Dijital Eğitimde Öğretmenlerin Rolü Vurgulandı
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, Öğretmen Akademileri açılış töreninde dijital teknolojiye adaptasyonun önemini vurgulayarak, öğretmenlerin bu süreçteki kritik rolünü ifade etti. Eğitimde görsel öğrenme becerilerine dikkat çeken Yelkenci, öğrencilerin ruh sağlığının korunması gerektiğini belirtti.
MİLLİ Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, "Dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacımız var. Bunu da en güzel yapabilecek olanlar, öğretmenlerdir. Çünkü anne babaların bu konuda yeteri derecede bilinçli olduklarını söylemek mümkün değil. Ama eğitimcilere, bize çok iş düşüyor. Bu noktada kendi kültürümüzde uygun bir şekilde bu adaptasyonu nasıl yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir" dedi.
Öğretmen Akademileri 2024-2025 Eğitim Öğretim yılı Açılış Töreni, İzmir İktisat Kongresi binasında gerçekleştirildi. Törene Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, Vali Yardımcısı Nur Sevinç Özbek Çakas, Eğitim Müfettişleri Başkanı Koray Aykut, ilçe milli eğitim müdürleri ve birçok öğretmen katıldı. Törende konuşan Yelkenci, "'Türkiye Yüzyılı'nda öğretmen olarak dijital devriminden etkilenen eğitime bakmalıyız ve hazır olmalıyız. Endüstri 4.0 süreçle ilgili en önemli hususlardan biri; öğrenme güçlerini takip eden yapay zekayı geliştirmek, bir diğeri de öğrencilere bireysel öğrenme planları yapmak. Ama burada en önemli şey; dijital dönüşümleri, teknolojik dönüşümleri eğitim öğretimin hizmetine, ahlaki bütünlüğünü de koruyarak sunmak. 20'nci yüzyılın başı itibarıyla Türkiye'de yapılan bir tartışma vardı. Modernleşme süreçlerinde 'Batı'nın hem kültürünü hem teknolojisini beraber alalım' diyenler, 'Sadece teknolojisini alalım, kültürünü almayalım' diyenler oldu. 'Sait Halim Paşa ise teknoloji alırsanız kültürüyle beraber gelir' dedi. O zaman başka bir şey yapmanız gerekir. Çünkü bu teknolojiden istifade etmemek mümkün değil. Bugün için düşündüğümüzde dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacımız var. Bunu da en güzel yapabilecek olanlar, öğretmenlerdir. Çünkü anne babaların bu konuda yeteri derecede bilinçli olduklarını söylemek mümkün değil. Ama eğitimcilere, bize çok iş düşüyor. Bu noktada kendi kültürümüzde uygun bir şekilde bu adaptasyonu nasıl yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir" dedi.
'ÇOCUKLARIMIZ ARTIK GÖRSEL ÖĞRENME BECERİLERİYLE ALGILIYORLAR'
Yelkenci, "Çocuklarımız artık görsel öğrenme becerileriyle algılıyorlar. Bu bazı konularda zayıflamaya neden oluyor. Bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik konularında ciddi zafiyetler yaşandı. Öncelikle değişmezlerimizi korumak için çaba içinde olmamız gerektiği şüphesizdir. Teknoloji üreten ülkelerden biri olan Almanya'ya gittiğinizde sokaklarında, evlerinde böyle bir teknoloji esareti göremezsiniz. Bu esaret idrak bozulmasına sebebiyet veriyor. İdrak bozulmasıyla çocuklar da gerçeklikten uzaklaşmış oluyor. Buna 'Dijital uyuşma' diyoruz. Bir diğer konuysa dijital platformlarda mahremiyet meselesi; bizim kültürümüzün önemli bir kavramıdır. Başka bir sorun dijital ruh sağlığı. Dijital ortamlarda bu ruh sağlığının çok daha derinleştiğini araştırmalar sunuyor. Ama bu rahatsızlıkların dışında başka rahatsızlıklar da çıkıyor. Genç kızlar bir estetik cerrahına gidip, sosyal medyadaki fotoğrafı gösterip, ona benzemek istiyorlar. Bu noktada öğretmenler olarak öncelikle öğrencilerimize mahremiyet meselesini öğretelim. Siber gibi başka türlü zorbalıkların ilk engeli, mahremiyettir. Öğrencilerimizin psikolojilerini ve maneviyatlarını güçlü tutmak için adımlar atmalıyız" diye konuştu.
'ÖĞRETMEN AKADEMİLERİ ZİHNİMİZE VE KALBİMİZE TAZE BİR KONUK OLACAKTIR'
İzmir eğitim ailesi olarak 850 bin öğrencinin ve 60 bin öğretmenin seçimini, sözünü, hayallerini, sınırların çok daha ötesine taşımanın amaçları olduğunu söyleyen İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi de "Böylesine özel bir coğrafyada olağanüstü bir zenginliğin içinde, müthiş bir tarih ve bu tarihe yön veren ecdadımızla gerçekten büyük bir kültürün mirasçılarıyız. Bakanımızın liderliğinde, uluslararası arenada örnek gösterilecek bir eğitim modeli oluşturma hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz ile yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Bu süreçte öğrencilerimiz gibi bizlerin de aklımızı ve ruhumuzu beslemek için alana ve zamana ihtiyacımız var. Bakanlığımız tarafından tüm Türkiye'de hayata geçirilen öğretmen akademileri zihnimize ve kalbimize taze bir soluk olacaktır" diye konuştu.
Törenin sonunda Bakan Yardımcısı Yelkenci'ye Filistin'e destek amaçlı İzmir Olgunlaşma Enstitüsü'nde yapılan hediye takdim edildi.