Dha Yurt Bülteni-9
Bakan Çelik: Tarım arazilerinin kıymetini bilelimGIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, masa başında tarımın yapılamayacağını belirterek, "Masa başında oturarak tarımı bir yere getiremeyiz.
Bakan Çelik: Tarım arazilerinin kıymetini bilelim
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, masa başında tarımın yapılamayacağını belirterek, "Masa başında oturarak tarımı bir yere getiremeyiz. Sahada, tarlada, merada, ahırda olacağız ve böylece tarımı yeniden gelinen noktadan daha ileriye taşımış olacağız" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Van, Erciş ve Edremit Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü hizmet binalarının açılışı ile Kırsal Kalkınma ve DAP Yatırımları Hibe Programları Dağıtım Töreni'ne katılmak üzere Van'a geldi. Ferit Melen Havaalanı'nda Vali İbrahim Taşyapan, AK Parti İl Başkanı Zahir Soğanda, kurum amirleri ve partililerce karşılanan Bakan Çelik, açılışın yapılacağı Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü binasına geçti. Bakan Çelik, tarımın ülkelerin gelişmesinde en önemli sektörlerden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Dünya, sanayi devriminden sonra tarımla ilgili meslek kavramlarını küçük görme anlayışından hızlı şekilde çıkıyor. AB, bütçenin yüzde 40'ını tarıma ayırıyor. Dünyayı bekleyen büyük felaketler, sıkıntılar var. Dünya önümüzdeki 30- 40 yıl içinde ciddi açlık ve yoksullukla karşı karşıya kalma tehlikesiyle iç içe. Buradan çıkışın yolu tarımı, tarım arazilerinin kıymetini bilmektir. Tarıma olduğundan daha fazla değer vermektir. Hele Van gibi tarıma son derece elverişli, en geniş mera arazilerine sahip olan bu coğrafyada mutlaka yapmamız gereken önemli hizmetler vardır."
Bakan Çelik açılışını yaptığı Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü hizmet binasını gezdikten sonra buradan ayrıldı.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Bakan Çelik'in açıklamarı
Haber-Kamera: Gülay KUYUCU- Murat ÇAĞLAR / VAN, -
========================================
Hamile kadına dayaktan serbest ama cezaevinden çıkamayacak
MANİSA'nın Turgutlu İlçesi'nde, parkta spor yapan 4 aylık hamile 32 yaşındaki Ebru Tireli'ye saldırdığı, aynı bölgede N.Ç.'yi taciz ettiği ve bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle toplam 26.5 yıl yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen D.K.'nın yargılanmasına devam edildi. Tireli'ye hiçbir fiziksel teması olmadığını ileri süren D.K. delilleri karartma şüphesi bulunmadığından bu suçtan serbest kaldı, ancak hakkında açılan ve bu dava ile birleştirilen, bir kız çocuğuna cinsel istismar suçundan tutukluluğun devamına karar verildi.
Turgutlu'nun Ergenekon Mahallesi'nde geçen 7 Aralık'ta yaşanan olayda, 4 aylık hamile olan Ebru Tireli, akşam saatlerinde evinin yakınındaki Osman Gazi Parkı'na spor yapmaya gitti. Bu sırada, kırmızı renkli bir otomobilden inen bir erkek, yanına gelip "Bir daha burada yürüyüp, spor yapmayacaksın" diye bağırdı, ayağından çıkardığı ayakkabısıyla genç kadının suratına vurdu. İddiaya göre saldırgan, dengesini yitirince düşerek başını kaldırıma çarpan Ebru Tireli'ye yerdeyken tekme attı. Korkup, gözyaşları döken, hamile olduğunu söyleyen Ebru Tireli'nin çığlık atması üzerine saldırgan kaçtı. Görgü tanıklarının verdiği bilgiler sonrasında M.T., olayın faili olduğu iddiasıyla yakalanıp tutuklandı. Üç gün tutuklu kalan M.T., olay saatinde saldırıda kullanıldığı ileri sürülen aracının hiç yerinden hareket etmediğine dair güvenlik kamerası kayıtlarının bulunmasıyla, serbest bırakıldı ve hakkında takipsizlik kararı verildi. M.T.'nin serbest kalmasından sonra polisin çalışması yeniden başladı. Bu sırada polise başvuran N.Ç., kendisinin de geçen ay parka yakın bir bölgede cinsel saldırıya uğradığını anlattı, eşkal bilgisi verdi. Eldeki delillere göre araştırmasını sürdüren polisin gözaltına aldığı, Osman Gazi Mahallesi'nde yaşayan, tuğla fabrikasında işçi D.K. tutuklandı. Hamile olan Ebru Tireli'ye saldırmaktan ve hakaret suçlarından toplam 4 yıl, N.Ç.'ye yönelik hareketinden dolayı da cinsel saldırı ile hakaret suçlarından toplam 14.5 yıl hapis cezasına çarptırılması istenen D.K., hakkında Turgutlu 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. D.K.'nın, daha önce 14 yaşındaki Y.Ş.A.'ya cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle hakkında aynı mahkemede 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava da bu dosyayla birleştirildi.
