Dha Yurt Bülteni-8
1)TEKİRDAĞLI ŞEHİDİ, 500 NÜFUSLU KÖYDE 5 BİN KİŞİ UĞURLADIŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'nde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan 32 yaşındaki jandarma uzman çavuş Turgut Kurtçu, memleketi Tekirdağ'ın Hayrabolu İlçesi'ne bağlı 500 nüfuslu Cambazdere Köyü'nden son yolculuğuna yaklaşık 5 bin...
1)TEKİRDAĞLI ŞEHİDİ, 500 NÜFUSLU KÖYDE 5 BİN KİŞİ UĞURLADI
ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'nde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan 32 yaşındaki jandarma uzman çavuş Turgut Kurtçu, memleketi Tekirdağ'ın Hayrabolu İlçesi'ne bağlı 500 nüfuslu Cambazdere Köyü'nden son yolculuğuna yaklaşık 5 bin kişilik kalabalıkla uğurlandı. Şehit eşi Özge Kurtçu, "Götürmesinler onu, çok şehitler gitti, gidenler geri gelmiyor" diye gözyaşı dökerken, 4 yaşındaki Doruk, şehit babasını beresini takıp asker selamıyla uğurladı.
Şırnak'ın Uludere İlçesi Bestler-Dereler Bölgesi'nde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan evli ve 2 çocuk babası jandarma uzman çavuş Turgut Kurtçu, dün akşam özel uçakla Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'ne getirildi. Buradan Hayrabolu Devlet Hastanesi'ne götürülen şehidin cenazesi sabah saatlerinde yakınları tarafından alınarak ilçeye 22 kilometre uzaklığındaki Cambazdere Köyü'ndeki evine helallik alınması için götürüldü. Şehit Kurtçu'nun cenazesi açılarak annesi Yasemin, babası Ahmet, kardeşleri ve eşi Özge tarafından son kez görüldü. Evinin kapısında gözyaşlarına hakim olamayan şehit eşi Özge Kurtçu, yakınlarına sarılarak, "Ağabey götürmesinler, oraya gidenler geri gelmiyor. Ne olur götürmesinler" dedi. Annesi Yasemin Kurtçu ise şehit oğlunun yüzünü gördükten sonra "Oğlumun gözleri açık, yavrumun, gülüyordu" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Evde yapılan duaların ardından şehit Turgut Kurtçu'nun cenazesi tekbirlerle Cambazdere Camii'nin önünde getirildi. Şehit eşinin tabutuna sarılan Özge Kurtçu, "Niye duymuyorsun, beni" diye ağlarken, çocukları 2 yaşındaki Defne ve 5 yaşındaki Doruk, babalarının tabutu başında ağladı. Öğle namazının ardından şehidin kılınan cenaze namazına Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, 5'nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Şenol Alparslan, İstanbul Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Kurtoğlu, Tekirdağ Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, CHP Tekirdağ milletvekilleri Emre Köprülü ve Faik Öztrak, Ak Parti Tekirdağ milletvekilleri Ayşe Doğan, Mustafa Yel, Metin Akgün'ün yanı sıra yaklaşık 5 bin kişilik kalabalık katıldı. Cenazede şehidin eşi Özge, annesi Yasemin, babası Ahmet, kardeşleri Fatma, Mesut, Tuğrul, İzmir'de sözleşmeli er olan İsmail ve yakınları da yer aldı. Şehit Turgut Kurtçu'nun 5 yaşındaki oğlu Doruk, babasının tabutu başında beresini takıp asker selamı verdi.
