Dha Yurt Bülteni-9
1)O KAZADA ÖLENLERİN MOLA GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTIMUĞLA-Marmaris karayolundaki Sakar Geçidi'nde kontrolden çıkarak alt yola devrilen ve içindeki 24 kişinin öldüğü midibüsün yolcularının Aydın'ın Çine İlçesi'ndeki bir çay bahçesinde verdiği molanın görüntüleri ortaya çıktı.
1)O KAZADA ÖLENLERİN MOLA GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
MUĞLA- Marmaris karayolundaki Sakar Geçidi'nde kontrolden çıkarak alt yola devrilen ve içindeki 24 kişinin öldüğü midibüsün yolcularının Aydın'ın Çine İlçesi'ndeki bir çay bahçesinde verdiği molanın görüntüleri ortaya çıktı.
Anneler Günü gezisi için İzmir'in Buca İlçesi'nden hareket eden, içinde 34 kişi bulunan midibüs, geçen cumartesi günü saat 12.30'da, Muğla- Marmaris karayolundaki Sakar Geçidi'nden inerken, kontrolden çıktı. Şoför Armağan Sertbaş yönetimindeki midibüs, 30 metre savrularak yolun alt tarafında seyreden bir başka otomobilin üzerine düştü. Kazada şoför Sertbaş'ın da aralarında yer aldığı 2'si erkek, 1'i çocuk, 21'i kadın olmak üzere toplam 24 kişi yaşamını yitirdi. Yasemin Namlı Arkan, Nazime Çiçek, Duygu Sertbaş, Bircan Kıran, Fatma Ökten, Bahar Sınur, 10 aylık Nehir Sertbaş, Beyzanur Hano, Cahide Güler ve Simge Sinur ise yaralı kurtuldu.
KAMERALARA YANSIDI
24 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı midibüsün yolcularının, Aydın'ın Çine İlçesi'nde saat 09.30 sıralarında verdiği molanın görüntüleri ortaya çıktı. Anneler Günü etkinliği kapsamında 13 Mayıs'ta İzmir'in Buca ilçesinden Marmaris'e hareket eden midibüstekilerin, kazadan bir süre önce Çine ilçesindeki bir çay bahçesinde mola vermesi ve buradaki görüntüleri güvenlik kameralarına yansıdı. Kazada ölen Melisa Şele ile yaralı kurtulan arkadaşı Simge Sinur'un kafileyle aynı yerde kahvaltı yapmayıp yan taraftaki bir işyerine gittikleri ve burada bir şeyler atıştırdıkları da çay bahçesinin güvenlik kameralarının görüntülerinde yer aldı. Bir süre burada zaman geçiren Şele ve Sinur'un çay bahçesinde yolculardan birinin fotoğrafını çektikten sonra midibüse yöneldikleri de görüldü. Saat 09.30 sıralarında mola veren grup yaklaşık 1 saat 10 dakika boyunca dinleniyor.
Görüntü Dökümü
(işyerinin güvenlik kamerası)
Mola yerinde araçtan inerken
Çay bahçesindeki moladan görüntü
Haber: Burhan CEYHAN- Kamera: AYDIN,
=====================================================
2)DARBE GİRİŞİMİNE KATILDIKLARI BELİRLENEN 3 SAT KOMANDOSU EDİRNE'DE ADLİYE YE SEVKEDİLDİ
FETÖ LİDERİ ATLETİNİ GÖNDERMİŞ
15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol aldıkları gerekçesiyle haklarında Ankara 4'ncü ağır Ceza Mahkemesi tarafından yakalama kararı ve dün TEM otobanı Edirne gişeler mevkiinde yakalanarak gözaltına alınan 3 sat komandosu Üsteğmen Ahmet Çamoğlu, Astsubay Başçavuş Yücel Özcan, ve Astsubay Başçavuş Mustafa Özel sağlık kontrolünden geçirildi. Üzerlerinden 10 bin 993 lira, 39 bin 990 euro ve 7105 dolar ele geçirildi. FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in gözaltına alınan şüphelilerden Astsubay Başçavuş Mustafa Özel'a özel atletini gönderdiği ortaya çıktı.
