Haberler

Dha Yurt Bülteni-9

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)MEHMET ŞİMŞEK: İKİ BAŞLILIK TÜRKİYE'Yİ KRİZLERE GÖTÜRÜRBAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Anayasa'daki yapısal sorunları çözmek için olduğunu belirterek, "İki başlılık Türkiye'yi krizlere götürür" dedi.

1)MEHMET ŞİMŞEK: İKİ BAŞLILIK TÜRKİYE'Yİ KRİZLERE GÖTÜRÜR

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Anayasa'daki yapısal sorunları çözmek için olduğunu belirterek, "İki başlılık Türkiye'yi krizlere götürür" dedi.

Mehmet Şimşek, Gaziantep'te Şahinbey Belediyesi tarafından dar gelirli aileleri yaptırılan bin 201 konutun kura çekimi törenine katıldı. Şahinbey Spor Salonu'nda düzenlenen kura çekimi öncesi konuşan Başbakan Yardımcısı Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yapılan eleştirilerin Türkiye'nin büyümesine ve gelişmesine karşı yapıldığını savundu. Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana kurulan hükümet ve anlaşmazlıklara değinen Şimşek, şöyle dedi:

"Fikriniz ne olursa olsun, kararınız ne olursa olsun saygılıyız. Millet her zaman doğrusunu bilir, doğrusunu yapar. Ama bu kararı verirken bilgiye dayalı karar verirsek, tabiki ülkemiz, bizler ve çocuklarımız için hakikaten doğru olur. Ben 65'inci hükümette Başbakan Yardımcısıyım. Cumhuriyetimiz 1923'te kuruldu. Daha üzerinden 95 yıl bile geçmedi. 94 yılda, 65 tane hükümet gelmiş. Bu hükümetlerin ortalama ömrü 1 buçuk yıl bile değil. Bakın siz 1.5 yılda konut projesi yapsanız, hemen inşaata başlasanız zor bitirirsiniz değil mi? Basit bir konut projesi bile 1 buçuk, 2 yıl alabiliyor. Ama hükümetlerin ortalama ömrü Türkiye'de 1 buçuk yıl. Yani 'Niye bu Anayasa değişikliğine ihtiyaç var, neyi yapamıyorsunuz, neden ülkeyi bu Anayasa değişikliğiyle meşgul ediyorsunuz?' diyenlere benim cevabım şu; bu Anayasa değişikliğiyle, getirilecek Hükümet Sistemi bugünün sorunu değil. Bizim bugün için bir sorunumuz yok. Bu bir şahsi mesele değil, parti meselesi değil, bu bir memleket meselesi. Çünkü Türkiye'de tek başına hükümetler maalesef süreklilik arz etmiyor."

'ANAYASA, SADECE MECLİSE ERKEN SEÇİM KARARI ALMA YETKİSİ VERİYOR'

Yeni sistemle ilgili eleştirilere de değinip bilgiler veren Şimşek, şunları söyledi:

"Aslında çok büyük bir yapısal sorunu yani mevcut Anayasa'daki yapısal sorunu çözmek için bu Anayasa değişikliğini yapıyoruz. Nedir bu yapısal sorun? Özü şu; mevcut Anayasa'ya göre, Cumhurbaşkanı'na çok yetkiler verilmiş. Şimdi bugün bir sorun yok. Bugün Başbakan da, Cumhurbaşkanı da aynı partiden, bugün geçiniyorlar, idare ediyorlar. Ama önümüzdeki 10 yıllarda başka bir partiden bir Cumhurbaşkanı, başka bir partiden Başbakan olursa iki başlılık Türkiye'yi krizlere götürür. Bu çok önemli bir konudur. Dolayısıyla bu Anayasa değişikliği, Anayasa'daki çok önemli bir yapısal sorunu çözmek içindir, çift başlılığı, bunun getireceği sorunları gidermek içindir. Bu Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak tabi bazı eleştiriler de var. Diyorlar ki 'Bu Anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanı'na meclisi fesih yetkisi veriyor. Padişaha bile bu kadar yetki verilmedi'. Sevgili kardeşlerim bu eleştiri doğru değil. Anayasa'da Cumhurbaşkanı'na fesih yetkisi verip de Cumhurbaşkanı'nın yönetmeye devam ettiği bir durum asla ve asla söz konusu değil. Anayasa'da böyle bir değişiklik yoktur. Anayasa, sadece meclise erken seçim kararı alma yetkisi veriyor. O zaman meclis hem kendisini, hem Cumhurbaşkanı'nı feshediyor, bundan kimse bahsetmiyor. Aynı şekilde milletin seçtiği Cumhurbaşkanı da meclisi erken seçime götürebiliyor. Dolayısıyla karşılıklı erken seçim kararı alınabiliyor. Ne Cumhurbaşkanı meclisi feshedip icraata devam edebilir, ne meclis Cumhurbaşkanı'nı feshedip yasamaya, kanun çıkarmaya devam edebilir. İşin özü şu; aynı gün meclis ve Cumhurbaşkanı seçimi olduğu için karşılıklı fesih varmış gibi görünüyor ama kimse kimseyi feshetmiyor. Sadece erken seçim kararı çok istisnai hallerde millete, hakeme gitmek için verilmiş, yapılmış bir düzenlemedir. Anayasa değişikliğinizi özü bu. 5 yıl kesintisiz icraat, hükümet krizlerine son, bağımsız ve tarafsız yargı, güçlü meclis, her şeyin de temeli ve esası millet. Meclisi de millet seçecek, hükümeti de millet seçecek."

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, konuşmasının ardından Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Emniyet Müdürü Erhan Gülveren ve Ak Parti İl Başkanı Eyüp Özkeçeci ile birlikte konutların kurasını çekip daireleri belirlenen hak sahiplerini kutladı.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Şahinbey Spor salonu

Kura çekimine katılanlar

Mehmet Şimşek'in konuşması

Kura Çekim

-Genel ve detay görüntüler

(Haber- Kamera: Mücahit YOLCU-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 263 MB

=====================================================

2)DENİZ BAYKAL: REFERANDUMA KATILMAYANA KIZ VERMEYİN

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandum çalışması kapsamında Balıkesir'in Edremit İlçesi'nde halka seslendi. Referanduma katılımın tam olmasını isteyen Baykal, "Referanduma katılmayana kız vermeyin" dedi.Deniz Baykal, referandum çalışması kapsamında Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitigte konuştu. Kalabalığı gören Baykal, katılımdan son derece memnun olduğunu belirtti. Burada toplananlara seslenen, referandum sürecinde yaşananlara değinen Deniz Baykal, "Kaymakam, rektör, savcı çıkıyor, 'Evet diyeceğim' diyor. ya sen savcısın, başına 'hayır' diyen birisi gelse ne olacak? Bu ne biçim iş?" dedi.

"ANAYASALAR, MEDENİYET TERCİHİDİR"

Anayasaların ülkelerin medeniyet tercihi olduğunu belirten Baykal, "Şimdi arkadaşlar bu anayasa, adaletin işlemediği, fiili durum anayasası olarak ortaya çıkacak. Hukukun işlemediği, adaletin işlemediği, demokrasinin işlemediği bu fiili durumu anayasallaştıracak bu anayasayla. Anayasalar aslında her ülkenin bir medeniyet tercihidir. Sadece bir 'Kim yönetecek' sorusunun tercihi değildir. Kim yöneteceğe elbette cevap, alfabenin 'A'sı millet yönetecek diye başlayacaksın. Burada başlamıyoruz. Millet yönetmiyor. Eskiden öyleydi. O dört anayasa da öyleydi. 17 değişiklikte öyleydi. Burada değil. Bu yanlış" diye konuştu.

"TSK PERİŞAN EDİLDİ"

Konuşmasında, geçmişte açılan davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en iyi yetişmiş personeline acılar yaşatıldığını vurgulayan Baykal, 'Ergenekon' ve 'Balyoz' davalarını hatırlattı. Baykal, "En nitelikli, en iyi yetişmiş, en güçlü komutanlarımızın her birisine büyük acılar yaşattı. İçlerinde kendisini vuranlar çıktı, 'Ben bu zilleti yaşayamam' diyerek. Bu faciaları yaşatmışsın arkadaş, şimdi diyor ki 'Bana oy verin, ben tek başıma ne meclis, ne millet, ne basın, ne şikayet, ne muhalefet hiçbir şey istemiyorum. Bırakın ben yöneteyim sizi' diyor. Hayır, hayır, hayır" dedi.

