Dini Azınlıklardan Esed'in Katliamına Tepki

Suriye'de yaşanan kimyasal katliama Türkiye'deki azınlık gruplardan da tepki geldi. Türkiye Süryanileri Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, "Bu insanlara eziyet edenlerin hiç mi çocukları yok, vicdanları yok" dedi.

20. Avrasya Ekonomi Zirvesi ikinci gününün "İslam'la Dayanışla Ruhu Çerçevesinde Şiddet ve Terör Ortamında Dinlerin Barışa Katkısı, Mültecilik ve Terörün İlişkisi" oturumuyla devam etti. Oturuma, T.C. Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu, Patrik Bartholomeos, Türkiye Süryanileri Katolik Patrik Vekili Mgr.Yusuf Sağ, Azerbaycan Cumhuriyeti Dini Kurumlarla İş Devlet Komitesi Başkanı, Türk Süryani Kadim Cemaati Ruhani Reisi Yusuf Çetin, Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva, Kafkasya Müslümanları İdaresi Başkan Yardımcısı Müftü Salman Musayav ile çok sayıda katılımcı iştirak etti.

"100 MİLYON İNSAN AÇLIK SINIRINDADIR"

Oturumda konuşan tüm din adamları dinin terör örgütlerinin propagandası haline getirilmesine tepki gösterdi. Türkiye Süryanileri Katolik Patrik Vekili Mgr.Yusuf Sağ din adamlarının sadece kiliselerde veya camilerde vaaz veren kişiler olmaması gerektiğini başgösteren haksızlıklara karşı bir araya gelerek ortak hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Sağ; "Bir din adamı olarak diyorum ki haklılar haksızlardan çok daha güçlü ve cesur olmalıdır. Din önderleri sadece kiliselerde dua etmek vaaz vermek demek değil yaşanan haksızlıklara isyan etmektir. Biraraya gelerek hey zalimler nereye gidiyorsunuz? Demektir. Çünkü aç kalan insanının gözü görmez. Aç kalan hayvanlar bile köylere hücum etmektedir. Bu doğa ile bitecek iş değildir. 100 milyon insan açlık sınırındadır. Niye göçmen olmasın niye başka memleketlere göç etmesin ki? Onun kaybedecek biryeyi yoktur. Silahlara harcananlar açlık için harcansa yüzde 5'i dünyada açlık kalmaz" dedi.

SURİYE'DEKİ KİMYASAL SALDIRIYA TEPKİ

Türkiye Süryanileri Katolik Patrik Vekili Mgr. Yusuf Sağ Suriye'nin İdlip kentinde yaşanan kimyasal saldırıya da sessiz kalınmaması gerektiğini dile getirerek şunları söyledi: " Suriye'de yaşanan manzaraya bir baba olarak kendimden utanıyorum. Bu insanlara eziyet edenlerin hiç mi çocukları yok vicdanmları yok. Biz din adamları olarak bunların haksızlıklarını ortaya çıkarmalıyız. Çünkü bunlar ne Allahtan korkarlar ne de kendi menfaatini düşünürler. Onun için haklılar haksızlardan çok daha cesur olmalıdır. Allah insanı yaratırken ona "sen şusun- busun" dememiştir. Lütfen Başta Cumhurbaşkanımıza milyar milyar teşekkürler. Hiç olmazsa onları alıyorlar içeriye. Türkiye 3 milyon göçmeni barındırması bundan daha büyük bir şey olamaz. Terörü engellemek için insanları uyarmak lazım."

"DİNLERİ RAHAT BIRAKALIM"

Oturumda konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da dinin günlük heveslere alet edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Rasyonelleşmenin ve birey olarak inisiyatiflerin oluşturulduğu takdirde olumlu adımların atılacağını belirten Bardakoğlu; " Din bir ilahi yardım elidir. Dinleri rahat bırakalım dinleri doğru anlayalım. Dinin yüce değerlerini günü birlik programlarımıza heveslerimize fazla alet etmeyelim. Rasyonelleşelim, birey inisiyatifini oluşturduktan sonra inanıyorum ki herkes olumlu adımlar atacaktır" diye konuştu.

"DİN BARIŞ İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Fener Rum Patriği Bartholomeos ise, "Dünyada barış, savaşın olmadığı anlamına gelmez aynı zamanda adaletin de insan haklarına saygı olarak görüyoruz. Bu ortak bir başarı standart olarak tarif edilebilir. İnsan onuru en yüce insanlık değeridir. Askeri çatışmaların gelişmesi, insan kaçakçılığı trajedileri, ibadet yerlerinin tahrip edilmesine dini ve kutsal yerlerin kültürel varlıkların tahrip edilmesine karşı en önemlisi de insan hayatını korumalıyız. Mülteci krizi gittikçe artmaktadır. Bütün sivil ve resmi makamlara bu çağırıda bulunuyoruz. Dinin gerçekten de bütün insanlığın barışabilmesi için hayati rol oynayabileceğin inanıyoruz" diye konuştu.

(Alev Hamitoğulları - Fatih Gavuz/İHA)