5 BİN KİŞİ UĞURLADI
Cenaze namazının ardından şehit Turgut Kurtçu'nun naaşı askeri top arabasına taşındı. Şehit yakınları top arabasının ardından yürüyerek gözyaşı döktü. Askeri bando en önde giderek cenaze marşı çalarken, 500 nüfuslu köyde şehidi uğurlamaya gelen yaklaşık 5 bin kişilik kalabalık büyük Türk bayrakları taşıyıp tekbirlerle şehit Turgut Kurtçu'yu son yolculuğuna uğurladı. Kurtçu, köy mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Babanın ekserlerin taziyesini kabulu
-Babaya resim takılması
-Cenazesinin eve gelmesi
-Eşinden ve çocuklardan görüntü
-Eşinin tabutunun başında ağlaması
-Şehidin oğlunun babasının beresiyle selam vermesi
-Cenaze namazı
-Helallik verilmesi
-Cenazenin gidişi
-Katılanlardan görüntü
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Mehmet YİRUN/HAYRABOLU(Tekirdağ),-
==========================================================
Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasının 2'nci duruşması başladı (EK)
2)PİLOT YARBAY'DAN ŞOK İFADELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davanın 2'nci duruşmasına tanıklardan Pilot Kurmay Yarbay Bahattin Akgün'ün dinlenmesiyle devam edildi. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı kurularak duruşmada tanık olarak dinlenen Yarbay Akgün, "Alay Komutanı Albay Murat Dağlı, yanında Murat Bağ ve Yücel Ekizoğlu bulunduğu sırada beni odasına çağırıp, uçuş ekibinin saat 22.00'de helikopter başında olması emrini verdi. İstirahate çekilmememizi istedi. Bir süre sonra Alay Komutan Yardımcısı Kara Pilot Albay Murat Bağ, odama geldi. Bana 'Bu görev nedir? Bilgin var mı? Adam yeni geldi acaba bizi mi deniyor? Bak bu yaştan sonra bizi denemesin artık sonra bozuşacağım' dedi. Ben de 'Arama kurtarma tatbikatı falan olabilir' dedim. Bu görüşmeden sonra Albay Murat Bağ, bu kez Alay Komutanı Albay Murat Dağlı'nın odasına geçti. Murat Bağ, burada Alay Komutanı'na 'Komutanım arkadaşlar soruyor görev nedir' sorusunu yönetti. Alay komutanı, 'Arayacaklar, sonra söyleyeceğim' diyerek konuyu kapattı. Bildiğimiz kadarıyla VIP uçuşumuz yoktu. Bilinmeyen bir VIP uçuşu mu var, öğrenmeye çalıştık. Görevin açıklanmaması, bu sorgulamaya bizi itti" dedi. Darbe teşebbüsü günü saat 21.45 sıralarında Alay Komutanı Albay Murat Dağlı'nın emriyle helikopter başına gittiklerini belirten Kurmay Yarbay Akgün, yolda da onunla karşılaştıkları anda, "Komutanım ne yapacağız? Nereye gidiyoruz" sorularını yönelttiğini anlattı. Kurmay Yarbay Akgün, "Bana 'Uçuş lideri benim, beni takip edeceksiniz, kimseyle temas kurmayacaksınız, radar takibini sağlayan cihazı kapatacaksınız. Sadece 132.00 VHF kanalından benimle irtibat kuracaksınız' emrini verdi. Ben de 'Emredersiniz komutanım' dedim. Takım liderinin ilgili yerlerle irtibat kurması sebebiyle bu durum normal geldi. Takip cihazlarının kapatılması uçuş kurallarına aykırı olağandışı bir durum olduğunu gösteriyordu, ancak o anda bununla ilgili bir şey sormadım. Çünkü görevin mahiyetini, nereye gidilecek bilmiyordum. Belki de alayın üzerinde uçarız diye, sormak da aklıma gelmedi" diye konuştu.
