Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özgür Özel'e MHP'den sert tepki

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özel'e sert tepki: Bavulunu toplaması yakındır

Dha Yurt Bülteni - 9

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eskişehir'de havacılık firması fabrikasında yangın Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) bulunan bir havacılık firmasına ait fabrikada yangın çıktı.

Eskişehir'de havacılık firması fabrikasında yangın

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) bulunan bir havacılık firmasına ait fabrikada yangın çıktı.

OSB 8'inci Cadde'de bulunan Alp Havacılık'a ait fabrikada, saat 14.00 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangına, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Anadolu Üniversitesi itfaiye ekipleri müdahale etti. Emniyet Müdürlüğü'ne ait TOMA'dan da su sıkılarak alevlerin söndürülmesine çalışıldı. Bölgeye 112 Acil ambulansları sevk edildi. Fabrika içindeki kimyasal tüpelerin patlama tehlikesine karşı çevre yollar araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Ekiplerin yangını söndürme çalışmalarının sürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Olay yerinden görüntü

-Fabrikadan yükselen dumanlar

-Genel ve detay

Haber: ESKİŞEHİR,

=======================================

Orgeneral Huduti'ye 15 yıl ceza (YENİDEN)

Malatya'da,  FETÖ/PDY'nin darbe girişimine ilişkin davada dönemin 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek'ten 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Davada yargılanan 76 sanıktan 19'u ceza alırken, 57 kişi ise beraat etti. Yakınca Spor Salonu'nda kurulan 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti, 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ve 7'nci Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın de aralarında bulunduğu 6'sı general, 24'ü tutuklu, 76 sanıklı davanın karar duruşması bugün görüldü.

Mahkeme heyeti sabah başladığı duruşmada sanıkların son sözlerini dinledikten sonra karar için ara verdi. Kısa aranın ardından mahkeme heyeti açıkladığı kararda; davanın '1 numaralı sanığı' olarak bilinen Orgeneral Huduti'yi 'darbe teşebbüsüne yardım ettiği' için 15 yıl hapis cezasıyla çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca sanıklardan 14'üne ağırlaştırılmış müebbet, 2'sine müebbet, 3 sanığı da hapis cezası verdi; 57 sanığı da beraat ettirdi. Mahkeme kararıyla; Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, Tuğgeneral Zeki Karataş,  Tuğgeneral Emin Ayık, Albay Bahadır Erdemli, Albay Erkan Varol, Albay Mustafa Özkan, Albay Tayfun Tuna, Yarbay Ahmet Üçbudak, Yarbay İsmail Akın, Binbaşı Metin Çivilibal, Binbaşı Tuncay Öztürk, Binbaşı Eyüp Kök, Binbaşı İbrahim Dede, Yüzbaşı Kemal Keskin 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırıldı. Aynı suçtan yargılanan sanıklardan Albay Mehmet Ergün ile Üsteğmen Hüseyin Çakıcı ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemeye heyeti ayrıca sanıklardan Tuğgeneral Ersin Yıldırım ile Teğmen Sinan Soybaş'a da 'terör örgütü üyesi olma' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Dönemin 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'un da aralarında bulunduğu 57 sanığın  beraatına karar veren mahkeme heyeti, duruşmaya gerekçeli kararını ise önümüzdeki hafta açıklayacak.

Haber: Taha AYHAN/MALATYA,

=======================================

Ölen Güney Koreli 4 kadının, yaralanan 4 turistin eşi olduğu ortaya çıktı

Antalya'nın Kemer ilçesinde dün kazada yaşamını yitiren Güney Koreli 4 kadının, kazada yaralanan 4 turistin eşi oldukları ortaya çıktı. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, hastanede yaralı turistlerden birini ziyaret etti.

