Sevgi Erenerol ve Doğu Perinçek üzerinden bağlamaya yönelik çabasının hazırlık aşamasında kaldığı anlatılan iddianamede, şüphelinin "terör örgütü yöneticisi olmak" ve iki kez "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediği bildirilmişti.

Hazırlanan iddianame, Dink cinayeti ana davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

Kaynak: AA / Güncel
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title