Edirne MİT Bölge Başkanlığı ve Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince dün TEM otoyolu Edirne gişeleri mevkiinde düzenlenen operasyonda 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol aldığı belirlenen sat komandoları Üsteğmen Ahmet Çamoğlu, Astsubay Başçavuş Yücel Özcan, ve Astsubay Başçavuş Mustafa Özel yakalanarak gözaltına alındı. TEM yakınındaki bir arazide yakalanan FETÖ şüphelileri Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne getirildi. Burada yapılan incelemede 3 SAT komandosunun üzerinde kendilerine ait pasaportların yanı sıra 10 bin 993 lira, 39 bin 990 euro ve 7105 dolar ele geçirildi. FETÖ/PDY bağlantılarını itiraf eden şüphelilerden Astsubay Başçavuş Mustafa Özel'e 2014 yılında FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in atletini gönderdiği belirlendi.
9 KİŞİNİN ŞEHİT OLDUĞU AKINCILARDA GÖREV YAPMIŞLAR
Polisin ilk yaptığı mülakatında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Huber Köşkü'nden alarak önce Samandıra'ya oradan da helikopterle Marmara açıklarında bir gemiyle götüreceklerini anlatan SAT komandoları, "Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olması nedeniyle gitmek üzere yola çıktık. Ancak yolda bir telefon geldi ve Akıncılar Üssü'ne giderek nizamiye kapılarında bulunduk. Burada bize ateş emri verilmişti ancak biz havaya ve yere ateş ederek kimseyi öldürmedikö dedikleri öğrenildi.
SİLAHLARINI TOPRAĞA GÖMMÜŞLER
15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul'da saklandıkları öğrenilen 3 SAT komandosunun silahlarını da saklandıkları arazilerde toprağa gömdüklerini söylediği öğrenildi. Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde işlemleri tamamlanan Üsteğmen Ahmet Çamoğlu, Astsubay Başçavuş Yücel Özcan, ve Astsubay Başçavuş Mustafa Özel, Edirne Sultan 1'nci Murat Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilerek Edirne Adliyesi'ne sevk edildi. Elleri önden kelepçelenen şüpheli SAT komandoları tanınmamak için yüzlerini gizlemeye çalıştı. Soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Şüphelilerin adliyeden çıkışı
-Polis araçlarına binmesi
-Şüpheliler detay
-Sağlık kontrolüne getirilmesi
-Adliyeye girişleri
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-
===================================================
3)ESKİ BAKAN ENİS ÖKSÜZ'ÜN KARDEŞİNİ, KİRACISI ÖLDÜRDÜ
MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde, eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün kardeşi 66 yaşındaki Abdulvahip Öksüz, kiracısı 44 yaşındaki Nurettin K. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olay, dün akşam saatlerinde Ergenekon Mahallesi'nde meydana geldi. Kiracı Nurettin K. ile ev sahibi eski bakan Enis Öksüz'ün kardeşi Abdulvahip Öksüz arasında kira uyuşmazlığı konusunda yaşanan tartışma, bir anda kavgaya dönüştü. Nurettin K, mutfaktan aldığı bıçakla Abdulvahit Öksüz'ü vücudunun 5 yerinden bıçakladı. Ağır yaralanan 5 çocuk babası emekli işçi Öksüz, ambulansla kaldırıldığı Tarsus Devlet Hastanesi'nde kurtarılamadı.
Polis, olaydan sonra kaçan Nurettin K.'nin yakalanması çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Öldürülen Abdulvahip Öksüz'ün fotoğrafı
-Katil zanlısı Nurettin Külahlı'nın fotosu
-Cinayetin meydana geldiği ev
-Evin önünde bekleşen akrabalar
-Evin içindeki kan izleri
-Detay
-İlçe Emniyet Müdürlüğü tabelası
-Ambulans görüntüsü (gece görüntüsü arşiv)
-Tarsus Adliyesi görüntüsü
(BOYUT: 47.8 MB) (SÜRE: 1'30 DK)
Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS(Mersin),
=====================================================
4)KALP KRİZİNDEN ÖLEN ASKER TOPRAĞA VERİLDİ
ŞIRNAK'ın Silopi İlçesi'ndeki birliğinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden İstihkam Er 21 yaşındaki Alaattin Yirmibeş, memleketi Karabük'ün Yenice İlçesi'nde düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi.