Kemer ilçesinde, Phaselis Antik Kenti'ni gezmeye giden Güney Koreli turistleri taşıyan minibüs, dün saat 14.30 sıralarında Kemer-Kumluca yolunun Kemer'e bağlı Tekirova Mahallesi yakınındaki Phaselis Antik Kavşağı'nda, Engin Erdem'in kullandığı 07 GA 670 plakalı otomobille çarpıştı. Güney Koreli 8 turistin bulunduğu ve turistlerden Chol Sanghez yönetimindeki minibüs, savrularak refüje devrildi. Minibüsteki 4 Güney Koreli hayatını kaybederken, 4'ü de yaralandı. Otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Kazanın ardından yaralılar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Yaralılardan 1'ü Türk, 2'si Güney Koreli 3'ü ayakta tedavinin ardından taburcu edildi. 2 Güney Koreli'nin ise biri yoğun bakımda olmak üzere tedavileri devam ediyor.

VALİ YARALI TURİSTİ ZİYARET ETTİ

Kazanın ardından bugün öğle saatlerinde Vali Münir Karaloğlu, hastaneyi ziyaret etti. Vali Karaloğlu, İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, Kültür ve Turizm İl Müdürü İbrahim Acar ve Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Hyunsik Cho ile birlikte ortopedi servisinde tedavisi devam eden Güney Koreli turist Young Hoy Pak'ı ziyaret etti. Vali Karaloğlu, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Yaralı Park ise iki gün önce Antalya'ya geldiklerini belirterek, Vali Karaloğlu'na ziyareti ve gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.

DÖRDÜ DE EŞLERİNİ KAYBETTİ

Kazada hayatını kaybeden 4 Güney Korelinin kadın turistler olduğu kaydedildi. Ünal Hülür, ölen 4 kadın turistin, yaralı erkek turistlerin eşleri olduğunu açıkladı. Hayatını kaybeden kadın turistler Sooyeon Kim (68), Junghee Kim (61), Myeong Sin (67) ve Yeong Rog Hong'un (64), yaralanan Sang Hee Choi (66), Young Hoy Park (67), Hwahyun Son (65) ve Myeong Suk Sin'in (67) eşleri olduğu belirtildi.

İKİ TURİST HASTANEDE

Kazayla ilgili hastanede gazetecilere açıklama yapan Vali Münir Karaloğlu, yaralılardan 3'ünün ayakta tedavisinden sonra taburcu edildiğini söyledi. Şu an iki Koreli misafirin Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altında olduğunu belirten Vali Karaloğlu, "Bir hastamız ortopedi servisinde, diğeri yoğun bakımda, ikisinde de hayati tehlike yok. Yoğun bakımda olanın omurilikte bir miktar zedelenme var, onun tedavisi başladı ve devam ediyor. Ziyaret ettiğimiz hastanın da omuz bölgesinde hafif yaralanmalar ve tedavisi sürüyor" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GÜNEY KORE DÖNÜŞÜNDE TALİMAT VERDİ

Kazanın yaşandığı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Güney Kore'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Vali Karaloğlu, kaza haberinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da talimatları olduğunu anlattı. Karaloğlu, "Biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanımız Kore seyahatindeydi. Dün kaza haberi duyulunca kendileri Seul'den İstanbul'a uçuyorlardı ve uçaktan İçişleri Bakanımız vasıtasıyla talimatları oldu, olayın yakın takibi tarafımızdan, hem yaralıların hem de cenazelerin Kore'ye nakliyle ilgili devlet olarak üzerimize düşen her şeyi yakından takip etmemizle ilgili talimatları oldu. Dün Ankara büyükelçisi de sayın Cumhurbaşkanımızın seyahati dolayısıyla Seul'deydi, telefonla görüştük. Kendisi başkonsolosumuzu ve büyükelçilikten arkadaşları gönderdiler. Onlar da şu anda kendilerine düşen kısmı takip ediyor ve biz de onlara yardımcı oluyoruz" dedi.

