Dha Yurt Bülteni-9
Kozan'da orman yangını (3)YANGIN ELEKTRİK DİREĞİNDEN ÇIKMIŞAdana'nın Kozan İlçesi'nde sabah saatlerinde başlayan orman yangınının, ilk bulgulara göre Karabucak Köyü'nün Karahamzalı mevkiinde bir elektrik direğinin rüzgar nedeniyle devrilmesi sonucu çıktığı olasılığı üzerinde duruluyor.
Kozan'da orman yangını (3)
YANGIN ELEKTRİK DİREĞİNDEN ÇIKMIŞ
Adana'nın Kozan İlçesi'nde sabah saatlerinde başlayan orman yangınının, ilk bulgulara göre Karabucak Köyü'nün Karahamzalı mevkiinde bir elektrik direğinin rüzgar nedeniyle devrilmesi sonucu çıktığı olasılığı üzerinde duruluyor. Toplam 20 hektar karaçam ormanının zarar gördüğü bölgede ekipler yangını kontrol altına alıp soğutma çalışmalarına başladı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera: ADANA
================================
Bakan Tüfenkçi: 15 Temmuz olmasaydı milli gelirimiz bugün 50 milyar TL fazla olacaktı
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi 15 Temmuz darbe girişiminin Türk ekonomisinin büyüme performansını sekteye uğrattığını belirterek, "Eğer 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimi ile milletimize ve ekonomimize yöneltilmiş bir tehdit olmasaydı, 2016 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde büyüme oranlarımız 2015 yılının aynı dönemlerindeki gibi gerçekleşseydi, ekonomimiz daha yüksek gelir seviyesine ulaşacaktı. Öyle ki, 2015 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 7.4 oranında büyüyen ekonomimiz 2016 yılında da bu düzeyde büyümeyi başarsaydı, bugün milli gelirimiz yaklaşık 50 milyar TL daha fazla olacaktı" dedi.
Kayseri Ticaret Odasının yeni binasının açılış törenine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, çok sayıda milletvekili, Vali Süleyman Kamçı,TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TSEK Başkanı Bendevi Palandöken, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve çok sayıda davetli katıldı. Arıza nedeniyle toplantının yapıldığı salonda 10 dakikalık elektrik kesintisi olurken, Bakan Bülent Tüfenkçi, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'ye olan ekonomik maliyetini anlattı. 15 Temmuz'a rağmen Türkiye ekonomisinin en hızlı büyüyenler arasında bulunduğunu belirten Bakan Tüfenkçi, "Türkiye ekonomisi, tüm dünyayı etkisi altına alan 2009 yılındaki küresel ekonomik krizden bu yana kesintisiz bir şekilde 27 çeyrek boyunca ortalama yüzde 7 oran ile büyümeyi başarmıştır. Ancak 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişimi bu kesintisiz büyüme performansını sekteye uğratmıştır. Her şeye rağmen güçlü ekonomimiz, toparlanma sürecini hızla hayata geçirmeyi başarmıştır. Eğer 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimi ile milletimize ve ekonomimize yöneltilmiş bir tehdit olmasaydı, 2016 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde büyüme oranlarımız 2015 yılının aynı dönemlerindeki gibi gerçekleşseydi, ekonomimiz daha yüksek gelir seviyesine ulaşacaktı. Öyle ki, 2015 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 5.9, dördüncü çeyreğinde ise yüzde 7.4 oranında büyüyen ekonomimiz 2016 yılında da bu düzeyde büyümeyi başarsaydı, bugün milli gelirimiz yaklaşık 50 milyar TL daha fazla olacaktı" diyerek başladı.