Davanın bugün yapılan ikinci duruşmasına, tutuklu sanık D.K. getirilmedi. D.K.'nın cezaevinden SEGBİS ile katıldığı duruşmada ağabeyi Bilal K. ile tarafların avukatları yer aldı.
Sanık D.K., duruşmada daha önce verdiği, "Olay günü kaza yapmıştım. Arkamdan birisinin gülerek geldiğini hissettim. Dönüp, 'Bana mı arabama mı gülüyorsun' dedim. Önüne bakıyordu. Bu sırada beni fark etti, geri çekilmek istediği sırada düştü. O anda 'Ben hamileyim abi' diye bağırdı. Ben de o kişinin kadın olduğunu anladım. Hiç fiziksel temasım olmadı" yönündeki ifadesinin doğru olduğunu söyledi.
D.K., hakkındaki kız çocuğa cinsel taciz buçlamasını ise kabul etmeyip, "36 yaşındayım, 3.5 yaşında bir kız çocuğum var, ailem belli, anam babam belli. Böyle bir kız çocuğunu hatırlamıyorum. Ben şu ana kadar böyle bir suçtan dolayı hakim karşısına çıkmadım. Bu suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
D.K.'nın avukatı Mustafa Şahan ise yazılı savunma yapmak için süre talep ederek, her iki olayda da müştekilerin ihbar ve karakol ifadelerinde çelişki olduğunu belirtti. Şahan, sanığın tutukluluk halinin sona ermesini ve beraatine karar verilmesini talep etti.
Ebru Tireli'nin avukatı Tolga Tireli ise müvekkilinin ifadesinde anlattıklarının doğru olduğunu ileri sürüp, sanık D.K.'ya hakettiği cezanın verilmesini istedi.
Tarafların dinlenmesinin ardından hakim, Tireli'ye karşı basit yaralama suçundan, D.K.'nin delilleri karartma şüphesi bulunmadığı için serbest bırakılmasına, N.Ç.'yi taciz etmek ve bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan ise delileri karartma şüphesi bulunması ve suçun niteliği bakımından ise tutukluğunun devamına karar verdi.
Hakim ayrıca mağdur Ebru Tireli'nin olay sırasında beden ve ruh bakımından kendini savunup, savunamayacağının tespiti için Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilip rapor alınmasına, mağdur Y.Ş.A.'nın gittiği ve olayın gerçekleştiği market ile çevresinde kamera kaydı olup olmadığının araştırılması için Turgutlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına da karar verip, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrasında, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri Turgutlu Adliyesi önünde açıklama yapıp, davanın takipçisi olacaklarını belirtti.
Görüntü Dökümü
---------------------
ARŞİV
-olayla ilgili görüntüleri
Haber: Doğan ÇİZMECİ- Tuncel YILMAZ/ TURGUTLU (Manisa), -
======================================
Demirtaş'ın eşi ve çocuklarıyla cezaevinden ilk fotoğrafı
EDİRNE F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulanan HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş'ın cezaevinde açık görüş sırasında anne, baba, eşi, çocukları ve kardeşi ile çektirdiği ilk fotoğraf yayınlandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında yürütülen soruşturmada 4 Kasım 2016 günü tutuklanan ve Edirne F Tipi Cezaevi'ne konulan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, cezaevinde babası Tahir, annesi Sadiye, eşi Başak, kızları Delal ile Dılda ve kardeşi Şadiye Demirtaş ile çektirdiği fotoğrafı ilk kez yayınlandı. Demirtaş'ın ailesi ile çektirdiği fotoğraf, HDP Genel merkezinin sosyal medya hesabında 'Güzel günlerin gelmesi için emek veren herkese yürekten selamlar' mesajı ile paylaşıldı.
Haber; Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -
========================================
Çıplak cesedi bulunmuştu, öldürenler yakalandı
AYDIN'ın Nazilli İlçesi'ndeki bir zeytin bahçesinde çıplak halde cesedi bulunan ve darp edildiği belirlenen 28 yaşındaki Muharrem Fındık cinayetiyle ilgili gözaltına alınan F.K. (Faruk Karataş) (32), İ.A. (İskender Akkanat) (26) ve F.Y. (Ferdi Yazgan) (36), adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgularında, Fındık'ı kendilerine küfür ettiği için öldürdüklerini söyledikleri öğrenildi.