CENAZELERİN NAKİL İŞLEMLERİ BAŞLADI

Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve Güney Kore halkına başsağlığı dileklerini ileten Vali Karaloğlu, "Son dönemde özellikle Kore bölgesinden Antalya'ya gelen misafirlerimizin sayısında artış var. Talihsiz kaza hepimizi çok derinden üzdü. Yaralılarımıza acil şifa diliyoruz. Hem yaralılarımızın tedavisi hem cenazelerin Kore'ye nakliyle ilgili devlet, valilik olarak üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. Temennimiz bu sene bir daha bu ve benzeri olayları yaşamama noktasında ama Antalya'ya yılda 20 milyon yerli ve yabancı insan geliyor. Maalesef istemesek, arzu etmesek de bu ve benzeri kazalar yaşanıyor. Amacımız kazaları daha aza indirerek sezonu kapatmak" diye konuştu. Güney Kore Konsolosu Hyunsik Cho, kazadan dolayı büyük üzüntü duyduklarını, hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerini iletti. Yaralıların bir an önce sağlığına kavuşmasını dileyen Cho, "Öncellikle valiliğin bize gösterdiği desteklerden dolayı çok teşekkür ederiz, çok mutlu ettiniz bizi" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Valinin karşılanması

-Cali ve beraberindekilerin yürürken görüntüsü

-Vali ve konsolosun yaralı turisti ziyaret

-RÖP 1: Hyunsik Choyaşanan

-RÖP 2: Münir Karaloğlu  ( Vali )

-Detaylar

408 MB /// 03.44 (HD)

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=======================================

Gizemli kızın görüldüğü mezarlıkta gazeteciler karartı görüp, polisi harekete geçirdi

Çorum'da, bir hafta içinde 5 gece mezarlığa gelerek, 1982 yılında yaşamını yitiren Fatma Ç.'ye ait mezarın başında konuşup, ağlayan gizemli genç kız, merak konusu olmaya devam ederken, mezarlıktaki gazeteciler, gece saatlerinde karartı görüp, biri olduğunu sandı. İhbarla mezarlığa gelen polis ekipleri, bir gazetecinin çektiği fotoğrafı inceledi; ancak alanda kimseye rastlanmadı.

Çepni Mahallesi'ndeki Ulu Mezarlık görevlileri, 26 Nisan gecesi, bir genç kızın mezarlığa gelerek, Fatma Ç.'ye ait mezarın başında konuşup, ağladığını fark etti. Görevliler, 27, 28 ve 29 Nisan geceleri de genç kızı aynı mezarın başında ağlarken gördü. Fatma Ç.'nin mezarının üzerine, 'Her gece oraya gelip neden ağlıyorsun, derdin ne? Yardımcı olalım, bize not bırak' yazılı not bırakan görevliler, polise de haber verdi. Asayiş ve Yunus ekiplerinden oluşan çok sayıda polis, 30 Nisan gecesi mezarlığa yönlendirildi. Polis, mezarlık önüne gelen meraklı vatandaşları bölgeden uzaklaştırdı. Mezarlık çevresinde ve içerisinde yapılan aramalardan herhangi bir sonuç alınamadı.

POLİS ELİNDEN KAÇIRDI

Siyah kıyafetli, ayağında kırmızı ayakkabısı olan 17- 18 yaşlarında olduğu tahmin edilen kız, salı gecesi yine aynı mezarın başına geldi. Polisin yakalamaya çalıştığı kız, karanlıktan faydalanarak, mezarların arasına doğru kaçıp, gözden kayboldu. Polis, kızın Fatma Ç.'nin mezarının üstüne deniz kabuğu koyduğunu tespit etti. Polis mezarlığı didik didik aradı; ancak sonuç alınamadı.