NOT İNDİRİMLERİ SİYASİ
Tüfenkçi, 15 Temmuz'un hemen ardından da not indirimlerinin tamamı siyasi kaygılar güttüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yine benzer olarak, gerek AB tanımlı borcun gelire oranında, gerekse de bütçe açığının gelire oranında birçok Avrupa Birliği ülkesinin gıpta ile baktığı bir konumda bulunan ülkemiz, bu ülkelere kıyasla daha düşük kredi notları ile notlandırılmıştı. Gelin size, 15 Temmuz ile beraber ekonomimiz ve ülkemiz üzerinde oynana oyunun resmini bir de şöyle çizmeye çalışayım. 2015 yılı sona erdiğinde 3,2 milyon seviyesinde olan işsiz sayısını 2016 yılının ilk beş ayı sonunda 2,9 milyona kadar düşürmeyi, işsizlik oranımızı ise, yüzde 9,4'e kadar geriletmeyi başarmıştık. İşsizliğin azaltılması ve vatandaşlarımıza istihdam sağlanması noktasında çalışmalarımız yoğunlukla devam etmekteydi ancak 15 Temmuz gibi bir ihanetin sonucunda ekonomimize ağır faturalar ödenmek istendi. 2016 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla 2,9 milyon kişi olan işsiz sayısı 2016 yılı sonu itibarıyla 3,9 milyona kadar yükseldi, istihdam edilen kişi sayısı da yaklaşık 1 milyon geriledi. 15 Temmuz gibi bir ihanet yaşanmasaydı bugün işgücü istatistikleri bazında bahsettiğim 2016 yılının Mayıs ayından daha iyi bir konumda olabilecektik. Ancak, bütün bu ihanetler bizi yolumuzdan çevirmedi ve 15 Temmuz'un türlü olumsuzluklarına rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın da önderliğinde işgücü piyasalarımıza yeniden can suyu sağladık; İçinde bulunduğumuz yıl itibarıyla 1,1 milyon kişiye istihdam sağladık."
BORSA'DA REKOR SEVİYEDE İŞLEM
FETÖ/PDY terör örgütünün hain darbe girişiminin hemen ardından felaket tellallığı yapan kesimlerinin çirkin oyunlarını borsa üzerinde de yürütmeye çalıştıkmlarını kaydeden Tüfenkçi, "15 Temmuz'un hemen sonrasındaki haftada BIST100 endeksi %13,3 değer kaybı ile 22 Temmuz ile sona eren haftada 71 bin puana kadar gerilemişti. Buna bağlı olarak Borsa İstanbul'un piyasa değeri bir hafta içerisinde 80 milyar TL azalmıştı. İşte bu çirkin oyuna alet olan kesimler bu gerilemenin devam edeceğini ve borsamızın çöküntüye gireceğini düşünmüş olsa da bugün geldiğimiz noktada Borsa İstanbul Cumhuriyet tarihinin rekor seviyesinde işlem görmektedir. Özellikle Nisan ayındaki halkoylamasının ardından milletimizin evet dediği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş döneminin başlamasıyla beraber piyasalardaki alıcılı seyir güçlenerek devam etmiştir" dedi.
ESNAF KREDİLERİNDE YUKARI DOĞRU ARTIŞ TRENDİ BOZULMAMIŞTIR
Geçen yıl meydana gelen kanlı darbe girişiminin hemen ertesinde esnafın kepenk kapatmak yerine, mallarıyla bedenleriyle canhıraş bir biçimde siper olduğunu anlatırken, salondakilerin alkışladığı Bakan Tüfenkçi, "İktisadi ve sosyal hayatın sürmesi için birilerinin ekonomiyi durduralım çağrısının aksine esnafımız ve tüccarımız dik ve omurgalı durmuşlardır. Hain darbe girişiminin etkilerinin görülmesi bakımından 2016 yılının ve 2017'nin ilgili dönemlerinin kıyaslanması gerektiği kanaatindeyim. 