"PAKET KELİMESİNİ DUYDUM"
Uçuş lideri olan Alay Komutanı Albay Murat Dağlı'nın ekibinde Yücel Ekizoğlu, teknisyen Aydın Özsıcak bulunduğunu, ikinci helikopterin pilotunun kendisi olduğunu ifade eden Yarbay Akgün şöyle devam etti: "Benim yanımda Yüzbaşı Hacı İbrahim Çalışkan, teknisyen Yasin Sağkol vardı. Bizim haricimizde iki helikopter daha vardı. Bunlardan birinin içerisinde kimin olduğunu bilmiyorum, SAR arama kurtarma helikopteriydi. Diğer helikopter ise benden alınıp Albay Zeki Göçmen'e tahsis edilen helikopterdi. Sabah uçuşunda yanımda bulunan Murat Gözterit, bu helikopterdeydi. Gaziemir Kara Havacılık Komutanlığı'ndan havalandık 10 dakika sonra Çiğli'ye indik. İnişten sonra saat 22.10 sıralarında, ilk olarak Murat Dağlı'yı gördüm. Kendisine kalkıştan önce sorduğum gibi 'ne amaçla buraya geldiğimizi' sordum, ancak cevap vermedi. Bütün helikopterler motoru kapattı. Murat Dağlı, yakıt ikmali emri verdi. Zeki Göçmen ile Murat Dağlı kendi aralarında görüştükleri sırada İstanbul'dan Sikorsky helikopter geleceğini öğrendim. Bir süre sonra alana inen helikopterden bir grup indi. Askeri araç bu kişileri alıp uzaklaştı. Etrafımdaki insanlar bir süre bu konu hakkında konuştu. Daha sonra Zeki Göçmen, Murat Dağlı, Davut Uçum, Ali Aktürk kendi aralarında konuşuyordu. Paket kelimesini duydum. Ne paketi diye sorduğum zaman bana cevap vermediler" dedi.
"SAĞ MOTORA SICAK BASACAĞIZ VE GİTMEYECEĞİZ" DEDİM
Kurmay Yarbay Bahattin Akgün, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Murat Dağlı bana Ege Ordu Komutanlığı'ndan bir paket almamı emretti. İkinci pilot İbrahim Çalışkan bu esnada yanımdaydı. 'Ne paketi?' diye sormadan yanlarından ayrıldım. Bu sırada sürekli aile ve yakınlarımdan telefon geliyordu. Onlardan darbe girişimini tam olarak öğrendim. İkinci pilotumla helikopterin başına gittiğim sırada, ikinci pilotum İbrahim'e 'Burada acayip şeyler oluyor. Bu işe gitmeyeceğiz. Sağ motora sıcak basacağız ve gitmeyeceğiz' dedim. Kendisi de 'Komutanım ne emrederseniz yaparım arkanızdayım' yanıtını verdi. Bu tepki cesaret verdi. Helikoptere geçtik. Heyecandan saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Teknisyen Yasin Sağkol'a planımla ilgili bilgi vermedim. İkinci pilotum da kontrolleri yaptıktan sonra ardından sol motoru çalıştırdım. Kısa süre sonra sağ motoru çalıştırdım."