GÜVENLİK KAMERASI KONULDU

Tüm kent, medyada geniş yer bulan gizemli olayı konuşmaya başladı. Genç kızın kimliği merak konusu olurken, kent merkezinin yanı sıra ilçelerden de vatandaşlar bölgeye gelmeye başladı. Genç kızın kimliğinin tespit edilmesi ve bulunması için Çorum Belediyesi tarafından Fatma Ç.'nin mezarını görüntüleyecek şekilde bir ağaca güvenlik kamerası konuldu. Polis ekipleri, önceki gece mezarlıkta önlem aldı. Ulu Mezarlık'ın bulunduğu Hıdırlık Caddesi ve ara sokaklar emniyet şeridi çeken polis ekipleri, mezarlık çevresini yaya ve araç trafiğine kapatırken, tüm giriş çıkışlara ekipler yerleştirildi. Bir süre genç kızın gelmesini bekleyen polis ekipleri, ardından mezarlığa girip arama yaptı.

GAZETECİLER KARARTI GÖRDÜ, POLİS MEZARLIĞI TARADI

Olayı merak edip, mezarlığa akın eden kişiler, dün gece bölgeden ayrılıp, evlerine döndü. Mezarlıkta nöbet tutan gazeteciler ise saat 02: 00'de mezar taşlarının arasında karartı görüp, biri olduğunu sanarak, polise haber verdi. Bu sırada bazı gazeteciler de karartının görüldüğü yeri fotoğrafladı. Kısa sürede mezarlığa gelen polis ekipleri, gösterilen alanda inceleme yaptı; ancak kimseye rastlamadı. Ekipler, bir gazeteci tarafından çekilen fotoğrafı da inceledi. Karartının görüldüğü bölge, defalarca fotoğlanıp, incelendi. Fotoğraflar, yan yana getirilerek bakıldı; ancak arama yapılan mezarlıkta kimseye rastlanılmadı.

Haber: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

=======================================

Tedavi olamayan Suriyeli anneye geçici kimlik

Mardin'de kimlik kartı iptal edildiği için tedavisi yarım kalan Suriyeli anne, olayın medyada yer alması üzerine yeniden geçici kimlik kartına kavuştu. Haberin yayımlanmasından sonra harekete geçen yetkililer, Suriyeli anneye geçici kimliğini geri verdi.

Suriye'nin İdbip kentinde yaşayan Hanna Yaza, 5 yıl önce düzenlenen bombardımanda 45 yaşındaki eşi ile birlikte 16 ve 2 yaşındaki iki çocuğunu kaybetti. Hayatta kalan 5 çocuğunu alarak, Türkiye sınırındaki Atme kasabına yerleşen 39 yaşındaki kadın, evinin üstünde geçen yüksek gerilim hatına kapılarak ağır yaralandı. Türkiye'ye getirilerek İskenderun ve Diyarbakır'daki hastanelerde tedavisi yapılan Yaza, iyileştikten sonra 5 çocuğunu almak için ülkesi Suriye'ye gitti. İddiaya göre; çocuklarını alıp Mardin'e yerleşen Yaza'nın, Suriye'ye giriş çıkış yaptığı gerekçesiyle Türkiye tarafından verilen geçici kimlik kartı iptal edildi. Sürekli doktor kontrolünde olması gereken Yaza, kimliği iptal edildiği için hastanelerde tedavi olamamaya başladı. Hanna Yaza'nın kimliğinin iptal edilmesi nedeniyle tedavi olamamasının medyada yer alması üzerine harekete geçen yetkililer, iptal edilen kimlik kartını yeniden çıkarıp mağdur kadına verdi. Yeniden tedavi olabilmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli anne yetkililere teşekkür etti. Kimliğini almanın sevincini yaşayan 5 yetim çocuk annesi Hanna Yaza, "1.5 aydır kimliksiz bir şekilde yaşıyordum. Yapılan haberin ardından kimliğim çıktı. Öncelikle kimliğimin çıkmasında yardımcı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Sesimi ona ulaştırmak benim için çok zordu, sesim ulaştı ve sorunum çözüldü. Kimlik benim için çok önemliydi, hayati öneme sahipti. Şu an duygularımı ifade etmek, anlatmak çok zor. Çok sevinçliyim. Şu an o kadar sevinçliyim ki, bu duygu nasıl anlatılır bilmiyorum. Artık burada yaşamaya devam edeceğiz. Suriye'de kimsemiz kalmadı. Orada savaş bitse dahi artık dönemeyiz.  Çünkü evimiz, her şeyimiz yıkıldı. Tedavime tekrar başlayacağım, ancak burada imkanlar çok kısıtlı, bu yüzden İstanbul'da tedavime devam etmeyi düşünüyorum. Büyük çocuğumu savaşta kaybettim. Şu an çalışacak büyük çocuğum yok, hepsi küçük. İstanbul'daki tedavim için hayırseverler bana yardımcı olursa çok mutlu olurum"dedi.Mardin-Suriye Yardımlaşma Platformu Başkanı Faris Erkar da aileyi ziyaret ederek yetkililere duyarlılıklarindan dolayı teşekkür etti. Erkar, Yazıcı ailesi gibi tedavi olmak zorunda kalıp kimliği olmayan ailelere de bu kolaylığın sağlanmasını istedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Suriyeli annenin evinden görüntü