"EYALET KURMA YETKİSİNİ ALDIN GİZLİCE"

Gizlice kanunların çıkarıldığını ileri süren Deniz Baykal, "Eyalet kurma yetkisi Meclis'tedir. Şimdi bu kanun gizlice, gizlice diyorum çünkü açıkça söylemiyorlar. Bir torba anayasa maddesi var. 16'ncı madde, onun içine yerleştirmişler. Eyalet kurma imkanını sağlayan yetkiyi Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde vermişler. ya senin böyle bir niyetin yoksa niye alıyorsun. Bırak mecliste kalıversin o yetki. Eyalet kurma yetkisini aldın gizlice. İnşallah 16 Nisan'da muhteşem bir hayır çıkacak ve Türkiye'nin önünde büyük bir ufuk açacak. Türkiye uzaydaki yanlış yörüngeye sürüklenmiş bir konumdan çıkacak, hak ettiği yörüngeye yerleşecek. Zirveye doğru çıkmaya devam edecek. Bizim Cumhuriyetimizin temelleriyle oynamayın arkadaş, her şeyiyle oynayın ama onunla oynamayın. Ülkemize bağımsızlığı, özgürlüğü getiren, şehitlerimizin kanları, gazilerimizin duaları, hizmetleri orada dururken, ben tarihime, Cumhuriyetime, Mustafa Kemal'e ihanet edemem diyeceksiniz. Bu anayasa oylamasına herkes katılmalı. Nasıl askere gitmeyene kız verilmiyorsa bu görevi yerine getirmeyene de kız vermeyin" dedi.

Deniz Baykal ve beraberindekiler daha sonra meydanı dolduran vatandaşlara karanfil attı. Miting sonrası Edremit Belediyesi'ne geçen Deniz Baykal'a burada zeytin çayı ikram edildi. Deniz Baykal daha sonra Bursa'da katılacağı miting için Edremit'ten ayrıldı.

Görüntü Dökümü

--------------

-Baykal ın konuşması

Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT (Balıkesir), -

=================================================

Cinayet failini köpeği ele verdi(EK)

3)KÖPEĞİ YÜZÜNDEN CİNAYET İŞLEYEN ZANLI TUTUKLANDI

Konya'da 30 yaşındaki Murat Baştuğ'u 14 yerinden bıçaklayarak öldüren 31 yaşındaki Yusuf Cığal, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cığal'In, ifadesinde Murat Baştuğ ve yanındaki arkadaşı Selçuk Borza'nın kendisine ve 'Zalım' adlı köpeğine küfür ettiğini ve çıkan kavga sonucu kaçan Baştuğ'u bıçakladığını öğrenildi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Şüphelinin sağlık kontnolüne getirilmesi

Sağlık kontrolünden çıkartılması

(Haber-Kamera: KONYA DHA)

================================================

4)AYVALIK'TA TÜRSAB'A 'BOOKİNG.COM' PROTESTOSU

BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinde, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından açılan dava ile Hollanda'da yerleşik Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması düzenlenen eylemle, protesto edildi.

Ayvalık Otelciler ve Pansiyoncular Derneği (AYOP) öncülüğünde Ali Bey (Cunda) Adası'ndeki Güneş Saati önünde toplanan 30 kişilik grup, yaptığı açıklamada, TÜRSAB'ı turizm sektörüne darbe vurduğunu belirtip, Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulmasını 'çağ dışı' olarak niteledi.

Grup, Ayvalık turizm sektörünün tüm bileşenlerinin bu kararın iptali için iptali için elinden geleni yapacağını da kaydetti.