Geçen Pazar günü Silopi 172'inci Zırhlı Tugay Komutanlığında kalp krizi geçiren 9 aylık asker Alaattin Yirmibeş, hayatını kaybetti. Yirmibeş'in cenazesi işlemlerinin ardından memleketi Karabük'ün Yenice İlçesi'ne getirildi. Yirmibeş için 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda cenaze töreni düzenlendi. Törene Alaattin Yirmibeş'in yakınları ile Karabük Valisi Mehmet Aktaş, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Yenice Kaymakamı Muhammet Fatih Demirel, İl Garnizon Komutanı Albay Tekin Nemlioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Cihan Ulukaya, Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Fatih Ağca, Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Baba Atilla Yirmibeş, cenazede taziyeleri kabul ederken diğer yakınları tabuta sarılarak ağladı. Tabut başında fenalık geçiren ölen askerin halası Sakine Yirmibeş'e sağlık ekipleri müdahale etti. Dede Kazım Yirmibeş de torununun fotoğrafını öperek tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Atilla Yirmibeş, cenaze namazı ardından Yirmibeşoğlu Köyü'ndeki aile mezarlığına 2014 yılında intihar eden annesi Sevim Yirmibeş'in mezarının yanında toprağa verildi.
Sevim Yirmibeş, 31 mayıs 2014 tarihinde eşi Atilla Yirmibeş'in kalp krizi geçirmesi sonucu özel hastanede tedaviye alındığı sırada mutfaktan geçen doğalgaz borusuna kendini eşarp ile asarak yaşamına son vermişti.
Görüntü Dökümü
--------------------------------------
-Yakınlarının tabuta sarılıp ağlaması
-Cenaze Namazı
-Türk bayrağına sarılı tabutun askerlerin omuzunda cenaze aracına götürülmesi
Süre: (03.53) Boyutu: (182 MB.)
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
=============================================
(YENİDEN)
5)DEMİRTAŞ'IN VİRANŞEHİR'DE YARGILANMASINA BAŞLANDI
'Demirtaş'ın Viranşehir'de yargılanmasına başlandı' başlıklı haber, kaynağından yapılan düzeltme nedeniyle (ilk haberde sehven milletvekilliği düşürülen denildi, avukat adında düzeltme yapıldı) yeniden geçildi.
YENİDEN
EDİRNE F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 2013 yılında işlediği iddia edilen 'görevli memura hakaret ve görevi yaptırmama için direnme' suçlamasından yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
2013 yılı Ağustos ayında kapatılan BDP ve DTP tarafından Suriye sınırındaki Ceylanpınar'da Suriyeli Kürtlere destek yürüyüşü yapılması planlandı. Valiliğin yasakladığı yürüyüş için Ceylanpınar'a gitmek isteyen aralarında Selahattin Demirtaş'ın da bulunduğu kalabalığa güvenlik güçlerince izin verilmedi. Bunun üzerine çıkan gerginlikte grupta bulunanların taşlı saldırısına güvenlik güçleri gazla müdahale etti.
Yaşananların ardından dönemin Viranşehir Emniyet Müdürü ile bazı polisler, kendilerine hakaret eden Selahattin Demirtaş hakkında şikayetçi oldu. Bunun üzerine hakkında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ üyesi olarak tutuklanan savcı Yusuf Balar tarafından fezleke hazırlanan Demirtaş'ın 3 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açıldı.
Bugün Viranşehir 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılmayı reddeden Demirtaş'ın avukatları Mahsuni Karaman ve Mustafa Vefa katıldı. Duruşmada söz alan avukatlar, sanık Demirtaş'ın salonda hazır edilmesi talebinde bulundu. Avukatların bu isteğinin davayı sürüncemede bırakma amaçlı olduğunu söyleyen savcının görüşü üzerine mahkeme başkanı talebi reddetti. Mahkeme heyeti sanık Demirtaş'ın ve şikayetçi olan ancak darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin Viranşehir Emniyet Müdürü Selami Ermiş ile polis memuru Alper Erdem'in SEGBİS ile katılmalarına karar vererek duruşmayı 22 Haziran tarihine erteledi.
Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA, -
==================================================
6)MAHKEME YAPI RUHSATI İPTAL ETTİ, EMNİYETİN BİNASI KAÇAK DURUMA DÜŞTÜ
MERSİN'de Mimarlar Odası Şubesi'nce, Atatürk Parkı içerisindeki Trafik Denetleme ve Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü hizmet binasının parkı işgal ettiği gerekçesi ile açtığı dava sonuçlandı. 2'nci İdari Mahkemesi'nin 'yapının hukuka uyarlılığı yoktur' kararını onayan 6'ncı Danıştay Dairesi, Trafik Denetleme ve Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü hizmet binasının yapı ruhsatı ile imar planını da iptal edince bina kaçak durumuna düştü.
Şube Başkanı Ömer Sakar, "İtirazların taşındığı Danıştay kararı onadı. Mahkeme bilirkişi raporlarına dayanak gösterdi ve ilgili kurumlar bilirkişi raporuna itiraz etti. Bilirkişinin vermiş olduğu raporu idare mahkemesi yeterli gördü. Ruhsatın iptaline ve ona dayanak olan imar planı değişikliğini de iptaline karar verdi. Muhatap kurumlar Danıştay'a itirazlarını yapmıştır ama bu tür davalarda sonuç pek değişmez. Bu konuda kamu sorumluluğu olan kurumlarımızın gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Trafik Denetleme ve Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğünün görüntüsü
-Hizmet binasından görüntüler
-Mimarlar Odası üyeleri bir arada
-Şube Başkanı Ömer Sakar'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 03: 08 BOYUT: 99.93 MB
Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,
===============================================
7)MANKEN BURCU ÇAĞLAYAN'IN ÖLÜMÜ DAVASINDA 2 SANIĞA BERAAT
ANTALYA'da 2010 yılında erkek arkadaşının evinin balkonudan düşerek Öölen manken Burcu Çağlayan'ın ölümüyle ilgili dava 18'inci duruşmada sonuçlandı. Burcu Çağlayan'ın iterek öldürdüğü iddiasıyla yargılanan erkek arkadaşı İbrahim Tokgöz ile binanın üst katında oturan arkadaşı Murat Ergüç beraat etti.
Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında, 2.5 ay tutuklu kaldıktan sonra bir önceki duruşmada tahliye edilen İbrahim Tokgöz ile Murat Ergüç ve tarafların avukatları hazır bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu davada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayıp her iki sanığın cezalandırılmasını talep etti. Savcı mütalaasında, İbrahim Tokgöz'ün Burcu Çağlayan'ı kasten öldürmek suçundan, Murat Ergüç'ün de iştirak suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını talep etti. Sanıklar ise Burcu Çağlayan'ın ölümüyle ilgileri olmadığını belirterek, beraat talebinde bulundu.
'İNTİHAR ETTİ, YA DA DÜŞTÜ' SAVUNMASI
İbrahim Tokgöz'ün avukatlarından Naim Karakaya, Burcu Çağlayan'ın yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle balkondan atlayarak yaşamına son vermiş olabileceğini ya da aldığı alkol nedeniyle balkondan düşmüş olabileceğini söyledi.
Sanık İbrahim Tokgöz'ün kardeşi avukat Muhammet Tokgöz de "Olay öncesinde herhangi bir arbede söz konusu değildir. Müteveffa alkollüdür. Kendisi intihar eğilimli kişiliğe sahiptir. Bu nedenle intihar ettiğini düşünüyoruz. Ayrıca mahalinde yapılan keşif sırasında bilirkişi dahi düşme tehlikesi yaşamıştır. Balkon duvarları 70 cm olup, alçaktır. Tüm bu nedenlerle müvekkilin beraatını ve hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep ederiz" dedi.
Mahkeme, her iki sanığın üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından ayrı ayrı beraatlarına hükmetti.