Hanna Yaza'nın konuşması

Aldığı kimlik kartını göstermesi

Çocuklarından görüntü

Haber - Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=======================================

KOSGEB'ten dolandırıcılık uyarısı

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Antalya İl Müdürü Şükrü Mısırlı, bazı kötü niyetli kişilerin KOSGEB projesi hazırlama vaadiyle vatandaşları kandırdığını belirterek, girişimci konuda uyardı.

Manavgat Ticaret Odası (MATSO) tarafından Otogar Toplantı Salonu'nda KOSGEB Destek ve Hibe Kredileri hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya KOSGEB İl Müdürü Şükrü Mısırlı, MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, Manavgat Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD) Başkanı Turgay Akar'la oda üyeleri katıldı. KOSGEB İl Müdürü Şükrü Mısırlı, kurumun Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) yönelik desteklerini anlattı. Yapılan sunumun ardından Şükrü Mısırlı, MATSO üyelerinin sorularını yanıtladı. KOSGEB desteklerine başvuru için proje hazırlamanın önemli olduğunun altını çizen Mısırlı, MATSO üyelerini uyararak, proje hazırlamak adına kendilerinden para isteyenlerin olabileceğini söyledi. Proje hazırlamak için kaliteli, ahlaklı ve dürüst danışmanlık şirketleri olduğu gibi dolandırıcıların da bulunduğunu anlatan Şükrü Mısırlı sözlerini şöyle sürdürdü: "Her gün bu konuda 3-5 tane şikayet alıyorum, telefonuma mesajlar geliyor. Deniliyor ki, 'KOSGEB adına arandık, KOSGEB'den bize evrak gönderecekler, Tekirdağ'ın bilmem ne ilçesinden' İsim vereyim yani, bu insanları ifşa edeceksiniz. Vatandaşı istismar eden, kamu kurumu adıyla istismar eden onları, maddi olarak paralarını gasp eden insanları her tarafta ifşa edeceksiniz. Kellem gitse korkmuyorum. 3 kendini bilmez, ne idüğü belirsiz insan gelecek KOSGEB adına temiz kalpli vatandaşıma, 'biz size kredi çıkartacağız, 50 bin lira, 100 bin lira, 300 bin lira. Şu dokümanları gönderiyoruz' deyip para alacak. Buna izin vermeyiz." Bu konuda kendisine çok sayıda şikayet geldiğini belirten Şükrü Mısırlı, "Bu konuda çok fazla örnek var. Böyle tebessüm edeceğiniz, üzüleceğiniz, ağlayacağınız hatta kahkaha atacağınız örnekler var. Vatandaş geliyor bana, 'Müdür bey, bana birisi böyle böyle dedi. Şu kadarda para ödedim.' Niye ödedin diyorum. 'Beni götürdü, ben ödedim. Hadi benim kredimi ver' KOSGEB'le alakası yok diyorum. 'Yok yahu o sanki daha inandırıcıydı' diyor. KOSGEB Müdürüne inanmıyor, diğerlerine inanıyor. Böyle olmaması lazım" dedi. KOSGEB Antalya İl Müdürü Şükrü Mısırlı, bu tür olumsuzlukların önüne geçmek için kurumsal kültürü alan, ahlaki değerlere saygılı ve işini doğru yapan danışmanların ise KOBİ rehberliği ve KOBİ danışmanlığı adı altında yeniden yapılandırıp akredite edileceğini söyledi. Toplantının ardından MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, KOSGEB Antalya İl Müdürü Şükrü Mısırlı'ya teşekkür plaketi verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Toplantıdan görüntüler