Geçen çarşamba günü saat 11.00 sıralarında Bozyurt Mahallesi yakınlarındaki zeytinlik alandan geçenler, çıplak halde yerde hareketsiz yatan bir erkek olduğunu gördü. Vatandaşlar haber verdiği mahalle muhtarı, durumu polise bildirdi. Polisin yaptığı araştırmada, darp edilerek öldürülen kişinin, bir gece kulübünün mutfağında çalışan Muharrem Fındık olduğu belirlendi. Çapahasan Mahallesi'nde annesi ve biri engelli 2 kardeşini geçindirebilmek için gece kulübünde çalıştığı öğrenilen Fındık'ın öldürülmesiyle ilgili araştırmalar derinleştirildi, kentteki MOBESE ve işyerlerinin güvenlik kameraları görüntüleri incelendi. Fındık'ın, çalıştığı işyerinin kapanmasının ardından yakında bulunan başka bir gazinoya girdiği tespit edildi. Sabah gazino çıkışı bir otomobile bindiği belirlendi. Polis, plakası ve rengi belirlenen otomobilin peşine düştü. Otomobili kullandığı belirlenen F.K. ile İ.A. ve F.Y. gözaltına alındı. Katil zanlılarının emniyetteki ifadelerinde, olay sırasında alkollü olduklarını, Fındık'ı, yanlarından geçerken kendilerine küfür etmesi üzerine araca bindirdiklerini, zeytinlik alanda darp ettiklerini, öldüğünü anlayınca kıyafetlerini yakarak kaçtıklarını söylediği öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli, adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
Ölenin opak fotosu
Genel ve detay
Haber-Kamera: Cem ULUCAN/AYDIN, DHA)
=============================================
Zübeyde Hanım anıt mezarı yakınındaki tuvalet için yürütmeyi durdurma kararı
İZMİR'in Karşıyaka İlçesi'nde Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım anıt mezarına yakın mesafede yine park içinde bulanan Hacı Osmanpaşa Camisi yanına, cami cemaati ve bölge halkının talebi doğrultusunda yapıldığı açıklanan tuvaletin kaldırılması için İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde açılan davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu karar üzerine davayı açanların avukatı Enis Dinçeroğlu, tuvaletin kaldırılması için Karşıyaka Belediyesi'ne dilekçe verdi.
Karşıyaka'daki Zübeyde Hanım Parkı içerisinde bulunan Hocaosman Paşa Camisi yanında yapılan ve tartışma yaratan tuvaletin kaldırılması için Rüşdü Taşkoyan, Nilay Özçetin ve Ali Yavuz Bayındır, avukatları Enis Dinçeroğlu aracılığıyla İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na dava açtı. Tuvaletin yapılmasına izin veren İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talep edildi. Mahkemeden ilk etapta geçen 25 Ocak'ta yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bunun üzerine, avukat Dinçeroğlu, tuvaletin kaldırılması için Karşıyaka Belediye Başkanlığı'na bir dilekçe verdi.
Avukat Dinçeroğlu dilekçesinde, "Zübeyde Hanım Anıtı'nın bulunduğu, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Bahariye Mahallesinde bulunan taşınmaza ilişkin WC projesinin uygun bulunmasına ilişkin İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na karşı açılan dava, İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde görülmektedir. Bakanlıkça verilen dilekçede; 'Karşıyaka Belediye Başkanlığı'nca bu alanda kamu yararı gereğince tuvalet yapılması istenmesi ve Belediyece proje sunulması üzerine, 13 Ağustos 2015 tarih ve 3518 sayılı karar ile taşınmazda tuvalet yapımına izin verildiği' beyan edilmektedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün annesinin mezarının bulunduğu alanının bitişiğinde milli ve manevi değerleri rencide edici yapılaşmaların gerek Karşıyaka Belediye'nin talebi gerekse belediyenin projesi ile tarafınızdan yapıldığı bakanlıkça verilen dilekçeden anlaşıldığı üzere; İmar Kanunu ve 2863 sayılı Yasa gereğince hukuka aykırı bu yapının yürütmeyi durdurma kararı gereğince kaldırılması gerekmektedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın Türk Ulusu'nun ve özellikle Karşıyaka'nın belleğinde manevi kimliğiyle ön plana çıkan önemli bir şahsiyet olduğunun göz ardı edilmemesi, tuvalet binası ile Osman Paşa Camisi ve Anıt Mezar arasındaki mesafeler ve tuvalet binasının ölçüleri dikkate alındığında yer seçiminde isabetsizlik bulunduğu, halkın manevi duygularını zedeleyecek nitelikte olması sebebiyle İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nce yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Yürütmenin durdurulması kararının Belediye Encümeni'ne sevk edilerek ivedilikle yargı kararının gereğinin yapılmasını ve tuvaletin kaldırılmasını talep ederiz" dedi.
Avukat Dinçeroğlu, dilekçesinde ayrıca, kararın uygulanmaması durumunda hem idare hem de kararı uygulamayan kamu görevlisi hakkında yasal yollara başvurulacağını da belirtti.
Haber: İZMİR,
===========================================