TÜRSAB'ın temel amacının seyahat acenteliği mesleğinin ve faaliyet alanının temelini oluşturan turizm sektörünün gelişmesine katkı sağlamak ve turizmde hedefin 'sürdürülebilir turizm' olduğunu vurgulayan AYOP Başkanı Hatice Arga, "TÜRSAB'ın Türk turizmini koruması adına yaptığını iddia ettiği ve daha da ileri giderek kendini Maliye Bakanlığı'nın da üstünde konumlandırarak 'Vergi kaçırıyorlar' söylemiyle aldırdığı durdurma kararı Türk turizmi adına geçen seneki Rusya krizi ve 15 Temmuz darbe girişiminin verdiği zarardan daha da büyük olacaktır" dedi.

"AYVALIK'TA BOOKİNG.COM KULLANIMI TÜRKİYE ORTALAMASININ ÇOK ÜSTÜNDE"

Arga, nitelikli turist sayısının ve turizm gelirlerinin arttırılması, yöreye özgü farklı turizm türlerinin birbirine entegrasyonunu sağlayarak çok çeşitli turizm imkanlarını sağlık, eğitim gibi farklı sektörel kullanımlarla bir arada sunulabilen alternatif odaklı turizm kentlerinin oluşturulması gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023 turizm hedeflerine yönelik Ayvalık ve Kuzey Ege'nin hazırlandığını ve yöreye gelen yatırımların da bu doğrultuda olduğuna dikkat çekti. Arga, şöyle devam etti:

"Butik oteller, el sanatları galerileri, antika bit pazarları, yöresel lezzetler, festivaller konusunda, kamu ve özel sektör birlikte hareket etmektedir. İşte tüm bunların pazarlanmasında birebir müşteri odaklı hedef kitlemize ulaşmakta görülmüştür ki 'booking.com' Türkiye ortalaması yüzde 30'un çok çok üzerindedir. Yüzde 70'lerdedir. Birçok konaklama işletmemizin yerli turist oranı yüzde 90 ve üzerindedir. TÜRSAB'ın 'booking com'u yasaklatmak yönündeki talebi tam da bizleri hedef almaktadır. Otelleri acentelere ucuz fiyattan hizmet vermeye mahkum etmektedir. Rekabet ve yatırım şansımızı elimizden almaktadır. Tüm bölgeyi gelir kaybına uğratmaktadır. Söz konusu vergi kaçağının çok çok üzerinde vergi kaybı yaratmaktadır. Bizler kazanırsak vergi verebiliriz. Üretim ekonomisine geçmeye çalışan Türkiye'de hizmet üreten işletmelere büyük bir darbe indirilmiştir. Üreten değil üretenin ürününü satan komisyoncu tercih edilmiştir. Acenteler korunmak isterken tüm turizm sektörü darbe almıştır." .

"ANTALYA'YI BİTİRDİNİZ, SIRA KUZEY EGE'YE Mİ GELDİ?"

'Ayvalık'ın büyük çoğunluğunu oluşturan 5-10 odalı işletmeler büyük acentelerle ne tür bir anlaşma yapabilecek?' sorusunu gündeme getiren Arga, "TÜRSAB bize modern dünyanın pazarlaması internet yerine yine otogarlarda çığırtkanla müşteri çağını mı önermektedir? Yoksa ya benim büyük acentelerime teslim olun ya da kepenkleri kapatın mı demektedir? Tüm yerel acenteler de bu durumdan etkilenecektir. Turist gelmezse kime araba kiralayacaklar? Kime uçak, feribot bileti satacaklar? Midilli'ye giden yerli turistlerin yüzde 90'ı Ayvalık'ta en az bir gece konaklamaktadır. Uçak, feribot, araba kiralama, konaklama, zeytinyağı alışverişi, yöresel lokantalarda yemek, turistik alışveriş, 'Rakı-Balık-Ayvalık' gibi her hizmet konaklama ile ilintilidir. Misafirlerimiz hizmetinden emin olabileceği yeri kiralamak konusunda evinden rahatça dünyanın bir numaralı sitesini artık kullanamayacaktır. Sizin büyük, kartel acentelerinize mi mahkum kalacaktır? Antalya'yı bitirdiniz, sıra Kuzey Ege'ye mi geldi? " diye sordu ve Türkiye Otelciler Birliğini konaklama sektöründen yana tavır almaya davet etti.