Şükrü Mısırlı'nın açıklamaları (2 parça)

Detay görüntüler

02: 02 227 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT,

=========================================

Oğuzeli'nde restore edilen tarihi cami ibadete açıldı

Gaziantep'te merkez Oğuzeli İlçesine bağlı Yeşildere Mahallesi'nde 18'inci yüzyıldan kalma tarihi Büyük Cami, restore edilerek yeniden kullanıma açıldı.

Yeşildere Mahallesi'nde 18'inci yüzyıldan kalma tarihi Büyük Cami, Oğuzeli Belediyesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliğiyle 2 yıl süren çalışmaların ardından restore edilerek düzenlenen törenle yeniden ibadete açıldı.Törene; Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç ile mahalle sakinleri katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Mehmet Sait Kılıç, caminin restorasyonunda emeği geçenlere teşekkür etti. Caminin harabe durumda olduğunu ifade eden Kılıç şunları dedi: "Camimiz 18'inci yüzyıldan kalma Osmanlı mimarisiyle yapılan bir camimiz. Biz göreve geldiğimiz de burası neredeyse harabe bir durumdaydı. Ne yapabiliriz? Diye düşünürken camimizle ilgili bir proje yaptık ve 1 yılda caminin kendi ana gövdesi, 1 yılda da avlu kısmının restorasyonu yapıldı. Biliyorsunuz buralar milattan önce 3 bin yıla kadar dayanan bir tarihe sahip. Burası, Asurlar. Hititliler, Bizans, Selçuklu, Memlukler, Osmanlı medeniyetine ev sahipliği yapmış topraklar. Burası Türklerin, Anadolu'ya akınıyla birlikte gelen Oğuz Türklerinin yerleşim yeri olmuştur. Biliyorsunuz, Türkler Müslüman olduktan sonra evlerinden sonra yaptıkları ilk inşaat cami inşaatıdır. Bu camide böyle tarihi bir camidir. Ben bu vesileyle camimizin tekrar ibadete açılmasında emeği geçen başta sayın valimiz, koruma kurulu ve üyeleriyle, mimarımız Mustafa beye çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."Vali Ali Yerlikaya ise Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün bölgedeki bütün tarihi yapılara sahip çıktığını belirterek şöyle konuştu: "Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz kendisine ait olan başta cami, han ve hamamlar olmak üzere tarihi yapıların hepsini onardı. Aslında, Sayın Cumhurbaşkanımız, ecdattan bize yadigar olan ve bizim gelecek nesillere aslına uygun olarak aktarma sorumluluğu olan bizlere talimat verdi ve onun desteği ve himmetiyle de bu süreç yapıldı. Bütün camilerimiz bütün tarihi eserlerimiz onarılıyor. Buradaki yapıda Oğuzeli belediyesinin himayesinde. Belediye başkanımız, Valiliğimiz aynı zamanda Koruma Üst Kurulu Bölge Müdürlüğümüz onlarında desteğiyle. Onlar bu işin tekniğini biliyorlar, tarihini biliyorlar, onlardan destur almak, onların yönlendirmesi, mimari, aslına uygun tekrardan restorasyon uygulaması yapılmasıyla yaklaşık 1,5 milyon lira bir kaynak kullanıldı. Milletin vergisinden oluşan bir kaynak bu eserin bugün tekraren, yeni bir yüzle değil, aslına uygun bir şekilde zamanın üzerine getirmiş olduğu yorgunluğu güzelleştiren bir restorasyon sürecinden geçmiş oldu."Cami okunan duanın ardından ibadete açıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Restore edilen cami