Helikopteri arıza durumuna getirdiğini belirten Kurmay Yarbay Akgün, "Test pilotu olduğum için teknik açıdan motora nasıl arıza yaptırıldığını biliyordum. İlk çalışma anında, gaz kolunun getirileceği seviyeyi geçip aşırı gaz verdim. Bu arada start butonuna basmaya devam ettim. Basmayı bıraktığım an, bu gazı motor kabul etmeyecekti. Bu nedenle gaz yükselmişti ve butona sürekli basmak suretiyle motorun limiti dışına çıkmasını sağladım. Motor çalışmaz imajı oluşturdum. Bu eylemi üç kez yaptım. Yaptığımız bu işlemin genel olarak adı 'sıcak çalıştırma' olarak geçerdi. Bunu herkes bilmezdi. Test tecrübe pilotu olduğum için biliyordum. Bu yapılan iş helikopter içinde hiçbir ikaz lambasının yanmasına sebep olmazdı. Ancak ibrelerden takip edilip bir hata olduğu anlaşılabilirdi. Üçüncü çalıştırma teşebbüsünden sonra yardımcı pilota 'Sen burada helikopter içerisinde bekle. Ben gidip bilgi vereceğim' dedim. Murat Dağlı'nın yanına gidip 'Komutanım helikopterde sağ motor çalışmıyor, sıcak basıyor. Müsaade ederseniz biraz bekleyeyim, motor soğuduktan sonra tekrar çalıştırarak istisnai uçuş ile birliğime döneyim' dedim. Murat Dağlı da kabul etmedi. 'Hayır biz gelene kadar burada bekleyeceksiniz, ayrılmayacaksınız' dedi. Yanından ayrıldım, helikoptere gidip çalışan sol motoru durdurdum. Bizim helikopter gayri faal görününce Murat Dağlı aynı görevi, kendisiyle birlikte Çiğli Üssü'ne gelen ekibe verdi. Bu helikopter havalandıktan 30 dakika sonra geri geldi. İniş yaptığında yanlarında Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir başka helikopter daha vardı. Hemen helikopteri kullanan Hakan Yukarki'nin yanına gittim, 'ne paketi aldınız' diye sordum. Çok heyecanlıydı, 'Bir şey almadık Ege Ordu'ya gittik. Boş geldik, kimse yok dediler' yanıtını verdi."
"50 KİŞİLİK EKİP GELDİ"
Alanda bekledikleri sırada üzerlerinde grimsi üniforma bulunan yaklaşık 50 kişilik grubun geldiğini, başlarında da tuğgeneral bulunduğunu ve onlara brifing verdiğini ifadesinde söyleyen Kurmay Yarbay Akgün sözlerini şöyle sürdürdü: "Tuğgeneralin, 'Genelkurmay Başkanının emriyle geldim' sözlerini duydum. Bu brifinge ekibim hariç tüm pilotlar ve ikinci pilotlar katıldı. Bu kişilerin ellerinde silah ve mühimmat kutuları vardı. Hatta benim helikoptere de binmeye geldiler, ancak bizim helikopterin göreve gitmeyeceğini söyledim. İnmelerini sağladım. Motor çalıştıran helikopterler, pistin üzerinde sıralandı. Yarım saat beklediler. Daha sonra da, Sikorsky'nin yakıtının yetmeyeceği söylendi. Bu nedenle başka bir helikoptere aktarım yapıldı."
"KASITLI OLARAK MOTOR ARIZASI VERDİRDİN"
Nizamiye tarafından piyade tüfeği seslerinin geldiğini, ancak kime ateş açıldığını bilmediğini söyleyen Kurmay Yarbay Bahattin Akgün, saldırı timinin alandan ayrılmasını da şöyle anlattı:
"Helikopterler alanda yarım saat bekledi. Helikopterler kalkmadan, kalabalık arasındaki konuşmalardan Marmaris, Dalaman tarafına gidildiğini duydum. Bu sırada Hakan Yukarki'nin kullandığı helikopterdeki teknisyen yanımıza gelip 'ikinci pilot Serkan Çoban uçmayacakmış. Murat Dağlı albayım onun yerine Bahattin Yarbay'ım geçsin dedi' sözleri üzerine, Ben de 'Ben uçmuyorum kardeşim' dedim. Teknisyen yanımdan ayrıldı. Helikopterler kalktıktan sonra Murat Bağ, benimle iki kez telefonda konuştu. Bana, 'Kasıtlı olarak motor arızası verdirdin. Helikopter Marmaris ya da Dalaman'a gidiyor, ben ayrılmak istedim ancak silah sesleri vardı. Sivil olarak kaçamayacaktım. Yaya olarak kaçmam imkansız, oradan hemen uzaklaşın' dedi. Bunun üzerine motoru çalıştırıp oradan uzaklaştık. Marmaris saldırısına katılacak helikopterler kalkış yaptıktan 10 dakika sonra hızlı bir şekilde yerleşim alanlarının üzerinden geçip birliğimize döndüm."