15 Temmuz darbe girişimi esnaf ve sanatkarlar için ekonomik olumsuzlukları beraberinde getirse de oturmuş kredi ve kefalet kooperatifçiliği ekonomimizin kılcal damarlarına vurulmak istenen bu darbeyi emmiş, esnaf ve sanatkarlarımızı korumuştur. Bir de kurulan kapanan şirket istatistiklerine bakalım. Darbe girişimi öncesi (1 Ağustos 2015 - 1 Temmuz 2016) kurulan şirket sayısı 122 bin 839, kapanan şirket sayısı 43 bin 466'dır. Yani mevcut şirket sayısı 79 bin 373'tür. Darbe girişimi sonrası (1 Ağustos 2016 - 1 Temmuz 2017) kurulan şirket sayısı 118 bin 288, kapanan şirket sayısı ise 38 bin 323'tür. Yani mevcut şirket sayısı 79 bin 965'tir. Görüldüğü üzere yerli şirketlerin sayısında azalmadan ziyade bir miktar da olsa artış yaşanmıştır. Bir başka dikkat çekeceğim noktada darbe girişimi sonrası kapanan şirket sayısı, darbe girişimi öncesi kapanan şirket sayısından daha azdır. Yani milletimiz hain darbe girişimine karşı her alanda direncini göstermiştir" diye yorumda bulundu
15 TEMMUZ'UN EN AĞIR FATURASI TURİZM SEKTÖRÜNE KESİLDİ
15 Temmuz hain darbe girişiminin en ağır faturası turizm sektöründe gözlemlendiğinin altını çizen Bakan Bülent Tüfenkçi, "Oluşturulan suni algı sonucu 2016 yılının Temmuz ayında ülkemize giriş yapan turist sayısı yüzde 36,7 oranında geriledi. Temmuz sonrasından yıl sonuna kadar geçen dönemde ise turist sayısındaki gerileme aylık ortalama yüzde 26 oranında gerçekleşti. 2017 yılıyla beraber bu alandaki yaralarımızı da hızla sarmaya başladık. Yılın ilk beş ayı itibarıyla ülkemize gelen turist sayısı yüzde 5,6 artış gösterirken, Nisan ayında yüzde 18,1, Mayıs ayında ise yüzde 16,2 artış göstermiştir. İnanıyoruz ki bu yaz sezonunda turizm sektörü geçen yılın ağır faturasının yaralarını hızla saracak. 15 Temmuz'da yaşanan ve başarısız olan hain darbe girişiminin turizme etkisini şöyle de değerlendirebiliriz.15 Temmuz'dan önceki 10 aylık dönemde ülkemize gelen turist sayısı 24,2 milyon iken darbe girişimi sonrasındaki 10 aylık dönemde ise bu sayı 19,9 milyon kişiye gerilemiştir. Ortalama bir turistin harcama miktarının 700 dolar olduğu değerlendirilirse 15 Temmuz hain darbe girişimi ile beraber turizm gelirlerindeki gerilemenin yaklaşık 3 milyar dolar olduğu değerlendirilebilir" diye konuştu.
DIŞARDAN GELEN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin iradesi sayesinde hain darbe girişiminin gerek uluslararası gerek yerli yatırımcı üzerinde etkisinin neredeyse hiçe yakın olduğunu, hatta bazı verilerde artışı engelleyemediğini belirten Tüfenkçi, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıya rağmen ülke ekonomimize dış dünyanın ilgisi azalmamıştır. Darbe girişimi öncesi (1 Ağustos 2015- 1 Nisan 2016) gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı 9,6 milyar dolar iken, darbe girişimi sonrası gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı (1 Ağustos 2016- 1 Nisan 2017) 9,4 milyar dolardır. 2016 yılı ilk dört aylık doğrudan yabancı sermaye miktarı 3,4 milyar dolar iken 2017 yılı ilk dört aylık yabancı sermaye miktarı ise 3,6 milyar dolardır. Bu rakamlara baktığınızda darbe girişiminin olumsuz etkisini yabancı yatırımlar bazında telafi ettiğimizi ve hatta dört aylık veriler bazında geçen seneye göre iyileşme olduğunu göreceksiniz. 2016 ilk dört ayında gelen iştirak sayısı 59 iken bu senenin ilk dört ayında gerçekleşen iştirak sayısı ise 67. Hatta şunu da ifade edeyim darbe girişimi sonrası 2016 Ağustos- Aralık dönemine baktığınız da 84 iştirak gerçekleşmiş. Bu da o sene gerçekleşen iştiraklerin yüzde 41'ine tekabül ediyor. Bir önceki yılın aynı dönemine bakıldığında bu oran yüzde 43 olmuş. Bütün bu veriler bize hain darbe girişiminin gerek uluslararası gerek yerli yatırımcı üzerinde etkisinin neredeyse hiçe yakın olduğunu, hatta bazı verilerde artışı engelleyemediğini söyleyebiliriz."