Açılış törenine katılanlar

Mehmet Sait Kılıç'ın konuşması

Ali Yerlikaya'nın konuşması

Dua edilmesi

Caminin açılışı

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 294 MB

Haber: - Kamera: Eyyüp BURUN GAZİANTEP,

=========================================

Anneler günü için 35 ülkeye 42 milyon dal kesme çiçek

Antalya'dan, 13 Mayıs günü kutlanacak Anneler Günü için 35 ülkeye 42 milyon dal kesme çiçek ihraç edilecek. Bu ihracattan 6 milyon 657 milyon dolar gelir bekleniyor.

Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (OAİB), nisan ayındaki genel kurulunda seçilen yeni yönetim kurulu, sektörün hedefleri, sorunları ve 13 Mayıs'ta kutlanacak Anneler Günü'ne ilişkin hem dış hem iç pazara yönelik rakamları değerlendirdi. OAİB'in yeni başkanı seçilen İsmail Yılmaz, geçen yıl 85 milyon dolar olan süs bitkileri ve kesme çiçek sektörünün ihracat rakamını bu yıl 125 milyon dolara yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Süs bitkileri ihracatının bu yıl büyük artış gösterdiğini belirten Yılmaz, dört aylık dönemde Türkiye süs bitkileri ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artış göstererek 54 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Yılmaz, bu dönemde ihracattaki en önemli pazarların Özbekistan, Hollanda, Almanya, İngiltere, Azerbaycan, Gürcistan, Irak ve Türkmenistan olduğunu dile getirdi.

RUSYA'YA ÇİÇEK GİTMİYOR

Uçak krizi sonrasında kesme çiçek ihracatı durdurulan Rusya'ya geçen sene yasak kaldırılmış olmasına rağmen çiçek gönderemediklerini belirten OAİB Başkanı Yılmaz, bunun nedeninin Rusya'nın uyguladığı çok yüksek gümrük maliyetleri olduğunu söyledi. Türkiye'nin süs bitkileri ve kesme çiçek ihracatını artırması için bu konudaki en önemli üretim merkezi Antalya'da çok uygun hazine arazileri olduğunu da belirten Yılmaz, bu arazilerin sektöre kazandırılması gerektiğini vurguladı.

KİŞİ BAŞI ÇİÇEK TÜKETİMİ DÜŞÜK

Sektör olarak çiçeğe uygulanan yüzde 18 KDV'nin düşürülmesini istediklerini anlatan Yılmaz, karanfil dışında krizantem üretimi ve ürün çeşitliliğini artırmak, rakip ülkelerde dünya pazarındaki rekabet gücü için enerji maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'de kişi başı çiçek tüketiminin çok düşük olduğuna değinen Yılmaz, Avrupa ülkelerinde kişi başı çiçek tüketimi yıllık 20-50 Euro arasında değişirken, Türkiye'de 2 Euro civarında olduğunu kaydetti.

ANNELER GÜNÜ İÇİN 42 MİLYON DAL ÇİÇEK

13 Mayıs günü kutlanacak Anneler Günü için sektörün 35 ülkeye, 42 milyon dal çiçek ihraç ettiğini belirten Yılmaz, Türk çiçeklerinin başta Hollanda olmak üzere Almanya, Özbekistan ve İngiltere olmak üzere birçok ülkeden yoğun talep gördüğünü anlatı. Anneler Günü'nde en çok tercih edilen türlerin karanfil ağırlıklı olmak üzere gerbera, ranunculus ve diğer türler olduğunu belirten Yılmaz, Anneler Günü ihracatından elde edilen gelirin ise 6 milyon 657 milyon dolar olduğunu söyledi. Yılmaz, Anneler Günü için iç pazarda da ihracat rakamlarına yakın oranda çiçek satışı gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Çiceklerden ve paketleme yapan çalışanlardan detay görüntü

Röp: İsmail Yılmaz

Hazırlanmış çiceklerden görüntü

Seradan detay görüntü

911 MB /// 4.43'

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

==========================================

Sağlık turizmi kongresi başladı

Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, sağlık turizminde yol haritasının ele alındığı 8. Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi 50 ülkeden 400'ü aşkın bilim insanı, sektör ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla başladı.

