Haberler

Die Welt Gazetesi Muhabiri Yücel'in Yargılandığı Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in, haberlerinde silahlı terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın propagandasını yaptığı, halkın bir kesimini diğer bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği iddialarıyla, 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in, haberlerinde silahlı terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın propagandasını yaptığı, halkın bir kesimini diğer bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği iddialarıyla, 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen ve Almanya'ya giden sanık Deniz Yücel katılmadı. Yücel'i avukatı Veysel Ok temsil etti. Duruşmayı Almanya İstanbul konsolosluğundan temsilciler ile Alman gazeteciler de takip etti.

"Gözaltına alındıktan sonra suçlama değişti"

Duruşmada, sanık Deniz Yücel adına çıkarılan iddianame ekli duruşma tebligatının iade edildiği tutanağa geçirildi.

Savunması sorulan Yücel'in avukatı Veysel Ok, müvekkiliyle ilgili derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini belirterek, "Deniz Yücel ilk olarak Redhack soruşturması kapsamında gözaltına alındı ve emniyette 'kişisel verileri saklama, bilişim yasası ihlali ve terör örgütü üyeliği' ile suçlandı. 13 gün boyunca gözaltında kaldı. Savcılığa sevk edildikten sonra bize sorulan sorular emniyetteki sorulardan farklıydı. Suçlamalar değişti. Burada, Die Welt gazetesi haberleri sorulurken, 'terör örgütü propagandası yapma' ve 'halkı kin, düşmanlığa tahrik' suçlamaları yöneltildi. Müvekkilim bu suçlardan tutuklandı." dedi.

Başkan Günaydın: "Biz hangi suça ortak olmuşuz?"

Soruşturma savcısının 13 gün boyunca delil aradığını ve Yücel'in tutuklanmasının hukuki olmadığını savunan Ok, şöyle konuştu:

"Bir yıl tutuklu kalan Deniz, siyasi temsilciler ve yandaş medya baskısına uğradı. İddianame 3 sayfalık bir metindi. Haber başlıkları ve ne olduğu belirsiz polis raporları dosyaya delil olarak konuldu. Bir yıl boyuncu ciddi suç beklentisi yaratıldı ancak hazırlanan 3 sayfalık iddianame bizde hayal kırıklığı yarattı. Hedefe koydukları Deniz ile ilgili daha ciddi suçlamalar bekliyorduk. Dosyadaki haberlerin tümü çeviri hatalarıyla dolu. İddianame hukuki bir metin değildir ve sağlıklı yazılması gerekirdi. 'İrtibat kuruldu' denilen kişilerin çoğu sivil toplum kuruluşu yetkilileri, gazeteciler ve milletvekilleridir. Polis hangi hakla bu kişileri terörist olduğunu söyleyebiliyor. Bu bir suçtur ve polis işlemiş, savcı da ortak olmuştur. Talebimiz bu evrakların dosyadan çıkarılmasıdır. Savcı haber kaynaklarını açıklayarak da suç işlemiştir. Siz de suça ortak olmadan bu belgeyi dosyadan çıkarmalısınız. Bu davaya basın özgürlüğü kıstasında bakılmalıdır. AİHM'e başvurumuzu yaptık, siz de ileride çıkacak bir ihlal karının ortağı olmayın."

Avukat Ok'un, "suç ortağı" ifadesine tepki gösteren mahkeme heyeti başkanı Ömer Günaydın ise, "Biz hangi suça ortak olmuşuz? Burada yabancı konuklarımız da var. Ben de neyle suçlandığımı bileyim net olarak. Size göre iddianame polisiye dille yazılmış. 'Hukuki dille yazın getirin' mi diyeyim? Yargılama sonunda en nihayetinde beraat verilir yani. Nasıl suç işlemiş oluyoruz? Ayrıca dosyadan evrak çıkarma diye bir şey yasada ve usulde yok." şeklinde konuştu.

Yücel'in savunmasının SEGBİS ile alınması talebi

"Bizim avukat olarak bundan sonrası için uyarımızı yapmak görevimiz" ifadesini kullanan avukat Ok ise, Deniz Yücel'in yazdığı haberlerin tümünün zaman aşımına uğradığını da öne sürerek, müvekkilinin ifadesi alınmadan beraatine karar verilmesini istedi.

Avukat Ok, mahkemenin beraat kararı vermemesi durumunda müvekkili Yücel'in ifadesinin, yurt dışındaki ikametgahına en yakın Türkiye konsolosluğundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alınması, teknik olarak mümkün olmaması halinde ise istinabe yoluyla alınmasına karar verilmesini de talep etti.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, hukuki olmadığı iddia edilen evrakların dosyadan çıkarılması talebini, "dosyadan belge çıkarılması" şeklinde bir usul ve yasa bulunmadığı gerekçesiyle reddederken, "derhal beraat" talebiyle ilgili de, suçun niteliği, yargılama ve delil değerlendirilmesi yapılmasındaki sorumluluğa göre şartların oluşmadığı gerekçesiyle ret kararı verdi.

Heyet, yurt dışında olan sanığın istinabe kuralları çerçevesinde talimatla savunmasının alınmasına ve delillerin tespiti için işlem yapılmasına hükmederek duruşmayı 20 Aralık'a erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Yücel'in muhabir olarak görev yaptığı Die Welt gazetesinde, farklı tarihteki haber ve yazılarında, "silahlı terör örgütleri PKK ve FETÖ propagandası yapma ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarını işlediği belirtiliyor.

İddianamede Yücel'in, "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkın bir kesimini diğer bir kesimine yönelik olarak kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından 4 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianame gönderildiği İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmiş, mahkeme heyeti, 16 Şubat'ta hazırladığı tensiple Yücel'in tahliyesine karar vermişti.

Kaynak: AA / Güncel
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Erdoğan başkanlığında toplanıyor

Milyonlar bugün yapılacak toplantıya kilitlendi! Masada 2 önemli başlık var

AFAD'dan 13 kente turuncu, 25 kente sarı uyarı

AFAD'dan 13 kente turuncu, 25 kente sarı uyarı

İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title