DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR
19'unda gelin 20'sinde öğrenci olduVAN'ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe Mahallesi'nde doğan ve dönemin şartları nedeniyle ilkokulun ardından eğitimine devam edemeyen Afet Kuşman Özkaçmaz, (40), 19'unda evlenip, 20 yaşında yeniden öğrenci oldu.
19'unda gelin 20'sinde öğrenci oldu
VAN'ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe Mahallesi'nde doğan ve dönemin şartları nedeniyle ilkokulun ardından eğitimine devam edemeyen Afet Kuşman Özkaçmaz, (40), 19'unda evlenip, 20 yaşında yeniden öğrenci oldu. Evlendiğinde eşinden tek isteği eğitime devam etmek olan Özkaçmaz, eşinin de desteğiyle şimdi üniversite mezunu ve yüksek lisans yapıyor. Özkaçmaz, kadınlara hayallerinin peşinde gitmelerini söyleyerek, "Ben kadınlara onlara dayatılan hiçbir şeyi kabul etmemelerini istiyorum. Bu hayat bizim, yaşamak istediklerimizi biz belirleriz. Hayallerimizden vazgeçmeyelim" dedi.
Gürpınar ilçesinin Çavuştepe Mahallesi'nde 11 çocuklu ailenin çocuğu olan ve fırsat eşitsizliği nedeniyle ilkokuldan sonra okuyamayan Afet Kuşman Özkaçmaz 19 yaşında evlendi. Fakat Özkaçmaz, evlendiği zaman eşine tek şartının okumak olduğunu söyledi. 19 yaşında evlenen Özkaçmaz, 20 yaşında yarım bıraktığı eğitimine devam etti. Özkaçmaz'ın küçüklüğünden beri tek hayali kaymakam olabilmekti. Önce ortaokul, lise ve ardından üniversite hayatına da bu doğrultuda devam etti. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazanan Özkaçmaz, bölümü başarıyla tamamladı. Hayalindeki kaymakam olma isteği için uğraşsa da yaş sınırına takılınca bu hayalini gerçekleştiremedi.
'EŞİM KARŞIMDA DEĞİL YANIMDA OLDU'
Şu anda kendi bölümünde yüksek lisans eğitimine devam eden Özkaçmaz, "Evliyim ve 4 çocuk annesiyim. 11 çocuklu bir ailenin çocuğuyum. Yaşadığımız dönemde eğitimde çok fazla fırsat eşitliği yoktu. Dolayısıyla da ben okuyamadım. Ama hayalimde daima bir kaymakamlık mesleği vardı. Evlendiğimde eşime ilk şartım 'Ben okuyacağım. Bana karşı çıkmayacaksın' oldu. Eşim de çok destek oldu. Hiçbir zaman karşımda olmadığı gibi çok desteğini de gördüm. Bunları başarırken zorluğunu yaşadım. Çünkü zaman zaman tepkilerle karşılaştık. Biliyorsunuz doğuda kadın olmak zordur. Her ne kadar biz onu göremesek de hayatımızda var olan kurallardır. Bizde geleneksel olarak bunları yaşıyoruz. Tabii ki güzel değerlerimiz var. Bunları yaşatacağız ama olumsuzlukları da hep birlikte mücadele ederek silmek zorundayız. Bunu biz kadınlar ancak yapabiliriz. Çünkü kadın olmak çok önemlidir. Toplumun temel taşıdır kadınlar ve yarının aydın geleceğini oluşturan bireyler yetiştirir" dedi.