Dünyanın önde gelen sağlık turizmi uzmanları, Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bir araya geldi. Uzmanlar, 8. Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi açılış oturumuyla çalışmalarına başladı. Türkiye Sağlık Turizmi Derneği ile Sağlık Nesiller Derneğinin Ekonomi, Sağlık ve Kültür ve Turizm bakanlıklarının desteğiyle düzenlediği kongrenin açılış törenine, Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Cavit Bircan, Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Belediye Başkanı CHP'li Özer Kayalı, Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları katıldı. Sağlık turizminin önemine dikkat çekilen açılış konuşmalarında Başkan Kayalı, "Gelirinin yüzde 90'ı turizmden elde edilen Kuşadası'nda, sağlık turizmi de önemli bir yer tutuyor" dedi. Kongrenin yapıldığı Kuşadası'nın en isabetli yer seçimi olduğunu söyleyen Vali Köşger ise, "17 ilçe ancak 22 antik kentimiz var. Tarihin her döneminde medeniyetleri barındıran bölgemizde, belediye ve bakanlık 550 tesisimiz, 50 bin yatak kapasitemiz var. Biz bunları 4-5 aylık deniz güneş döneminde kullanıyoruz. Oysa burası sağlık turizmi açısından da çok önemli bir merkez olmaya aday. Avrupa'nın, dünyanın önemli kültür merkezlerinden biri olabilir. Termal turizmi daha aktif kullanım için kullanılmalı. Buraya gelecek olan yatırımcılara tüm olanakları seferber edeceğimizi deklare ediyorum" diye konuştu.

SAĞLIK DİPLOMASİSİ

Türkiye Sağlık Turizmi Derneği başkanı Akıner Birdal, kongrenin sağlık turizminin yanında, sağlık diplomasisi açısından da önemli olduğunu söyledi, Birdal, "Kongreyi düzenlememizdeki en önemli konu, Türkiye'nin sağlıkta gelmiş olduğu düzeyi yurt dışındaki katılımcılara anlatmak ve göstermek. Sektörün de kendini yenilemeyi, hukuki, kamusal ve mesleki anlamda kendilerini geliştirmelerine yarayacak üç günlük yoğun bir program var. Üniversite, sektör ve sivil toplum örgütlerinin bildirileri olacak. Sağlık hizmet sektöründe uluslararası hizmet ihracını ele alacağız. Türkiye'nin sağlık alanında diğer ülkelerle olan rekabet gücünü ele alacağız ve kendimizi gösterme olanağı bulacağız. Türkiye dünyadaki yerini yeniden konumlandırma sürecinde. Bu nedenle her alanda diplomasi yürütülüyor. Sağlık diplomasisini gerektiği gibi kullanma adına bu kongreyi önemsiyoruz. 50'ye yakın ülkeden 400'e yakın katılımcı ile kongre gerçekleşiyor. Hem Kuşadası'nı destinasyon olarak tanıtırken, diğer taraftan turizm ile sağlık sektörünü bir araya getirmiş olacağız. Aynı zamanda yerinde sektör düzeyindeki görüşmelerle hasta transferi işbirliği olanakları da görüşülecek. Kongre bilimsel program, özel ve ikili görüşme programları ve hastane ziyaretleriyle sona erecek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Kongre salonundan görüntü

Açılış konuşma görüntü

Dernek başkanı Aker Birdal ile röp.

Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title