TÜRKİYE'NİN KARŞILAŞTIĞI EN BÜYÜK İHANET
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de sözlerine 15 Temmuz'un yıldönümüye ilişkin konuşma yaparak başladı. Özhaseki, "15 Temmuz sadece ülkemize yönelik hain darbe girişimi değil. Tüm mazlum milletlerin ümidine yapılmış bir girişimdir. Bu darbe girişimi Türkiye'nin tarihinde karşılaştığı en büyük ihanettir. Cumhurbaşkanımızın cesareti ve dirayeti, milletimizin cesareti ve desteğiyle bu önemli tehlikeyi atlattık. Şu anda arınma dönemindeyiz. Sızıntı sızıntı diye devletin içine sızanları, beyinleri yıkayanları temizlemeye başladık. Bu mücadele haksızlık olmasın eyvallah ama devletine hainlik yapanlar, vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi acımasızca öldürenler de elbette cezasını çekecek. Kanun Hükmündeki kararname PKK ve FETÖ örgütleri için çıktı" dedi
Özhaseki, Kayseri Büyükşehir belediye başkanlığı döneminde CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine adaletsizce saldırdığını ve bunun karşılığında kazandığı davalardan millete sucuk ısmarladığını da dile getirerek, "Adalet, adelet diye bu gün yollara düşenler, benim olayımda olduğu gibi gerçekler ortaya çıkınca kös kös gidiyorlar. Benimle, belediyemle ilgili 300 sayfa yalanlar yazdılar. Şimdi koltuk altından kaçmasın diye yalpa yapıp, kendini yollara vuruyor. Hakimlere, savcılara iftiralarda bulunuyorlar" diye sözlerini tamamladı
KTO yeni hizmet binasının açılışında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TSEK Başkanı Bendevi Palandöken ve KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'da birer konuşma yaptılar.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Açılıştan genel görüntü
Ticaret Odası Başkanının konuşması
Gümrük ve Ticaret Bakanının konuşması
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin konuşması
Ticaret odası hizmet binasının açılması
Detay
Haber: Oktay ENSARİ- Olcay DÜZGÜN/ KAYSERİ-
================================
Bakan Akdağ: Sağlıkta, süper ligin şampiyonluğuna oynayan bir takım olacağız (2)
HASTA GETİRENLERİN ARAÇLARI VALELERLE ALINMASI PLANLANIYOR
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Eskişehir Tasigo Otelde düzenlenen İl Sağlık Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, mevcut hastanelerin 4.5 kat büyüklüğünde hastaneler yaptıkların söyledi. Akdağ şöyle devam etti:
"Şu andaki hastanelerimizin 92 bin metrekare kapalı alanı var. Sağlık Bakanlığı hastanelerimizin. Yeni yapacağımız şehir hastanelerinin ise 426 bin metrekareye sahip oluyor. Yani mevcut hastanelerimizin dört buçuk katı büyüklüğüne ulaşmış olacağız. Neden böyle yapıyoruz? Çünkü bu hastanelerimizde hem vatandaşlarımızın, hem çalışanlarımızın çok rahat etmesini istiyoruz. Bütün hastalarımızın bir odada, refakatçisiyle beraber, banyosudur, tuvaletidir, televizyonu, kendine ait dolabı, masası olan bir odada kalmasını arzu ediyoruz. Vatandaşımızın, acilen bir hasta getirdiğinde aracının bir vale tarafından alınmasını ve sonradan kendisine teslim edilmesini planlıyoruz. Her türlü yüksek teknolojiyi de kullanarak işleri mükemmelleştirme yoluna gideceğiz. 2023 Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı. Bütün hizmetlerde olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de çok önemli gelişmeler kazandığımız bir yıl olacaktır. Biz sağlık hizmetlerinde birçok Avrupalı ülkenin, bizden çok daha zengin ülkelerin, Türkiye ile yarışamayacağı bir sağlık sistemini oluşturmaya ve bunu geliştirmeye kararlıyız."