'KAYMAKAM OLMAK İSTİYORDUM'
Özkaçmaz, 19 yaşında evlendiğini, 20 yaşında anne olduğunu ama aynı zamanda okul hayatına da başladığını belirterek "19 yaşımda evlendim 20 yaşında anne oldum ama okumaya devam ettim. Ortaokul, lise ardından da üniversite. Üniversitede de özellikle Kamu Yönetimi bölümünü çok istedim. Amacım kaymakam olabilmekti. Bunun için mücadele etmem gerekiyordu. Kamu Yönetimi bölümünü bitirdim. Bu bölümü de bitirebilmek için sürekli çalıştım. Çocuğum küçüktü ve diğer çocuklarımı da okula gönderdikten sonra kütüphaneye dönüştürdüğüm mutfağımda yoğun bir şekilde çalışıp, bölümü bitirdim. ve bölümü yüksek notlarla geçmeyi başardım. Kaymakam olamadım ama eğitimime devam etmeyi sürdürdüm. Bu benim için bir yaşam biçimi haline geldi. Sürekli bir şeyler okumayı istiyorum" ifadelerini kullandı.OKUMA AŞKIM ÇOCUKLARIMA AYNA OLDU
Kendisinin okuma aşkının çocuklarına da yansıdığını anlatan Özkaçmaz, çocuklarının da okumayı çok sevdiğini ve okullarında başarılı olduklarını söyledi. Özkaçmaz, "Çocuklar gözlemleyerek öğrenirler. Çocuklarım bendeki okuma aşkını gördüler, daha çok öğrendiler, daha çok heveslendiler. Çocuklarıma ayna oldum. Şu anda ikinci üniversitemi okuyorum ve kendi bölümümde yüksek lisans yapıyorum. Evde akşam olunca herkes ders çalışıyor. Eşimde işten gelip bizi öyle görünce oda kitaplıktan bir kitap alıp, okuyor. Çocukların davranışları etkili oluyor. Anne baba modeldir" dedi.HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN
Kadınlara bu konuda önerilerde bulunan Özkaçmaz, kadınlara hayallerinin peşinde gitmelerini söyleyerek, "Ben kadınlara özellikle şunu söylemek istiyorum; Onlara dayatılan hiçbir şeyi kabul etmemelerini istiyorum. Bu hayat bizim, yaşamak istediklerimizi biz belirleriz. Biz güçlüyüz ama kararlı yürüyebilirsek. Hayallerimizden vazgeçmeyelim. Ama verdiğimiz mücadele fazla olmalı" diye konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Afet Kuşman Özkaçmaz ve muhabirden detaylar-Afet Kuşman Özkaçmaz 'dan detaylar-Afet Kuşman Özkaçmaz'ın kitap okuması-Afet Kuşman Özkaçmaz ile röportaj-Afet Kuşman Özkaçmaz ve kızından detaylarGülay KUYUCU- Orhan AŞAN/ VAN,-Haber Kodu : 201122031
===========================
Mersinli kadınlar imece usulü kışlık ekmeklerini pişiriyor
Mersin'in Tarsus ilçesinde ev hanımları koronavirüs önlemleri altında maske takıp sosyal mesafeyi koruyarak imece usulü kışlık ekmeklerini pişiriyor.
İlçeye bağlı Kelahmet Mahallesinde odun ateşinde saç ekmeği yapan kadınlar, hem yardımlaşıyor hem de ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Çoğu akraba olan kadınlar, kışlık ekmek ihtiyacını karşılamak için güneş doğmadan hamur yoğurmak ile güne başlıyor. Ekmek tahtasının üzerinde yuvarlak hamur topaklarını oklavayla açarak inceltip, sac üzerinde pişiren kadınlar bir yandan da sohbetler yapıyor, diğer yandan kahvelerini yudumluyorlar. Hazırladıkları ekmekleri kış boyu tüketilmek üzere muhafaza ediyorlar.'SABAH ALTIDA PİŞİRMEYE BAŞLIYORUZ'
Çocukluğundan beri ekmek yaptığını söyleyen Derya Özbozkurt, "Geleneksel olarak yaptığımız bir iştir ekmek yapmak. Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak korona virüse karşı önlemler aldık. Maske taktık, sosyal mesafemizi koruduk. Komşularımız ve akrabalarımızla beraber kışlık ekmeğimizi yapıyoruz. Gece dört buçukta kalkıp hazırlığımızı yaptık. Sabah altıda pişirmeye başlıyoruz. Gün boyu süren ekmek yapımı zor ancak yemesi kolay, sade, sağlıklı ve doğal. Kendimiz yapıp kendimiz yiyoruz" dedi.'AİLE BÜTÇEMİZE KATKI SAĞLIYORUZ'
Normal ekmeği kışın tüketemediklerini söyleyen Özlem Koçak ise,"Kış için ihtiyacımız olan miktarda ekmeğimizi birlik beraberlik ve sohbet içinde yaparız. Yöresel geleneğimizi devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ayrıca aile bütçemize de katkı sağlıyoruz. Ekmekler aylarca bayatlamadan kalıyor. Yenmek istendiğinde ise üzerlerine su serpiştirilip ıslatıldıktan sonra yeniyor. Kış sofralarına ayrı bir lezzet katıyor" şeklinde konuştu.