"YAKIT VERMEYİN, HELİKOPTERLERİN BATARYALARINI SÖKÜN"
Kendi birliklerine indikten sonra darbe olduğunu kesin olarak anladıklarını söyleyen Kurmay Yarbay Bahattin Akgün, saldırı timini taşıyan diğer helikopterleri Bodrum'da nasıl durdurduğunu ise şöyle anlattı: "Saat 03.00 sıralarında gerekli birimlere timdeki kişi ve silah sayısı hakkında bilgi verdim. Timin Marmaris'e gidiş sebebinin Cumhurbaşkanı olabileceğini söyledim. Saat 04.00 sıralarında cep telefonumdan Bodrum Imsık Meydanı olarak bilinen askeri havaalanının meydan komutanı devrem Yarbay Fethi Şahbaz aradı. Birliğimize bağlı 2 helikopterin kendilerine doğru geldiğini, yakıt ikmali istediklerini, ne yapması gerektiğini sordu. Ben de 'Ksinlikte yakıt vermeyin, helikopterlerin bataryalarını sökün, hatta kablolarını kesin. Tanker içerisine gerekirse kum dökün. Sizin yanınıza yakıt için gelen helikopterde silahlı adamlar var. Jandarmadan yardım iste. Sizin gücünüz yetmeyebilir. Kalkmalarına kesinlikle izin vermeyin, Hava Kuvvetleri havada ve görürlerse vurulacaklar deyin onları ikna etmeye çalışın' dedim. Sadece bu insanların içerisinde bu olaylara isteyerek karışmadığını bildiğim Yarbay Yücel Ekizoğlu ile Haydar Murat Özden isimli kişileri ayırmalarını diğer şahıslardan uzaklaştırmasını istedim. Bir süre sonra devrem Fethi beni tekrar aradı. ve dediklerimi yaptıklarını söyledi. 'Bataryaları sökmeye teknisyenler ve Haydar yardım etti." Kurmay Yarbay Akgün, meydanda Pilot Albay Zeki Göçmen'in, "Yarın ya vatan haini olacağız yada kahraman ilan edileceğiz" dediğini duyduğunu da söyledi. Duruşmaya 1 saat 15 dakika ara verilirken, salon çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan şehit polis Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker, "Bayrağın altında yaşıyorlar, maaşlarını aldılar, bu devlete baş kaldırdılar. Benim masum oğlumu öldürdüler. Hepsinin idam edilmesini istiyorum" dedi.
Baba Nihat Eker ise, "Her şey ortada. Yalan konuşuyorlar. Doktoru bile satın almışlar. Allah bunları kahretsin" diye konuştu.
Verilen aranın ardından duruşmaya Kurmay Yarbay Akgün'ün ifadesinin alınmasıyla devam edildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Şehit polis Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker'in açıklaması
-Şehit polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker'in açıklaması
-Güzel Eker'in ağlaması
Haber - Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,
===================================================
3)ULUDAĞ'DA KAR KALINLIĞI 40 SANTİME ULAŞTI
ULUDAĞ'a dün akşam yağan kar ile kar kalınlığı bu sabah 40 santime ulaştı. Meteroloji kar yağışı beklenmediğini açıkladı.
Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden biri olan ve kayak sezonunu kapatan Uludağ'da kar yağışı devam ediyor. Hava sıcaklığının sıfırın altında 4 derecyee kadar düştüğü Uludağ'da dün akşam kar yağdı. Böylece kar kalınlığı 40 santime ulaştı. Kar lakütiği olmayan araçların Uludağ'a çıkış ve inişine jandarma izin vermezken meteroloji hafta içersinde kar yağışının beklenmediğini açıkladı. Toplam 6 bin yatak kapasitesi bulunan 30'a yakın otel ve tesisin yer aldığı Uludağ'da kayak sezonu geçtiğimiz mart ayında sone ermiş otellerin büyük bölümü kapatmıştı.