"TÜRSAB BİZE HESAP VERSİN"

Ayvalık'ı zor bir sezon beklediğini ifade eden AYOP üyesi pansiyoncu Seval Özdemir de "Ayvalık'ın kurutuluşu olan küçük oteller olarak çok zarar gördük. Senelerdir ilkellikten kurtulmak için verdiğimiz çabaların sonunda büyük bir darbeyi TÜRSAB'dan yedik. TÜRSAB' a çok başvurduk. Ancak, onlar büyüklerle çalışıyor. Bizimle çalışmaya yanaşmıyor. Neden TÜRSAB bize büyük zarar verecek böyle bir şeyi yapmış anlamış değilim. TÜRSAB buna cevap vermeli. Bize bunun hesabını vermeli. 'Bu yazı nasıl geçireceğim?' TÜRSAB cevap istiyorum" dedi.

Kafe işletmecisi ve Ayvalık Bit Pazarını organize eden Deniz Tuğhan Arbak da "Ayvalık bu işten çok zarar görmektedir. Zeytinyağcısına kadar bu işten etkilenecek bu nedenle bir birlik oluşturduk ve 100 imza topladık booking.com'un tekrar açılması için. Burada büyük acentelerin tekeline karşı mücadele ortaya koyuyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------

-Ayvalık Otelciler ve Pansiyoncular Derneği Başkanı Hatice Arga'nın açıklaması

-Ayvalık Otelciler ve Pansiyoncular Derneği Üyesi Seval Özdemir'in açıklaması

-Turizmci Deniz Tuğhan Arbak'ın açıklaması

(Haber-Kamera: Kadri KAYA / AYVALIK (Balıkesir),

==========================================================

5)AK PARTİLİ BURHAN KUZU: BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN ÖNEMLİ SEÇİM

AK Parti MKYK üyesi anayasa profesörü Burhan Kuzu, Adana'da verdiği konferansta 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasının bugüne kadar yapılmış en önemli seçim olduğunu söyledi.

Burhan Kuzu, referandum çalışmaları kapsamında Adana'da, 'Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' isimli konferans verdi. Yüreğir Kültür Merkezi'ndeki konferansa, Adana Valisi Mustafa Demirtaş, AK Parti Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı ile çok sayıda partili katıldı. Koalisyon hükümetlerinin ülkeleri batırdığını belirten Kuzu, "Fransa'da 70 yılda 104 hükümet kuruldu. Yarı başkanlık sistemi geldi kurtuldular. İtalya'da seçime 286 parti katıldı. 2015'te bir karar aldılar. 'Yüzde 40'ı bulan hükümeti kurar' dediler. 'Eğer ki yüzde 40'ı bulan olmazsa en fazla oyu alan iki parti tekrar oylamaya gider' dediler. Bu, bizim getirmek istediğimiz sistemin parlamenter hali" dedi.

İKİLİLİĞİ ORTADAN KALDIRACAK

Yeni sistemin yürütmedeki ikililiği ortadan kaldıracağını belirten Kuzu, "Tansu Çiller ile Süleyman Demirel, Turgut Özal ile Mesut Yılmaz, Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasındaki kavgaların Türk siyasi hayatında büyük sıkıntılar yaşattı. Başkanlık sisteminde gensoru olmayacak. 1950'den bu yana 262 gensoru verildi. Bunlardan hiç birisi kabul edilmedi. Demek ki bu modelin değişmesi gerekiyor. Bu modelde kuvvetler ayrımı, denge, yasama yok. Açık söylüyorum. Cumhurbaşkanı seçeceğiz, o Cumhurbaşkanı yardımcılarını oluşturacak arkasından bakanlarını ve hükümeti kuracak. Parlamentoyu direk milletten seçeceğiz. Cumhurbaşkanı sadece her açılış yılında bir konuşma yapar bir daha da gelmez. Şimdi bakıyorsun bakanlarla vekiller yan yana, kol kola. Biz bunu ayırıyoruz. Bu önemli bir adım."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Burhan Kuzu'nun salona gelmesi