"SAKARYA'DAKİ OLAY YÜREĞİMİZİ BURKTU"
Bakan Recep Akdağ, Sakarya'da hamile Suriyeli kadın ile oğlunu öldürülmesi olayından üzüntü duyduğunu söyledi. Herkesin hassas olması gerektiğini ifade eden Akdağ şöyle konuştu:
"80 milyon insanımız, 3 milyon Suriyeli kardeşimize, onların nasıl inandıklarına, nasıl yaşadıklarına, mezheplerine, ırklarına, etnik kimliklerine bakmaksızın onları kucakladılar. Senelerdir bu mağdur edilmiş insanlara Türkiye'de hizmet veriyoruz. Ancak Sakarya'da yakın bir zamanda meydana gelen olay gerçekten yüreğimizi burkmuştur. Aslında bu olay hepimize ders olmalıdır. Biz Türk Milleti olarak tarih boyunca ihtiyaç duyan hiç kimseye sırtımızı dönmedik. Bizi büyük millet yapan budur. Türk Milletinin en büyük hasletlerinden biri misafirperverliktir. Biz, bir tas çorbamız varsa onu komşumuzla, fakir fukarayla, yoksulla paylaşmasını bilen ve bunu iftihar eden bir ülkeyiz. Ama son zamanlarda birilerinin Türkiye'deki Suriyelilere ya da diğer ülkelerden gelenlere karşı provokatif söylemlerin, provokatif eylemlerinin meseleyi nereye taşıyabileceği ortaya da çıkmıştır. Hamile bir kadın, 10 aylık bir bebeğiyle beraber katledilmiştir. Bundan dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz. Evet Türk Adaleti bu işi yapanların yakasına yapıştı, ancak bütün toplum olarak bu hususta duyarlılığımızı korumalıyız. İçişleri Bakanımız da açıkladı, Suriyeli misafirler arasında suç işleme oranı, normal nüfusun suç işleme oranının üzerinde değil. Dolayısıyla bu hususta bütün toplumu bir kere daha hassas olmaya ve dayanışmaya çağırıyorum. Kim provokatif yoluyla bu misafirlerimize karşı bir tavır koymaya çalışıyorsa biz bir defa milletçe buna müsaade etmeyeceğiz."
Görüntü dökümü:
------------------------
-Bakan ve eşinin yakınlarının düğününde,
-Bakan eşinin geline bilezik takması, toplu fotoğraf çekilmesi,
-Bakan Recep Akdağ'ın İl Sağlık Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmadan çekilen görüntüler bulunuyor
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,
================================
Marmaris'te darbe gecesi yaşananlar o belgeselde
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde kaldığı otele yönelik darbeci askerlerin saldırısını konu alan '15 Temmuz/İhanet ve Direniş/ Marmaris' adlı belgeselin galası yapıldı.
Darbe girişimi gecesini anlatan, Marmaris'te görev yapan gazeteci Kenan Gürbüz'ün yönetmenliğini yaptığı ikinci belgeseli '15 Temmuz/ İhanet ve Direniş/Marmaris'in galası, Muğla Barosu Toplantı Salonunda yapıldı. Belgeselde ilk defa birçok yeni görüntü ve ses kaydı yer aldı. Galaya katılanların pür dikkat izlediği belgeselde, vatandaşların 112 Acil Yardım ihbar hattına yaptıkları ihbarların ses kayıtları duyuldu. İlk ihbar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otelde görevli bir personel tarafından saat 03.16'da gerçekleşti. Ardından otelin çevresindeki evlerde yaşayan vatandaşlar tarafından yapılan, helikopterlerden otele yoğun ateş açıldığına dair ihbarlar izleyicilere sunuldu. Yine ilk kez yayınlanan görüntülerde, polisler tarafından vurulan ve helikopterle Bodrum'daki Imsık Askeri Havaalanına götürülen, saldırı timindeki yüzbaşı için ambulans talep edilmesi de yer aldı.
Görüntülerde en çok dikkat çeken, sahil güvenlik ekiplerinin telsiz aracılığıyla aldıkları talimat oldu. Net olarak duyulan, görevli personel arasında geçen telsiz konuşmasında, "Kara üzerindekilere ateş etmeyeceğiz. Deniz üzerindekilere ateş edeceğiz. Ateş emri verirse grup komutanı" talimatı net olarak duyuldu.
Gösterim sonunda konuşan Muğla Valisi Esengül Civelek, Türk halkının 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün hain darbe girişimini bozguna uğrattığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde milletin hain darbe girişiminin demokrasi zaferine dönüştürüldüğünü belirten Vali Civelek, "Cumhurbaşkanımızın Marmaris'ten tarihe geçen çağrısıyla 79 milyon tek yürek oldu. Bir olduk, beraber olduk. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında kenetlendik. Ölümü göze alarak geleceğimize sahip çıktık" dedi.