Görüntü Dökümü
----------------------
Uludağ'dan görüntü
Detaylar
Berktuğ ÖNCÜ/BURSA -
=====================================================
4)KAPILAR AÇILINCA MAĞAZAYA HÜCUM ETTİLER
İZMİT'te, bir alışveriş merkezindeki ucuzluk panayırında bazı mağazaların indirimleri izdihama yol açtı. Bir spor giyim mağazasının kapılarını açmasıyla birlikte müşteriler içeri hücum etti.
İzmit'te bulunan Outlet Center alışveriş merkezinin Ucuzluk Panayırı her yıl olduğu gibi büyük ilgi gördü. Mağazalar büyük indirimler yaparken, bazı mağazaların önünde izdiham yaşandı. Bir spor giyim mağazasının kapısını açmasıyla birlikte kapıda bulunan müşteriler içeri girdi. Vatandaşlar indirimli ürünlerden alabilmek için reyonlara yöneldi. Mağazalar iş yerlerinin de önüne ürünleri çıkarırken, vatandaşlar indirimleri ürünlerden alabilmek için alışveriş merkezini doldurdu. Vatandaşlar fiyatların çok uygun olduğunu belirtti.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Bir mağazanın kapısı önünde biriken vatandaşlar
-Mağazanın kapılarının açılmasıyla içeriye hücum etmeleri
-Alışveriş yapanlardan detaylar
-Röportaj
Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Orhan UZUN İZMİT(Kocaeli),
=================================================
5)MARKETTE SOYGUN GİRİŞİMİ
ANTALYA'da bir zincir market şubesine gelen maskeli silahlı 4 soyguncu, içeri giremeyince kapıyı tekmeleyerek kaçtı.
Olay, dün saat 21.30 sıralarında Kepez İlçesi Teomanpaşa Mahallesi 2263 Sokak üzerinde hizmet veren bir zincir market şubesinde meydana geldi. Çalışanlar Damla Tuğçe Balaban ile Leyla Çetin sayım yaptığı sırada şubeye gelen yüzleri maskeli 4 soyguncu, içeri girmeye çalıştı. Sayım sırasında kapıyı içerden kilitleyen personel soyguncuları görünce büyük panik yaşadı.Ellerinde 2 silah ve pompalı tüfek bulunan soyguncular içeridekilere "Kapıyı açın" diyer bağırdıktan sonra kapıyı tekmelemeye başladı. İçeri giremeyeceklerini anlayan 4 şüpheli, olay yerinden ayrıldı.
Durumun bildirilmesi üzerine gelen polis ekipleri, çevrede araştırma yaptı. Büyük şok yaşayan çalışanlar, olayı duyup gelen yakınları tarafından sakinleştirildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
İşyerinin önünden görüntü
Polislerin görüntüsü
Polis telsizinden anonsun geçmesi
Güvenlik kamerasından görüntü
Polis telsizinden şahısların silahlı olduğu ve dikkatli olunması gerektiğinin hatırlatılması
İşyerine gidip çıkanlardan görüntü
Soygun girişimi sırasında içeride olan kadın personellerden görüntü
Kadın personellerin ailelerine sarılması
Olay yeri incelemenin çalışmasından detaylar
Polis araçlarından görüntü
Polisin işyeri çalışanları ile konuşması
365 MB - 3.16'
Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA)
==================================================
6)VAN'DA PKK OPERASYONU: 16 GÖZALTI
VAN Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından terör örgütü PKK'ya yönelik yapılan operasyonda 16 kişi gözaltına alındı.
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sabah saatlerinde Van'da bazı adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda 16 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların kaldıkları adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel döküman ve dijital materyal ele geçirildi.
16 şüpheli, sorgulanmak üzere Van Emniyet müdürlüğüne götürüldü.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
-Polis kamerasından ev baskınları
-Gözaltına alınan şahıslar
Orhan AŞAN / VAN, -
=================================================