Partililerle selamlaşması

Engelli bir vatandaş ile görüntüsü

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı

Konferansa katılanlardan genel ve detay

Burhan Kuzu'nun konuşma yapacağı kürsüye çıkması

Burhan Kuzu'nun konuşması

SÜRE: 05'33" BOYUT: 339 MB

Haber-Kamera: Salih ÜÇTEPE/ADANA,

==========================================

6)FETÖ İDDİANAMESİ: DİCLE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM KURUMUNDAN ÇOK, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KURUMU OLMUŞ

DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Dicle Üniversitesi'nde FETÖ/PDY terör örgütü yapılanmasına ilişkin yürüttüğü soruşturma tamamlandı. İhraç edilen eski Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile yardımcıları Aytekin Sır, Aslan Bilici ve Sabri Eyigün'ün 'Terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarından 22.5'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün yanı sıra, değişik bir çok tarikat ve cemaatin de üniversitede yapılanması olduğu ortaya çıktı.

Dicle Üniversitesi'nde FETÖ/PDY terör örgütünün akademik yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sonunda ihraç edilen eski Rektör Ayşegül Jale Saraç ile yardımcıları Aytekin Sır, Aslan Bilici ve Sabri Eyigün hakkında 'Terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarından 22.5'ar yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Örgütün akademik yapılanmasının ayrıntılı olarak anlatıldığı iddianemede, 2008 yılı öncesi Dicle Üniversitesi'nde muhafazakar ve milliyetçi grupların, üniversiteye hakim olan PKK sempatizanı grubun baskılarına maruz kaldığını kaydetti. Bu grupların, PKK yanlısı gruba karşı birlikte hareket etme arayışına girmesi ile FETÖ/PDY terör örgütünün durumu lehine kullandığını belirten savcı, örgütün bu ortamı kadrolaşma için fırsata çevirdiğini ifade etti.

'SARAÇ'IN REKTÖR OLMASIYLA FETÖ YAPILANMASI BAŞLADI'

PKK sempatizanı oluşumun baskıları sonucu, yönetime muhalif muhafazakar grupların 2008 yılı Rektörlük seçimlerinde tek adayı destekleme kararı aldığını belirten savcı, bunun sonucunda FETÖ/PDY terör örgütünün üniversite yapılanmasının temelini attığını ifade etti. İddianamede, kendilerini muhafazakar olarak nitelendiren grupların desteklediği Ayşegül Jale Saraç'ın Rektör olarak atanmasının ardından üniversitede FETÖ/PDY terör örgütü yapılanmasının başladığı belirtildi.

KADROLARA ÖRGÜT MENSUPLARI YERLEŞTİ

Yönetim değişikliğinin ardından FETÖ/PDY terör örgütünün üniversite içinde faaliyete başladığına dikkat çeken savcı, örgüt mensuplarının yönetimde kritik noktalara atandığını belirtti. Atanan kişilerin, üniversitedeki kadrolara örgüt mensuplarını yerleştirdiğini söyleyen savcı, kadrolaşmadan sonra FETÖ/PDY terör örgütüne yakın olmayan ve muhalif kişilere baskı ve mobbing uygulandığını belirtti. Mali kaynakların kullanıldığı ve yönetimde usulsüzlükler yapıldığını ifade eden savcı, örgütün maddi ve manevi desteğinin arttığını, böylece üniversitenin bir eğitim kurumundan çok FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından örgüt çıkarları için kullanılan bir kurum haline geldiğini belirtti.

MEŞVERET GRUBU, MENZİL GRUBU, GÜLEN GRUBU, ÜLKÜCÜ GRUPLAR

İddanamede FETÖ/PDY terör örgütü ve diğer cemaatlerin üniversite yapılanmasına ilişkin çarpıcı ifadeler de yer aldı. Şüpheli Rektör yardımcısı Aslan Bilici'nin ifadesi iddanamede şöyle yer aldı:

"2008 rektörlük seçiminde Meşveret grubu, Menzil grubu, o zamanki adıyla Gülen grubu ve ülkücü gruplar Ayşegül Jale Saraç'ı destekledi. Saraç'ın Rektör olması ile yönetim kadrosuna muhafazakar gruplardan atamalar yapıldı. Bunlardan Aytekin Sır, o dönemde Gülen grubu olarak bilinen ve şimdi paralel örgüt içerisinde bulunan kişidir. Mustafa Arıca Menzil grubundandır. Ben Meşveret grubu olmak üzere yönetimde görev aldık. PKK terör örgütü yandaşlarının baskılarından dolayı muhafazakar gruplarla birlik olmak zorunda kaldık. Biz Meşveret grubu olarak eskiden beri Gülen grubu ile bir arada olmayı hiçbir zaman tasvip etmedik ve birlikte olmadık. Her yapıdan bulunan idari yöneticiler ile birlikte, bizlere destek veren muhafazakar yapıdan yöneticilik yapabilecek kişileri seçerek yönetime getirdik. Gülen grubu içinden destek veren kişiler de bir takım yerlere yerleştirildi."

REKTÖR OLACAĞINI RÜYASINDA GÖRMÜŞ

Doç. Dr. Musafa Sarıbıyık da iddianameye yansıyan ifadesinde; 2008'de milliyetçi ve muhafazakar öğretim üyeleri arasında görüş birliği ile bir rektör adayı belirlenmesi kararı kapsamında şimdiki Rektör Talip Gül'ün öne çıktığını belirterek şöyle dedi:

"Buna rağmen Salih Hoşoğlu, Ayşegül Jale Saraç'ın aday gösterilmesi gerektiğini belirterek, alınan kararın aksine davranış gösterdi. Muhafazakar öğretim üyelerini etkileyerek Jale Saraç'ın rektör adayı olmasını sağladı. Ben, Jale Saraç'ın bir proje olduğunu, aday gösterilmesini kabul etmeyeceğimizi söyledim. Salih Hoşoğlu'nun Meşveret grubunun toplantı yaptığı bir yerde muhafazakar grupları temsil eden 20- 30 kişinin katıldığı bir toplantı düzenleyerek, Saraç'ın aday olarak gösterilmesi için çalışma yaptığını duymuştum. O tarihte duyumumuza göre 13 kişinin paralel yapı, 30- 40 kişinin Meşveret grubuna, 7- 8 kişinin Yeni Asya grubuna, 2- 3 kişinin Menzil grubuna dahil olduğunu biliyorduk. Bu toplantılar sonucu Saraç rektör adayı gösterilmiştir. Adaylığını açıklamasından 2 gün önce iki hoca ile Ayşegül Jale Saraç'ı ziyaret ettim. Saraç'a aday olmaması gerektiğini, kendisinin kullanılacağını, bunun oyun olduğunu söyledim. Saraç, arkadaşlarının bir görev verdiğini ve rektör olacağını rüyasında gördüğünü söyledi. Rüya ile amel edilmesinin caiz olmadığını söylediğimde 'Akrabalarım rektör olacağımı rüyalarında görmüşler' dedi."

GİZLİ TANIK: SUR'DA BULUNAN PKK'LILARA İLAÇ GÖNDERİLDİ

İddianamede üniversitede temizlik görevlisi olarak çalışan bir gizli tanığın ifadesi de yer aldı. Rektör Yardımcısı Aslan Bilici'nin kadrolaşmaya giderek 4B adı altında hastaneye bin 500'ün üzerinde FETÖ/PDY üyesi görevli aldığını belirten Gizli Tanık 'Aydınlık'ın ifadesi şöyle yer aldı:

"Üniversiteye alınan akademisyenlerin çoğunluğu FETÖ/PDY üyesidir. Dicle Üniversitesi ameliyathane kapasitesi düşünüldüğünde akla gelmeyecek sayıda ilaç stoku vardır. Bunların çoğu pahalı ve ulaşılması zor ilaçlardır. Ameliyathane ve acilde bulunan tıbbi malzemeler operasyonların devam ettiği sırada Sur'da bulunan PKK terör örgütü mensuplarına gönderildi. Bu açığın fark edilmemesi için ilaçların tarihi geçtiği için imha edilmiş gibi tutanak tutuldu."

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

=======================================================

7)OTİZMLİ ÇOCUKLARIN YAMAÇ PARAŞÜTÜ MUTLULUĞU

ANTALYA'da bir yamaç paraşütü kulübnün üyeleri, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle otizmli çocuklara paraşütle uçma mutluluğunu yaşattı.

Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili'nin seyir terasında gerçekleşen etkinliğe Ramazan Hatice Savaş Özel Eğitim Uygulama Okulu'nun öğrencileri ve onların velileri katıldı. Yoldan geçerken etkinliği gören ve uçmak isteyen otizmli çocukların ailelerinin de istekleri geri çevrilmedi.

Antalya Yamaç Paraşütü Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aksoy, "Kurulduğumuzdan bu güne çeşitli faaliyetlerimiz oldu. Bugün de özel arkadaşlarımıza vakit ayırmak istedik. Onları yıllardır keyfini sürdüğümüz bu özgürlük duygusunu yaşatmak istedik. Kalkışlarını gördünüz. Ağızları kulaklarındaydı. Herkese kazasız, dertsiz, tasasız bir uçuş diliyorum" diye konuştu. Yamaç paraşütünün sanıldığının aksine tehlikeli bir spor olmadığını kaydeden Mehmet Aksoy, "Bütün aktivitelerde kurallara uyulduğu sürece herhangi bir tehlike söz konusu değildir. Biz bu işi yıllardır yapıyoruz" dedi.

Çocuğuna yamaç paraşütü keyfi yaşatan Nurhan Yüksel de heyecandan titrediğini belirterek, "Çok güzel bir duygu. Herkese tavsiye ediyorum. Çocuklarımız duygularını ifade edemedikleri için böyle aktivitelerin olmasını çok istiyoruz" diye konuştu. Ramazan Hatice Savaş Özel Eğitim Uygulama Okulu öğretmeni Nusret Ulusoy Özbey de Antalya Yamaç Paraşütü Kulübü'nün jestine teşekkür ederek, "Bizim çocuklarımızı uçurması çok mutlu etti. Bütün çocuklarımız da çok mutlu. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

Onlarca çocuk dakikalarca havada kalmanın heyecanını yaşarken, anne, baba ve ailelerinin diğer fertleri de aşağıda fotoğraf ve kamera çekti. Çocukların bazıları uçarken şarkı söyledi, bazıları da marş okudu.

Görüntü Dökümü

--------------

Yamaç paraşütünden havalanan bir otizmli çocuğun görüntüsü

Antalya Yamaç Paraşütü Kulübü'nün afişinden görüntü

Alandaki kalabalıktan görüntü

Otizmli bir çocuk uçmaya hazırlanırken

Recep isimli otizmli çocukla uçmaya hazırlanırken röp

Recep isimli otizmli çocuk alkışlar eşliğinde uçarken görüntü

Havadaki paraşütten görüntü

Alandaki kalabalıktan sahile PAN

Oturan vatandaşlardan görüntü

İranlı turistlerden görüntü

Havadaki paraşütlerden görüntü

Uçmaya hazırlanan çocuktan görüntü

Mehmet Aksoy röp

Bir anne paraşütle uçmaya hazırlanan çocuğuna moral vermeye çalışırken görüntü

Nurhan Yüksel isimli anne ile röp

Ramazan Hatice Savaş Özel Eğitim Uygulama Okulu öğretmeni Nusret Ulusoy Özbey ile röp

Otizmli çocuk paraşütle inerken ve konuşması

Denizden alandakilere PAN

Uçan bir çocuk ve ona tezahüratta bulunan çocuklardan görüntü

Paraşütten genel görüntü

Zühre isimli bir otizmli çocuk uçmadan önce kameraya duygularını anlatırken görüntü

Anne uçan çocuğunu cep telefonu ile çekerken görüntü

Otizmli bir çocuğun şarkı söylerken görüntüsü

OTİZMLİ ÇOCUKLARIN DHA KAMERASI VE MİKROFONLA UÇUŞA HAZIRLANAN ARKADAŞLARI İLE RÖPORTAJ YAPMASI

Otizmli çocukların kameramanlık ve muhabirlik yaparken görüntüsü (CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ)

534 MB /// 08.45ö

Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Tunceli ve Ovacık Belediye Başkanlarının yerlerine gelen isimler ve kayyum gerekçeleri belli oldu

Kayyum gerekçeleri ve yerlerine gelen isimler belli oldu

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

title