Civelek, 15 Temmuz'un şanlı bir diriliş destanı olduğunu vurguladı. O gecenin, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ikinci bir zafer destanı olduğunu söyleyen Vali Civelek, "Ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve vatanımız için 15 Temmuz gecesi şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Gönüllerimizde efsaneleşen tüm şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
Vali Civelek, konuşmasının ardından 15 Temmuz'da Marmaris'te şehit olan polis memuru Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker ve babası Mehmet Eker'in ellerini öperek plaket takdim etti. Civelek, belgeselin yönetmeni Kenan Gürbüz'e de plaket verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Sahil güvenlik ekiplerinin olaya karışmamaları ve konuşmaları
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,
================================
Çanakkale'de 226 kaçak yakalandı
ÇANAKKALE'de düzenlenen operasyonda, yasa dışı yollarla İtalya'ya gitme hazırlığındaki 226 kaçak jandarma tarafından yakalandı. Kaçışı organize ettikleri iddiasıyla da 11 kişi gözaltına alındı.
Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ayvacık İlçesi'nin Gülpınar Köyü ile Ezine İlçesinin Geyikli Beldesi'nde belirlenen noktalara bugün saat 03.00'te eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda 2 kamyon ve 1 minibüs içerisinde, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriye, Pakistan ve Hindistan uyruklu 226 kaçak yakalandı. Kaçakları İtalya'ya götürmeyi planladıkları belirlenen 6 şüpheli de jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
Kaçak göçmenlerin İtalya'ya gidişte kullanmayı planladıkları öne sürülen 25 metrelik tekne (Mayar-1 isimli) ise Kumbağ Limanında ele geçirildi. Teknede 5 organizatör daha yakalandı. Teknede yapılan aramada 160 adet 5 litrelik su, 100 kilo hurma, 500 lavaş ekmeği bulundu. Tekneye el konulurken, gözaltına alınan 11 şüpheli, ifadelerinin alınması için Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığına, 226 kaçak ise Ayvacık Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------------
-Kaçaklardan görüntüler
Jandarmanın operasyon görüntüsü
Teknedeki kaçaklardan görüntüler
Kamyonet ve minibüsten görüntüler
Haber-Kamera: İpek GÜNEY / AYVACIK (Çanakkale),
============================================
Antalya'da halı tarlaları
ANTALYA'nın Döşemealtı İçesi'nde tarlalara serilen 10 bin halı, güneşle yenilenip yeniden ekonomiye kazandırılıyor.
Antalya'nın güneşi, turizmin yanı sıra eskiyen halılara da renk veriyor. Döşemealtı İlçesi'nde güneşli gün sayısının fazlalığı, yüksek nem oranı, eskiyen halıları yeniden ekonomiye kazandırıyor. Tüccarlar, İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerden getirdikleri binlerce el dokuması halı ve kilimi önce steril havuzlarda yıkıyor. Temizlenen bu halı ve kilimler, yüzlerce dekarlık düz alanda 1 aydan 3 aya kadar halı tarlalarına dönüşen alanda bekletiliyor. Güneş sayesinde eski rengine kavuşan halı ve kilimler tekrar İstanbul'a götürülüyor. Yenilenen bu halı ve kilimler daha çok ihracata gidiyor.
HALI TARLALARI OLUŞUYOR
Halı yenileme işini organize eden Mehmet Çelik, yaptıkları işlemlerle halıların eski rengine kavuştuğunu ve haşerelerden kurtulduğunu söyledi. Çelik, önceki yıllarda kurutma işini 150 dönümlük alanda yaparken, bu sene işler eskisi gibi olmadığı için 75 dönümlük alanda yaptıklarını söyledi. Çelik, "Biz İstanbul'a gidip tüccarlardan halıları topluyoruz. Yıkayıp kuruttuktan sonra tekrar İstanbul'a götürüyoruz. Halı bu yöntemle ana rengine geri dönüyor. Haşereler güneş sayesinde temizleniyor" dedi.
10 BİN HALIYI GÜNEŞLENDİRİYORLAR
Her halının güneşlenme gün sayısının farklılık gösterdiğini dile getiren Çelik, "Bir halı en fazla 3 ay güneşleniyor. Bu yıl 75 dönümlük alanda 10 bin halımız var. Önceki yıllar halı sayısı 50 bine kadar çıkıyordu. Bu sene sayı çok az. Antalya'nın havası gündüz güneşli ve çok sıcak, akşamları ise nem ve çiğ oluyor. Halı ve kilimlerin istediği de tam bu havalar. Bizim yenilediğimiz halılar daha sonra tüccarlar tarafından daha çok Fransa ve Almanya'ya ihraç ediliyor" diye konuştu. Mehmet Çelik, daha çok İran halılarını işleme tabi tuttuklarını, son yıllarda ise Isparta halılarının da önem kazandığını aktardı.
