Dilek Doğan'ın Ölümüne İlişkin Dava

Sarıyer'de terör örgütü DHKP/C'ye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin bir polis memurunun yargılandığı davada, tanıkların ifadesi sonrasında olaylar çıktı.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık polis memuru Y.M. katılmazken, sanığı avukatı temsil etti.

Dilek Doğan'ın anne ve babası ve akrabaları ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, CHP milletvekilleri Hilmi Yarayıcı ve Gamze Akkuş İlgezdi ile Berkin Elvan'ın anne ve babası da izledi.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen polis memuru G.D. ifadesinde şunları kaydetti:

"Adrese gittiğimizde dışarıda 3 kişinin bulunduğunu gördük. Amirim, arama emrinin olduğunu ve evde arama yapacağını söyledi. İçeri girdik ve güvenlik önlemini sağlamaya çalıştık. Daha sonra evde detaylı arama yapacak ekibin içeriye girmesini bekledik. Dilek Doğan isimli şahsın amirime 'Pis herifler', 'galoş giyin' şeklinde hakaretler ettiğini duydum. Ben içeride değildim. Amirimin sırtı bana dönüktü. Mehmet Doğan isimli şahsında amirime elle müdahalede bulunulduğunu gördüm."

"Adaleti ben sağlayacağım"

Müşteki avukatlarının talebi üzerine Dilek Doğan'ın vurulma anına dair görüntülerin izletildiği sırada izleyici sırasında bulunan Dilek Doğan'ın ağabeyi Mazlum Doğan, mahkeme heyetine tepki gösterdi.

Mazlum Doğan, sanık avukatı ve mahkeme heyetine yönelik, "Burayı başınıza yıkacağım. Adaleti ben sağlayacağım. Onun çocuklarını öldüreceğim. Sizi de öldüreceğim. Tekrar buraya geleceğim, katil polis hesap verecek" şeklinde bağırdı. Ailenin yakınları ve bazı izleyiciler, Mazlum Doğan'ı dışarıya çıkardı. Bu esnada duruşma salonunun kapısının yerinden çıktığı görüldü. Doğan ailesinin avukatları, slogan atanları yatıştırmaya çalıştı.

Duruşmalar kapalı yapılacak

Dilek Doğan'ın akrabaları ve yakınlarının da mahkeme heyetine tepki göstermesi üzerine, duruşmaya ara verildi.

Aranın ardından Cumhuriyet savcısı, bir önceki duruşmada da olayların çıktığını hatırlatarak, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi, mahkeme heyetinin tehdit edilmesi ve kamu güvenliği gerekçeleriyle duruşmaların kapalı yapılmasını talep etti. Savcı, ayrıca slogan atanlar hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulundu.

Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, duruşmanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına hükmetti.

Olaylar

Duruşma öncesinde, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki yolda bir grup, oturma eylemi yaptı. Dağılmaları yönündeki uyarıları dikkate almayan gruba müdahale eden polis, 13 kişiyi gözaltına aldı.

Duruşma salonuna güvenlik gerekçesiyle alınmayan bazı kişiler direnmeleri nedeniyle polis ekiplerince gözaltına alındı.

Ayrıca duruşmanın kapalı yapılmasına kararının ardından çıkan olaylarda Dilek Doğan'ın ağabeyi Mazlum Doğan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiye de gözaltı işlemi uygulandı. Bu sırada izleyicilere duruşma salonundan çıkmamaları telkininde bulunan Doğan ailesinin avukatlarından Barkın Timtik ile Günay Dağ da gözaltına alındı.

Verilen aranın ardından tekrar başlayan duruşmaya, kapalılık kararı nedeniyle sadece sanık ve müşteki avukatları ile Dilek Doğan'ın ailesi alındı. Duruşmanın, Doğan'ın vurulma anına ait olduğu belirtilen bazı görüntülerin izlenmesiyle devam ettiği öğrenildi.

Süreç

Dilek Doğan, terör örgütü DHKP/C'nin 10 Ağustos'ta ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğuna yönelik saldırısının firari şüphelisi H.R.K'nin yakalanabilmesi ve muhtemel başka bir silahlı eyleminin önlenebilmesi amacıyla 18 Ekim'de Sarıyer'de düzenlenen operasyon sırasında yaralanmıştı. Hastanede tedavi altına alınan Doğan, 7 gün sonra hayatını kaybetmişti.

Doğan'ın ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, operasyona katılan polis memuru Y.M'nin ifadesi alınmış ve bu kişi tutuklanması istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmişti. Hakimlik, polis memurunun adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermişti.

Soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Dilek Doğan'ın ölümüne neden olduğu öne sürülen polis memuru Y.M hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" ile "kamu görevlisine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak" suçlarından 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.