OLAYLA İLGİLİ ARŞİV GÖRÜNTÜ
Mustafa KOZAK/ANTALYA, -
=================================================
8)DEAŞ'A KATILMAK İSTEYEN İSRAİLLİ ECZACI BERAAT ETTİ
DEAŞ'e katılacağına dair mektup bıraktığı eşi Maysaloon A.'nın ihbarı üzerine Antalya'da yakalanan İsrailli eczacı 37 yaşındaki Hilal Abu H., eylemi düşünce aşamasında kaldığı gerekçesiyle delil yetersizliğinden beraat etti.
İsrail'in Hayfa kentinde eczacılık yapan evli 2 çocuk babası Hilal Abu H., geçen aralık ayında eşi Maysaloon A.'ya DEAŞ'a katılacağına dair mektup bırakıp Türkiye'ye geldi. Antalya'da 5 yıldızlı bir otelde parasını peşin ödeyip 5 günlük oda rezervasyonu yaptıran İsrailli eczacı Hilal Abu H., burada bir süre kaldıktan sonra pasaportunu da odada bırakıp kapıya 'rahatsız etmeyin' yazılı not bırakıp Suriye'ye geçmek için Şanlıurfa'ya gitti. Maysaloon A., eşinin bıraktığı mektubu okuyunca durumu İsrail polisine bildirdi. İsrail polisi de durumu Türkiye'deki yetkili mercilere aktardı. Ancak bu süreçte Hilal Abu H. bulunamadı.
SURİYE'YE GİDECEKTİ
Eşiyle sosyal medya üzerinden irtibata geçen Maysaloon A., yazdığı mesajlarla Hilal Abu H.'yi Suriye'ye gitmekten vazgeçirdi. Suriye'ye geçmek için uygun bir zemin bulamayan Hilal Abu H., pasaportunu alıp tekrar ülkesine dönmek için Antalya'ya geldi. Otelde kaldığı odasına gelen İsrailli eczacının durumundan şüphelenen otelin güvenlik müdürü, polise haber verdi. Oteldeki kişinin, İsrail polisine ihbar edilen eczacı olduğu tespit edilince Hilal Abu H. gözaltına alındı. Sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanan Hilal Abu H. hakkında 'terör örgütüne üye olma' suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle Antalya 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
PİŞMAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Davanın ikinci duruşmasında tercüman aracılığıyla ifade veren Hilal Abu H., pişman olduğunu söyledi. Sınırı geçmek için Şanlıurfa'da tanıştığı bir Suriyeli'den yardım istediğini, uygun ortam bulamayınca eşiyle yaptığı mesajlaşmadan sonra Suriye'ye gitmekten vazgeçtiğini anlatan Hilal Abu H., "DEAŞ'ın insanların kafalarını kesmesini canlı bomba eylemlerini tasvip etmiyorum. Ancak İslamiyet'i yüceltip yayacaklarını düşündüğüm için onlara katılmak amacıyla memleketimden hicret ettim" dedi.
İKİNCİ DURUŞMADA BERAAT ETTİ
Sanık avukatı Ali Çelik ise müvekkilinin Türkiye'de suça karışmadığını söyledi. DEAŞ'a katılma düşüncesinden de vazgeçtiğini, ülkesine dönmek için pasaportunu almaya geldiği otelde yakalandığını belirten Ali Çelik, "Müvekkilimin fiili, düşünce aşamasında kalmıştır. Eyleme dönüşmemiş düşünce ve istekler suç değildir" diyerek tahliyesini ve beraatını istedi. Cumhuriyet savcısı da sanığın delil yetersizliğinden beraatını talep etti.
Yargılama sonunda mahkeme heyeti, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçunu işlediğini gösteren delil olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verdi. Sanığın hükümle tahliyesine de hükmeden mahkeme, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ise hazine tarafından ödenmesine karar kıldı.
ÜLKESİNE GÖNDERİLDİ
Avukat Ali Çelik, "Mahkeme heyeti ile sayın savcı olayı çok doğru değerlendirdi. Doğru bir karara imza atıldı. Eyleme dönüşmemiş düşünce ve istekler suç değildir. Keşke bu gerçeği ilgili diğer makamlar da aylar öncesinden görmüş olsalardı" diye konuştu. Hilal Abu. H., tahliye işlemlerinin ardından ülkesine gönderildi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, -