Halıların güneşlenme işlemi çevre köylerin ekonomisine de katkı sağlıyor. Halı tarlalarında mevsimlik olarak yaklaşık 100 köylü kadın, bu yöntemle aile ekonomilerine katkı sunuyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Halıların toplu halde görüntüsü
Halıların el arabası ile taşınması
Yerdeki halılardan detay görüntü
Rüzgarın halıları uçurmasından görüntü
Halıların yüksekten genel görüntüsü
Mehmet Çelik röp
Dağılan halıları toplayan kadınlardan görüntü
Arazideki halılardan genel görüntüler
295 MB - 5.15'
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,
============================================
Bahçesaray'da Feqiye Teyran Kültürel Miraslar Festivali
VAN'ın Bahçesaray İlçesi'nde Feqiye Teyran Kültürel Miraslar Festivali düzenlendi. Festival kapsamında Feqiye Teyran Türbesi ziyaret edilirken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan türbe çıkışı katılımcılara Feqiye Teyran'ın Kürtçe 'Ey Dilbere' şarkısını okudu.
Yörede 1590- 1660 yılları arasında yaşayan, asıl adı Muhamed olan Osmanlı Kürt şair, masal ve destan yazarı Feqiye Teyran adına düzenlenen 'Kültürel Miraslar Festivali'ne Van Valisi Murat Zorluoğlu ile eşi Sevcan Zorluoğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, Bahçesaray Kaymakamı Serhat Karabektaş, ilçe kaymakamları ve vatandaşlar katıldı. Festivalde ilk olarak Feqiye Teyran Türbesi'ni ziyaret eden konuklar, burada Kur'an-ı Kerim dinleyip dua etti.
CUMHURBAŞKANI BAŞ DANIŞMANINDAN KÜRTÇE ŞARKI
Vali Zorluoğlu ve beraberindekiler daha sonra Feqiye Teyran türbesi yanında bulunan ve Feqiye Teyran'ın sözlerinin yazılı olduğu yolda yürüdü. Yürüyüş sırasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan Feqiye Teyran'ın eseri olan Kürtçe 'Ey Dilbere' şarkısını okudu. Katılımcılar daha sonra Feqiye Teyran'ın Kartal Mahallesi'nde bulunan evini ziyaret etti.
Feqiye Teyran'ın evini ziyaret eden Vali Zorluoğlu ve beraberindekilere Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ev sahipliği yaparken, burada Feqiye Teyran'ın eserleri seslendirildi. Vali Zorluoğlu ve katılımcıların da eşlik ettiği eserler dinleyenleri mest etti. Festival kapsamında ilçede rafting yarışları ve satranç turnuvası yapıldı. Vali Murat Zorluğolu festival kapsamında yaptığı açıklamada, Feqiye Teyran'ın bu bölgenin ve bu coğrafyanın Yunus Emre'si olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Burada olmaktan son derece mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Tabii Bahçesaray ilçemiz; Faqiye Teyran gibi, Arvasi Hazretleri gibi çok önemli alimler, değerler yetiştirmiş, bir taraftan da gerçek manada bir kültür şehri, kültür beldesi. Coğrafi güzellikleri zaten yaklaştığımız andan itibaren bizi karşıladı, kucakladı. Balıyla, ceviziyle, çetin kış şartlarıyla bilinen bir ilçemiz. Bu festivalle biz bir taraftan ilçemizin yetiştirdiği önemli değerleri, kişileri Faqiye Teyran gibi, Arvasi Hazretleri gibi değerleri, daha geniş toplum kesimlerine tanıştırmayı amaçlıyoruz. Bir taraftan da gönül ehli olan bu kişilerin, bugün halen çok ihtiyaç duyduğumuz sevgi gibi, kardeş gibi, merhamet gibi, hoşgörü gibi, bugüne taşıdıkları değerleri buradan yılda bir seferde olsa tekrar haykırma imkanı buluyoruz."
GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR
Haber: Orhan AŞAN-Safa ATMACA/BAHÇESARAY(Van), --